Yerel Yönetimler

‘İmza krizi’ Harmandalı’nı kilitledi!

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Harmandalı çöplüğü için verilen ek sürenin uzatımı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bir rapor sunduğu öğrenildi. Verilen raporu değerlendiren Gazeteci Yapar “Rapor, sağlıklı bir rapor değil. Süre uzatımını getirecek raporun donanımlı olması gerekiyor. İnşaat mühendisi bir akademisyenin imzasıyla sunulmuş rapor. Çöp var, çevre mühendisi yok. Jeofizik mühendisinin de orada imzasının olması gerekirdi. Muhtemelen rapor iade edilecek.” dedi.

Abone Ol

EGEDESONSÖZ - Çiğli Harmandalı’daki katı atık bertaraf tesisinin Danıştay kararı ile kapatılması kentte çöp krizine neden olunca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı devreye girdi ve Harmandalı için 31 Ekim tarihine kadar ek süre vermişti. Süre uzatımı bölge halkının tepkilerine neden olurken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sürenin uzatılması için, Bakanlığa ek bir rapor verdiği öğrenildi.



‘RAPORUN DONANIMLI OLMASI GEREKİR’
SONSÖZ TV’de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu rapora dair açıklamalarda bulunan Gazeteci Yapar raporda sadece bir akademisyen ve bir inşaat mühendisinin imzalarının bulunduğunu kaydetti. Muhtemelen raporun iade edileceğini kaydeden Gazeteci Yapar şunları söyledi:

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, katı atık belirleme tesisiyle ilgili son açıklamaları vardı, yer belirlenmesiyle ilgili. Bakanlık, Harmandalı için ay sonuna kadar süre vermişti. Evrakta sıkıntılar olduğuna dair duyumlar alıyoruz. Anlaşılan o ki, Büyükşehir’in hazırladığı rapor, sağlıklı bir rapor değil. Süre uzatımını getirecek raporun donanımlı olması gerekiyor. İnşaat mühendisi bir akademisyenin imzasıyla sunulmuş rapor. Çöp var, çevre mühendisi yok. Jeofizik mühendisinin de orada imzasının olması gerekirdi. Muhtemelen rapor iade edilecek. 10 günlük bir süre kaldı. Dolayısıyla yeni bir kriz doğabilir. AK Parti İl Başkanı, körfez temizliği için gemiyi Ulaştırma Bakanlığından alır, diyor. İhaleye çıkıyorsunuz, 1 milyar lira zarara uğratıyorsunuz, iddiasını ortaya atıyor. Cemil Başkanın kuraklıkla ilgili açıklaması var; Sındırgı’daki baraj yapılsaydı, İzmir’in su sorunu çözülürdü, dedi. Trafik, her yerde var. Çevre yoluna ihtiyaç var ama çevre yolu, Büyükşehir’in konusu mu?”

MAAŞLARI ÖDEMEKTE ZORLANAN BELEDİYENİN KÖRFEZİ TEMİZLEMESİ İSTENEMEZ
Ümit Yaldız, İzmir’in nüfusunun artığına dikkat çekerek şu görüşlere yer verdi:

“Şehrin nüfusu 2,5 milyondan 5 milyona çıkmışsa, kentin su ihtiyacı da o oranda artması gerekir. Var olan barajlar, göletler, 2,5 kat arttı mı? Artmadı. Bugünkü İzmir, 1980’lerin, 90’ların İzmir’i değil. İzmir, Anadolu’nun her yerinden, hatta İstanbul’dan bile göç alıyor. O insanlar da su içiyor! Su ihtiyacımız da iki kat arttı. Dolayısıyla kamunun İzmir’in su sorununu çözmesi gerekiyor. Görev, devletin görevidir. Bu kentin vergileri, Türkiye ekonomisinin yüzde 15’ini oluşturuyor. Dolayısıyla Büyükşehir’in de DSİ’nin de Tarım Bakanlığının da gereğini bir an önce yerine getirmesi lazım. Çöp ve körfez temizliği konuları artık kent gündeminden kalkmalı. Büyükşehir’in tek başına çözeceği konular değil bunlar. Hükümet gücü olmadan körfez taranamaz, koku sorunu çözülemez, balık ölümleri önlenemez. Hükümet, bu konuda politikasını gözden geçirmeli. Körfez, Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir’in kalbidir. Burayı tekrar hayata döndürme konusunda, tıpkı İzmit’te yaptıkları gibi İzmir’in körfezine de el atmak durumundalar. Turizm açısından da halk sağlığı açısından da bu çok önemlidir. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi, SGK borçlarını ödemek dışında personel maaşını ödemekte bile zorlanan bir kurum. 5 bin işçi çıkarmaktan söz ediliyor. Büyükşehir personelinden SGK dökümü istenmiş, kimin emekliliği gelenler ve yakınlaşanlardan başlayarak 5 bin kişinin işten çıkarılması konuşuluyor. İşçi maaşının tartışıldığı bir ortamda siz körfezi İzmir Büyükşehir Belediyesi temizlesin derseniz, bu, İzmir körfezi temizlenmesin, böyle kalsın, biz de bunun üzerinden siyaset yapalım, anlamına gelir. Anlayışın değişmesi gerekiyor. Konulara partizanca bakılıyorsa da, İzmir’in iktidar partisine 1 milyon oy verdiği hatırlanmalı.”