Ekonomi

Özgener'den 2025 yorumu: Öngörümüzden uzaklaştık!

İZTO Başkanı Mahmut Özgener, 2025 ekonomik öngörülerinin yaşanan gelişmeler doğrultusunda güncellendiğini söyleyerek “2024 yılı sonunda 2025 ile ilgili bir ekonomik senaryo öngörüyorduk. Enflasyonun düşüşüyle birlikte faiz indirimlerinin hızlanacağını, ekonomik programın meyvelerinin toplanacağı bir yıl olacağını düşünüyorduk. Ancak, 2025 yılı içerisinde yaşanan yurt içi ve yurt dışı şoklar, bu öngörümüzden uzaklaşmamıza neden oldu." dedi.

Abone Ol

Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – İzmir Ticaret Odası (İZTO) Temmuz ayı meclis toplantısı Meclis Başkan Yardımcısı Nevzat Artkıy idaresinde yapıldı. Toplantıya İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile birlikte meclis üyeleri iştirak etti.

“SON 5 AY DAHA YÜKSEK FAİZLE GEÇECEK”
İZTO YK Başkanı Mahmut Özgener, mecliste yaptığı konuşmada 2025 ekonomik senaryo öngörüleri ile ilgili görüşlerini paylaştı. Özgener, enflasyonun düşüşü ile birlikte faiz indirimlerinin hızlanacağını ve ekonomik programın başarılı olacağını öngördüklerini ancak yıl içinde yaşanan gelişmeler sonucunda bu öngörüden uzaklaşıldığını belirtti.

Özgener, “2024 yılı sonunda 2025 ile ilgili bir ekonomik senaryo öngörüyorduk. Enflasyonun düşüşüyle birlikte faiz indirimlerinin hızlanacağını, ekonomik programın meyvelerinin toplanacağı bir yıl olacağını düşünüyorduk. Ancak, 2025 yılı içerisinde yaşanan yurt içi ve yurt dışı şoklar, bu öngörümüzden uzaklaşmamıza neden oldu. Bugün, enflasyonu düşürmenin maliyeti oldukça yüksek ve istenilen seviyelerde değil. Faiz indirimleri başlamış olsa da, kalan son beş ayı sene başındaki tahminlerimize göre daha yüksek faizle geçirmek durumunda kalacağız. Her ne kadar beklentilerimizde bir farklılaşma ortaya çıkmış olsa da halen doğru yolda ilerlediğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“SANAYİ ÜRETİMİNDEKİ DURGUNLUK, MB FAİZ İNDİRİMLERİNİ ETKİLEYEBİLİR”
Özgener, Merkez Bankası faizleri ile ilgili şunları söyledi:

“Özellikle sanayi üretimindeki zayıflık ve tüketimdeki durgunluğun sürmesinin, yaz aylarında Merkez Bankası üzerindeki faiz indirimlerini etkileyebilecek ekonomik veriler yaratabilir. Vergi düzenlemeleri ve enflasyon sepetindeki bazı kalemlerde görülen artışlar nedeniyle Temmuz ayı verileri Merkez Bankası’nın toplantı bazında olarak tanımladığı karar süreçlerinde belirleyici olacaktır. Bu noktada, ekonomik büyüme performansı ile ilgili birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. Son aylarda sektörlerde birbirinden ayrışan bir resim görmeye başladık. Takvim/mevsim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi verilerine göre bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin ve savunma sanayi destekli diğer ulaşım araçları imalatında ciddi bir artış yaşandığını görüyoruz.”

“TEMENNİMİZ ENFLASYONUN DÜŞMESİ”
Enflasyonun düşmesi temennisinde olduklarını dile getiren Özgener, “Temennimiz, sene başındaki senaryomuza göre daha yüksek maliyet ödediğimiz enflasyonu düşürme programının yurtiçinde de bir an önce beklediğimiz sonuçları doğurması ve enflasyonun artık kalıcı olarak ve hızlı bir şekilde düşmesi” dedi.

“NEFES KREDİSİ ÖNEMLİ BİR ADIM”
Özgener, sözlerine şöyle devam etti:

“Her platformda, işletmelerin uygun koşullarda krediye ulaşmasının ne kadar hayati olduğunu dile getirmeye devam ediyoruz. Bu ay başında devreye giren TOBB Nefes Kredisi’ni de önemli bir adım olarak görüyoruz. Dileğimiz, bu paketin gerçekten bir can suyu vermesi ve mümkün olan en çok sayıda üyemizin krediden yararlanabilmesi. Bugüne kadar, İzmir’in TOBB Nefes Kredisi’nden 1,6 Milyar Türk Lirası pay aldığı; söz konusu krediyi kullanan toplam 1.000 kişiden 770’inin Odamız üyesi olduğu görülmekte. Kredi işlemlerinde kullanılmak üzere 4.640 üyemize bankalara kredi başvurusunda kullanılmak üzere ücretsiz faaliyet belgesi verdik. En fazla belgeyi 417 ile 67. İnşaat Yapım ve Onarım Grubunda yer alan üyelerimiz talep etti. 221 belge ile 55. Makine ve 202 belge ile 42. Restoran Kafe ve Eğlence Yerleri Grubu üyelerimiz takip etti. Bu vesileyle, Nefes Kredisi’nin hayata geçirilmesindeki emekleri nedeniyle TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'na bir kez daha teşekkür ediyoruz.”

“İZMİR TÜTÜNDE TÜRKİYE BİRİNCİSİ”
TÜİK 2024 yılı Yıllık Sanayi Ürün İstatistikleri’ni değerlendiren Özgener, “Sanayi bölümleri içinde en yüksek paya sahip illerin oransal dağılımları incelendiğinde; gıda sanayi ürünlerinde İstanbul’dan sonra yüzde 8,6, ana metal sanayi ürünlerinde yüzde 9,6 ile Kocaeli ve Hatay’dan sonra ve kimyasal ürün imalatında yüzde 14,2 ile Kocaeli ve İstanbul’dan sonra İzmir’in gelmesi dikkat çekiyor. Ayrıca kentimiz tütünden veya tütün ve tütün ikamelerinin karışımlarından sigaralar konusunda üretimde Türkiye birincisi konumunda. Kentimiz ekonomisini ve sanayisini ilgilendiren yatırım teşvik sistemiyle ilgili de önemli bir gelişme yaşandı. Yerel Kalkınma Hamlesi Programı, 9 Temmuz’da Resmi Gazete'de yayımlanan Tebliğ ile yürürlüğe girdi.Programın temel amacı, bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması, yerel potansiyelin harekete geçirilmesi ve yerli üretim kapasitesinin artırılması. Program kapsamında her il özelinde 4 yatırım konusu belirlendi. Kentimiz için desteklenebilecek yatırım konuları Rulman Üretimi, Yüzer Denizüstü Rüzgâr Türbini Platformu Üretimi Tesisi, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) için Bitkisel Atık Yağdan Hammadde Üretimi Ön İşleme Tesisi ve Tarımsal Atıklardan Selüloz Üretim Tesisi. Program kapsamında, komple yeni yatırımlar ile mevcut üretim kapasitesinde en az yüzde 75 oranında ve mevcutkayıtlı istihdamda en az yüzde 50 oranında artış sağlayan kapasite artışı yatırımları desteklenecek. Yatırım Tutarı'nın yüzde 15'i ve 240 Milyon Lira’ya kadar nakdi destek ya da Yatırım Tutarı'nın yüzde 20'si ve 240 Milyon Lira’ya kadar Faiz/Kar Payı Desteği, yüzde 50 Yatırıma Katkı Oranı, KDV İstisnası, Gümrük Vergisi Muafiyeti, 8 Yıl Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği ve Yatırım Yeri Tahsisi gibi konularla ilgili faaliyetler desteklenecek. İlgili Meslek Komitelerimizle de paylaştık” diye konuştu.

“PROTESTOLU SENETLERİN YÜKSELMESİ FAİZLERİN YÜKSELMESİNDEN KAYNAKLI”
Özgener, İzmir’in protestolu senetlerde ülke geneline göre göreceli olarak daha iyi durumda olduğunu ifade ederek “Kentimizde ekonomik programın başından bu yana protestolu senetlerin yükseldiğini görebiliyoruz. Bu durumun faizlerin yükselmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Aynı durum, karşılıksız çek verileri için de geçerli” şeklinde konuştu.

“İNŞAATTA KURULAN FİRMALARDA AZALMA VAR”
Özgener, kurulan ve iflas eden firmalara dair sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kurulan-kapanan firma verilerinde de İzmir’de trendlerin dışına çıkan bir hareket olmadığını görüyoruz. Kurulan firma verilerinde imalatta kötü gidişatın azaldığını düşünüyoruz. İnşaatta ise kurulan firmalarda yaşanan azalışın devam ettiğini görüyoruz. Toptan ve perakende ticaret artış eğiliminde. Tarım, ormancılık ve balıkçılıkta firma kuruluşlarında ise pozitif bir tablo ile karşı karşıyayız. Sonuç olarak; ülkemizde olduğu gibi İzmir’de de ekonomik veriler, yüksek faiz döneminin etkilerini ortaya koyuyor. Yatırımın daha limitli olması, imalat ve inşaat firma kuruluşlarında özellikle kendini gösteriyor.”

“KENTİN ALTYAPISI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Özgener, orman yangınları ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bireysel ve kurumsal düzeyde yangına sebebiyet veren nedenlerin ortadan kaldırılması için gerekli tedbirlerin alınması için çalışmalıyız. Orman yangınlarıyla mücadelede yeni bir yapılanmayla ulusal düzeyde Koordinasyon ve Acil Müdahale Planını hazırlamalıyız. Bu vesileyle, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Sayın Valimizin İzmir’de yaşadığımız yangından sonra belirttiği, yangınların “elektrik hatlarından kaynaklı” çıkma ihtimaline karşı kentimizdeki altyapının gözden geçirilmesi gerekiyor. Bununla birlikte, elektrik şirketlerinin kent genelinde bakım çalışmalarını titizlikle yapması, yapmadığı takdirde gerekli cezaların verilmesi konusu hepimiz için hayati önem taşıyor.”

Özgener, su krizine dikkat çekerek bu konuda çözüm odaklı her türlü bilimsel yöntem ve uygulamaları kullanarak uzun vadeli planlar yapılmalı” dedi.