HABERLER>TARIM
7 Mart 2022 Pazartesi - 09:31

ZMO Başkanı’ndan İnciraltı çıkışı: Bilerek bu hale getirdiler!

Yıllardır süren İnciraltı’nın planlanması tartışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı, bu bölgenin tarım arazisi olduğunu dile getirerek “Aslında orada seracılık, narenciye üretimi yapılan yerler var ama şöyle bir politika oluştu; tarım yapılmıyor görüntüsü oluşturmak için kaderine bırakıldı, terk edildi. Sulanmadığı için bakımsızlıktan mahvolan bahçeler var, görüyoruz ancak orada tarımla ilgili yapılabilecek birçok şey var” dedi.

ZMO Başkanı’ndan İnciraltı çıkışı: Bilerek bu hale getirdiler!

Uzun yıllardır Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen İnciraltı bölgesinin planlanması sürecindeki tartışmalar soluk kesmeden devam ediyor. Bölgenin tarım arazisi olup olmaması çıkmazı üzerine geçtiğimiz yıl İl Toprak Koruma Kurulu İnciraltı'nın tarım alanı olmadığı yönünde karar alarak, sağlık turizmi ve termal tesisleri yapılmasının önünü açmıştı. Bunun üzerine Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi bu karara şerh koyarak İl Tarım Müdürlüğü’nün tarım arazisi saydığını belirtmişti. Halen mutlak bir karara varılamayan bu konu hakkında SONSÖZ TV’ye açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı, İnciraltı bölgesinin halen bir tarım alanı olduğunu düşündüklerini ve bunu sonuna kadar savunacaklarını belirtti. Buranın kaderine terk edildiğini söyleyen Çakıcı, tarım yapılmıyor görüntüsü verebilmek için bakımsız bırakıldığını iddia etti. Bu konunun yanı sıra tarım gündemine yönelik de değerlendirmelerde bulundu.

İZMİR’İN NEFES ALMASINI SAĞLAYAN BİR YER
İnciraltı’nda tarımın halen yapılabileceğinin altını çizen Çakıcı, bazı politikalar izlenerek burada terk edilmiş görüntüsü verilmeye çalışıldığını şu ifadelerle aktardı:

“Yıllardır işin içindeyiz. İnciraltı bölgesinin halen İzmir’in nefes almasını sağlayan bir tarım alanı olduğunu düşünüyoruz. Orada bir sulak alanımız var. Hala bir tarım alanı var ve bunu savunuyoruz. Son 2 yıl içerisinde Toprak Koruma Kurulu ve valiliğinde gündemindeydi. Sonrasında biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak şerh koyduk. Şuan da bakanlıkta, değerlendirecekler. Kararı bekliyoruz. Çok da zaman geçti ama daha karar çıkmadı. Tersi bir karar çıkarsa yargı yoluna tekrar başvuracağız.

TARIM YAPILMIYOR GÖRÜNTÜSÜ VERMEK İÇİN...
Aslında orada seracılık, narenciye üretimi yapılan yerler var ama şöyle bir politika da oluştu. Orası tarım yapılmıyor görüntüsü oluşturmak için kaderine bırakıldı, terk edildi. Sulanmadığı için bakımsızlıktan mahvolan bahçeler var görüyoruz ancak yine seracılık vs. var. Aslında orada tarımla ilgili yapılabilecek birçok şey var.”

YERELDE YAPILAN TARIM ÇALIŞMALARINA DESTEK
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ projesinde yapılan ve yapılması planlanan işleri desteklediklerini belirten Çakıcı, “Mantıklı düşününce söylenenlerin hepsi doğru... Örneğin çok fazla su tüketen bitkiler, ürünler yetiştirmek uzun vadede sorun çıkartabilir. Ancak üretimi yapılacak olan ürünün yere olan uygunluğu da bunu değiştiriyor. Her ürünü her bölgede yetiştiremeyiz. Buna örnek olarak mısır; çok su ve gübre tüketir. Evet, sürdürülebilir tarım fikri güzel. Ama tabi şu da bir gerçek tonlardan ve rekolteden bahsediyoruz. Örneğin sadece karakılçık buğdayı üreterek bu rekolteye ulaşmak mümkün değil. Yerelde yapılan üretim çabalarını mutlaka destekliyoruz, güzel buluyoruz. Biz bir yerde üretilen ürünü İzmir’e getirene kadar çok maliyetle karşılaşıyoruz. Bunu düşündüğümüzde İzmir’in içinde böyle bir tarım politikası oluşturmayı çok mantıklı buluyoruz” şeklinde konuştu.

KOOPERATİFLEŞMEYLE HOLDİNGLEŞMENİN ÖNÜNE GEÇEBİLİRİZ
Yerelde yapılan tarım çalışmalarında küçük çiftçilerin desteklenmesinin çok önemli olduğunu belirten Çakıcı, aksi halde tarım faaliyetlerinin holdingleşmesine neden olunacağını vurgulayarak “Çiftçinin tarımdan uzaklaşmasından kaygılanıyoruz. Küçük çiftçi tarımı bırakmamalı. Biz onları desteklemeliyiz. Türkiye’de parseller küçük... Ama o küçük çiftçi ülkenin tarımını geliştirir. Bunu da birliklerle, kooperatiflerle destekleyerek elinden tutmalıyız. Bu olmazsa holdingleşmeyle karşılaşıyoruz. AB’de de örgütlenmiş küçük işletmeler görüyoruz. Burada da bunun olması gerekiyor. Cumhuriyet tarihi boyunca bu gerçekleştirilmemiş. Aslında kooperatifler, birlikler çok var ancak çoğu işler değil. İzmir’de de güzel örnekler var ama genelde işler değil. Bunları yeniden canlandırmak önemli. Kooperatifleşme olursa holdingleşmenin önüne geçebiliriz” ifadelerini kullandı.

BU SEKTÖRLERİN ÇARKI DÖNMÜYOR
Süt ve et üretimlerinde de sıkıntıların görülmesi üzerine değerlendirme yapan Çakıcı, ekonomik zorluklar nedeniyle bu sektörlerin dara düştüğünü şu ifadelerle anlattı:

“Hem besicilik hem de süt hayvancılığında kriz var. Girdilerin maliyeti söz konusu. En basiti arpa dedik Türkiye’de eksiliği var. Katkılı ürünler de ithal... Hal böyle olunca etin, sütün fiyatını artırdı. Bir litre süt için harcadığı yem giden parayı karşılamıyor. Satış fiyatlarıyla da onları baskılıyoruz. Bu yüzden bu çark dönmez oluyor. Ve hayvanını kesime gönderiyor. Zaten besicilikte çok kapanan işletmeler oldu. O çark da dönmez oldu. Hayvancılık konusunda da yeni bir politika oluşturmak gerekiyor. Bu konunun çözümü biraz daha zor. Eskiden en çok küçükbaş hayvan olan ülkeydik. Ancak ne meramız ne hayvanımız kaldı. Burada da bir çözüm üretmek zorundayız.

MERALARIN ISLAH EDİLMESİ ÇÖZÜM OLMAYABİLİR
Meraların ıslah edilmesi konusu var. Bunda da tartışmalar devam ediyor. Örneğin; organize tarım bölgeleri... Bu konuda işe yaramayacağına dair şüphelerimiz var. Zaten meralarımızda iklim değişikliği yüzünden sorunlarımız var. Üreticinin örgütlenmesi konusunda ısrar ediyoruz. Büyük işletmeler, sanayiler gibi büyük holdinglere gitmesini istemiyoruz. Belediye küçük üreticiye destek veriyor. Yerel yönetimler çalışıyor ama asıl merkezi yönetimin bu gibi politikalar üretmesi gerekiyor. Yerel yönetimler bu bütçeyle ne yapabilir. O kadar çok iş var ki bir de bunu yapacak güç bulamıyor o yüzden merkezden desteklenmeli...”

SAVAŞIN DEVAM ETMESİ FİYATLARI YÜKSELTİR
Son olarak da dünya gündemine oturan Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş hakkında konuşan Çakıcı, bu savaşın Türkiye’ye olan etkilerini de değinerek “Gübresi, suyu, mazotu, ilacı gibi birçok girdi kullanılıyor. Girdi maliyetleri çok yüksek çiftçi en çok bundan etkileniyor. Girdi maliyetleri devam edecek gibi görünüyor. Savaşın etkileri, tedarik ve ithalatı sekteye uğratacak vs. Bunun tüm dünyaya olumsuz etkisi var. Rusya’nın tedarikçi olması etkiliyor. Bu zamana kadar çoğunlukla buğday, yem ve arpayı Rusya ve Ukrayna’dan aldık. Mutlaka başka ülkelerden tedarik edilebilir ancak onların piyasadan çekilmesi fiyatları yükseltecektir. Bizim üretimi artırmamız lazım. Buğday’da 20 tonun üzerine çıkmalıyız...” dedi.

 
Çeçenler'den sonra Ukrayna'ya o grup gidiyor!
 
Okul servisi faciası: Ölü ve yaralılar var
YORUMLAR
Toplam 14 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Sözün bittiği yer inciraltı 8 Mart 2022 Salı 11:40

Siz şakamızınız yoksa dalgamı geçiyorsunuz insanlarla neyin tarımından bahsediyorsunuz neyin nefesinden bahsediyorsunuz çevre yolunun geçtiği suların borlandığı tarımın bittiği derme çarpma işletmelerin olduğu bir bölgede neyin hesabını yapıyorsunuz oz inciralti toprak sahiplerinin koruduğu gibi kim koruya bildi toprağını koskoca izmirde suçu bumu toprağını korumakmi bizlerde yapsaydık evler izmirin her yeri gibi gecekondu mahallesine cevirseydik.tek suçumuz imarı veklemekmi düzenli bir yapılaşma istemekmi sizde haklisiniz bir suçlu varsa inciralti halkı . Çünkü bütün sıkıntılara rağmen toprağını korudu . Dediğim gibi sözün bittiği yer İNCİRALTİ.

Yorumu oyla      2      3  
Tuğlacı 8 Mart 2022 Salı 00:09

Benim 14 dönüm yerim var ben tarım yapamıyorum 30 yıldır boş duruyor siz yapacaksanız satın alın

Yorumu oyla      2      3  
İnci 7 Mart 2022 Pazartesi 22:24

Evet bilerek sefalet çekiyoruz 10 yılı aşkın süredir. Başkan bizi yakaladı ve ifşa etti tüm foyamız ortaya çıktı. Gelsin yerimizi ona devredelim biraz da o sefalet çeksin. Şaka gibi bir ülkeyiz...

Yorumu oyla      2      3  
Aysel Akçakır 7 Mart 2022 Pazartesi 19:26

O başkan gelsin de bizim bahçede mandalina yetiştirsin . Karşıdan konuşması çok kolay.Gelip bahçe sahipleri ile görüştü mü.Onların nasıl geçindiğini gördü mü. Heryer mezberelik.insanlar para kazanmıyor ki bahçesine baksın.sular bozuldu.ürün alamıyoruz.mandalina ya dalında bozuluyor,ya da çok dökülüyor. Karşıdan konuşmasınlar.

Yorumu oyla      2      3  
Sinan Doğanlar 7 Mart 2022 Pazartesi 16:42

Şehir betonla kapatılınca bu Menşur oda niredeydi acep..? İnciraltı''nın gerçek sahipleri burayı gecekonduya çevirmedikleri için midir ki, günah keçisi oldular.. Onca kaçak göçek işyerleri varken neden gıkları çıkmıyor..? Neden buralar yıkılıp tarlaya dönüştürülmüyor..? Neden belediye, valilik yıkmıyor ve zamanla çoğalıp gitti..! Acaba diyorum, bu durumdan kazananlar mı bu planlamayı engelliyor..? Neden artık imkansızlaşmış, şehirde boğulmuş, suyu borlaşmış tarlaları 40 kişiye bölünmüş bu anlamsız, bir okadar da altın değerinde bu değerli arazi Plan söz konusu olunca, kimi odalar, nasırına basılmış gibi bağırıyor..? Yazık değil mi..? Kordon''u, güzelim Bostanlı, Bayraklı ve Halkapınar tarım arazileri gökdekenlere boğulurken bopazınız mı kurumuştu sözde "ziraat odası"..? kayalıkları bile bitişik nizam binalara boğarken neredeydiniz..? İnciraltı toprak sahipleri bu kentin en asil, en ziraatçi, tarımcı..! En sağlıklı ve görgülü, Avrupai planları savunan yurttaşlardır.. İstinye nereden geldi..? Orası tarım yeri değil miydi..? Eminim şimdi bu oda başkanımız oranın denize nazır yerinde keyifle kahvesini yudumlarken belki de "Ne güzel olmuş" diye içinden geçiriyordur.. Oysa paraların kimin cebine aktığını da düşünür mü bilemeyiz..? AMAN HA SAYIN BAŞKAN..! UĞRAŞIN, UĞRAŞIN.. YETER Kİ BU YERLİ VE CEFAKÂR İNCİRALTI HALKI KAZANMASIN..! Bırakın da İzmir''e

Yorumu oyla      2      3  
6 cı kuşak BALÇOVALI 7 Mart 2022 Pazartesi 16:37

Gerçekten balçavada tarım yapmak bir zamanlar ayrıcalıktı ,Üretiğimiz ürünler zamanlamasıyla ve kalitesiyle çok farklıydı.İzmir halinde yöre halkının kurduğu kooperatifi 11 nolu parselde şatışlarını yaparlardı taki 1990lara kadar mükemmel bir seracılık yapılırken, çeşme otobanı ve ardından meşhur dalyan denizi dolduruldu kuyu suları hızla bozuldu, çığlıklarımızı siz ziraat mühendisleri ordusu ve diğer yetkililer duymadınız.Şimdi siz tuzu kurular kimleri suçluyorsunuz bu hale getirildi diye, atı alan Üsküdar''ı geçti, bugün hala o bölgenin yeşil kaması tartışılıyorsa yöre halkının sayesinde,direndikleri içindir.O halde o bölge gelecek kuşaklara yeşil kalsın diyorsanız ziraat mühendisleri odası ve gerçek yetkililer olarak yöre halkı ve hak sahiplerini ödüllendirin artık İzmirliler ve hak sahipleri rahat bir nefes alsın artık

Yorumu oyla      2      3  
ali ismet tekin 7 Mart 2022 Pazartesi 16:02

benim , ailemden birinin yada yakınımın orada bahçesi , tapulu bir gayrimenkulü yok ben bildiğimi yazdım.

Yorumu oyla      2      3  
ali ismet tekin 7 Mart 2022 Pazartesi 16:00

İnciraltı hakkında bilgi eksikliği olduğu anlaşılıyor, bu bölge yıllarca satsuma üretimi ve ihracatının lideri idi, balçova bahçelerarası, inciraltı ve narlıdere'de satsuma bahçeleri vardı, inasko vardı, incirlatı narenciye üreticileri kooperatifi üyelerinin mahsüllerini avrupaya ihraç ederdi, ama sonra bu 3 lüden narlıdere hariç bahçelerarası ve inciraltı bölgesinin suyu bozuldu, yetmez oldu daha dipten daha derinden çekilen sular narenciye ağaçlarını kuruttu, derine indikçe sıcak su ile de karışan sulama suyu bozdu bahçeleri bun fark eden bu bölgenin bahçe sahipleri bir süre narlıdere sulama kooperatifinden su aldılar ama bu da yetmedi ve burada satsuma üretimi tamamen durdu, suyunda bozulma olmayan narlıdere'de bahçeler imara açıldı , mandalinler köklendi ve apartmanlar dikildi, ben bu apartmanlardan birinde oturuyorum, denk geldi 1997 de satın aldık bu diareyi, arkamızda mandakin bahçesi vardı, bir sabah aletlerle geldiler ağaçları köklediler ve arkamıza bir site yapıldı, narlıderenin suyunda sorun yoktu, inciraltı ve bahçelerarasının suyu bozuldu bahçeler kurudu ama buraya imar verilmedi, kent ormanındaki dikilen ağaç türleri ile bir orman yapılabilirdi, bakın her ağacı değil narenciyeyi bozuyordu bu bölgenin suyu, ama tabi bu bahçelerin sahiplerinin de hakları var tabi, bu hakları görmezden gelmek adil olmaz, bakın biz 1997 de aldık o daireyi yani 1990 da falan çıktı muhtemelen narlıdere'ye imar, 32 yıl önce, o bahçelerin sahipleri de satsuma üretimi varken 3-5 kişi iken şimdi mirasla bölüne bölüne oldu 35-45, bu tür odalardan böyle açıklamalr yapmadan önce konu düzgün araştırılmalı...... sonra bu meslek odalarının tümüne güven sarsılıyor.....

Yorumu oyla      2      3  
Tevfik 7 Mart 2022 Pazartesi 15:59

O ZMO Başkanı Kemalpaşa, Torbalı, Menderes ovaları talan edilirken nerdeymiş onun cevabını versin önce.

Yorumu oyla      2      3  
Tevfik 7 Mart 2022 Pazartesi 15:56

Yerler miras yoluyla böünmüş,mirasçılar hisselerini yurtdışında çalışan gurbetçilere veya büyük sermayedarlara satıyor. Madem tarım alanı niye turizm bölesi ilan ettiler. Yer sahipleri çıkmazda , yer sahibinden başka herkes söz sahibi bu da bizim zorumuza gidiyor.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yağ stoğu tartışmalarında son durum!
Bir marketteki 5 litrelik yağları, birbirlerini ezerek almaya çalışan ...
Türkiye'de yeteri kadar yağ stoğu var mı? Bakanlık açıkladı...
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ...
GMO Başkanı Toprak, tüketiciyi uyardı: 40 liraya kaşar peyniri olmaz!
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı taklit ve tağşiş yapılan ürünlerden ...
 
TMMOB İzmir: Üretim değil, sömürü faaliyeti!
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nde ...
Rusya, Türkiye dahil 9 ülkeden sebze ithalatını artırıyor
Rusya, Türkiye dahil 9 ülkeden sebze ithalatını artıracak.
Yangında telef olan hayvanlar için devlet desteği
İzmir'in Dikili ilçesinde ağılında çıkan yangında besi hayvanlarını kaybeden ...
 
İzmirli ziraat mühendisleri yeni tarım bakanı için ne dedi?
Tarım ve Orman Bakanlığı görevinden ayrılan Bekir Pakdemirli’nin yerine ...
Bakanlık uyardı: Süzme balda glikoz oyununa dikkat!
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından aralıklarla gerçekleştirilen taklit-tağşiş ...
Sıvı yağda gümrük vergisi sıfırlandı!
Ayçiçek yağının ikamesi olabilecek kanola yağı, aspir yağı, mısır yağı, ...
 
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Cesur ve kararlı!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Katılımcı değil, kayırmacı belediyecilik...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Tüketim cehenneminde gündelik hayat
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Maymunlar Cehennemi ve Cujo
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Köylüler tarımı bırakmaya başlayınca neler oldu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli bir hukuk kahramanı: Bekir Behlül
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Düzen
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Ülkeme adalet diliyorum, gönüllere vefa!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva