Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Tarım ve Orman Bakanlığı, yaklaşık 6 aydır ülkenin her köşesinde görülen şap salgınının kontrol altına alındığını duyurdu. Konuyla ilgili açıklamasında, “Salgın kontrol altına alınmıştır. Ülke genelinde yürütülen yoğun aşılama, karantina ve saha denetimleri sayesinde hastalığın yayılımı büyük oranda sınırlandırılmıştır. Aşılama oranı yüzde 92’ye ulaşmıştır. Tüm büyükbaş hayvan varlığı aşılanmış, ikinci tur aşılama kampanyası başlatılmıştır” denildi.

Ancak sahadan, bu açıklamayı yalanlayan bilgiler geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı, Veteriner Hekim Selçuk Karakülçe, “Ne bitmesi! Meslektaşlarım, şap hastalığıyla mücadele etmekten başlarını kaldıramıyor” dedi.

MADEM KONTROL ALTINDA; KAÇ HAYVANA BAKILDI, KAÇI ÖLDÜ, RAKAMLARI AÇIKLAYIN
Bugünkü şap hastalığında ülkemizde görülen varyantın, şimdiye dek görülen bir varyant olmadığını, bu yüzden çok daha geniş bir alana yayıldığını ve kontrol altına alınmasının güçleştiğini belirten Selçuk Karakülçe, “Aşıların tamamlandığı söyleniyor ama bu ne kadar doğrudur, bilemiyoruz. Sahaya bakıyoruz, şap salgınının öyle kontrol altına alındığı da yok; öyle bir şey görünmüyor. Sakarya’da, Bursa’da, Trakya’da, Ege Bölgesi’nde salgın devam ediyor. Kim bilir başka nerelerde daha devam ediyor. Tarım ve Ormancılık Bakanlığı, şap salgını kontrol altına alındıysa, hastalık sönümlendiyse eğer, hasta hayvan sayısını açıklasın; şaptan dolayı kaybettiğimiz hayvan sayısını açıklasın. Ne kadar buzağı kaybettik, onu da açıklasın. Bakanlık, olaya hakim değil; kontrolü kaybetmiş durumda. Şap hastalığı kontrol altında diye açıklama yaparak, kamuoyunun gazını almayı, halkın tedirginliğini gidermeyi amaçladılar” dedi.

SALGIN BİTMİŞ Mİ BİTMEMİŞ Mİ, BİR DE VETERİNER HEKİMLERE SORUN!

“Bu hastalık, birçok meslektaşımızı canından bezdirdi” diyen Selçuk Karakülçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sözüm ona İzmir’de de hastalığın yayılması yavaşlamıştı ama Foça’da, Menemen’de, Kiraz’da, Beydağ’da, Ödemiş’te hala devam ediyor. Bu hastalık, birçok meslektaşımızı canından bezdirdi. Veteriner hekim arkadaşlar, bugüne kadar böylesine uzun süren bir şap salgını görmedik, diyorlar. Çünkü hastalık, 6 aydır bu ülkeyi terk etmedi. Bakanlık, bu konuda görüş bildirecek donanımlı insanlara kulağını tıkamış durumda. Aylar öncesinde söyledik; hayvan hareketlerini durdurun, diye. Bu hastalığa yakalanan hayvanın taşıyıcılığı var. Şöyle ki, şap hastalığına yakalanıp iyileşmiş bir hayvan, bu hastalığı iki yıl bünyesinde taşıyor. Bakanlık, hayvan hareketini durdurmayarak, kendi eliyle bu hastalığı yurt geneline yaydı.”

ET VE SÜT FİYATLARI, İNANILMAZ RAKAMLARA GELECEK

Selçuk Karakülçe, şap hastalığının et ve süt üretimini olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, şu öngörülerde bulundu:

"Halk Elinde Islah Projeleri"ne 2,7 milyar lira destek!
"Halk Elinde Islah Projeleri"ne 2,7 milyar lira destek!
İçeriği Görüntüle

“Hastalık, et ve süt verimini ciddi boyutta düşürüyor. Hastalık, süt üretimini azalttı. Çok yakında marketlerdeki süt fiyatlarının yükseleceğini göreceksiniz, çünkü süt üretiminin düşüklüğünün etkilerini birkaç haftaya kalmaz yaşamaya başlarız. Kısa vadede et fiyatlarının düştüğünü ama kısa bir aranın ardından et fiyatlarının da uçuşa geçtiğini göreceksiniz. Neden kısa bir süreliğine ucuz olacak? Çünkü üretici, tehlikenin kendi hayvanlarına yaklaştığını görünce kesime gönderecek. Zaten bu yönde hareket çok fazla, daha da artacak. Fakat bir süre sonra kesilecek hayvan kalmayacağı için de rakamlar fırlayacak.”

ŞU ANDA AHIRLARDA YANGIN VAR AMA SÖNDÜRMEYE GİDEN YOK!

Türkiye’nin gerçek gündeminin, şap hastalığı olduğunu öne süren Selçuk Karakülçe, “Şaptan üretici mağdurdur. Bence şap üzerinden afet ilan edilmelidir. Hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın bu sektörde üretmeye devam etme motivasyonları bozulmuştur” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hayvancılıkla uğraşan insanlarımız canlarından bezdi. Bakanlık, ari çiftliklere daha çok önem verdi. Tabii ki önem vermeli, korumalı. Bakanlık, ari çiftliklere aşıları hemen hazırlayıp gönderdi, olması gerekeni yaptı. Ancak sahada üretime yönelik çalışan emekçi üreticiye aynı kolaylıkla, aynı hassasiyetle yaklaşmadı. Onlar aşıya ulaşmakta ciddi sıkıntı çekti. Şu anda ahırlarda yangın var. Bu yangını söndürmeye giden bir Allah’ın kulu yok. Vatandaş, imdat çığlığını duyacak ilgilileri bir umut bekliyor. Umut olduğunu söyleyen siyasetçiler de hayal dünyasında yaşıyor. Üreticinin ne çektiğinden bihaberler.”