Metehan UD/EGEDESONSÖZ – Karabağlar Belediyesi’nde yüksek artış oranları nedeniyle krize dönüşen rayiç bedel tartışması, yeni bir aşamaya taşındı
Karabağlar Belediyesi tarafından yeniden düzenlenen rayiç bedel ikinci kez yargıya taşındı. Muhtarlardan sonra Karabağlar Mahalleler Birliği’nin çağrısıyla vatandaşlar da harekete geçti. Dün İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne giden çok sayıda vatandaş kararın iptali için dava açtı. Dava dilekçeleri sokak temsilcileri tarafından mahkeme kalemlerine teslim edildi.
Belediye Takdir Komisyonu tarafından hazırlanan taslaklara göre 2 bin TL ile 8 bin TL arasında değişen rayiç bedeller 20 bin TL ile 70 bin TL arasında yeniden belirlendi. Artışa bağlı olarak 2025 yılı emlak vergisi ve tapu bedeli de artacak.
Vatandaşların itirazları arasında Karabağlar’ın en zengin ve en yoksul bölgelerinin rayiç bedellerinin bir tutulması iddiası oldu. Fahrettin Altay Mahallesi’ndeki bazı sokaklarda da rayiç bedel 70 bin TL olarak belirlenirken Eskiizmir Caddesi’nin Uzundere’deki kısmında da rayiç bedel 70 bin TL olarak açıklandı.
‘MÜLKSÜZLEŞTİRME SÜRECİ’
Açılan davalarla ilgili Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan Yüzbaşı Şerafettin Mahallesi Muhtarı Halil Ecevit yapılan zam oranına tepki göstererek “Karabağlar ilçemizin yoksul mahallelerinde, gecekondulara yönelik fahiş oranlı sokak emlak rayiç değer artışları, halkı mülksüzleştirme sürecine sürüklemektedir. Bu astronomik artışlar nedeniyle vatandaşlarımız, İzmir Vergi Mahkemelerinde akın akın dava süreçleri başlatmıştır. Karabağlar Belediyesi Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen rayiç bedeller, mahallelerin gerçekliğinden kopuk, vicdani ve hukuki dayanaklardan yoksundur.” dedi.
‘SOSYAL DEVLET İLKESİNE TERS’
Kararın sosyal belediyecilik ilkesi ile ters düştüğünü kaydeden Muhtar Ecevit “Altyapısı, doğalgazı, fiber interneti, banka şubesi, PTT’si, AVM’si olmayan, temel hizmetlerden yoksun mahallelerimizde yapılan bu artışlar, sosyal belediyecilik ilkesini yok saymaktadır. Anayasa’nın eşit vatandaşlık ilkesine açıkça aykırı olan bu keyfi uygulamalar mahallelerimizde vatandaşlarımızın mülksüzleştirme sürecinin önünü açmaktadır. Karabağlar Belediyesi tarafından yapılan bu kıymet artışları, vatandaşlarımızı yok hükmünde sayan bir anlayışın ürünüdür. Hukuk devleti norm ve ilkelerini hiçe sayan bu komisyon kararları, orantısız ve hakkaniyetsizdir. İnsani ve mahalli yaşam değerleri yok sayılmış, vicdani açıdan da hiçbir izahı kalmamıştır. Karabağlar’ın çeperinde yaşayan bizlere biçilen “don”, mülksüzleştirme sürecidir. Yaşadığımız gecekondularda, her mahalle ve sokak başına düşen ortalama rayiç artış oranı %2500 ila %3000 arasında değişmektedir. Vatandaşlarımızın tek çözüm ve sığınacağı liman, yargı ve adalet mekanizması olmuştur. Vatandaşlarımız Bugün yine İzmir Vergi Mahkemelerine yaşam alanlarına sahip çıkmak için sokak bazlı ve bireysel davalar açılmıştır.” ifadelerini kullandı.
‘ÜLKENİN EN YÜKSEK ARTIŞLARINDAN BİR TANESİ’
Davacılar arasında yer alan Uzundere Harmanyeri Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Süleyman Gür, ülke genelindeki en yüksek artışlardan bir tanesi olduğunun altını çizerek “Karabağlar Belediyesi mevzuata aykırı bir şekilde hareket etti. Ülkede belki en yüksek bedelleri belirleyen ilçelerden bir tanesi oldu. Vatandaşlar olarak yüksek vergilerle karşılaşmamak için bizler de Karabağlar Mahalleler Birliği olarak ülke gündemine bu konuyu getirdik. Mahalle, sokak bazlı bu süreçleri yürüten biz olduk. Bizim dışımızda İzmir’de bu süreci toplu olarak itiraz eden olmadı. Güzelbahçe, Narlıdere gibi emlak rantının yüksek olduğu, Karabağlarla dahi müzakare dahi edilemeyecek ilçelerde emlak bedellerinin 16-17 bin TL’lerde kaldığını gördük. Yönetemedikleri, beceremedikleri ekonomiyi vatandaşın üzerine yıkarak çözüm bulmaya çalışıyorlar. Karabağlar’ın en değerli bölgelerinden Fahrettin Altay’da 70 bin TL iken Eskiizmir Caddesi’nin Uzundere’deki iki arabanın yan yana geçemeyeceği bölgesinde bile 70 bin TL rayiç bedel belirlendi. Biz buna paragözlülük, yüksek vergi alma hevesidir. CHP Genel Merkezi’nin ekonomik krizle ilgili yaptığı açıklamalar ortadayken tüm bu süreçlere aykırı hareket edilmiş olundu” dedi.
Dernek Başkanı Gür şunları söyledi:
Biz buna dair görüşme taleplerimiz oldu fakat hiçbir şekilde geri adım atmadılar. Yıllardır kentsel dönüşüm süreçlerine karşı verdiğimiz haklı hukuki mücadele sayesinde bugün toplu şekilde dava açan bir noktaya geldik. Bu süreç içerisinde ne merkezi hükümet ne de başka kurumlardan ses gelmedi. Herkes suspustu. Bizim toplu dava açma sürecimiz ortaya çıkınca Cumhurbaşkanlığının yerel yönetimlerden sorumlu başkanı da çıkıp konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı. Ülke genelinde toplu dava açma hamlesi yapan tek biz olduk. Bu şekilde ülke gündemine sokmuş olduk. 2017’de yüzde 50’den fazla zam yapılamayacağına dair bir hüküm getirilmişti. Fakat biz hükümetin yeni düzenlemesini beklemedik ve davalarımızı açmaya başladık. Davalar da devam edecektir. Yüksek artışın yapıldığı bölgelerde mülkiyet sorunu var ve bu sorunun nedeni ise belediyelerinin rayiç bedelleri geliyor. Bunun önüne geçmek için de dava açmış olduk. Memlekette enflasyon var mı var, geçim zorluğu var mı var ama bunun kıstası TÜİK rakamlarıdır. TÜİK’in rakamlarının 5 katı belirlendi. F. Altay gibi metro geçen, hastaneleri olan, okullara yürüme mesafesinde olan altyapısı olan mahallelerle eşit orana getirilmek isteniyor gariban mahalleleri. Belediye bütçesini kurtarmak için nereden borç alırsa alsın. Biz bu haksız bir şekilde bizim üzerinden kazanılmak istenen bu vergiyi bu başkana vermeyeceğiz.