Devrimci romantikler, yakılan silahların ateşine düzdükleri hamaset yüklü methiyelerle avuna dursun, yakılan silahlardan sonra başlatılan ittifak ve anayasa sürecinin getirecekleri henüz muğlak.
PKK operasyonunu, Suriye’de, Irak’ta, İran’da ve Türkiye’de Kürt hareketine Batı’nın verdiği destekten ve Ortadoğu’da yeniden çizilen sınırlardan ayrı ele almak mümkün değil. Yani, salt Türkiye ile PKK arasında kalacak bir mesele değil.
Kürtler tarihsel olarak “gün bu gündür” diyorsa, ABD, İsrail ve Avrupa ile ilişkilerini Kürdistan’ın bağımsızlık şiarından azade değerlendirmek gerçekçi olmaz.
Ve bilinmeli ki Ortadoğu’da çıkacak büyük savaşın önemli sonuçlarından biri de Kürdistan olacaktır. DEM Parti’nin süreç ittifakına buradan da bakmak gerekiyor.
Kürdistan olarak adlandırılan coğrafi bölgede örgütlü Kürt bölgesel yönetimleri, askeri güce de sahip. Ve bu gücün ardındaki ABD varlığı kimsenin meçhulü değil. Batı’nın açık desteği biliniyor. Suriye’de Rojawa yönetimi yaptığı açıklamada, öz yönetim talep ediyor. Aksi halde, “Hoş geldin savaş!” diyor.
Bu ilişkiler bütününde, “Terörsüz Türkiye” bağlamında silah bırakan PKK ve Öcalan’ın kararı ne ifade ediyor?
Görüşmelerin içeriği toplum tarafından pek bilinmiyor. DEM heyeti oldukça gayretli… İkinci Cumhuriyetçiler henüz sahneye çıkmadı. Ve iktidar çevrelerinin görüşmelerden beklentisi oldukça yüksek…
1923 ve 1924 tarihlerinin bu görüşmelere etkisi merak konusu. DEM Parti yöneticileri, yüzyıllık hesapların görülmesini talep ediyor.
Yanı sıra, Türkiye’de süren görüşmeler, büyük Kürdistan davasının neresinde? İçinde mi, dışında mı, kıyısında mı? Bu konu da meçhul.
Ortadoğu’da, ABD-İsrail hattında Kürt sorununda işler böyle giderken, Doğu Bloku’nda Rusya-İran hattında durum ne? Suriye-Irak-Türkiye hattında olan bitenler onlara ne ifade ediyor?
Neyse… Görünen o ki Orly saldırısından sonra ASALA’nın tasviyesi ve PKK ile birleştirilmesi suretiyle başlatılan süreç son buluyor ve yeni bir aşamaya geçiliyor. ASALA’da olduğu gibi kullanma süresi dolan PKK da tasfiye ediliyor. Devamında hangi yapılar ortaya çıkacak, göreceğiz…
Ülkeyi yönetenler açıkladı; Terörsüz Türkiye günleri başlıyor…
Merak ediyorum; Terörsüz Türkiye’de kadın cinayetleri duracak mı? Tepesi atan silahını çekip ateş etmekten vaz geçecek mi? O silahlar nereye bırakılacak? En ufak anlaşmazlıkta bile çıkan kanlı bıçaklı kavgalar son bulacak mı? İşsizlik bitecek mi? Açlıkla yoksulluk arasında sıkışıp kalan yurttaşlar, beslenme ve barınma hakkına kavuşacak mı?
Gel gör ki gerçek yürüyor; Silahlar yakıldıktan sonra, Yeni Türkiye’nin terörsüz günlerinde federasyon koşullarının oluşturulması için start veriliyor; AKP, MHP, DEM Parti birlikte yürüyecek.
Malazgirt ruhu ve Kudüs ittifakı eşliğinde yola çıkan Terörsüz Türkiye yolcuları, İslam’ın en üst kimlik olarak kabul gördüğü Federasyon için kolları sıvadı.
Yeni Türkiye’den ilk manzaralar…