Gündem o kadar yoğun ki; hangi biri öncelikli?
Sıcaklar, susuzluk, yargı süreçleri, ABD dokunmalı Tayland - Kamboçya gerginliği, Suriye’deki kargaşa, işçinin, memurun geçim pazarlığı, faizler, terörsüz Türkiye adımları..
Gelen mesaj ve notlara kalsa; günde 2-3 yazı yazmak gerekli.
Örsan Ağabey’in (Öymen) anması, Altan Ağabey’in (Öymen) son yolculuğu, Silivri’de dost ziyaretleri derken günler “rüzgar gibi geçti”.
Daha doğrusu yaktı, geçti.
50 dereceye vuran sıcaklarda “yıkılmadık, ayaktayız”...
Ama...
Bir konu var ki, yıllardır çözümü için emek veririm; kadın cinayetleri.. Kadına yönelik şiddet...
Gazeteci, Sivil Toplum yöneticisi, Akademisyen, Bakan, milletvekili ve Belediye Başkanı olarak hep gündemimdedir. Hep önceliğimdir..
Geçenlerde bir rapor okudum; durum vahim; neredeyse her gün cinayet, saldırı, tehdit...
Kahreden ölümler. İnsanı utandıran cinayetler.. En acısı da çocukların önünde yaşananlar..
Türkiye’de büyük sancı.. Önlenemeyen acı..
Dünyada da var; farkı önlem!
Örneğin; İtalya.
Kadın cinayetleri konusunda önemli bir adım atıldı.
Bu suçu işleyenlere indirim yok; kısa sürede net yaptırım: ömür boyu hapis cezası..
“Efendim; kravat taktı”, “Efendim, kibar konuştu”, “Efendim pişman oldu”; yok öyle yağma!
Yalan - dolanı da dinlemeyecek mahkeme.
Yasal düzenleme konusunda ilk aşama tamam; Senato’da oybirliği.
“Katiller”e müebbete “hayır” diyen yok.
Prosedüre göre...
Kısa teklifi kısa süre içinde Parlamento’dan da geçecek.
Harika!
Örnek olmalı. Benzer düzenleme bizde de bir an önce yapılmalı.
Nüfusun yüzde 50’si de artık bu konuda tam inisiyatif almalı! YETER!
Diyeceksiniz ki; İtalya’da Başbakan kadın..
Önemli mi?
Önce insanlık, vicdan değil mi?
Bunun için de cins, din, dil ayrımına gerek yok ki!