EGEDESONSÖZ - İzmir Berberler Odası Başkanı ve İESOB Yönetim Kurulu üyesi Şükrü Bilgin, SONSÖZ TV'de berberlik mesleğinin sorunlarını, berberlerin beklentilerini anlattı. Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Başkan Bilgin, berberlik ve kişisel bakım hizmeti talebi açısından erkeklerin kadınları geçtiğini söyledi. Bilgin, artık erkeklerin de manikür, pedikür, cilt bakımı hatta kaş aldırma gibi hizmetler aldığını ifade etti.
TİCARİ KAYGILAR NEDENİYLE BERBERLERDE ESKİ MUHABBET KALMADI
Eskiden berber dükkanlarında koyu sohbetlerin yapıldığını, sıra bekleyen müşterilerin de katıldığı sohbette memleket meseleleri, futbol, borsa, siyaset gibi her konunun tartışıldığı samimi ortamlar olduğunu hatırlatan Başkan Bilgin, "Ne yazık ki berberlerde ticari kaygılar öne geçti. Pandemi nedeniyle randevu sistemine geçildi. Hal böyle olunca eski muhabbetler pek olmaz oldu. Çünkü randevunun biri bitiyor, öteki başlıyor. Berberlerimizin de muhabbet edecek zamanları da kalmadı. Eskiden çaylar kahveler gelir, müşterimizi tıraş ederken sıra bekleyen diğer müşterilerimizle de koyu sohbetler ederdik. Doğrusu, eski günleri çok özlüyoruz" dedi.
KİRPİK BAKIMI YAPTIRAN ERKEKLER BİLE VAR
Başkan Bilgin, kadınların aldıkları kuaförlük hizmetlerinin seviyesinde bir değişiklik olmadığını ancak erkeklerin geçmiş yıllara göre daha çok kişisel bakım hizmeti almaya başladığını iddia etti:
"Vallahi şu anda erkekler, kadınlardan daha çok berbere gidiyorlar. Kadınların son yıllarda aldıkları güzellik hizmeti çeşitlenirken, o alışkanlıklarından asla taviz vermiyorlar. İtiraf etmeliyim ki, kuaförler, erkek berberleri için de rol model oldu. Erkeklerimiz de manikür, pedikür, cilt bakımı, hatta kaş düzeltme, kirpik bakımı gibi hizmetler alıyorlar. Berber arkadaşlar, bunlar için de bizden tarife talebinde bulunmaya başladılar. Erkekler o kadar çok bu işe alıştı ki, gerçekten kadınları geçti. Bugün yüzlerce berber dükkanında bu hizmetleri alan erkek müşterilerle karşılaşabilirsiniz."
BERBERLER, ÇIRAK BULAMIYOR, ÇÜNKÜ...
İzmir'de Oda'ya kayıtlı 3 bin berber olduğunu belirten Başkan Şükrü Bilgin, sektörün sıkıntılarının başında çırak, kalfa bulamama sıkıntısının öne çıktığını söyledi:
"Çırak bulamıyoruz. Bu bizim için bir sorun değil, sorun ötesi, mesleğimizin geleceğini ilgilendiren bir şey. Berberlik mesleğini geleceğe taşıyabilmemiz için çıraklara ihtiyacımız var. Bu aşamada, insanlar, berber çıraklığını neden seçsin, diye sormamız lazım. Bir çocuk, neden berber olmak istesin? Bir kere berberlerin iyi para kazandığını anlatmamız lazım. Odamızı ziyarete gelen vekillere, bakanlara, belediye başkanlarına hep aynı şeyi söyledim. Avrupa'da berberlerin, kuaförlerin eleman ihtiyacı, kamu spotuyla çözülüyor. Biz de kamu spotları yapalım, şu mesleğimiz tükenmeden çıraklar, kalfalar, ustalar yetiştirelim, istedik. Bugün berber çıraklığı, yarın oto tamirciliği, ertesi gün kaynakçılık gibi paylaştırarak esnafımızın eleman sıkıntısı kamu spotlarıyla çözülebilir. Yetkililerden hep bunu istedim. Berberler ve Kuaförler Odaları olarak Avrupa'ya yaptığımız inceleme gezisinde, çıraklık okullarını karşılaştırdık ve orada çırak bulma sıkıntısının kamu spotuyla halledildiğini gördük. Demek ki Avrupa'da bu bir devlet politikası olmuş, esnafın ihtiyacı olan çıraklar devletin tuttuğu ışıkla aranıyor. Peki aileler çocuklarını bize çırak olarak neden versinler? Biz berberliği, çocuklara anlatırken, kazancımızı, aile yaşantımızı, çevremizin ne kadar geniş olduğunu, bize duyulan saygıyı da anlatmalıyız. Bugün çırak bulamıyorsak, bunda eğitimdeki 4+4+4 sisteminin de rolü var. 4+4'ten sonra çocuk, mecburi olarak 4 yıl da lise okumak zorunda. Liseyi bitirdiğinde 18 yaşını da bitirmiş oluyor. O yaştaki çocuk, daha büyük hedefler koyuyor kendisine ve çıraklığı kabul etmiyor. O yaşta çocuk çıraklığı kabul etse bile, maalesef ağaç eğilmiyor! Eskiden ortaokuldan sonra okumak istemeyen, okumayı benimsemeyen çocuklar, çıraklık okuluna kaydoluyor, meslek öğreniyordu. Artık yeni sistemle böyle bir şansları yok, çünkü yaşları büyümüş oluyor. Sanırım eski eğitim sistemine dönüşte, mesleklerin sürdürülebilirliği açısından fayda var diye düşünüyorum. Gidişat iyi değil. Pek çok meslektaşım yalnız çalışıyor, yanında çırak yok, kalfa yok. Gelecekle ilgili çok ciddi kaygılarımız var. Devlet, radikal bir karar alacak, çıraklığı cazibeli hale getirecek, çocuklar hem okusunlar hem de ben meslek kazandırayım. İMEP projesiyle bu iş yürümüyor, çünkü yarısını yabancı şartı koşuyor."
SU VE KATI ATIK BEDELİ SORUNUNU ANKARA'YA DA İLETTİK
Yerel yönetimlerden su ücretlerinde indirim ve katı atık bedellerinin makul seviyeye çekilmesini istediklerini, bu konuda esnafın gerçekten çok sıkıntı yaşadığını anlatan Başkan Şükrü Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oda olarak su faturaları ve katı atık bedeliyle ilgili talebimizi her fırsatta, her platformda dile getiriyoruz. Esnafımızın şikayeti giderek artıyor. Su faturaları uçuk rakamlarla ifade edilir hale geldi. Birlik Başkanımız Yalçın Ata, esnafımızın su faturalarının fotokopilerini istedi, konuyu yereldeki yöneticilere dosya olarak verdikten sonra Ankara'ya da taşıdı. Katı atık bedellerinin düşürülmesi için ilçe belediye meclislerinden karar çıkarılması gerekiyormuş. Büyükşehir'in geçmiş dönemdeki başkanlarından Burhan Özfatura, esnafa yüzde 50 indirimli su verdi. Tunç Bey, birliğimizin genel kurulunda indirimli su sözü vermişti, olmadı. Cemil Tugay başkanımız da söz verdi ama henüz çözüm üretilmiş değil. Bize pozitif ayrımcılık yapılmasını istiyoruz. Fakat pozitif ayrımcılık uygulanacağına dair umudumuz giderek azalıyor. Neden? Çünkü bilgisi olanın yetkisi yok, yetkisi olanın bilgisi yok. Bizi anlamıyorlar. Bilgisi olan yetkisini kullanamıyor, işi halledemiyor. Yetkisi olan da bilgisi olmadığı için bizim derdimizi anlamıyor, aman dokunmayayım, diyor. İş Cemil Başkan'a gelinceye kadarki süreçte, bize inisiyatif alacak yöneticiler lazım. Suda indirim yapıldı, katı atık bedelleri düşürüldü, müjdesini her türlü umutsuzluğumuza rağmen bekliyoruz."
HER BÜTÇEYE GÖRE TIRAŞ YAPAN BERBERİMİZ VAR
Başkan Şükrü Bilgin, tıraş ücretlerinin çeşitli semtlere göre farklılıklar göstermesiyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
"Elektrik giderlerimizi, su ve katı atık bedellerindeki yüksek faturalarımız olmasa, sarf giderlerimizdeki anormal artışlar olmasa, berberlik hizmetlerine neden zam yapalım ki? Giderlerimizin hiçbirisi geriye gitmiyor. Bu nedenle zammı rutine bağlıyoruz. Tüm giderler, 2024'ün rakamlarında sabitlense, zam yapmaya gerek kalmaz! Diğer bir deyişle o zaman bizim zam yapma hakkımız da olmaz. Bazen aldığımız zam, 6 ay içinde eriyip gidiyor. Kiraların yüksek olduğu semtlerde tıraş ücretlerinin yüksek olmasını normal karşılamak lazım. Herkesin bütçesine göre hizmet veren berberlerimiz var. Birinci sınıf, ikinci sınıf, üçüncü sınıf berberlerimiz var. Bütçene göre berberini seç, tıraşını ol! 3. sınıf berberlerde saç 250, sakal 150, saç yıkatma olursa toplam 500 lira. İkinci sınıflarda 350 lira saç, 200 lira sakal tıraşı, saç yıkama da olursa 650 lira. Birinci sınıf berberlerimizde saç 500, sakal 300, yıkamayla birlikte toplam 1000 lira. Birinci sınıf bir berber salonunun açılışını yaptık geçtiğimiz günlerde, kirası 70 bin liraymış. Arkadaş yanında üç kişiyi çalıştırıyor. Şartlar böyleyken, tıraş tarifemizi de anlayışla karşılanmasını istiyoruz."
3 BİN BERBERDEN 1000 KADARI YÜZDE 20 KDV ÖDÜYOR
İzmir Berberler Odası Başkanı Şükrü Bilgin, berberlerin yüzde 20 KDV ödemek zorunda kalmasıyla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Saç sakal tıraşı olmak, lüks tüketim olarak görülüyor. Halbuki bir insanın normal tıraş olmasının lüksle hiçbir alakası yok. Fakat basit vergi usulüne göre çalışmayan berberlerimiz var, yazar kasası olan... Onlar yüzde 20 KDV ödüyorlar. Biz bu yüzde 20'lik oranın yüzde 8'e çekilmesi için ilgili yerlere başvurularımızı yaptık. Önce İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne, oradan Federasyona ve son olarak da Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonuna bildirdik. İzmir'deki 3 bin berberden yüzde 35 kadarı, yani 1000 kadarı yüzde 20 vergi ödeyen kesimi oluşturuyor. Yazar kasası olan esnafımız bunlar... Ne yazık ki yaptığımız girişimlerden bugüne kadar bir sonuç alamadık. Yetkililerden bu konuda destek istiyoruz."
KAYITDIŞI BERBERLERİ DEDEKTİF GİBİ İZLİYORUZ
Başkan Şükrü Bilgin, iş güvenliği, işyeri hekimliği uygulaması ve kayıtdışı berberlerle ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"Üyelerimize, iş güvenliği ve işyeri hekimliği uygulaması kapsamında yardımcı olduk. Bu kanun çıktıktan sonra üç kuruluşla konuştuk. Birliğimizin anlaştığı bir şirketten rakam aldık. Öyle ki, bizim anlaşmak üzere olduğumuz arkadaş, ben o rakamı veremem, ona yaptırın, dedi. 240 lira artı KDV şeklinde anlaştık. Bir işçi çalıştırıyorsak, yıllık 3 bin lira peşin ödüyoruz, iş güvenliği ve iş yeri hekimliği için... İki kişi çalıştırıyorsak, bu rakam 6 bin lira oluyor. Bunu yaptırmak zorundayız. Çünkü yaptırmazsak, çok ağır cezaları var. Kayıtdışı çalışanlara gelince... İşyerini kapatan kişi, tamam işi bırakıyor ama işyerini devrediyor. Oradaki yeni işletmeci, kayıt dışı çalışmaya başlıyor. Maliye, onun farkına bile varmıyor. Biz oda olarak dedektif gibi çalışıyoruz. Odada görevli üç arkadaşımız, her gün semt semt dolaşıp kayıtdışı çalışan var mı, araştırıyorlar. Tespit ettikleri berberleri sonra biz ziyaret ediyoruz, odaya kayıtlı olmasını tavsiye ediyoruz. Eğer odaya kayıt yaptırmazsa, o zaman yetkili mercilere, belediyeye durumu bildiriyoruz. Çünkü bizim Oda olarak bu konuda bir yaptırımda bulunmamız yasal olarak mümkün değil."
YÖNETİM KURULUMUZUN VE ÜYELERİMİZİN BENDEN FAYDALANMASINI İSTERİM
İzmir Berberler Odası Başkanlığını 4 dönemdir yürüten Şükrü Bilgin, 2026 yılında yapılacak genel kurulda yine aday olacağını açıkladı. Bilgin, bu konuda net konuştu:
"Her şeyin bir sonu vardır. Ama bu dönem de dahil, ikinci bir konum gelinceye kadar adayım. Çünkü ben onların yol haritasını, odanın hafızasını en iyi bilen kişiyim. Üyelerimizin eli, yönetim kurulumuzun eli benim sayemde güçleniyor. Camiamızın benden faydalanmasını isterim. Benim kadar bu işinde olan bir başkan bulamayabilirler. Kendilerini yetiştiren arkadaşlarımız var, onlara tabii ki yardımcı oluruz. Şu an itibariyle benden istifade etmeleri, üyelerimizin, yönetim kurulumun menfaatinedir diye düşünüyorum."
GÜZELLİK SALONLARI, BERBERLİK MESLEĞİNE ÇOK ZARAR VERDİ
Çok sayıda güzellik salonunun satılık veya devir ilanı ile el değişmesinin beklendiğini, güzellik salonlarının berberlik ve kuaförlük mesleğine çok büyük zararlar verdiğini öne süren Başkan Bilgin, "Güzellik salonlarından çok büyük rahatsızlık duyuyoruz. Bize büyük zararları oldu. Sosyal medya fenomenleri bu işe el attılar ama kötü şöhret sahibi oldular. Eleman sıkıntısı çektikleri ve tek başlarına yürütemedikleri için kapatmak zorunda kalıyorlar. Bu işin botoksu var, karın yağı eritmesi var, kaş, cilt bakımı var, hepsi ayrı uzmanlık ister" dedi.
YURTTAŞLARA SESLENDİ: BERBERİNİZİ DEĞİŞTİRMEYİN, ONA SAHİP ÇIKIN
18 Mayıs'ta her yaştan berberin yarışacağı çok önemli bir etkinlikte bulunacaklarını belirten Başkan Şükrü Bilgin, "Eline, makasına güvenen tüm meslektaşlarımızı bu yarışmaya bekliyoruz. Büyük ödül, tam altın olacak" dedi. Başkan Bilgin ayrıca, vatandaşlara "Berberinizi değiştirmeyin, berberinize sahip çıkın" çağrısında bulundu.