Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Et tüketiminin arttığı Kurban Bayramı’nda pişirme yöntemleri ve beslenme düzeni sağlık açısından büyük önem taşıyor.
Beslenme düzenindeki ani değişiklik, mide rahatsızlıklarına, hazımsızlığa ve kilo artışına neden olurken, özellikle kronik hastalığı olan bireylerde sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor.
Egedesonsöz’e konuşan Diyetisyen Elif Dila İmançer, kurban bayramında nasıl bir beslenme düzeni olması gerektiğini anlattı.
KRONİK HASTALAR ÖZELLİKLE DİKKAT ETMELİ
İmançer, özellikle kalp ve damar, gut, diyabet, yüksek tansiyon, böbrek ve mide hastalığı gibi kronik hastalıklara sahip veya bu hastalıklar için risk altındaki bireylerin et tüketimine dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi.
“SİNDİRİMİ RAHATLATMAK İÇİN SALATA”
Diyetisyen İmançer, bayramda beslenme tüyoları ile ilgili şunları söyledi:
“Bayramda kırmızı etin fazla tüketimi, posalı gıdaların az tüketilmesine neden olabilmekte ve kabızlık başta olmak üzere sindirim sorunları görülebilmektedir. Sindirimi rahatlatmak adına kahvaltıya, öğle, akşam yemeklerine salata veya pişmiş sebze eklemesi yapmak, etli ağır yemekleri öğle öğünü olarak tercih etmek,çok geç saate bırakmamak daha iyi bir yaklaşımdır. Öğle yemeği yoğun et içeren bir menüden oluşuyorsa akşam yemeği zeytinyağlı sebze ve kurubaklagil yemekleri gibi daha hafif ve lif içeriği yüksek besinleri içerebilir. Kırmızı et ürünlerinin doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksek olduğu için kahvaltı sofrasında bitkisel yağ kaynakları olan ceviz, badem gibi yağlı tohumlara yer vererek tokluk süresini uzatabiliriz.
“TATLI OLARAK SÜTLÜ TATLILAR TERCİH EDİLMELİ
Tereyağını veya tereyağlı pişen salam, sucuk gibi yiyecekleri yine kızartma olarak tüketilen pişi gibi gıdalara tüketeceksek kontrollü olmalıyız. Öğünlerde rafine edilmiş karbonhidrat kaynakları yerine rafine edilmemiş tam buğday, çavdar, bulgur gibi karbonhidrat kaynaklarına yer vermek daha uzun süre tok kalmayı sağlayabilir. Tatlı tercihi olarak şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih etmek daha hafif olacaktır. Ayrıca gün boyu sürecek aile ziyaretleri sırasında su içme ihmal edilmemelidir.”
İmançer, hayvan kaynaklı bulaşıcı hastalıklara yakalanmamak için kurban olarak kesilecek hayvanın veteriner kontrolünden geçmiş ve hijyen kurallarına uygun olarak kesilmiş olmasının önemine değindi.
“ET PİŞİRME YÖNTEMİ OLARAK HAŞLAMA, FIRINLAMA VE IZGARA TERCİH EDİLEBİLİR”
Etin 24 saat dinlendirildikten sonra tüketilmesi gerektiğini belirten İmançer, “Etler çiğ ya da az pişmiş olarak tüketilmemelidir. Yeni kesilen havyan etleri sert olduğu içine sindirimi zordur bu nedenle eti 24 saat dinlendirdikten sonra tüketmeliyiz. Etler pişirilirken haşlama, fırınlama, ızgara gibi yöntemler kullanılacak en sağlıklı yöntemlerdir. Mangalda pişecek etlerde kömürleşme olmamasına, et ile ateş arasında yaklaşık 15 cm mesafe bulunmasına dikkat edebiliriz. Etle yapılan yemeklere tereyağ/kuyruk yağı gibi yağlar eklemeyerek kendi yağında pişmesine bırakmalıyız. Kalp-damar ve kolesterol hastaları, doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksek olan sakatatları tüketirken dikkatli olmalı, tuz tüketimini de sınırlamalıdır.
“KESİLEN ETLER KÜÇÜK MİKTARLARDA DERİN DONDURUCUDA 3-4 AY SAKLANABİLİR”
Et ürünleri daha kolay bozulabilen riskli gıdalar arasındadır. Kesilen etler küçük miktarlarda tek kullanımlık olacak şekilde poşetlenerek derin dondurucuda (-18) 3-4 ay saklanabilir. Dondurulduktan sonra çözünen et tekrar dondurulmamalıdır. Dondurulmuş etleri buzdolabının dondurucu olmayan soğuk ünitesinde (+4) bölmesinde çözdürmek en sağlıklı yöntemdir” ifadelerini kullandı.