Müzik Önerisi: Mad World – Gary Jules, Micheal Andrews
Mavi Nokta…
Astronotların uzay uçuşlarında Dünya’yı uzaktan ilk gördükleri sırada yaşadıkları farkındalık değişimine deniyor…
“Genel Bakış Etkisi” olarak da adlandırılan bu durum dünyaya dışarıdan bakmanın yarattığı psikolojik, duygusal ve ruhsal bir bilinç değişimi aslında…
Başka bir anlayış…
Başka bir boyut…
Dünyayı uzaktan görmenin getirdiği kozmik bir bilinç.
Mavi gezegenin simsiyah boşlukta asılı yalnızlığı, gözlemlenen kırılganlığı, göz kamaştırıcı güzelliği, mucizevi varlığı…
Dünyayı uzaktan görebilenler genişleyen bir bilince sahip oluveriyor içgüdüsel olarak. Kişilerin dar kimliklere hapsolmasının gereksizliğini ve ulusal sınırların anlamsızlığını idrak ediyorlar tepeden baktıklarında. Doğayla ve evrenle daha derin bir bağ kurma ihtiyacı duyuyor ve evrensel biri olmak için ruhsal bir açlık oluşuyor.
Bu mucizeye büyük bir hayranlık duyuyor, küçükleniyor- eksik, küçük ve önemsiz buluyor kendini, insanlığı ve insanlığın mavi nokta üzerindeki saçma isteklerini, kavgalarını, egolarını…
“Buradan bakınca politikacılarımızı yakalarından tutup, bu manzarayı görmeleri için çeyrek milyon mil yukarıya sürüklemek ve 'Şuna bir bakın, sizi lanet olasıcalar!' demek istiyorsunuz." — Edgar Mitchell, Apollo 14 Astronotunun röportajlarından birinden çarpıcı cümleler.
Apollo 8’in astronotlarından William Anders da “Dünyayı yukarıdan gördüğümde ne sınırlar ne ideolojiler kalıyor” demiş bir röportajında.
Biricik tek bir mavi nokta. Haritalarda gördüğün kalın çizgiler, aşamadığın yüksek ve kalın duvarlar yok.
Nefesimiz olan o katman katmanatmosfer ince bir kâğıt gibi dışarıdan gelen her darbeye son derece açık savunmasız koruma yok.
İnsan yok, cinsiyet yok.
Renk yok, ırk yok, dil yok…
Uzaydaki o karanlık boşlukta asılı duran Dünya'nın parlak mavi nokta haline dalıp gittiğinde, kendini hem "hiç" gibi hissetmen; hem de o büyüklüğü kavramış bir zihin olduğun için "dev" gibi hissetmen ne büyük tezat!
Bu kavrama kapasitesinin ardından gelen o ruh hali:Büyük bir genişleme, büyük bir yücelik!
Yücelik…İnsanı dehşete düşürecek kadar büyük ve sarsıcı.
Ancak her bir insan kendi dünyasında biricik ve küçücük…
Yüzyıllarca bize kategoriler dayatıldı. Yıllarca duvarlarımıza astığımız o rengarenk siyasi haritalarla bize dünyanın farklı renklere boyanmış kesin çizgilerle ayrılmış parçalar bütünü olduğu öğretildi. Uğruna milyonların savaştığı, binlercesinin can verdiği görünmez sınırların her şeyden daha önemli olduğu vurgulandı.
Aslında mavi noktanın derdi bambaşka…
Mavi Dünya üzerine bizim çizdiğimiz hayali çizgilerden habersiz kendini korumaya çalışmakta. Suyunu havasını kirlettikçe, doğanın akışını bozdukça bizi daha uzun yaşatmaya çalıştıkça ters gidiyor her şey…
Varoluş bu kadar pamuk ipliği iken, ucuzlamış hayatlarımızda yaşadığımız saçma sapan mevzulara üzülmek yersiz belki de…
Dünyayı mavi nokta olarak görebilenler kurtaracak belki bu arsızlardan, düşmanlıklardan, sınırlardan, kategorilerden bizi.
Mavi Nokta ya da Genel Bakış Etkisi bizi dar kişisel çıkarlarımızdan ve ayrışmalardan sıyırdığındave daha geniş bir küresel bakış açısı elde ettiğimizde kurtulacağız belki bu safsata sınırlardan kategorilerden…
Ya da biz kendi kendimize kendi sonumuzu hazırlarken mavi nokta sessiz sedasız dönmeye devam edecek siyah boşlukta…
Yüzyıllardan beri yaptığı gibi.