Ekonomi

Öğretmenlerin krizi: Emekli tazminatının karşılığı ikinci el bir araba!

Eğitim‑İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Barış Düdü, uzmanlık ve başöğretmenlik sisteminin aynı görevi yapan öğretmenler arasında ciddi maaş farklarına yol açtığını belirtti. Düdü, unvanların kaldırılmasını ve tazminatların emekliliğe yansıtılmasını talep ettiklerini ifade ederek, “Eskiden emekli olan bir kamu çalışanı en azından ‘Emekli olayım da bir ev alayım’ hayali kurardı. Bugün ise bir sıfır otomobil alması dahi mümkün değil” dedi.

Abone Ol

Buse AÇIKALIN/EGEDESONSÖZ- Geçtiğimiz yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen Öğretmen Kariyer Basamakları Sınavı ile birlikte binlerce öğretmen uzman öğretmen ve başöğretmen olma hakkı kazandı. Hak kazanan öğretmenlerin yanı sıra 10 yılını doldurmamış öğretmenler ise arada oluşan maaş farkından dolayı şikayetçi.

Egedesonsöz’e öğretmenler arasındaki maaş farkları ve tazminatların emekliliğe yansıtılması konusunda değerlendirmelerde bulunan Eğitim İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Barış Düdü, uzmanlık ve başöğretmenlik sisteminde aynı işi yapan öğretmenler arasında ciddi maaş farklarına yol açtığını ifade etti. Düdü, unvanların kaldırılmasını ve tazminatların emekliliğe yansıtılmasını talep ettiklerini dile getirdi.

“ARADAKİ MAAŞ FARKI 13 BİN TL”
Mesleğe yeni başlayan bir öğretmen ile başöğretmenlik statüsünde olan bir öğretmen arasındaki maaş farkının yaklaşık 13 bin TL olduğunu söyleyen Düdü, “Hükümetin uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik uygulamasıyla birlikte, yeni başlayan bir öğretmenle uzmanlık almamış ve 10 yıla kadar hizmeti olan bir öğretmen ile başöğretmen olan, 20 yılı geçmiş arkadaşımız arasında yaklaşık 12 bin –13 bin liralık bir maaş farkı var” dedi.

“AYNI İŞİ YAPAN ARKADAŞLARIMIZ ARASINDA ÖNEMLİ BİR MAAŞ FARKI VAR”

Yapılan uygulamaya eleştirel bir dil ile yaklaşan Düdü, şunları söyledi:

“Biz eğitimciler olarak uzman öğretmen ve başöğretmen uygulamasını başından beri şiddetle eleştiriyoruz. Çünkü bu uygulama halk tarafından anlaşılabilir bir şekilde değil. Aynı zamanda kullanılan isimler, aynı işi yapan öğretmenlere sanki farklı statülerdeymiş izlenimi veriyor. Bu durum velilerde kafa karışıklığına, okul içinde ise çalışma barışının bozulmasına neden olan bir uygulama hâline gelmiş durumda.

Bunun yanı sıra aynı işi yapan öğretmenler odasında öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen, ayrıca sözleşmeli öğretmen ve ücretli öğretmen olmak üzere beş farklı kategori bulunuyor. Aynı işi yapıyoruz ama beş farklı kategoride çalışıyoruz. Bu da ciddi anlamda aynı işi yapan arkadaşlarımız arasında önemli maaş farkları doğuruyor”

“EMEKLİ MAAŞLARI VE EMEKLİLİK TAZMİNATLARI ÖĞRETMENLERDE ÇOK DÜŞÜK KALIYOR”
Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanlarının kaldırılarak tazminatların sürdürülmesini istediklerini ifade eden Düdü, “İşin bir başka boyutu da şu, biz uzman öğretmen ve başöğretmen unvanlarının kaldırılarak tazminatların devam etmesini istiyoruz. Ancak bu tazminatların yani oluşan bu tazminatın yıllara yayılmasını, kadememizle birlikte ilerlemesini ve emekliliğimize de yansımasını istiyoruz. Yani emeklilikten sonra da devam etmesini ve emekli ikramiyemize kesinti yapılmamasını istiyoruz. Emekli olan bir öğretmen başöğretmen olarak emekli olmuşken, emekli olduğu anda normal öğretmen statüsüne dönüyor. Yani bu tazminat, bu kazanım devam etmiyor, emekliliğe yansımıyor. Ayrıca bu tazminatlar emekli keseneğine de yansımadığı için emekli maaşlarımız ve emeklilik tazminatlarımız öğretmenlerde çok düşük kalıyor” açıklamasında bulundu.

“30 YIL ÇALIŞAN BİR ÖĞRETMEN ARABA DAHİ ALAMIYOR”
30 yıl görev yapmış bir öğretmenin emekli maaşının, çalışma dönemindeki maaşının yarısından daha az olduğuna dikkat çeken Düdü, “Bugün 30 yıldan emekli olmuş bir öğretmenin çalışırken aldığı maaşın yarısının altına düşüyor. Evet, o kadar büyük bir düşüş var. Bugün 30 yıl çalışan bir öğretmenin tazminatı maalesef ki sıfır otomobil almaya dahi yetmiyor. Yaklaşık 1 milyon 100 bin ile 1 milyon 200 bin lira bandında bir tazminatla 30 yılın sonunda meslekten ayrılabiliyor. Eskiden emekli olan bir kamu çalışanı en azından “Emekli olayım da bir ev alayım” hayali yaşardı. Ama bugün bir otomobil almasına dahi imkân yok. Şu an ikinci ellere baktığımızda bile fiyatlar 1 milyonun üzerinde; 1 milyon 200 bin ile 1 milyon 400 bin bandında ikinci el otomobiller var. Sıfır otomobiller ise 1 milyon 600 bin bandından başlıyor. Yani bir kamu çalışanının, bir öğretmenin sıfır otomobil almasına dahi imkân yok” dedi.