Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON’a yönelik kooperatiflerde yolsuzluk soruşturması kapsamında yürütülen tarihi davanın ikinci duruşması bugün İzmir Adliyesi’nde görüldü.
Tunç Soyer, Şenol Aslanoğlu ve Heval Savaş Kaya’nın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu, 65 sanık bugün yeniden hakim karşısına çıktı.
Mahkemede mağdurların ifadeleri alındı.
TUNÇ BEY’E GÜVENDİM
İş İnsanları Örnekköy Yapı Kooperatifi Üyesi mağdur Başak Özcan “Mayıs ayında öğrendik ki bize yeni bir ödeme tablosu çıkarıldı. Aylık ödeme 10 bin 100 iken 100 bine çıktı. Temmuz’a geldiğimizde öğrendik ki inşaatlar devam etmiyormuş. Bize ödemelerimizi yapmamızı ve bir sorun olmadığını söylediler ancak biz ödemelerimizi yapmadık. Zaten bir mahkeme süreci başladı ve biz bu ödemeyi yapacak gücümüz yok. Belediyeden hala protokoller geliyor ama ucu açık. Ben ne ödeyeceğim? Sayıştay durdurabilir. Arsa sahibi Büyükşehir Belediyesi... Sayıştay buna takılıyor ve inşaatları durduruyor. Hala bize bu yönde protokol geliyor. İZBETON ile hala anlaşma yapmaya koşullandırıyoruz. Yüzde 20 KDV ödedik bundan sonra ödeyip ödemeyeceğimiz belli değil. Benim ne ödeyeceğim belirsiz. Keşke bu işe gitmeseydim. Ben İzBB’ye güvenerek bu işe girdim. Ben neye güveneceğim? Kripto para ile dolandırılmayı tercih ederdim. Tunç Bey’e güvendim. Kemal Kılıçdaroğlu açılışa geldi. Mağdurum. Üzerime düşeni yapmışım. 5 milyon daha verin gibi bir protokol ile karşı karşıyayım” dedi.
Soyer'in avukatı Murat Aydın’ın, “kooperatif yönetimi olarak aidat arttırımı kararına onay verdiniz mi?” sorusunu sordu. Kooperatifin üyesi Özcan aidat arttırımı kararını baskı altında aldığını dile getirdi. Av. Murat Aydın ise “Aidatın 10 katı çıkmasının sebebi kendilerinin aldığı karardır. Buraya gelip suçlama haline getiremezler. Hepsi genel kurula girmiş ve oylarını kullanmışlardır” dedi.
ASLANOĞLU VE BELEDİYEDEN ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM
Mağdurlardan Murat Şahin ise, “Aslanoğlu o zaman kooperatif başkanıydı ve bize ne zaman bilgi istediysek sundu. 5 aydan sonra yer teslim edildikten sonra hızlıca inşaat ilerledi. Ben aynı zamanda gazeteciyim. Kooperatife inandığım için üye oldum. Şu an Aslanoğlu ve belediye yönetiminden şikayetim yok" şeklinde konuştu.
1 LİRA ÖDEYECEK DURUMUM YOK
Mağdurlardan Hediye Aksu, “Şu an 1 lira ödeyecek durumum yok. Ben Halil Bey ile irtibat kuruyordum. Ben 815 bin TL ödedim. Genel Kurula katıldık ancak herhangi bir şeye imza atmadım. Para istediklerini duyunca toplantıyı terk ettim. 1 milyon ödeme istediler ekstra. Kızımın aracı var benim üzerime aracı satar kapatırız derken bir duyum aldık, ‘inşaatı belediye alacak’ diye. Ben 30 bin lira kirayı veremiyorum. Barınmamı sağlayacak bir gelirim yok. Ben isim olarak kimseyi tanımıyorum. Sadece Çağlar Kalkan’ı tanıyorum. Kimseyi isim olarak tanımıyorum, tapumu vermedikleri sürece şikayetçiyim.” dedi.
Av. Murat Aydın, “Genel kurulda kararlara itiraz ettiniz mi? Eylül 2025’i anlatıyor. Sanıkların yargılandığı dönemi soruyorum” dedi. Mağdur Aksu ise, “O tarihlerde toplantı yapılmadı” dedi. Murat Aydın yanıt olarak “Genel Kurul yapıldığı tutanaklarla sabit” dedi.
BİZİ SITMAYA RAZI EDEREK İMZA ATTIRAMAZLAR
Mağdur Nevin Özden, “Meydana gelen kamu zararı ile nedensellik bağı var. İnşaatlar 4 defa durduruldu. Haklarında dolandırıcılığa teşebbüs ile kamu davası açılan yöneticiler , İzBB ile protokolü imzalamazsanız İzBB arsaları alır dedi. Sonrasında ne kadar para vereceğiz? Hiçbir bilgi yok. Ben Genel Kurula şerh koyanlardanım. Bizi sıtmaya razı ederek imza attıramazlar. Genel Kurula dava açmaya hazırlanıyoruz. Burada kooperatifler inşaatları tamamlayacak olsaydı 4 defa durdurulmazdı. Müteahhitler, kooperatif yöneticileri ve bürokratlar işbirliği içindeler. Belediyenin zararı yoktur dediler. Ödenen kiralar var, bu belediyeye zarar yazıyor. İşin başka objektif temelleri var. Davacıyım ve şikayetçiyim” dedi.
KISIR YEDİĞİN GÖRÜMCEN DEĞİLİM
Mağdurlardan birine soru sormak isteyen avukat, “Üslubunuza dikkat edin ben sizin kısır yediğiniz görümceniz değilim” dedi. Mağdurun avukata, “terbiyesiz” demesi üzerine salonda gerilim yükseldi.
CEMİL TUGAY İNŞAATLARI DURDURDU
Niyazi Alper, “Kooperatif yöneticilerini sadece para istediklerinde gördüm. Cemil Tugay inşaatları durdurdu. 2025 eylülde kurulda hayır oyu verdim. Ben para olarak mağdur oldum. Paranın yüzde 80’ini ödedim. Ev sahibi olmak istiyorum. Kooperatiflerden şikayetçiyim” dedi.
ŞİKAYETÇİ OLMADI
Mustafa Arif Şaşar şikayetçi olmadığını söyledi.
ŞİKAYETÇİ VE DAVACI DEĞİLİM
Ertan Yolcu, “Yaşanan sıkıntılar vardı. İnşaatların başlamasından sonra pandemi ve ekonomik kriz gibi ciddi bir sıkıntı yaşandı. Aslında ortada hesaplanmayacak bir durum yok. Belediye ile kavga ettiğimiz zamanlar oldu. En son gelinen süreçte yaptığımız genel kurulda devam eden inşaatları tamamlayıp mağduriyetlerin bitirilmesi için konuştuk. O dönemde İZBETON personellerinin ince detaylarında anlaşamadığımı yerler oldu. Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı ile kavga eder noktaya geldik. Şikayetçi ve davacı değilim” dedi.
TÜM MAĞDURLAR SİYASİ İRADEYE GÜVENDİ
Didem Zeyrek, “167 milyonluk sözleşme 260 milyona city Construction’a 260 milyona verilmiş. Buradaki mağdurların ortak noktası şu. Tüm mağdurlar İzBB, İZBETON ve siyasi iradeye güvenerek hareket etmemiz. Eski yönetimle ilgili de İzBB yönetimi, İZBETON ve kooperatif yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Denetim sorunluluğunu yerine getirmemeleri nedeniye mağduriyet yaşandı. Davacı ve şikayetçiyim” dedi.
ASLANOĞLU'NDAN YANIT
Şenol Aslanoğlu ise yanıt olarak, “Kooperatif ile city arasındaki sözleşme kat karşılığı sözleşme değil. İkisi birbirinden çok farklı. Dilek Coşkun ile aramda bir ilişki olduğunu söylediniz. Dilek Coşkun benim çalışanım olmadı. Bana açtığınız dava var mı? Şikayette bulunduklarında Şenol Aslanoğlu, şu parayı başka yere verdiniz gibi bir savcılığa sorduğunuz dekont var mı? Ya da bir iddianız var mı? Elinizdeki hak edişleri yanlış ödemişsiniz diyebiliyor musunuz?” diye sordu.
ASLANOĞLU: PARA ALDIĞIMA İLİŞKİN TEK SATIR YOK!
Aslanoğlu mağdur Zeyrek’in açıklamalarının ardından, “İddianamede Aslanoğlu’nun kişisel usulsüzlük yaparak para aldığına ilişkin tek satır yok. Ama 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı var” dedi.
KALKAN’IN EŞİ KONUŞTU: ASIL MAĞDUR TUTUKLULAR
Merve Kalkan, “ Yargılanan Çağlar Kalkan eşim oluyor. Burada ben mağdurum. 2022 Ocak itibariyle ödemeler başlatıldı. Temmuz ayında 156 kişinin gözaltına alınmasıyla dava süreci başladı. Gözaltından sonra bazı üyelerin farklı kooperatifler ile birlik olduğunu gördük. Burada şikayetçi olan üyeler, yeni yönetime aday olan ve huzur hakkı isteyen kişilerdir. Eski yönetimler huzur hakkı bile almayan kişilerden oluşuyor. Ben eş ve kadın olarak anlamaya çalışıyorum. En başta eşim olmak üzere nitelikli hangisi nitelikli dolandırıcılık eyleminde bulunmuşlar? Bizim gözaltı olayından sonra bazı üyelerin ayaklandığını ve farklı kooperatiflerle birlik olduğunu öğrendik. Mağdurum diyen üyelerin çoğu yeni yönetime aday olan ve huzur hakkı isteyen kişilerden oluşuyor. 2 tane şikayetimiz var. Bir tanesi diyor ki alacağımı alamadım, uzlaştırmaya gittik. Diğeri diyor ki 1,5 ay çalıştım bizi kurtarmadı be süreçten ayrıldım. Ben bir eş olarak anlamak istiyorum. Eşim nerede nitelikli dolandırıcılık eyleminde bulundular? İş yapanlara bulunmamışlar. Dava açmadıklarını söylediler, yeteri kadar belge olmadığını söylediler. Ancak kooperatifin tüm gelir ve giderlerini açıkça görüyorlar. Şikayetçi değilim. Belediyenin durdurulmasından kaynaklı 6 bin üye mağdur oldu. Tutuklu yargılanan insanlar ve aileler daha fazla mağdur” dedi.
SUÇLULARIN SANIK SANDALYESİNDE OTURANLAR OLDUĞUNA EMİN DEĞİLİM
Mağdurlardan Furkan Umur Zengin, “kooperatif seçimleri öncesinde benim numaramı bulan birileri, 6 ay öncesinden beni arayarak kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. ‘Diğer etaplarda yolsuzluk tespit edildi, dördüncü etapta da olduğunda dair bilgimiz yok ama şüphelerimiz var. Bize oy verin biz bu yolsuzlukları ortaya çıkartalım’ dendi. Sebeplerini sordum, bilgi vermediler. Bahsettiğim kişi Kadir Özkan’dır. Ben maddi olarak mağdurum ve canım yandı ama suçluların şu an sanık sandalyesinde oturanlar olduğuna emin değilim. Şikayetçi ve davacı değilim” dedi
HUZUR HAKKI ALIYORSAN SORUMLULUĞUN VARDIR
Mağdur avukatlarından Nilgün Dağdelen, “Yasada kooperatiflerle ilgili geçmiş dönemde bir çok usulsüzlükler olduğu için değişiklik yapıldı. 88’de yasa değişti. Zimmet suçunu da işliyorlar, ihaleye fesat da karıştırıyorlar. İZBETON sıradan bir şirket değil. Sayıştaya tabi olmasaydı yöneticileri dolandırdı diyebilirdik. Konut yapı kooperatifinin müteahhit statüsüne gelemeyeceğini ve İzbeton ile sözleşme yapmaması gerektiğini bilen kamu kurumu, hayır ben bu sözleşmeyi yapmıyorum demekle yükümlü. Genel kurulda hayalet üyeler var. Pakize Kaval var, Şenol Aslanoğlu’nun çalışanı. Birinde denetici oluyor, değerinde yönetici oluyor. İzbeton bu grupla sürekli sözleşme yapıyor. İzbeton Genel Müdürünün Genel Kurul tutanağını istememesi mümkün değil. Kooperatif kuruluyor, 8 kişiyle 3 gün sonra genel kurul yapılıyor ve sözleşme imzalanıyor. Bu hayalet üyeler, üyelikten istifa edip başka kooperatif kuruyor. Bu müteahhitlerin kim olduğunu İzbeton biliyor. İşveren izbeton, nereye kaydettiriyor Ares’in altına kaydettiriyor. İzbeton, Ares’in yeni kurulduğunu bilmiyor mu? Kısa bir araştırma yapsa kuran kişinin Fırat Erkol olduğunu bilmemesi mümkün değil. Adreslerin hepsinin aynı olduğunu ve adresin Aslanoğlu’na ait olduğunu bilmiyor mu? Biz bir şirket ortağı gibi yönetiyoruz. Arsası olmayan bir yapı ile proje üzerinden anlaşma yapılıyor. Sayıştay bir rapor düzenlemiş. Bu rapor 2022 yılına ilişkin. Tugay, zarar var dediği konuda şimdi zarar yok diyor. Yeterliliği denetlemeyen İzbeton da sorumludur. Yönetim kurulu üyelerinden biri doktor. Kanunen veremedikleri parayı vermek için hile yapıyorsunuz. Bunun neresine susalım. Maaşını almak için değil, huzur hakkı alıyorsan sorumluluğun vardır. Tugay dolaylı olarak onları koruyarak sözleşmemizi feshetti. Asıl gerçek, Sayıştay raporudur. Yine aynı baskıyla sözleşme yapılıyor. Dava kadüktürü ispat etmeye çalışıyorlar. Dosyanın derinleşmesini ve tutukluların tutukluluklarının devamını istiyorum” dedi.
KAYA VE ASLANOĞLU’NA SORULAR
Heval Savaş Kaya’ya soru soran mağdur avukatı, “Aynı gün kurulan kooperatif ile sözleşmeyi nasıl yaptınız” dedi. Kaya ise, “Benim araştırma görevim yok” dedi.
İkinci sorusunu Aslanoğlu’na soran avukat, “City firmasının sizinle alakası var mı?” dedi. Aslanoğlu, “Firma ile alakam yok. Dilek Coşkun diye bir çalışanım yok. Aleyhime açılan dava var mı diye sordum. Benim hakkımda bir tane dava var mı?” dedi.