Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kooperatiflerde yolsuzluk soruşturması kapsamında yürütülen dava 11. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu’nda görüldü.
Savcılık makamının mütalaasının açıklamasının ardından tutuklu sanıklardan İZBETON eski genel müdürü Heval Savaş Kaya savunmasını yaptı.
Tutukluluk halinin devamı istenen Heval Savaş Kaya mütalaaya ilişkin savunmasında şunları söyledi:
“Adaleti o kadar çok tekrar ettik ki herhalde buradan oraya cam var, geçmiyor. Zarar konusunda iddianame diyor ki kamu zararı var. Kamu zararını belediyeye verdiği 2 milyonluk teminatın bozulma ihtimaline binaen söylüyor. Biz bugün iddianamede yazmayan, her yerde kendine göre mağdur olduğunu ifade eden arkadaşları dinledik. Yarısı şikayetçi değil. Biz iddianamede yazmayan kamu zararını konuşalım. Biz mağduriyeti konuşacaksak bu iddianamenin konusu değil. Kamu zararını konuşacaksak biz bu saate kadar ne yaşadık? 2 milyonluk kararın oluşma ihtimali mümkün değil. Sözleşme feshedilmemiş, teminatlar bozulmamış. Aynı şeyi neden tekrar ediyoruz? Mağdur olduğunu iddia edenlerin söylemlerini tartışma gereği duymuyorum. Bu davanın konusu olmayan şeyleri neden tartışalım? Belediye zararının oluşma ihtimali yok. Tapular orada duruyor. İZBETON’un ihale yapması gerekiyor mu, gerekmiyor mu?
SELÇUK’TA TOKİ VAR, DEFALARCA ERTELENDİ, DOLANDIRICILIK MI YAPTILAR?
Bunları bırakıyorum. Size mevzuatı tekrardan hatırlatmak benim işim değil. İhale yapabilmem için para, iş olması lazım. Burada para yok, mal var. İmza meselesi yine konuşuluyor. Müteahhitlik belgesine ihtiyaç yok ki sözleşmeyi yapmamız için. İnşaatların gecikmesi temel mevzu. İnşaatlar neden gecikti? Açıklamıştık. 2019’dan sonra Türkiye’de hiçbir inşaat bu ekonomik şartlarda zamanında tamamlanmamıştır. Ne yapacağız? Siz hafta sonu Selçuk’a gittiğinizde TOKİ konutları var. Defalarca ertelediler, dolandırıcılık mı yaptılar? Fikirtepe orada duruyor. İzmir Şehir Hastanesi’nde dolandırıcılık mı yaptılar? Bunlar dolandırıcılık olamaz.
YATTIĞIMIZ YANIMIZDA KALACAK
İnanıyorum yargılama sonunda beraat edeceğiz. Yattığımız yanımızda kalacak. Ceza alırsak, bu memlekette kimseye iş yaptıramayız. Böyle bir emsal oluşursa biz gideriz ama emsaller kalır. Yetmiyormuş gibi temsil ağırlama derdimiz var. Sayıştay kararı var. Misafirleri ağırlamak, seyahat yapmak makam sahibi birinin görevi kötüye kullandığı anlamına gelmez. İzBB’de alanında uzman, işi gücü bilanço okumak olan insanlar ibra ediyor. Sayıştay’ın ve denetçilerin denetiminden geçiyor. Orada da iddia, İzBB’nin bizden sonra gelen yönetimin iç denetim raporları ile oluştu. Savcılık o raporda ne yazıyorsa noktası virgülüne almış ve koymuş.
BİR TANESİ ‘HEVAL BENDEN PARA İSTEDİ’ DEMEDİ
Geçen celsede tahliyemizi reddeden mahkeme savunmaları alınmayanları zorla getirdi. Mağdurları dinledik. Sayıştay’a inceleme yapılıp yapılmadığını sordunuz. Sayıştay heyetinden oluşan kurula kamu zararı olup olmadığını sordunuz. Sanıkların bu dosyadan etkilenme ihtimali yok. Bir kişi de Heval şunu yaptı demedi. Bir tanesi ‘Heval benden para istedi’ demedi. Benim adım verilmiyorsa biz nasıl şebekeyiz, nasıl dolandırıcıyız? İzmir’de parası pulu olan adamlar, yaşlı teyzemizin parasının peşine mi düştü? Bu kadar adam neden 2 teyzenin parasının peşine düşelim? 2012’de başlayan 2019’da devam eden kentsel dönüşüm sıkışmıştı. Bugün teyzelerimizin söylediklerinin aynısını söyleyen insanlar için el ele verip iş üretmeye çalışan iyi niyetli insanlarız. Biz ne yapacağız? Biz buradan çıkar çıkmaz mağdurların peşine mi düşeceğiz? Kimi etkilemeye çalışacağız? Müfettiş raporunda işi olmayan bir sürü konuya girmiş. Yönetim kurulu kararı üzerinden suç duyurusunda bulunmuş. Bu kadar önyargılı raporun neyini değiştireceğiz?
MIŞ-MUŞ İLE SUÇ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR
Alelacele oluşturulan bilirkişi raporu var. Haksız varsayımlar ve o kadar zorlama ki 5 adım sonrasının zararını oluşturmaya çalışıyor. Mış-muş ile suç oluşturmaya çalışıyor. Somut olgular diyor. Bunlar somut olgu olamaz. Mağdurların yarısı zarara uğramadık diyor, bunu neye göre belirleyeceğiz. Dosyada mevcut hangi rapor ve delili etkileyeceğiz? Bilirkişilere gitmek başka bir suç. O zaman hiçbir dosyada hiçbir tutuklu bırakılmamalı.
KAÇMAK İSTESEM ZATEN KAÇARDIM
Sosyal grubumuza göre kaçma ihtimali var denildi. İşimizin gücümüzün iyi olması da problem. Haziran 2024’de soruşturma başladı, 7 kere yurtdışına çıktım. Defalarca savcılığa gittik. Sosyoekonomik duruma göre kaçmak isteseydim kaçardım. Böyle bir ihtimal yok. Sabit ikametgah sahibiyim. İZBETON’da herhangi görevim yok, etkileme ihtimalim yok, zaten bize düşmanlar.
KENDİMİ SABAH PROGRAMLARINDA GİBİ HİSSETTİM
Halimizi görüyorsunuz biz neyi etkileyeceğiz? Bugün yerimiz de rahatsızdı. Gözümü kapattım kendimi sabah programlarında hissettim. Bir ara asliye ticaret mahkemesinde hissettim. Konuştuğumuz hiçbir şey mahkemenin konusu değil. Sokakta bu beni dolandırdı derler ya bizim durumumuz bu. Zararın artma ihtimali yok. Savcılık makamının söylediği gibi kooperatif mağduriyetlerini kamu zararı olarak değerlendiremez. Biz evrağını teslim eden herkesle sözleşme yaptık. X firması ile sözleşme yaptım. Şirket iflas etti, ne yapacaktım? Yine mi ben sorumluyum? Her gün 500 firma konkordato ilan ediyor.
Tahliyemi talep ediyorum. Mahkeme aksi kanaatteyse adli kontrol şartlarıyla tahliyemi talep ediyorum. Allah sonumuzu hayretsin”