HABERLER>SAĞLIK
4 Eylül 2021 Cumartesi - 15:09

Yoğun bakım servisleri doluyor... Ege Bölge Tabip Odaları'ndan 'kış' çağrısı!

İzmir Tabip Odası ev sahipliğinde Ege Bölge Tabip Odaları 'Pandemide gelinen süreç ve aşılama' başlığı ile İzmir Barosu Toplantı Salonu'nda bir araya geldi. Sağlıkçılar, 4'nci pike dikkat çekerken, kış aylarında büyük bir risk ile karşı karşıya kalındığını vurguladı. Tabip Odası temsilcileri ayrıca illeri ile ilgili de kritik bilgiler paylaştı. İzmir Tabip Odası Dr. Lütfi Çamlı, İzmir’de yopğun bakımlarda doluluğun arttığını ve yeni koronavirüs servislerinin açıldığını açıkladı.

Yoğun bakım servisleri doluyor... Ege Bölge Tabip Odaları ndan  kış  çağrısı!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -  Ege Bölge Tabip Odaları, 'Pandemide gelinen süreç ve aşılama' başlıklı basın toplantısını Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin de katılımıyla İzmir Barosu Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.

Toplantıya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Denizli Tabip Odası Başkan Hakan Erbay, Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nursel Şahin, Aydın Tabip Odası Başkan Adalet Çıbık, Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin, Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, Manisa Tabip Odası Başkanı Peyker Temiz katıldı.

ÇAMLI: SONBAHAR İLE BİRLİKTE ARTAN KAYGILARIMIZ VAR
Toplantını açılış konuşmasını gerçekleştiren İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "1,5 yıla yaklaşan bir süreçte tün dünya ve ülkemizde küresel salgın devam etmekte. Bulunduğumuz günlerde 4'ncü pikin içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Temmuz ayına göre 4-5 kat artan vaka sayımızı her gün nerdeyse 5 otobüs dolusu vatandaşımızı kaybettiğimiz bir salgın devam ediyor. Tabi başından beri yönetilemeyen pandeminin faturası tüm ülke vatandaşlarımız ile birlikte sağlık çalışanlarımız ağır biçimde ödemekte. Toplumsal bağışıklık seviyelerinden oldukça uzaktayız. Aşılama çalışmaları 2 doz yapılma oranına baktığımızda yüzde 50'lere bile ulaşmış değil. Yaklaşan bir sonbahar hepimizin de giderek artan kaygıları beraberinde getirmekte" diye konuştu.

AŞILAMA HEDEFİNDEN ÇOK UZAĞIZ
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ise kent genelinde artan vaka sayılarına dikkat çekerken, "Hepimizin görüşleri ortaya şeffaflıktan uzak, verilerin saklandığı, toplumda pandemiyi yönetenlere karşı güvensizliğin arttığı bir süreçten geliyoruz. Geçtiğimizi hafta haftalık vaka sayıları açıklandığında İzmir'de vaka sayılarını yüz binde 46'ya düştüğünü gördük. Ancak sahadan aldığımızı verilerde günlük PCR testlerinin arttığını biliyoruz. Geçen sene vaka hasta ayrılımı yapılarak vakalar saklanmıştı. TTB'nin baskısı sonrası 5 binler düzeyinde açıklanan olguların gerçekte 32 binler civarında olduğunu görmüştük. Bunları saklamak pandemiyi düzeltmiyor. Vakalar azaldı demenize rağmen artan vefat sayıları hepimizin içini yakmakta. Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz, ölüyoruz. Aşı noktasında gelinen nokta da hedeflenen sayının çok altında… Toplumsal bağışıklığın sağlanması umudu hepimiz için büyük umutlara yol açmıştı ancak bu hedefe çok uzağız. Son bahara giderken kaygılıyız. Buradan bir kez daha yetkilileri uyarıyoruz" ifadelerini kullandı.

AN İTİBARİYLE BİR COVİD SERVİSİ DAHA AÇILMIŞ
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in İzmir’de yoğun bakımların, vaka sayılarının en yüksek sayılarda seyrettiği dönemlerde dahi İzmir’de bu konuda sıkıntı yaşanamadığı ifadeleriyle birlikte İzmir’deki mevcut yoğun bakımların doluluk oranlarını değerlendiren Çamlı, “Vali Bey o salgının pik yaptığı dönemlerde acillerde sedyelerin üzerinde ya da ambulanslarda yoğun bakım bekleyen ve ancak bir kişinin vefat etmesiyle boşalan yatakları görmüş mü? Benim söylediğim yoğun bakım doluluğu Covid için ayrılan yoğun bakımlar. Mevcutlar dolmuş durumda. Akşamları arkadaşlarımdan ‘yoğun bakım için yer arıyoruz’ şeklinde mesajlar alıyorum. Şunu da biliyorum. İlla tıka basa dolması, sistemin çökmesi mi gerekiyor? Sokaklarda, sedyelerde, ambulanslarda insanların yoğun bakım beklemesini mi yaşamamız gerekiyor bir takım tedbirler için? Şu anda uyarıyoruz. Vaka sayıları artıyor. Tepecik Hastanesi’nde de yoğun bakımlar doldu. Yeni pandemi servisleri açılmaya başlandığını biliyorum. Katip Çelebi ve Dokuz Eylül’de de durum aynı. Katip Çelebi Hastanesi için bir mesaj aldım. 5 Covid servisi, 3 yoğun bakım servisi şu an dolu. An itibariyle bir Covid servisi daha açılmış. Onda da 1-2 kişilik yer kalmış. Ancak biz en başından bu yana sürecin dışında bırakılıyoruz. Ne fikrimiz soruluyor ne yaptığımız itirazlar ve uyarılar dikkate alınmıyor ama sonunda hep biz haklı çıkıyoruz” ” dedi.

SÜRECİN UZAMASI YENİ PİK RİSKİ
Süreç ile ilgili soruya yanıt veren Lütfi Çamlı ise, "Başarısız yönetilen bir pandemi toplum sağlığını öncelemeyen gevşemeler, pandemide uzamaya, pandeminin uzaması ise yeni varyant topların ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu süreçte ne kaybettik? Uzayan pandemi ile yeni pik ile yeni varyantların çıktığı haberlerini almış durumdayız. Uzamış pandemi potansiyel yeni varyantlar ve piklerin risklerini taşıyabilir" diye konuştu.

RİSKLERİN BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLMESİ LAZIM
İş dünyasının 'aşı kartı' talebini hakkında da konuşan Çamlı,  "Bu beraberinde birçok tartışmaları getirebiliyor. Bunu bahane ederek işçi çıkarması, bunu fırsat bilerek istihdamda küçülmeye gitme riskleri de gündem geliyor. Alacağınız tedbirin detaylı değerlendirilmesi ve getireceği risklerin birlikte değerlendirilmesi lazım. Pandemi sürecinde işçilerin emekçilerin nasıl zarar gördüğünü hep birlikte gördük. Kapanma döneminde havalandırması iyi olmayan kurumlarda dahil çalışmalar devam etti. Alınan tedbirlerin toplum sağlığı için öncelikli olduğu" diye konuştu.

MÜLTECİ YORUMU: SADECE UCUZ İŞGÜCÜ OLARAK GÖRÜLÜYORLAR
Mültecilerine aşılanma oranın sorulmasını da yanıtlayan Çamlı, "Mülteciler  bu ülkede sadece sağlık açısından değil insan olarak yok sayıldılar. Sağlık ve barınma sorunları hiç göz önüne alınmadı. Aşılama programı yapıldığında mültecileri orada görmedik. Kademeli bir açılma programı vardı. Ülkede 4 milyon mültecini adının olmadığını gördük.  Hiçbir şekilde onlar bu şekilde sistemin için dahil edilmediler, sadece ucuz işgücü olarak kullandılar" ifadelerini kullandı.

FİNCANCI: YOĞUN BAKIMLAR DOLU
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi tarafından hazırlanan basın metnini okuyan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "Pandeminin yıkıcı etkisi her geçen gün artarak devam ediyor. Bu Ağustos ayı salgının başından beri ölümlerin en fazla gerçekleştiği 4. ay oldu.  Şu an tüm hastanelerimizde Covid-19 hasta başvurusu ciddi oranlarda arttı. Servisler, yoğun bakımlar dolu, hastalarımız acil servislerde yine yer bekliyor. Sağlık Bakanlığı bizlerle ve toplum ile dalga geçercesine her gün 250’den fazla ölümün olduğu bu günlerde haritada kırmızı il kalmadı diyerek yalancı bir başarı hikayesi anlatıyor. Gerçek bilgileri gizleyerek, başarı algısı yaratmaya çalışıyor. Bizler Ege Bölgesi Tabip Odaları Toplantısı için buluştuğumuz bugün salgının başından itibaren olduğu gibi şeffaf bilgi talebimiz gerçekleri söylemek, toplumu bilgilendirmek, şeffaf bilgi talebimizi birlikte dillendirmek ve topluma hakkı olan bilgiyi vermek için sizlerin karşısındayız" dedi.

FİLYASON NEREDEYSE HİÇ YAPILMIYOR
Aşılama sayılarının az olmasına rağmen bakanlığın etkili bir aşılama programı kampanyası yapmadığını belirten Fincancı, "Pandemi yönetilmiyor... Etkili dozda aşılama sayılarımız çok düşük olmasına rağmen sağlık bakanlığı henüz etkin bir aşılama programı ve kampanyası yapmamakta ısrarı sürdürüyor. 18.ayına gelmemize rağmen umumi hıfzıssıhha kanununda salgında herkese aşı yapılmasına dair yasal düzenleme yapılmamıştır. Salgının durdurulabilmesi için elimizde yeterli bilimsel bilgi olmasına rağmen bilimdışı aç-kapa yöntemleri ile adeta toplum hastalığa mahkum ediliyor. En temel salgın kontrol yöntemi yani filyasyon neredeyse hiç yapılmıyor. Aşılama oranlarının düşük olması, temaslı tespit ve takibinin yapılmaması ve hasta olanların toplumdan ayrı tutulamaması sonucu bugün ölümlerin en fazla gerçekleştiği ayılardan birini yaşıyoruz.  Bu hatalar ile birlikte özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde turizm ekonomisi uğruna toplumsal hareketliliğin kısmi önlemlerinde kaldırılması sonrası kontrolsüz arttığını ve özellikle Delta varyant oranlarında ciddi artışlar yaşandığına tanıklık ediyoruz. Tüm bu yönet(e)meme krizi, sonbaharda beklenen olası yükseliş ile hem daha erken hem de daha ağır bir tablo ile karşılaşmamıza yol açmıştır. Üstelik 18 aydır Covid-19 hastalığı dışındaki sağlık hizmetlerinin aksaması ile toplum sağlığı, tüm bu yükle birlikte sağlık çalışanı sağlığı da, ciddi risk altındadır. Zaten mevcut durumda hekimlerin özlük haklarına yönelik saldırılar, kötü çalışma koşulları, iş barışını bozan yönetmelikler, ekonomik kayıplar hekimlerin tükenmişliğini arttırarak istifa, emeklilik, kamudan uzaklaşmalarına ve hekim göçüne neden olmaktadır" diye konuştu.

PCR TESTİ BORSASI OLUŞTURABİLECEK BİR TERCİH OLMUŞTUR
"Bilindiği üzere 6 Eylül itibari ile de yüz yüze eğitime geçilecektir. Millî Eğitim Bakanlığı genelgelerle okullarda her türlü tedbirin alındığını söylese de eğitim kurumları ile yaptığımız görüşmelerde okullarda fiziki şartların salgına uygun düzenlenmediği bilgisine sahibiz. Çok uzun süredir okullar için alınacak önlemleri paylaşmamıza ve bunun için yeterli süre olmasına rağmen bu yönde bir çalışma yapılmamakta, genelgeler ile salgın yönetilmek istenmektedir.  Fiziki şartlarda düzenlemeler yapmayan, aşılama için önlemler almayan bakanlık yalnızca PCR testi şartı getirmiştir. PCR hem çok daha pahalı hem de sağlık çalışanlarının, laboratuvarların iş yükünü arttıracak PCR testi borsası oluşturabilecek bir tercih olmuştur. Bilimsel ve gerçek manada filyasyon yapılmadan tek başına PCR testi bulaşı, önlemenin çözümü değildir. Aşısızları PCR testine göndermek yerine aşısızlara aşı yapılmasını çeşitli yöntemlerle teşvik etmek gerekir. Artık insanların aşı yaptırmasını beklemek yerine devlet yurttaşın ayağına giderek aşı yapmalıdır."

ÖLENLERİN 10’DAN 9’UNDAN FAZLASI AŞI OLMAYANLAR VEYA EKSİK AŞILI OLANLARDIR
Salgında ölenlerin aşısızlık durumuna da dikkat çeken Fincancı, "Tabip Odaları olarak yurttaşlara bir kez daha hatırlatıyoruz. Aşı olalım, sevdiklerimizi, çocuklarımızı, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı korumak için onları aşı olmaya ikna etme çabamızı artıralım. Yoğun bakıma yatanların veya ölenlerin onda dokuzundan fazlası aşı olmayanlar veya eksik aşılı olanlardır. Aşı bu salgında hastalanmamızı veya ölmemizi engelleyecek en önemli araçlardan birisi iken iktidar etkili aşılama kampanyaları düzenlemeyerek, aşıyı topluma ulaştıracak adımları atmayarak salgının başından beri neden olduğu yaşam hakkı ihlallerine yenilerini eklemektedir" dedi.

BİLİM İNSANLARI YA GERÇEKLERİ TOPLUMLA PAYLAŞMALI YA DA İSTİFA ETMELİDİR
Salgın sürecindeki taleplerini de sıralayan Fincancı, "Bilim Kurulu daha öncede okullar açık olmalı yönünde görüş belirtmiştir. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın, Bilim Kurulu’nu dinlemediğini kendi uygulamaları ve sözleri ile gördük. Bilim Kurulu önerileri yerine getirilmeyecekse, kurulda yer alan bilim insanları ya gerçekleri toplumla paylaşmalı ya da istifa etmelidir. Sağlık Bakanı’nın“okullar kapanmayacak artık aşı var” demesi tek başına yetmez. Bu toplumu gerçek dışı bir rahatlığa sürüklemektedir. Bir kez daha belirtiyoruz ki, bizim salgından korunmamız için;

-Kapalı ortamlarda kalma süreleri sınırlanmalı, ortamların havalandırılması için gereken önlemler alınmalıdır.

-AVM, sinema, tiyatro, toplu taşıma araçları, tüm kapalı mekanlara girişler için gereklibilimsel önlem ve sınırlamalar Sağlık Bakanlığı tarafından hızla alınmalıdır.

-Salgının yoğun olduğu illere özel tedbirler uygulanmalı, sosyal hareketlilik azaltılmalıdır. 

-Maske-mesafe-temizliğin salgınla mücadeledeki hayati önemi unutulmamalıdır.

-Toplumun en az %85’inin en kısa sürede etkili doz aşılanması yapılmalıdır. Açıklanan aşılama oranlarında yalnız 18 yaş üstüne yer verilmesi, kayıtsız olarak ülkemizde yaşamak zorunda kalan mülteci/sığınmacı ve göçmenlerin yok sayılması tablonun olduğundan iyi görünmesine yol açmakta, aşılanma hızının gerçekçi biçimde değerlendirilmesini engellemektedir. Aşılama için 18 yaş altının ve kayıt dışı nüfusun da göz önünde bulundurulması zorunludur.

-Sağlık Bakanlığı başta TTB ve tabip odaları olmak üzere tüm sağlık meslek örgütleri ilebirlikte çalışma yöntemini geliştirmeli; toplum güven ve dayanışmasını sağlamak için süreci şeffaf yürütmelidir.

 

Açıklamalar sonrası katılımcı tabip odaları başkanları bölgeleri hakkında açıklamalarda bulundu.

TAM AŞILANMA ORANI YÜZDE 42 DEĞİLDİR
Yaz aylarındaki yaşanan gevşemenin Türkiye'de pandemi ile mücadelede süre kaybına neden olduğunu da söyleyen TBB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "Başından beri tedbirler gerçekçi tedbirler değildi. Kapalı ortamlarda bulunmaya doğru hiçbir sınırlama olmadı. İşyerlerinde çalışmalar devam etti, toplu taşımalarda çalışmalar devam etti. Bazı günler 1,5 milyon dozu aşan aşılamalar oldu. Salgın sadece aşı ile olmaz. Turizm döneminde sınırların tamamen ve kontrolsüz açılmasın. Bu yazı da kontrolsüz geçirdik. Ocak, Şubat başında başlayan aşılamada iki doz aşılamada 3'nci doz hatırlatma yapılmalı dedik. Üçüncü doz durumu yüzde 10'u geçmemiş durumdadır. İlk başta yapılan aşılanma oranında da ciddi bir kayıp vardır. Tam aşılanma oranı yüzde 42 değildir" dedi.

AŞI REDDİ İÇİN OLAN NÜFUSUNDA CİDDİ BİR RAKAM OLDUĞU UNUTULMAMALI
TBB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ayrıca "90'la başlayan kimlikle kayıtlı olanlar Türkiye'deki yurttaşlar gibi aşılamaya dahil edildiler. Ancak önemli bir nüfus var ki kayıt dışı. Bu insanlar sağlık konusunda da büyük bir risk taşıyorlar. Sınır dışı edilme korkuları var. Korunması gereken gruplar olmasına rağmen korunmadıkları için, sınır dışı edilebilecekleri yönünde büyük bir korku için. Aşılamadan uzaklar. Kıyı bölgelerinde bu daha yoğun. Kayıt dışı göçmenler bu bölgelere geliyorlar. Bu insanların ciddi sağlık sorunları ve aşılama ile ilgili eksiklikleri var, aşı reddi için olan nüfusunda ciddi bir rakam olduğu unutulmamalı. Göçmenlerin herhangi bir sınır dışı kalma riski yaşamadığı şekilde bir aşılma durumu yapılmalı. Çocukluk çağı aşılarının da araştırılması gerekiyor" dedi.

Denizli Tabip Odası Başkanı Hakan Erbay:  "Yoğun bakım hekimiyim. Yoğun bakımda yatanlara ve ölen insanlarımız maalesef aşısız. Aşısızların pandemisi kanıtlar biçimde dolayısıyla açınalım ve ancak bu salgını böyle aşabiliriz" dedi.

Antalya Yönetim Kurulu Üyesi Nursel Şahin: Bizim ilimizde de pandemi uzun bir süredir toplumu etkilemiş durumda. Hem bir turizm kenti olarak hem de hareketliliğin çok olduğu kent çatısından aynı doluluk ve sorumluluklarda bizde uğraşıyoruz. Bizimde şu an yoğun bakımlarımız dolu. Ya aşısızlar yada aşıları eksik. Salgının kontrol edemediğimizi başından beri açık. Bun nedenle en etkili araçlardan biri aşılamadır. Toplumdaki aşı tedirginliliğinin hızla giderilmesinden yanayız. Hem toplumsal hareketliliğimizi azaltacak hem de dışarıdan turizm aracılığı ile gelecek  bulaşı önlemek ve izlemek çok önemli. Şu an yaz nedeniyle açık havada olmamız nedeniyle bu işi başarabilseydik okulların açılması ve tekrara kapalı ortamlara gidecek kışa yarlarına daha hazır girerdik. Türkiye'de gerçek aşılama oranı yüzde  43'ler civarında. Yüzde 80 hedefine çok uzağız."

Aydın Tabip Odası Adalet Çıbık: Pandemi ile birlikte sağlık çalışanlarının hakları korunması gerekirken zaten kötü olan çalışma şartları iyice kötüye gitti. Sahadan çokça yakınma alıyoruz. Aydın aşılanmada Türkiye'ye oranında üstünde ancak bu aşılama aile ilgili sağlık bakanlığının elindeki verileri şeffaf ve açık bir biçimde tüm parametreleri ile birlikte açıklaması ve toplumdaki tereddütleri gidermesi gerekiyor. Bizler Tabip Odaları olarak elimizden gelen tüm  çalışması yapıyoruz. Açıklanmamış veriler kişilerin pandemiye bakışını çok etkiliyor.

Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin: "Pandemi dediğimizde pandeminin sorumluluğu bir tek kişide olmaz, kurum veya meslek gurubunda emek örgütünde olamaz. Pandeminin sorumluluğu tüm kesimlerde olur. Ülkeyi yönettiğiniz gibi yönetirseniz yönetemeyeceksiniz. Pandemi tüm insanlarımızı yakından ilgilendiren bir sorun. Pandemi yönetimi hep birlikte emek örgütlerinden, yerel yönetimden genel yöneticilerin kadar hepsinin birlikte yapması gereken bir yönetim durumudur. Mevcut durum ülkeyi yönetemedikleri gibi pandemiyi de yönetemiyorlar. Aşı ile ilgili tereddüt baştan itibaren yapılmaktadır. İlk aşı geldiğinde diğer aşıyı kötülemek vatandaş bazında tereddüde neden olmuştur. Muğla ili aşılamada birinci sırada diye vurgulanıyor. Ben bunu duyduğumda üzülüyorum. Bizim aşılamada birinci olmamız bir çözüm değil. Muğla'da hastanalerde yoğun bakımlar dolmuş durumda. Sürekli yoğun bakım aşılarak idare edilmeye çalışıyor. Normal sağlık hizmet verilemeyecek durumda. Aşı yaptırmamak bir kişi özgürlüğü değildir"

ERENSOY: BİZLERİN SÖZÜ DİNLENMİYOR
Pandemi sürecinde hükümet yetkilerini defalarca uyardıklarını dile getiren Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, "Aşı modern tıbbın en büyük mucizesi ve keşfi. Modern tıbbın nimetlerinden yararlandığımızı düşünürsek, aşının yanında durmamak yararlarını görmezden gelmek mümkün değil. Tabip Odaları olarak tüm toplumun aşılanması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Pandemi sürecinde bakanlığı defalarca uyardık, uyarmaya da devam ediyoruz. Tabip Odaları olarak şeffaf yürütülmeyen durumdan muzdaribiz. Bizlerin sözü dinlenmiyor" ifadelerini kullandı.

TEMİZ: BİRÇOK ARKADAŞIMIZ İSTİFA EDİYOR
Manisa Tabip Odası Başkanı Peyker Temiz ise salgın sürecinde kendilerinin yok sayıldığını belirtirken, "Pandeminin başından beri sahada mücadele eden bir meslek örgütüyüz. Pandemide hizmeti biz veriyoruz ancak yönetiminde biz yokuz. Son dönemlerde yönetimin yine görmediği bir çalışanız. Bunun sonuçlarını görüyoruz. Manisa için söylemek gerekirse birçok arkadaşımız istifa ediyor, ayrılıyor. Bunun için bir önlem alınmıyor. Pandemi yönetenlerinin üstünü örttüğü süreci bağımsız medya ile topluma aktarmaya çalışıyoruz" dedi.

 
İstiklal Savaşı'nın sembol ismi İzmir'de unutulmadı
 
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin yol yapım çalışmaları tüm hızıyla sürüyor
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
altan koralttan 4 Eylül 2021 Cumartesi 16:52

İzmir fuarına bir yorumunuz yok ama

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de mucize kurtuluş... Kalbine zıpkın saplandı!
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi, başarılı ...
Son 24 saatte 276 can kaybı, 22 bin 857 yeni vaka
Türkiye'de son 24 saatte koronavirüs salgını nedeniyle 276 kişi hayatını ...
Aşı olmayan işçiye haftada bir test şartı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 81 ile genelge gönderdi. Buna göre ...
 
Fauci: Mu varyantını çok ciddiye alıyoruz
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "yakından izlenmesi gereken varyant" ...
İzmir'de mobbing iddiası... 112’de intihara götüren sürgün!
Birimi ülke çapında ve yurt dışında da temsil etmiş, İzmir'in en yetenekli ...
İzmir Tabip Odası'ndan kritik açıklama: 4. piki yaşıyoruz!
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, koronavirüs vaka sayılarında ...
 
Mehmet KARABEL yazdı... Maskeniz mücevherden kıymetli!
Mehmet KARABEL yazdı... Maskeniz mücevherden kıymetli!
Şahin açıkladı: 3. doz ne kadar koruma sağlıyor?
Corona virüs aşısını geliştiren Biontech firmasının CEO'su Uğur Şahin, ...
Salgında günün bilançosu: 283 vefat, 23 bin 496 yeni vaka!
Türkiye'nin 2 Eylül 2021 günlük corona virüs tablosu açıklandı. Türkiye'de ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva