Her eseri insanlık dersi

Abone Ol

Her daim “şaşırtıcı” olsa da...

Yaradan’ın hayatımıza attığı çentiklere üzülüp ağlarken...

Tesadüf de olsa en yakınımızda...

Gülümsemeyi hatırlatan “ustalar”ın olduğunu asla unutmayalım...

Okumaya başladığınız bu yazının kahramanı da...

Gerçek bir “Cumhuriyet” evladıydı...

Öyle ki...

Cumhuriyet Bayramı’nda (29 Ekim 1933) bir Salı günü...

Fener Alayı geçerken…

Adana’da gözlerini açtı bu yaşlı dünyaya...

...Ve ne ilginçtir ki...

Yine özel bir tarihte...

Zafer Bayramı’nın kapısını aralayan…

“Büyük Taaruz”un başladığı...

“26 Ağustos 2017 Salı” günü...

Çok sevdiği İzmir’de hayata veda etti...

O sırada 84 yaşındaydı...

Türk Edebiyatı...

Tam sekiz yıldır O’nsuz öksüz...

***

Türkiye’nin unutulmaz yazarlarından Muzaffer İzgü...

Şarkılardaki gibi...

Tartışmasız “gerçek bir efsane”ydi...

***

Eğitim hayatı boyunca…

Garson da oldu...

Bulaşıkçılık da yaptı...

Hatta...

Sinemalarda gazoz bile sattı…

İzmir’de edebiyat öğretmeni oldu; sevinçten kanatlandı…

Kendisi gibi ışık saçan binlerce öğrenci yetiştirdi…

Çok “bereketli” yazardı…

Öyküler, köşe yazıları, röportajlar derken…

Ardından tiyatro oyunları, radyo skeçleri geldi…

Hani derler ya…

“Okurken gülmekten ağlarsınız...” diye…

Öyküleri hep birer “insanlık dersi verir” tadındaydı…

Ne var ki...

Gülmekten de kendinizi alamıyordunuz…

***

İzmir, O'nun için “hayat ağacı” gibiydi…

En güzel eserlerini bu kadim şehirde üretti…

Hem güldürdü hem düşündürdü…

Mesela…

40 yıl önce yazdığı…

Şahsen benim hala başucu kitaplarım arasında yer alan…

Türk Dil Kurumu ödüllü…

“Donumdaki Para” dahil…

107 kitap ve 200'e yakın radyo oyunu yazdı…

Tiyatro eserleri de vardı…

Eşine ender rastlanan üretkenliği…

Takvimler 11 Şubat 2016’yı gösterirken...

Sevgili eşi Günsel İzgü'yü kaybettiğinde sona erdi…

İşte o gün sanki bütün pencereler ağırdan kapandı…

Kapıların sesi çıkmaz oldu…

Kuşlarla, çocuklar...

Sessizce geçti O’nun mahallesinden…

Balkonu çiçeksiz...

Fırıldakları suskun...

Bayrağı solgun...

Balonları soluksuz kaldı...

Muzaffer İzgü’nin sesi, sözü, neşesi...

Bıçakla kesilmiş gibi oldu...

Kalemiyle...

Gönüllerde kahkaha fırtınaları yaratan bu edebiyat ustası...

Birdenbire...

Sessizliğe gömüldü...

***

Acılar, çoğu kez “seven kalplerde” demir atar...

Önüne geçemezsiniz...

Nitekim...

“Doğdum, okudum, düş kurdum, yazdım, gidiyorum!”

Diyen Muzaffer İzgü...

Çocuk okuru olmayan bir milletin...

Üstüne basa basa...

Yetişkin okuru olmayacağını da savunmuştu...

Bu nedenle ne yaptı?

Çocukların çok seveceği kitaplar yazdı...

Zaten..

Çocuklar da onu çok seviyordu...

***

Muzaffer İzgü...

Kanser illetinin kurbanlarından biri oldu...

84 yaşındayken...

“26 Ağustos 2017 günü” İzmir’de hayata gözlerini yumdu...

Bekir Yurdakul... Ahmet Günbaş... Biray Üstüner... Mavisel Yener...

Hiç zaman yitirmeden bir yayın kurulu oluşturdu…

Amaç...

Muzaffer İzgü'yü unutturmayacak...

Dostlarının seslenişlerinden oluşan...

Bir derleme yapma “onunla gülümseme” fikrini hayata geçirmekti…

Başardılar da…

Bilgi Yayınevi'nin de desteğiyle...

Türkiye'nin dört bir yanından 100 yazar ve çizer...

O ölümsüz yazara armağan olsun diye...

Özel mi özel bir kitap hazırladılar…

O farklı eser”...

Muzaffer İzgü okumaya doyamayanlar için..

Bir şaheser olarak raflarda daima yer buluyor...

***

“Muzaffer İzgü ile Gülümsemek” beni çok etkiledi…

Eminim, sizi de etkileyecek…

Çünkü; bu güldeste”de ölümsüz yazarın farklı yönlerine tanık olacaksınız…

Hamiş: Buca Eğitim Enstitüsü'nü bitirerek eğitimcilik mesleğine başlayan Muzaffer İzgü'nün kitaplarındaki karakterler genellikle komik, akıllı ve bazen biraz da yaramazdılar ama her zaman iyi niyetli ve sevgi doluydular...

Nokta...

Sonsöz: “Ah, keşke kitabının basıldığını görebilseydi…”