Ekonomi

Sezon öncesi levrekte ve çipurada endişe!

Balık sezonu 1 Eylül’de açılıyor. Çeşme’de orkinosların hastalık sebebiyle kıyıya vurması sonrası benzeri bir hastalığın levrek ve çipura üreten kafeslerde de başlaması tüketicileri endişelendirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan İzmir Balıkçı İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Şahin Çakan, “Açık deniz avcılığında, doğa balıklarında asla problem yok. Ölenler çiftlikteki, kafesteki balıklar” dedi.

Abone Ol

Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - İzmir’in gözde tatil beldelerinden biri olan Çeşme’de kıyıya vuran ölü orkinoslar kentin gündeminde yer almaya devam ediyor.

İzmir Körfezi’nde balık ölümleri yaşanırken son günlerde Çeşme’de orkinasoların hastalık sebebiyle kıyıya vurması ve hastalığın levrek ve çipura çiftliklerinden görülmesi endişelere neden oldu.

AÇIK DENİZDE SORUN YOK, ÖLÜMLER ÇİFTLİKLERDE
İzmir Balıkçı İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Şahin Çakan, konuya dair Egedesonsöz’e açıklamada bulundu. Çakan, deniz sıcaklıklarının anormal derecelere çıktığını söylerken doğa balıklarında sorun olmadığını aktardı.

Çakan açıklamasında “İzmir Körfezi’nde balıklar ölüyor. Körfez zaten balıkçılığa kapalı. Kıyılarda oltacılar var, amatör balıkçıklar balık tutuyor. Siz orada hiç balıkçı teknesi gördünüz mü? Açık deniz avcılığında, doğa balıklarında asla problem yok. Ölenler çiftlikteki, kafesteki balıklar” diye konuştu.

“DENİZ 30 DERECE OLDU MU YAŞAM OLMAZ”

Çakan, orkinos balıklarının ölümü ve deniz suyu sıcaklıklarına dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Üretim balıklarında sıkıntı olabilir, ben bilim insanı değilim, bu konuda açıklama yapamam. Ancak bir gerçek var ki, denizlerimizde aşırı bir ısınma var. Orman yangınları ve iklim değişikliği nedeniyle denizlerde sıcaklık 28-29 dereceleri buldu. 30 dereceyi buldu mu denizde yaşam olmaz. Üretim balıkları belli kapasitelerde kaldığı için sorunlar çıkıyor olabilir.

“DOĞA BALIKLARI KENDİ VÜCUT SICAKLIĞINI AYARLIYOR”

Orkinos balığının vücut sıcaklığı sabittir. Hayvan, denizde kendini sıcağa soğuğa göre ayarlayamıyor, adapte olamıyor. Belli bir sıcaklık gelince hayvan ölümleri olabilir. Denizde, doğal balıklarda bu tür şeyler olmaz. Doğadaki balıklar, adaptasyon gereği denizin sıcaklığına göre vücut soğuk-sıcak ayarını yapabiliyor. Kıyılarda su sıcak olunca açık sulara gidiyorlar. Hava soğuduğunda avcılığa müsait hale gelecekler.”

“DENİZE YABANCI BALIKLAR GELDİ”

Çakan, iklim değişikliği nedeniyle deniz suyu sıcaklıklarının arttığının vurgularken yabancı balıkların da türediğini ifade etti. Çakan, “Hayvanı bir kafese koyuyorsun, bir yere gidemiyor. Deniz sıcaklığının bu kadar arttığı bir dönem hayatımızda yaşamadık. Bir de iklim değişikliğinden dolayı denize deniz aslanı gibi yabancı balıklar geldi. Finlandiya’da hava sıcaklığı 10 derece arttı. Dünyanın her yerinde oluyor bu sıkıntılar. Bugün İspanya’da, İtalya’da, Yunanistan’da da aynı sorun var” dedi.

ÇİFTLİK VE DENİZ BALIKLARI ARASINDAKİ FARKLAR NELER?
Deniz balıkları doğal ürünlerle beslendiklerinden dolayı daha parlak, koyu renkli olurlar ve daha sıkı olup pulları daha iridir. Çiftlik balıklarının renkleri ise daha farklı olup açıktır. Belirlenmiş olan sınırlı bir alanda yetiştirilmesinden dolayı çiftlik balıklarının hareketleri kısıtlı kalmaktadır. Yerin dar olması balıkların yüzerken sürekli birbirine sürtünmesine sebep olur. Hal böyle olunca çiftlik balıklarının kafalarında ve karınlarında kızıllığa rastlanabilir. Pulları da daha küçük olur.

ÇİFTLİK VE DENİZ BALIKLARI ARASINDAKİ KOKU FARKLARI
Deniz balıkları yosun ve iyot karışımı olan bir kokuya sahip olur. Buna karşılık beslenme şekillerine ve yaşadıkları suya bağlı olarak çiftlik balıklarının kokusu deniz kokusundan farklıdır. Deniz kokusu olarak belirtilen yosun kokusu deniz balıklarında hissedilebilir. Çiftlik balıklarında ise bu yosun kokusu çok fazla hissedilemeyebilir. Daha çok yemlerine katılan yağ içeriğinden kaynaklı olarak daha yağsı kokular hissedebilmek söz konusudur.