İş Dünyası

Pastacılar Odası Başkanı, oranlara isyan etti… KDV krizi!

Pandemi döneminde hammadde girişi yüzde 1 KDV iken çıkışında yüzde 1 olduğunu hatırlatan İzmir Pastacılar Odası Başkanı İhsan Esen, “1,5 yıldır giriş yüzde 1 ama çıkışımız yüzde 10 KDV… Siyasilerden bu sorunun çözümü için birlik olmalarını istiyoruz. Çıkış KDV oranı yüzde 1’e düşmüyorsa, giriş oranı da yüzde 10 olsun ki, denge sağlansın” dedi

Abone Ol

EGEDESONSÖZ – İzmir Şekerciler ve Pastacılar Esnaf Odası Başkanı ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanvekili İhsan Esen, SONSÖZ TV’de Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Kayıt dışı üretimle kararlı bir şekilde mücadele ettiklerini anlatan Başkan Esen, hammadde girişi ve ürün çıkışındaki KDV dengesizliğine dikkat çekti.

ÇOK YAKINDA BU SORUNU DA ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ
Dönercide dönerin yanında tatlı, kahvehanede ise dondurma satışı yapılmasını eleştiren Başkan İhsan Esen, bunun sadece İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin sorunu olduğuna vurgu yaptı. Esen, bu konuda şunları söyledi:

“Maalesef pek çok kişi, kendi işini yapmamakta ısrar ediyor. Biz istiyoruz ki dönerci dönerini satsın, pastacı da pastasını satsın. Temennimiz bu ama Türkiye’nin gerçekleri farklı. Daha çok para kazanmak için kendi işinin yanında başka işler de yapmaya çalışıyorlar. Bunlarla en üst düzeyde mücadele ediyoruz. İlgili kurumlara gerekli yazıları yazıyoruz. Çoğunu bu ek işleri yapmaktan vazgeçirtiyoruz ama ısrarcı olanlar da çıkıyor. Yakın bir zamanda tamamı olmasa da çoğunluğu, kendi işlerini yapmaya yönelteceğimize inanıyorum. Bu yönteme başvuranlara cezalar kesiliyor. Belediyelerin ruhsat birimlerinin yaptıkları denetlemelerde NACE kodunda o ürünü satış yetkisi olmadığı için ağır cezalarla karşılaşıyorlar. Mandıralarda mesela paketli, üzerinde üretim ve son tüketim tarihi yazılı ürünlere müdahale edemiyoruz ama tepside satılan ürünlere müdahale ediyoruz. İzmir’de 6 bin 500 esnaf var, bu işleri yapan… Bunlardan sadece 1050’si odamıza kayıtlı. Diğerleri Ticaret Odası, karma odalar gibi yerlere kayıtlı.”

HER GEÇEN GÜN BİZİM GRUPTA ESNAFIMIZ ÇOĞALIYOR
Pandemiden önce kepenk kapatan pastacılar odasına bağlı işletmelerin pek olmadığını, ancak son bir yıl içerisinde 200 kapanmaya karşın 250 açılış olduğunu anlatan Başkan Esen, “Her geçen yıl çoğalıyoruz” dedi. Baklava fiyatlarındaki fiyat aralığının fazla oluşuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Esen, şu bilgileri aktardı:

“Baklavanın bir yerde ucuz, bir başka yerde pahalı olmasını hem kullanılan hammaddeyle, hem de işletme giderleriyle anlatabiliriz. Bir işletme vardır, kirası 20 bin liradır, bir işletme vardır kirası 70 bin lira, 100 bin lira… Kullanılan fıstığın birinci tipi, ikinci tipi, üçüncü tipi var, kalite kalite... Cevizin, tereyağın da kalite kalite basamakları var. 1’inci sınıf üretim yapan bir meslektaşımız tüm ürünleri birinci sınıf kategorisinden alıp kullanıyor. Bir de diğerlerine göre daha yüksek kira ödüyor. Bu arkadaş, örnek veriyorum, 1200 liraya veriyor bir kilo baklavayı. Bir başka işletme vardır, aynı kalitede baklava yapar, ama işletme gideri düşüktür, baklavayı da kendisi yapıyorduk, ailecek çalışıyordur; o da 600 liradan satar. Bu düşük fiyatlı ürünler, kalitesiz anlamına gelmez. Fiyat aralıkları, bu nedenle oluşuyor. 1200 liralık değil, 300, 500 liralık bir fark olabilir ancak. Aynı şey dondurma için de geçerli. Bir top dondurma bir yerde 30 lira, bir başka yerde 120 lira, 150 lira… Bu da aynı şekilde işletme giderleri, çalıştırılan personel sayısı ve kullanılan hammaddeye bağlı. İyi bir lokantaya gidin fiyat alın, daha iyi bir lokanta daha yüksek fiyat isteyecektir, deniz kenarındaki lokantanın farkı daha yüksek olacak. Bu da onun gibi bir şey.”

O YEDİĞİNİZ PAKETLİ ÜRÜNLER, DONDURMA DEĞİL
Başkan İhsan Esen, yaz aylarının vazgeçilmez gıdası dondurma ile ilgili açıklamaları da ilgi çekiciydi:

“Sağlıklı dondurmayı, mahalle aralarında, pastanelerde, önlerinde makineleri olan dükkanlarda sağlıklı dondurma bulabilirsiniz. Geçmişte klasik dondurma dışında dondurma yoktu. Sağlıklı bir dondurma yemek istiyorsanız, süt, sahlep ve şekerden yapılmış dondurmayı tercih etmeniz gerekiyor. Geleneksel dondurmaya, bu üç ürünün dışında hiçbir şey girmez. Böyle bir dondurmayı yerseniz hiçbir sağlık sorunu yaşamazsınız, tam aksine şifadır. Yaz kış yenir bu dondurma. Dondurma soğuk, yeme hasta olursun, derler. Doğru değil. Bir çocuğa bile dondurma verdiğinizde, üzerine ılık, oda sıcaklığında bir bardak su içtiğinde kesinlikle sıkıntı olmaz. Bademcik ameliyatı olanlara dondurma yedirilir. Bakkallarda, marketlerde dolapların içinde satılan ürünler var, onlar dondurma değil. Üreticileri bile ona dondurma diyemez zaten, o ürünler buz kremdir. Bunlar sahlepsiz, hatta sütsüz, tamamen kimyasal bileşenler oluşan, raf ömrünün uzatılması amacıyla yoğun katkı maddesi konmuş şeylerdir. Çeşitli aromalarla tadını hoş yapıyorlar ama bunlar gerçekten sağlığa zararlı ürünler. Her zaman onu söylerim; pasta yiyecekseniz mahallenizdeki pastaneden yiyin, baklava yiyecekseniz mahallenizin baklavacısından yiyin, dondurma yiyecekseniz de mahallenizin dondurmacısından yiyin. Çünkü buralar, bizim denetlediğimiz, sağlıklı ürünler olduğuna onay verdiğimiz yerler. Buraları sadece biz değil, Tarım Bakanlığı yetkilileri de denetliyor. Oralarda katkı maddesi kullanılmaz. Ürünler günlüktür, en fazla iki günlüktür. Üçüncü gün müşteriye sunulmaz. Zaten üçüncü gün bozulur. Neden bozulur? Raf ömrünü uzatalım diye katkı maddesi koymayız da ondan bozulur! Çoluk çocuk hepimiz, buralardan sağlıklı ürünleri tüketebiliriz.”

30 ODA BAŞKANIYLA SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANLARINII ZİYARET EDİP DERDİMİZİ ANLATTIK
İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası Başkanı İhsan Esen, KDV’de yaşanan çifte standarda tepki gösterirken, “Yüzde 1 ile hammadde girişi yapılıyor ama çıkış yüzde 10 olarak gerçekleşiyor. Pek çok sektörde giriş de çıkış da yüzde 20 iken, bizdeki uygulama haksız bir uygulamadır” dedi ve ekledi:

“Bu sorunun çözüleceği umudumuzu koruyoruz. Biz, bu sorunun üzerine üzerine gidyioruz. Bizim girişlerimiz yüzde 8, çıkışlar da yüzde 8 KDV şeklindeydi. Pandemi döneminde vatandaşa yük olmasın diye yüzde 1 giriş, yüzde 1 çıkış yaptılar. Son iki yıldır da bu oran giriş yine yüzde 1, ama çıkış yüzde 10 olarak uygulanıyor. Bu oran, en küçük bir işletmenin her ay 150-200 bin lira arasında KDV ödemesi demektir. Çünkü yüzde 1’le hammadde girişi var, yüzde 10’la çıkış var. Nakit para ortadan kalktı, herkes kartla alışveriş yapıyor. Bir gevreği bile kartla alıyoruz artık. Bu uygulamanın haksız olduğunu her platformda dile getirdim. Birliğe ziyaretime gelen tüm siyasetçilere bu durumu anlattık, destek istedik, sorunun çözümü için yardımcı olmalarını talep ettik. Bakan yardımcıları geldi, onlara da izah ettik ancak bir sonuç alamadık. En sonunda 30 oda başkanımızla organize olarak, tüm siyasi partilerin genel başkan yardımcılarına gidip durumu anlattık, mağduriyetimizi ortaya koyduk. Bu yüzde 10’u geri çekmek mümkün olmuyorsa, giriş KDV’sinin de yüzde 10 olması gerektiğini söyledik. Yüzde 20 ile mal girişi olan bir sektör, yine yüzde 20 ile ürün çıkışı yapıyor. Bizde maalesef yüzde 1’le giriş var, yüzde 10’la da çıkış… Bu haksızlık değil de nedir? Yüzde 9’luk fark, ürün fiyatlarına da yansıyor haliyle.”

İMALATÇI ARKADAŞLARA UCUZ HAMMADDE TEMİNİ İÇİN ÇABALIYORUZ
Pandemi sonrası pastacılar odası üyelerine ucuz şeker ve yağ temini için kooperatif tarzı bir çalışma başlayan İhsan Esen, bu çalışmanın tekrar başlatılması için girişimlerde bulunduklarını anlattı:

“Pandeminin son döneminde maliyetlerimiz çok arttığı için, bir nevi kooperatifçilik anlayışıyla üyelerimize ucuz şeker, yağ gibi ürünleri temin etme yoluna gittik. Ekmek üreticileri unu piyasaya göre ucuza alıyordu. Biz de şekeri ucuza almak için devlet kurumlarına başvurmuş ve olumlu karşılanmıştık. Bakanlık, bize o dönemde kapıyı açtı. O zaman bir çuval şeker 1000 liraya satılırken, biz şeker fabrikalarından 550-600 liraya alıyorduk. 156 bin 700 çuval şeker alımı yaptık o dönemde. 286 TIR şeker demektir bu. O süreç bitti ve devlet, unda olduğu gibi şekerde de ucuza teminden vazgeçti. İki aydır bu uygulamanın tekrar başlatılması için girişimlerde bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımıza, ilgili bakanlık ve birimlere başvurumuz yaptık. Kabul gördüğü takdirde, o uygulamaya tekrar geçeceğiz ve üyelerimize ucuz hammadde teminine devam edeceğiz.”

BUGÜNE KADAR KURSLAR SAYESİNDE 3200 PERSONEL YETİŞTİRDİK
Başkan İhsan Esen, personel sıkıntısını kendilerinin de yaşadığını belirterek şunları söyledi:

“Personel sıkıntısı her zaman var. Bizim imalatta personel yetiştiriyoruz ve bu alanda bir sıkıntımız yok. Eğer bu konuda bir sıkıntı başlarsa, hemen kurs açıyoruz ve yeterli kursiyer sayısına ulaşıyoruz, bu açığı kapatıyoruz. Bornova Belediyesi ile 10 yıldır işbirliği yaparak sektöre kalifiye eleman yetiştirmek anlamında eğitimler veriyoruz. Çeşitli kurumların hibelerinden yararlanarak kurslar yapıyoruz. Son kursumuzda 42 kişi vardı ve 37’sini mezun ettik, 23’ü çalışmaya başladı, diğerlerini de işe yerleştirme sürecindeyiz. Bugüne kadar 3200 personel yetiştirdik ve bunların 800 kadarı ustalık belgesi alma pozisyonuna geldi. Bu 800 kişinin yüzde 90’ının kadın olduğunu da belirtmek isterim. Kadınlara da istihdam sağlanıyor bu şekilde. Servis elemanı, tezgahtar sıkıntımız devam ediyor.”

İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası Başkanı İhsan Esen, 2026 Ocak ayından itibaren İzmir’deki 128 odanın genel kurullarının başlayacağını hatırlatarak, “Her oda üyesinin, bağlı olduğu odaya başkan adayı olma hakkı vardır. Önemli olan, odaların üyelerinin o adaya takdir göstermesidir. Ben tekrar İzmir Şekerciler ve Pastacılar Odası başkanlığına adayım. Daha yapacak çok işimiz var” ifadelerini kullandı.