HABERLER>TARIM
6 Aralık 2021 Pazartesi - 12:11

ZMO İzmir Başkanı Türk: Başka Bir Tarım Mümkün, ancak!

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tevfik Türk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in "Başka Bir Tarım Mümkün" sloganıyla yürüttüğü tarım politikalarıyla ilgili "Büyükşehir, Başka Bir Tarım Mümkün diyor. Mümkün müdür? Mümkündür! Bizim işimiz plan projedir. Plansız projesiz yapılan hiçbir iş başarıya ulaşamaz. Suyun, üretimin planlanması lazım. İklim krizi, gıdadaki artış, hangi ürünlerde artış görünüyor, hepsinin belirlenmesi lazım. Sayın Soyer’in yaptığı, güzel bir projedir. Ancak o projenin bir vizyon çerçevesinde yürütülmesi gerekiyor" dedi

ZMO İzmir Başkanı Türk: Başka Bir Tarım Mümkün, ancak!

EGEDESONSÖZ - Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tevfik Türk, SONSÖZ TV'de önemli açıklamalarda bulundu. Gazeteci Yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Türk, Türk tarımının geleceğini irdelerken, kuraklığın çok büyük sorun olacağını, hayvancılıkla uğraşan insanların süt fiyatlarının artırılması yerine yem fiyatlarının düşürülmesini beklediğini söyledi.

Oda Başkanı Tevfik Türk, ovadaki krizi şu sözlerle ifade etti:

"Ovadaki fotoğraf, ne yazık hiç hiç iç açıcı değil. Çünkü çiftçinin üretimde kullanması gereken her şey, mazotu, ilacı, tohumu, gübresi, traktörü dışa bağımlı. Hal böyle olunca, sürdürülebilir tarım politikası ne yazık ki mümkün olmuyor. Dünyadaki krizler, doğrudan bizi etkiliyor. Bir de ülkemizdeki krizler ve kırınganlıklar eklenince, o kar tanesi çığa dönüşüyor. Sadece çiftçi değil, tarımın tüm paydaşları bundan olumsuz etkileniyor. Ziraat Mühendisleri de tarımın bir paydaşıdır. Bazı meslekler vardır, onların refah seviyesi yükseldikçe sizin de refah seviyeniz yükselir. Çiftçi para kazanamadığı sürece, biz mühendislerin de para kazanmaları mümkün olmuyor. Ziraat Mühendisleri, tarımın bazı hammaddelerini satarak geçinir. Fakat sattıkları malı, hızlı fiyat artışları yüzünden yerine koyamaz hale geldiler. Ziraat Mühendisleri, çiftçinin desteklenmesi programında yer alıyorlar. Mühendis, çiftçiye yardım eder, parasını ancak hasattan sonra alır. Bir başka mağdur da tüketicidir. Üreticiden 1 liraya çıkan ürünün fiyatı, sofraya geldiğinde 5 liradır."

2022'DE TÜRK TARIM, 2021'DEN DE KÖTÜ GEÇECEK
Şu andaki şartların, 2022'de de tarımın kötü geçeceğine işaret ettiğini belirten Türk, şu değerlendirmelerde bulundu:

"2021 tarımının nasıl geçeceğini söylerken, “Umarım haksız çıkarım” demiştim. Maalesef haklı çıktım. Pozitif bir öngörü sunamamıştık. Bugün de 2022 için pozitif bir öngörüde bulunamayacağım. Çünkü elimizdeki veriler, hiç umut veren cinsten veriler değil. Biz teknik insanlarız, mühendisliğin matematiği vardır ve verilere dayanarak konuşuruz. Öngörülerimizin temelinde matematik vardır, hesap vardır. Yine haksız çıkmayı çok istiyorum, yanılmak istiyorum ve diyorum ki, 2022 yılında Türk tarımı, çok daha kötü geçecek. Çünkü gübre fiyatları, iyice kontrolden çıktı. Artı, çiftçiler ne yapacağını bilemez vaziyette. Ne ekeceğini, ne dikeceğini bilemiyor. Çiftçilik; kırsal yaşamı, yaşam tarzı olarak kabul etmiş insanlar tarafından yürütülen stratejik bir meslektir. Çiftçiliğin tanımı budur. Bu insanları küstürmemek lazım. Yaşamlarını idame ettirmelerine yardım olmamız lazım. Ayağı yere basmayan tarım politikalarıyla çiftçiyi ayağa kaldırmak mümkün değil. 2022’de tarım, çok daha kötü geçecek. "

ATALIK TOHUMLARIMIZI ISLAH EDİP KULLANMAMIZ GEREKİYOR
Kuraklığın kapımızı çaldığını, şartların giderek kötüleştiğini belirten Başkan Türk, çiftçinin nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ziraat Mühendisleri odaları tarafından son 20 yılda yaptığımız açıklamalarda, tarımın bugünkü durumuna işaret etmiş, çözümler önermiştik. Hala tekrarlıyoruz. 1970 yılında arazi planlamalarının yapılmasını gerektiğini söylemişiz. 50 yıl öncesinden söz ediyoruz. Aklın yolu bir. Siz bir işe girdiğinizde plan program yapmazsanız, başarılı olamazsınız. Arazi planlamamız halen yok. Arazi planlaması olmadan üretim planlaması yapılamaz. Nereye ne ekilecek, ne dikilecek, bunun adının konması gerekir. Çiftçileri tek başına bırakamazsınız. Bu planlamayı yapacak olan kamudur. Tarımda su tüketimi, kimi kaynaklara yüzde 70, kimine göre yüzde 60’tır. Tüketilmeli zaten. Demek ki tarımdaki suyu nasıl tasarruflu kullanabiliriz, onun yollarını bulmamız lazım. Çiftçiye, ne haliniz varsa görün, demek doğru değil. DSİ, bu yıl pamuğa iki su vereceğim, diyor. Oysa en az dört kez sulanması lazım, hatta altı kez sulanması lazım. Sen suyu vermezsen, çiftçi ne yapacak? Sulama sistemlerini değiştirmek, vahşi sulamadan vazgeçmek lazım. Bunu da yapacak olan devlettir. DSİ, yıl içinde kaç su vereceğini bilmiyor maalesef. Su yönetiminin beceriksizliği. Bizim atalık tohumlarımız vardı. Tohumlarımız, iklim ve hastalık koşullarına uygundu. Yurtdışından gelen tohumlar, belki daha verimli oluyor ama daha çok gübre, daha çok ilaç kullanmayı gerektiriyor. Bizim kendi tohumlarımızın ıslah çalışmalarını sürdürmemiz gerekiyor. Biz ne yaptık? Özel sektöre verdik. Çok su tüketen, çok ilaç gerektiren ürünler olmaya başladı. Atalık tohumları kullandığınızda belki daha az verim alıyorsunuz ama daha az ilaç kullanıyorsunuz, daha az su tüketiyorsunuz."

KOOPERATİFLEŞMEK LAZIM, AMA CEO'LARLA YÖNETİLEN KOOPERATİFÇİLİK DEĞİL
"Eğer bu ülkede bir beka sorunu varsa, tarım vardır beka sorunu" diyen Tevfik Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarımda artık bir kurtuluş savaşının başlaması gerekiyor. Bunu anlayalım artık. Plan program yapmadıktan sonra biz hiçbir yere varamayız. Bugünkü politikalarla ancak uluslar arası şirketleri, yani dış güçlerin isteklerini yapmak zorunda kalırız. Eğer bu ülkede bir beka sorunu varsa, tarımda vardır beka sorunu. Gıdada da var beka sorunu. İnsanlara sağlıklı gıda sunamıyorsanız, bir ülkenin gıda güvencesi yoksa, o ülke bitmiştir zaten. Cumhuriyet kurulduğunda, Ulu Önder Atatürk, önce tarımın büyütülmesini sağladı. Hayvan ıslah merkezleri açıldı, gübre fabrikaları açıldı. Atatürk, kendi de çiftçilikle uğraştı, örnek olmak için. Fakat bugün tamamen dışa bağlıyız. Sözleşmeli tarım diye bir şey var. Bu kurtuluş değil. Sözleşmeli tarım, bir kurtuluş reçetesi olamaz. Üretici, kendi tarlasında işçi pozisyonuna düşürüldü. Tüm bu gerçekler çerçevesinde çiftçilerin mutlaka ve mutlaka örgütlenmeleri gerekiyor. Kooperatifleşme, örgütlenmenin en iyi modelidir. Evrensel kooperatifleşme gerekir, CEO’larla yönetilen bir kooperatifleşmeyi kabul etmiyoruz. "

TARIM ALANLARI, TARIM DIŞI AMAÇLARLA KULLANMA EYLEMİ ARTTI
Tarım alanlarının, tarım için kullanılması gerektiğinin altını çizen Başkan Türk, "Son zamanlarda tarım alanları, tarım dışı amaçlarla daha çok kullanılmaya başlandı. Bunu herkes görüyor da, sadece bizi idare edenler göremiyor. Çiftçi  para kazanamadığında tarlasını satıyor, tarımdan uzaklaşıyor. Tarlayı satınca da üretmez oluyor haliyle. Dolayısıyla o tarlalar, sanayiye açılıyor, yapılaşmaya açılıyor. Çiftçi, bugünkü koşullarda 100 yılda kazanacağı parayı bir yılda kazanınca, bu çok hoşuna gidiyor. Haklı. Çünkü hayatını sürdürmesi gerekiyor. Tarım arazileri üzerindeki baskı artıyor, rant baskısı artıyor. Oraya apartman yaparsam daha çok kazanırım düşüncesi hakim. Birkaç sene sonra biz o apartmanı mı yiyeceğiz, bir şey üretmezsek" dedi.

"BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN"Ü DESTEKLİYORUZ, ANCAK...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in "Başka Bir Tarım Mümkün" sloganıyla yürüttüğü tarım politikalarıyla ilgili görüşlerini açıklayan Tevfik Türk, şunları söyledi:

"Biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak, her zaman şunu söylüyoruz. Tarıma bir artı kazandıran hangi proje olursa olsun, hangi kurum olursa olsun, biz destekleriz.  Büyükşehir, Başka Bir Tarım Mümkün diyor. Mümkün müdür? Mümkündür! Bizim işimiz plan projedir. Plansız projesiz yapılan hiçbir iş başarıya ulaşamaz. Suyun, üretimin planlanması lazım. İklim krizi, gıdadaki artış, hangi ürünlerde artış görünüyor, hepsinin belirlenmesi lazım. Sayın Soyer’in yaptığı, güzel bir projedir. Ancak o projenin bir vizyon çerçevesinde yürütülmesi gerekiyor. Yani, ikinci, üçüncü adımın ne olacağını da öngörmek lazım. Bunların ortaya konması lazım. Ülke ve bölge tarımına artı koyacak her çabayı destekleriz, yardımcı oluruz. "

ZEYTİNYAĞININ LİTRESİ 100 LİRAYA DA ÇIKABİLİR
Zeytin rekoltesinin azaldığını, zeytinyağı fiyatının çok daha fazla zamlanacağını iddia eden Başkan Tevfik Türk, "Zeytinyağı rekoltesi azalmış mı? Evet azaldı. Fakat Tarım bakanımız yükseldiğini söylüyor! Zeytinyağını ithal etmek durumunda kalır mıyız? Zaten iki yıldır ithal ediyoruz. Neden? Rekolde düşüktülüğünden… Tarım Bakanı, zeytin ve zeytinyağı rekoltesinin yükseldiğini söylüyor. Bu verileri, kimler hazırlıyor, Bakan'a veriyor, merak ediyoruz. Bazı referanslardan faydalandıklarını biliyoruz. Fakat sahadaki gerçek hiç de öyle değil. Bizim de sahada gözlemlerimiz var. Zeytinyağı rekoltesinde müthiş bir düşüş var. Geçen yıl da düşüktü. Bu yıl, geçen yıla biraz artış olabilir. O da küçük bir şey olabilir. Biz de bu yıl rekoltede artış bekliyorduk. Fakat yaz döneminde aşırı sıcak oldu. Bu sorundan kaynaklı olarak, zeytin ve zeytinyağında belirgin bir düşüklük oldu. Devletimiz ise arttığını söylüyor. Ayrıca şöyle bir olay var. Bizim zeytin ağacı envanterimiz yok. Kaç zeytin ağacımız var, net olarak bilinmiyor. Marmaris’te Antalya’da ormanlar yandı. Yanan sadece çam ağaçları değildi, zeytin ağaçları da yandı. Kaç zeytin ağacı yandı, bilmiyoruz. Türkiye'de kaç zeytin ağacı var bilmediğiniz halde, rekolteyi nasıl tespit edeceksiniz? Zeytinyağı fiyatları arttı, daha da artacak. Bu sene 35 lira olarak açıkladı Tariş. Tariş’in geçen sene 26 liradan aldığı zeytinin yağı, 60 lira. 35 liradan aldığı zeytinin yağını, herhalde 80 liraya falan satacaktır. Hatta, 90, 100 lira da olabilir" diye konuştu.

YEM FİYATLARINI KONTROL ALTINA ALMANIN YOLU, MERALARDAN GEÇER
Nehirlerin kuruması, barajlardan çok az miktarda su salınması nedeniyle verimli ovaların yeterince sulanamadığını, dünyada su savaşlarının başlama riskinin arttığını belirten Başkan Tevfik Türk, hayvancılıkla ilgili sorunlar ve çözümlerini konuştu:

"Hayvancılıkta yerli ırklarımızı geliştiremedik. İthal hayvanları tercih ettik. İthal hayvan olunca, bu ülkenin şartlarına uyum sağlamakta ciddi sıkıntılar yaşadı hayvanlar. En büyük sorun, meralarımızı yok ediyoruz. Yem fiyatlarını kontrol altına almanın tek yolu, meralardır. Meralarımızı yok ettiğimiz zaman, hayvanlara fabrikasyon yem vermeye mahkum olursunuz. Hal böyle olunca süt fiyatları da artar, süt ürünlerinin fiyatları da. Bu artış katlanarak gider. Çünkü girdi maliyetlerinin üzerine, fabrikaların süt işleme maliyeti ekleniyor artı kar ve nakliye masrafları ekleniyor. Öncelikle meralarımıza sahip çıkmamız, iyileştirmemiz lazım."

ÇİĞ SÜTTE PARİTE, 1+1,5 OLMALI Kİ ÜRETİCİ KAZANSIN
Çiğ sütün litre fiyatının 4.70 TL'ye yükseltilmesini değerlendiren Başkan Türk, pariteyle ilgili tespitlerde bulundu:

"Parite… Ben bir kilo süt parasıyla, 1,5 kilo yem alıyorsam, kafa kafaya geliyor demektir.  Şu anda parite 1,3… parite. Bu yönetmelikle 1.1’e düşürüldü. Bu pariteyi yukarıya çıkarmak için yem maliyetini düşürmek lazım. Bunun yolu da meralara sahip çıkmaktan geçiyor. Burada ABD de bu parite 2. Avrupa’da pek çok ülkede 1,5. İki ay sonra yem fiyatları arttığında ne yapacaksınız? Sütün fiyatını artıracaklarmış. Bekleyip göreceğiz. Rakamlar üzerinden oynanmaması lazım. 1,5 parite olması lazımdı. Uzmanlar da böyle diyor. Burada süt fiyatlarını artırmak çözüm değil. Çözüm, yem fiyatlarını düşürmek, düşük tutmaktır. Çiftçi süt fiyatı artsın istemiyor ki. Yem fiyatı düşsün istiyor. Kaba bir hesapla 7 litre sütten bir kilo beyaz peynir üretilir. Bir kilo peynir, 70 lira. 3.20 liradan alınan sütten yapılan peynirin kilosu 70 lira. Firmalar, geçen yıl süt 3.20 olmadan önce peynire zam yaptı. Şimdi süt 4.70 olduğuna göre, yeni fiyatlar korkunç olacak. Henüz 4.70’in peynirini yemeye başlamadık. Devletin bu süreci de iyi yönetmesi gerekiyor. Yem fiyatları düşürülmeli."

BERGAMA TARIMA DAYALI İHTİSAS SÜT OSB DOĞRU BİR HAMLE DEĞİLDİR
Bergama Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmalarını değerlendiren Başkan Tevfik Türk, böyle bir oluşuma şiddetle karşı olduklarını şu sözlerle anlattı:

"Üretici, bu OSB’lerden hiçbir fayda sağlayamaz. Kazanan, bu OSB’lerde yer alacak firmalar olacak. Fabrika kurar mantığıyla tarım yapamazsınız. Para kazanacağı yere gider sanayici. Kazanmadığı yeri de kapatır. Tarım ve sanayi yan yana olmaz. Bergama’da OSB’nin kurulacağı yer mera. Meranın üzerine OSB kuruluyor. Yem kaynağı meralar, böylece yok ediliyor. Bergama OSB’deki yer, Hasanağa merasıdır. Zamanında köylüler satın almış orayı. Köy tüzel kişiliğinden alınıyor yasa gereği ve bugün OSB yapılmak isteniyor. Köylünün para verip satın aldığı merayı gasp ediyorsunuz ve oraya OSB kuruyorsunuz. Aktif olarak kullanılan bir meradan söz ediyoruz. Yine aynı bölgede mera ıslah çalışması yapıldı. 2 bin hayvan varken, 5 bin, 10 bin hayvana çıkarıldı. Bergama OSB’de 115 bin hayvanın olması planlanmıyor. Hayvanlara yazık. Bu nasıl olacak? Burada endüstriyel tarımın yapılabilmesi mümkün değil."

 
İzmir'de 14 tonluk kaçak yakıt operasyonu!
 
Mahsur kalan dağcılar 14 saaat sonra kurtarıldı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
ZMO ve toprak sahipleri karşı karşıya… 'Hükümet başımızı yere eğmeyecektir!'
Planlama süreci devam eden İnciraltı ile ilgili Ziraat Mühendisleri Odası ...
ZMO’dan Toprak Koruma Kurulu kararı vurgusu: Bu plan yapılamaz!
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Tevfik Türk, Çevre, Şehircilik ...
İzmir'de üreticiye büyük destek!
İzmir'in Ödemiş ilçesinde üreticiye küçükbaş hayvan ve arı kovanı dağıtımı yapıldı.
 
Çavuşdağ kuru fasulyesi tescillendi
Ödemiş Ticaret Odası tarafından Coğrafi İşaret Tescil Belgesi alınarak ...
Çiğ süt fiyatına 1 buçuk lira zam geldi!
Soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış litre fiyatı 4 lira 70 kuruş olarak belirlendi. ...
Gıda Komitesi'nden süt için 'yeni fiyat belirleme' çağrısı
Türkiye Cumhuriyeti Hazine ye Maliye Bakanlığı Gıda Komitesi tarafından ...
 
Süt üretiminde kriz çanları... Üreticiler inekleri kesmeyi düşünüyor!
Artan yem maliyetleri karşısında çiğ süt alım fiyatının sabit ve düşük ...
Bakan Pakdemirli İzmir'den müjdeledi: Kısa bir süre içinde...
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, süt fiyatlarıyla ilgili üreticilerin ...
KöyKoop tarımda işbirliğini işaret etti: Artık nefes alamıyoruz!
İzmir KöyKoop Birliği Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva