İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kooperatif operasyonu ile ilgili olarak yarın dava görülecek.
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem başkanı Tunç Soyer, İZBETON eski yönetim kurulu başkanı Heval Savaş Kaya’nın da tutuklu bulunduğu sanıklar savunmalarının son halini veriyor.
Dava öncesinde yaşanan iki gelişme ise dikkat çekici…
PROTOKOLDE TAMAYLIGİL EKİBİNİN ETKİSİ
İlki İzmir Büyükşehir Belediyesi ile kooperatifler arasında imzalanmaya başlayan iyi niyet protokolü… Örnekköy ve Uzundere 4. Etap’taki kooperatif yönetimleri ile imzalanan protokoller ile belediye kurumsalı, geçmişteki garantörlük sözünü tutarak, yarım kalan inşaatların tamamlanması noktasında elini taşın altına koymuş oldu. Yapılan protokol ile yeniden ihale süreci yapılacak ve inşaatlar hızlandırılacak. Kooperatifler ise protokol onayını önce üyelerine soracak.
İyi niyet protokolünün oluşturulması ve belediye ile kooperatiflerin bu konuya ikna edilmesi sürecinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından tam yetkiyle görevlendirilen Bihlun Tamaylıgil ekibinin etkisi olduğu konuşuluyor.
Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin değil aynı zamanda CHP’nin de kamburu haline gelen kooperatif inşaatlarının tamamlanması konusunda yapılan protokolün mahkeme üzerinde etkisi olabilir mi?
Mümkün.
Mağdur vatandaşların sorunlarının çözümü noktasında harekete geçilmesi ve bu konuda belediye eliyle bir protokole imza atılması, mağdurlara taahhütler verilmesi “dolandırıcılık” suçunun niteliğini ortadan kaldıracak bir nitelik taşıyor. Çünkü inşaatlar yeniden başlıyor. Bu ortamda iddianamede suç olarak geçen “dolandırıcılık” konusu –iddianamede akçeli herhangi bir şeyin geçmemesi nedeniyle- bir bakıma da ortadan kalkıyor. Yargılama bir süre daha sürecek ancak suçun ortadan kalktığı bir pozisyonda en azından tutukluluk kararlarının kaldırılması bence en doğrusu olacaktır.
MAHKEME BAŞKANI DA GİTTİ, YERİNE YENİ TAYİN EDİLMİŞ BİR HAKİM GELDİ
Bir diğer gelişme ise mahkeme başkanının HSK’ya başvurarak görevinden ayrılması… Hatırlarsanız; geçtiğimiz Ağustos ayında yargılama ile ilgili sürece bir HSK müdahalesi olmuştu. Asfalt ve araç alım ihalelerine ilişkin olarak hazırlanan ve tahliyelerle sonuçlanan iki ayrı iddianameye bakan savcıların görev yerleri değişmişti. Kooperatif davasına bakan mahkeme ise ikiye bölündü ve mahkeme ikinci bir hakim ve heyet belirlemişti.
Ve davaya bakan hakimin de HSK’ya başvurarak davadan kendisinin alınmasını istedi ve bu kabul edildi. Mahkeme heyetine de İzmir’e yeni atanan bir hakim getirildi.
HSK’nın mahkemeye müdahalesi konusu yargılamanın boyutunu siyasal arenaya pekala taşıyor. Hakim bey neden kooperatif davasından sıyrılmak istedi bilmiyoruz. Ancak iddianameyi hazırlayan isimlerin Özel’in teşekkür etmesinin ardından kızağa alınmaları, görev yerlerinin değiştirilmeleri, mahkemenin iki ye bölünmesi, yeni atanan mahkeme başkanının görevi kabul etmemesi gibi hamleler konuyu siyasal hatta çekiyor.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davaya yönelik atıflar yapması ve “İzmir’de çalınan milyarların hesabını verin” demesi ve yeni bir hakim atamasının yapılması mahkeme heyetinin iç dünyasını pekala etkileyebilir.
Adalet nefes gibi, su gibi, hepimize lazım.
Yarın izleyip göreceğiz.