Mirzabeyoğlu’ndan yeniden yargılama talebi
İBDA-C lideri olarak 'Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Salih Mirzabeyoğlu'nun avukatları, yeniden
'Balyoz ve Şike davalarında verilen kararların kendilerine yol mu gösterdiği' yönündeki soruya avukat Hasan Ölçer, 'Türkiye'de artık ortamın ve hukukun normalleşmeye başladığına biz inanmak istiyoruz. Türkiye'de siyasetin ve hukukun normal çerçevesinde, hak ihlallerinin, hak ihlali kararlarının bu anlamda bir adım olduğuna inanıyoruz. Yani hukuki normalleşmenin başlamış olduğunu gösterdiğine inanıyoruz ve bizim davamız da bu anlamda bir test niteliğinde olacaktır' diye yanıt verdi.
' 28 ŞUBAT DÖNEMİNDE ÇOK BÜYÜK BİR HAKSIZLIK YAPILDI'
Ölçer, 'Türkiye'nin ne kadar normalleştiğini hukuk adına ne kadar normalleştiğinin aslında bir göstergesi olacak. Zira şu anda biz malum olan bir şeyi ispat etmeye çalışıyoruz. Çünkü toplumun tüm kesimlerinde Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar, Adalet Bakanından Anayasa Mahkemesi üyelerine kadar CHP lideri, MHP milletvekilleri, BDP milletvekilleri, sivil topum kuruluşları, aydınlar, herkes bir ağız birliği yapmışçasına Salih Mirzabeyoğlu'na 28 Şubat döneminde çok büyük bir hukuksuzluk ve haksızlık yapıldığını ifade ediyor' ifadesini kullandı.
'YENİDEN YARGILAMA VE İNFAZ DURDURULSUN TALEBİ'
Mirzabeyoğlu'nun avukatlarının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede, Salih Mirzabeyoğlu'nun kendisine verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı için halen Bolu F Tipi Cezaevi'nde bulunduğunu belirtti. Dilekçede, Mirzabeyoğlu hakkında yeniden yargılama talebinin kabulüne, daha fazla telafisi imkansız zararlara uğramaması için hakkındaki mevcut hükmün infazının durdurulması ve tahliyesine karar verilmesi talep edildi. Dilekçe şu ifadelerle devam etti: 'Bugün gelinen noktada o dönemde verilen ve halen infazı devam eden yargı kararlarının adaleti yansıtmadığı, hukuka olan güveni zedelediği, kamu vicdanını rahatsız ettiği artık bilinen bir gerçektir. Bununla birlikte Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 'dan başlamak üzere, önceki Adalet Bakanı Sadullah Ergin, mevcut Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve başbakan yardımcısı Bülent Arınç, ve AK parti milletvekilleri, yine muhalafet lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere Hüseyin Aygün, Veli Ağababa gibi bir kısım CHP milletvekili, Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder gibi BDP'li milletkillleri MHP milletvekilleri Tuğrul Türkeş, TBMM'de kurulan İnsan Hakları ve Araştırma Komisyonlarındaki başkan ve üyeler, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, akademisyenler, Orhan Pamuk, pek çok sanatçı, yazar, gazeteci, kısacası yelpazenin en sağından en soluna kadar her kesimden insanın gerek konjektürel olarak 90'lı yıllarda özellikle 28 Şubat sürecinde hukuka müdahale olduğu gerekse Mirzabeyoğlu davasına yapılam müdahalalerle hukuk tarihinde kara bir leke olarak yerini aldığı ve hukuksuzluğun derhal giderilerek Salih Mirzabeyoğlu'nun (bilinen adı ile) özgürlüğüne kavuşturulması gerekliliği hususunda tam bir konsesüns de bulunmaktadır'
Dönemin İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 1999 yılında Salih İzzet Erdiş'i (Salih Mirzabeyoğlu) 'Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak' suçundan, eski TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca idam cezasına çarptırmıştı. Erdiş hakkında verilen idam cezası, 23 Eylül 2002 tarihinde uyarlama yapılarak müebbet ağır hapis cezasına çevrilmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de, Erdiş'e verilen verilen cezayı onamıştı.
Bunlar da ilginizi çekebilir