HABERLER>GÜNCEL
20 Ocak 2022 Perşembe - 12:11

TMMOB'dan 'danışıklı dövüş' eleştirilerine tepki: Kişi kendinden bilir işi!

AK Partili isimlerin meslek odalarına yönelttiği 'yerel yönetimler ile danışıklı dövüş içindeler' sözlerini eleştiren TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, "Biz şimdiye kadar halkımıza hiç yalan söylemedik bundan sonra da söylemeyeceğiz. Kişi kendinden bilir işi. Merkezi hükümet ve yerel yönetim danışıklı dövüşün tarafıdır ancak biz değiliz. Biz onların karşısında yürüyoruz. 68 yıllık örgütü hafife alıyorlar" diye konuştu

TMMOB dan  danışıklı dövüş  eleştirilerine tepki: Kişi kendinden bilir işi!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir'in Seferihisar açıklarında yer alan Samos Fay Hattı'nda 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrası kentte 'emsal' tartışmaları yaşanmıştı.

Depremden en çok etkilenen Bayraklı ilçesinde, ilçe belediyesi K sınırlarında geçerli olacak yüzde 10'luk emsal artışı önerisini meclise getirirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görüşülen gündem maddesi ise parsel bazında yüzde 20, ada bazında ise yüzde 30 olarak revize edilmişti.

TMMOB'a bağlı Şehir Plancıları Odası; Bayraklı'nın emsal artışını mahkemeye taşırken, geçtiğimiz günlerde ise depremzedeler TMMOB'un önüne gelerek 'yakamızdan düş' ve 'emsalimize dokunma' sloganları atarak meslek odalarını protesto etmişti. Yaşanan gelişmeler sonrası ise TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu düzenlediği basın açıklaması ile tartışma yaratan konulara yanıt verdi.

Basın açıklamasına TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir'in yanı sıra, Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Zafer Mutluer, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay'da katıldı.

AKDEMİR: 86 YILLIK KURUMU HAFİFE ALIYORLAR
AK Parti Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın meslek odalarının İzmir Büyükşehir Belediyesi ile danışıklı dövüş içinde olduğunu iddia etmesi üzerine konuşan Aykut Akdemir, "TMMOB hiçbir siyasi kurumun belediyenin arka bahçesi değil. Siyasi isimler görevini aldıktan sonra bizim üyemiz olması fark etmez. Kamu yararı dışında kim davranırsa TMMOB üzerine düşüne söylemekten geri kalmaz. Biz şimdiye kadar halkımıza hiç yalan söylemedik bundan sonra da söylemeyeceğiz. Kişi kendinde bilir işi. Merkezi hükümet ve yerel yönetim danışıklı dövüşün tarafıdır ancak biz değiliz. Biz onların karşısında yürüyoruz. 68 yıllık örgütü hafife alıyorlar" dedi.

Akdemir, yerel yönetimlerin veya iktidarın deprem sonrası yeterli çalışmayı yapıp yapmadığı konusunda da "Önerme yapmak bizim işimiz değil. Biz meslek odasıyız bir konuda fikir beyan ediyoruz. Önerme yapma görevi siyaset üretenlerin, seçilmiş insanların görevi. Biz tek bir yerden bakıyoruz. Sosyal devlet kuralından. Sosyal devletin yapması gerekenleri yapmadılar" diye konuştu.

HUKUK FAKÜLTESİNDE ÖĞRETİLDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in emsal artışı için 'kent suçu olduğunu düşünmüyorum' yorumuna da sert bir yanıt veren Akdemir, "Biz TMMOB'uz. Aklım bilimin ve tekniği meslek alanımız üzerinden açıklama yapıyoruz. Deniz Bey avukat. Emsal artışının ne getirip götüreceğini bilgisinin hukuk fakültesinde verildiğini sanmıyoruz. İşin teknik açısından haddini aşmış" dedi.

KONUNUN MANİPÜLE EDİLMEDİĞİ YAPILMASI GEREKENLERİ KONUŞMAK İSTİYORUZ
Depremzedeler ile bir görüşme yapıp vatandaşların anlayabileceği bir dille emsal kararına neden karşı çıktıklarını açıklayıp açıklamayacaklarının sorulmasını üzerine Akdemir, "Biz bütün sözlerimizi halkımız adına söylüyoruz. Bahsettiğiniz kişi ile 3 defa bu bina konuştuk. Derneğin başkanın bu konuyla ilgili her şeyden haberi var. Davalık oluyoruz ya, emsal artışı kararının savunabilecek olan belediye varsa onu belediye ile konuşmaları gerekiyor. Bugün mahalle muhtarı ile de görüştük. Depremzedelerle de görüşüyoruz. Son 1 haftadır bütün görüşmelerimiz doğru yaptınız olarak değerlendiriliyor. Bizim genel olarak halka anlatmama gibi bir durumumuz yok. Biz nereye çağırıldıysak orada açıkladık. Biz konunun manipüle edilmediği yapılması gerekenler konuşmak istiyoruz. Manipüle edilmeyen platformlarda bunu söylemeye hazırız" şeklinde konuştu.

KAHRAMAN: YÜZDE 30'UN DA YETMEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
Söz alarak açıklamalarda bulunana Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman, "Bir mağduriyet yaşandı bu kesin. Burada çeşitli sorular soruldu... Deprem vergisi olarak işlenen özel iletişim vergisini hala topluyoruz. Bunun nerede kullanıldığını bilmiyoruz. Emsal konusuyla ilgili devam eden bir çalışma var. 1999 öncesi yapılan binalarda da bu sorunlar çıkacaktı o zaman tüm alanlara emsal vermemiz gerek. Şehrin planlama ilkesini yok sayarak bir karar uygulayamazsınız. Bu soruyu bir de belediyelerde çalışan teknik kişilere sormak lazım. İlk önce K alanları çıktı sonra yüzde 10 sonra da yüzde 30 oldu. Bunun çözümü emsal artışları ile değildir. Ruhsatlı binalar yıkılmıştır, sorumlusu bina sahipleri değildir; ruhsatı kamu idaresi vermişse, kamu iradesi bunu çözmelidir. Bunu sadece emsal artışı ile çözmeye çalışmamız durumunda yüzde 30'un da yetmediğin görüyoruz. Elimizdeki açıklamalara dayanarak bizim ağır ve orta hasarlı konut sayımız 11 bin 304. Yapılan konutlarla hasarlı konutlar arasında bin 542 hane açıkta gibi gözüküyor" dedi.

KINAY: BİLİM  VE MÜHENDİSLİKTEN UZAK POLİTİKALARDIR
TMMOB'un bundan sonra da söylemlerine devam edeceğini dile getiren Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Helil İnay Kınay, "Ülkemizde baktığınızda tüm afetlerde binlerce canımızı kaybettik. Hepsinin ortak sorumlusu bilim ve mühendislikten uzak politikalardır. İzmir'deki depremde de kendi üstümüze düşeni yaşadık. 16 sorunda TMMOB bilimsel raporları ile ilgili cümleleri ortaya koyarken, bu işi yürütmek ile sorumlu kamu iradeleri bu süreçlerin politikaları üretenlerin cümlelerindeki tek gerekçe kaynak oldu. Biz burada bu kaynağın olduğu ve nasıl başka alanlarda verildiğini hesabını sormak için bunları söyledik. Şu an çözümü kimin üretmediği ve çözümsüzlüğü hangi amaçla yarattığı belli. TMMOB geçmişte olduğu gibi bundan sonra da söylemlerine devam edecek" diye konuştu

MUTLUER: AYKIRI OLMAMASI YÖNÜNDE SAHİP ÇIKIYORUZ
Emsale Büyükşehir Belediyesi'nin planlarına dayanarak itiraz ettiklerini belirten Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Zafer Mutluer, "Geçtiğimiz hafta İBB Meclis toplantısında bir sunum yapıldı... AK Partili meclis üyelerinin daha fazla imara açılması yönünde talebi vardı. Orada önemli bir konudan bahsetti Genel Sekreter Yardımcısı... Kent merkezinde yoğunluğu arttırmamaya yönelik... İBB'nin aldığı bir kararın olduğunu belirtmişti. Bu çok temel bir referans bizim için. İBB nüfus yoğunluğunun arttırılmayacağını kendi planlarında onaylamış. Bizde buna aykırı olmaması yönünde sahip çıkıyoruz. Bu nedenle emsal artışı olamaz" dedi.

AKDEMİR: DEPREM BİR KERE OLUR
Siyasilerin 'Bir kerelik emsal verilebilir' yorumlarını da eleştiren Akdemir, "30 Ekim 2020'de sabah herkes mutluydu bu kentte. Kimseni sorunu yoktu. Deprem olduktan sonra herkes ayaktaydı ve ne olacağını bilmiyordu. Bir kere oldu ve bu fragmandı. Bir kereye mahsus denilen şey tam olarak böyle bir şey. Deprem bir kere olur" dedi

MUTLUER: BAŞKA İLLERDE DE EMSAL TEŞKİL EDİYOR
Aynı soruya yanıt veren Şehir Plancıları Odası Zafer Mutluer ise "Eğer idareler yaklaşımını değiştirmezlerse mümkün değil... Bir kereye mahsusluk diye bir şey söz konusu değil. Sermayenin mantığı bu. Yıllardır bu böyle. Bir kereye mahsus olmadı. Türkiye depremler yaşadı. Hep bir kereye mahsus denildi ve devam ettirilmek isteniyor. Bu durumun çözülmesi için bir çaba da gösterilmiyor. Bu mağduriyetin altında kimin  kalması gerekir bunun yanıtının verilmesi gerekir. Aksi halde bu bir kereye mahsus değil, yaşanacak her depremde bu yaklaşımı göreceğiz. Sadece İzmir'de değil İstanbul'da Kocaali'de de benzer şeyler tartışılıyor. Başka illerde de emsal teşkil ediyor. Bir kereye mahsus devletin yükün altına girdiğini görelim. Sorumluluğu verin evleri ben yapıyorum dediğini görelim. Bizim talebimiz de budur" dedi.

MANİPÜLASYON SÜRECİ YAŞANIYOR
Katılımcılar adına konuşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, "30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen deprem sonucunda kentimizde 117 vatandaşımız hayatını kaybetmiş çok sayıda vatandaşımız ise yararlanmıştır. Bunun yanında farklı düzeylerde (ağır-orta-hafif) olmak üzere yaklaşık 80 bin civarında yapının hasar gördüğü bilinmektedir. Öncelikle ısrarla ifade edilmeyen veya unutturulmaya çalışan bir hususu yeniden hatırlatmak istiyoruz: İlgili kurumlardan tüm izinleri alarak inşa edilmiş binalarında ikamet ederken, depremden etkilenen tüm vatandaşlarımızın uğradıkları can ve mal kayıplarından esas sorumlu kamu idaresidir. İdarece tüm yasa ve yönetmeliklere uygun inşa edildiği belirtilen ve ilgili kurumlar tarafından ruhsatlandırılan binalarda yaşanan her türlü hasarın kamu idaresi tarafından karşılanmasının bir zorunluluk olduğunu savunuyoruz. Özetle yaşanan mağduriyetin sorumluların hesap vermediği, mağduriyetleri gidermek bir yana yeni felaketlere kapı aralayacak yoğunluk artışının TMMOB tarafından kabul edilmesini hiç kimse bekleyemez. Deprem sonrası kimi dernek veya siyasi kesimler tarafından yaşanan mağduriyetin esas sorumlularını tartışmak yerine TMMOB'nin hedef gösterilmesini şaşkınlıkla izliyoruz. Bu kapsamda aşağıda yer alan soruların cevaplarının bütün İzmir halkının geleceği için muhatapları tarafından yanıtlanması tarihi sorumluluktur" sözlerini kullandı.

Hükümete ve yerel yönetime yönelik sorularını da dile getiren Akdemir şu ifadeleri kullandı:

Anayasal olarak, ülkemizdeki herkes eşit yaşam hakkına sahip değil midir? Bir devletin en temel görevi, vatandaşlarının yaşam hakkını güvence altına almak değil midir?

Neden, depremden zarar görmüş bütün vatandaşların hak talepleri, herhangi bir bedel talep etmeksizin, devlet tarafından giderilmemektedir?

Neden, zenginlerin vergi borçlarını silen, zenginler daha zengin olsun diye hazine arsalarını özelleştiren devlet, söz konusu halk olduğunda sadece arabuluculuk ile yetin-mektedir?

Yoksa, depremzedelerin mağduriyetleri, birilerine kaynak aktarmak için mi kullanılmaktadır?

Her deprem sonrasında gündeme getirilerek uygulanan yoğunluk artışlarının kentleri-mizi  ne hale getirdiğinin farkında değil miyiz? Bu uygulamalar aracılığıyla esas sorumlunun daha da gizlenmesine sessiz kalacağımızı mı düşünüyorsunuz ?

Depremde yıkılan ve “proje alanları” olarak ifade edilen bölgelerdeki yapılacak konut-ların depremden 1 hafta sonra zemin+5 kat olacağına hangi bilimsel çalışma sonucunda karar verilmiştir?

Örneğin deprem nedeniyle yıkılan Rızabey Apartmanı’na ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda Bayraklı Belediyesi’nin sorumluluğu açıkça ifade edilmiştir. Söz konusu binanın hak sahiplerinin mağduriyeti konusunda Bayraklı Belediyesi hangi iş ve işlemleri gerçekleştirmiştir?

Rızabey, Emrah, Doğanlar Apartmanına ilişkin düzenlenen bilirkişi raporlarında benzer tespitlerin bulunması tesadüf müdür?  Depremde hasar gören diğer binaların tamamına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılırsa sonuç farklı olacak mıdır?

Deprem nedeniyle hasar gören bölgelerin afet bölgesi ilan edilmesi konusunda talepte bulunulmamasının nedeni nedir?

Yıkılan binalarda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı halde vatandaşların yeniden borçlandırılmasına itiraz edilmemesinin nedeni nedir?

Depreme karşı alınacak önlemler için, sadece mülk sahipleri üzerinden bir tartışma yürütülüyor olması ne kadar doğrudur? Hak Sahipliği "olmayan" depremzedelere de uygun koşullarda afet konutu imkânı sağlanması konusunda yasal düzenleme yapılmasının nedeni nedir?

Yıllardır ülkemizde toplanan deprem vergilerinin yaşanan mağduriyetlerin çözümü için kullanılması konusunda tartışma yürütülmemesinin nedeni nedir?

Şehir hastanesi bölgesinde kaç konut yapılmıştır? Kaçı orta ve ağır hasarlılara verilecektir, deprem bölgesinde bulunan rezerv alanlarda yapılan yeni dairelerde kaç daire eksik kalmaktadır?

Emsal artışı öngörülen alanlarda kaç ekstra daire çıkabileceği bu nedenle de nüfusun ne kadar artacağı hesaplanmış mıdır? Bu hesaba göre altyapının ve ulaşımın ne denli etkileneceği göz önüne alınmış mıdır? Emsal artışı öngörülen bölgelerde yaşayan yurttaşların gelir durumuna dair herhangi bir saha araştırması yapılmış mıdır? Şayet böyle araştırma yapıldı ise yurttaşların ne kadarı borçlanmayı göze almaktadır?

Emsal artışının altına imza atan belediye başkanları ve meclis üyelerinin İzmir’de trafik sorunu olduğundan, koku sorunu olduğundan, altyapının yetmediğinden bahsetmeye ve yoğun bir yağış olduğunda doğal afeti gerekçe göstermeye devam edecek misiniz?

Yasal ve ekonomik açıdan elinde imkân bulunan merkezi ve yerel yönetimler, birbirinden kopuk uygulamaya koydukları “çözümler” nedeniyle birbirlerini her gün suç-larken çözümsüzlüğün adresinin TMMOB olarak gösterilmesinin nedeni nedir?

TMMOB'ye saldıranlara soruyoruz: Kamu kaynaklarının halkın ortak yararı için kul-lanılması gerekirken bir avuç patronunun çıkarı için kullanmasına itiraz edilmemesinin nedeni nedir?

Kentimizde var olan gökdelenlere ilgili belediyeler veya Bakanlıklar tarafından izin verilmektedir.  Konu ile ilgili itirazların bu kurumlara yapılması gerekirken verilen izinler ile herhangi bir ilgisi bulunmayan TMMOB'nin ısrarla hedef gösterilmesinin nedeni nedir?"

Yukarıda yer alan soruları aylardır muhataplarına ısrarla soruyoruz.  Temel bir yaşam hakkı olan barınma hakkının piyasanın insafına bırakılmasına sessiz kalmayacağız. Çünkü, barınmak, güvenli ve sağlıklı yerleşimlerde yaşamak, bir vatandaşlık hakkıdır. Devletten beklenen anayasamızda da belirtildiği üzere bütün vatandaşların eşit, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede yaşaması için görevini yapmasıdır" dedi.

EMEKÇİ HALKIMIZA YAPILACAK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR
Odalar adına basın açıklamasını okuyan Akdemir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"TMMOB’nin her türlü uyarısına rağmen her deprem öncesi afetlere karşı dirençli ve yaşanabilir kentler için yapılması gerekenleri yapmadıkları, kamu kaynaklarını bir avuç patronun hizmetine sundukları, depremi lütuf gibi görerek doğal alanları yapılaşmaya açtıkları, yoğunluk artışlarıyla yeni felaketlere kapı araladıkları için yaşadığımız her türlü mağduriyetin sorumlusu  başta merkezi yönetim olmak üzere yerel yönetimlerdir.  Depremde zarar gören emekçi halkımızı anlıyoruz. Çünkü kamu idaresi başından itibaren emekçi halkımızı müşteri gibi görmüş ve buna yönelik uygulamalara imza atmıştır.  TMMOB olarak bilimsellikten uzak, halkımızı yeni felaketlere sürükleyecek ve sermaye düzenini mutlu eden kent suçuna sessiz kalmamız emekçi halkımıza yapılacak en büyük kötülüktür."

MESLEK ODALARINI GİZLİ İTTİFAKIN PARÇASI OLMAKLA SUÇLAYANLARI GAYET İYİ TANIYORUZ
"Yurttaşlarımızı popülist söylemlerle yanıltarak TMMOB’ye saldıranları tanıyoruz! Hukuka aykırı olduğu, mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerini ayaklar altına alan uygulamalara itiraz eden kamu yararı gözeten meslek odalarını doğrudan veya dolaylı şekilde hedef gösterenler açıkça kent suçu işlemişlerdir. Toplumcu ve kamucu çözümler yaratmak yerine TMMOB’yi İzmirlilerin vicdanına havale edenleri, vatandaşları otobüslerle meslek odalarının önüne taşıyıp hedef gösterenleri, meslek odalarını gizli ittifakın parçası olmakla suçlayanları gayet iyi tanıyoruz. Meslek odalarını gündelik siyasetin parçası ve işlenen suçlara ortak etmeye çalışanlar beyhude bir çaba içerisindedirler. Unutulmasın ki TMMOB, toplumun ortak yararını içermeyen, günü kurtarmaya dönük, aklı ve bilimi hiçe sayan uygulamaları her türlü baskıya rağmen geçmişte de kabul etmedi bugün de etmeyecektir. Artık yeter! Emekçi halkımızın yeni mağduriyetlerle baş başa bırakanlara ve bu konuda ısrarla TMMOB’yi ve meslek odalarını hedef gösterenlere inat kamu yararı çerçevesinde halkımıza  her türlü desteği vereceğiz.  Sonuç olarak; meslek odası sorumluluğu çerçevesinde, depremden zarar gören vatandaşların kayıplarının devletin sorumluluğunda gerçekçi bir şekilde giderilmesi çağrısında bulunmak ve yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, bir sonraki depremde veya başka doğal afette muhtemel can ve mal kayıplarını önlemeye yönelik işlemler tesis edilmesinin sağlamak olduğunu ısrarla hatırlatıyoruz."

 
'Taşımacılıktaki artış rekabeti olumsuz etkiledi'
 
Türkiye'nin ilk cep uydusu 5 günde 900 veri gönderdi
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
mühendis 20 Ocak 2022 Perşembe 22:07

100 oy ile koltuk işgal edip kent gündemini kitleyen biz meslektaşlarına hiç bir faydası olmayan bu odalar ile ilgili acil düzenleme yapılmalıdır. sayfalarca konuşmuşlar merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin hasarlı yada eski binaların yenilenmesi ile ilgili bir görevi yoktur, eskiyen arabanızı, eskiyen giysinizi kamu mu yeniliyor, evin eskirse kendin yenilersin, kamu yönetimi yerel yada merkezi emsal ile destek olabiliyorsa olur, bunu yaparken de verdiği emsale karşı altyapıyı kendisi götürür yada götüremez, bunun kararı plan sürecini yürüten idaredir...

Yorumu oyla      2      3  
Lombak 20 Ocak 2022 Perşembe 15:50

Halk siyaset yapan oda istemiyor. Tüm yayınlarınız ve açıklamalarınız siyaset içeriyor. TMMOB'a bağlı odalar ve Türk Tabipleri Birliği belli bir ideolojik jargon kullanarak açıklama yapıyorlar. Oysa Mühendislerimiz,mimarlarımız ve doktorlarımızın çoğu bu görüşte değil. Odaların karar alıcı kurullarında temsiliyet sorunu bulunmakta. 1980 darbesinden bu yana bu köhne yapı sürdürülmekte. Halkı sorun olarak görmektedir. İnşaat maliyetlerine yabancı, halkın acil barınma sorunlarına duyarsız, müteahhit ve konut sahipleri arasında imzalanan sözleşme gereklerinden habersiz, belediyelerin her tür iş yapma girişimlerine çomak sokan ve konulara sadece ve sadece ben bilirimci yaklaşan bu dar kadrocu yapının acilen çoğulcu yapıya kavuşturulması gerekir.

Yorumu oyla      2      3  
tuna 20 Ocak 2022 Perşembe 13:01

kesin lan sesinizi emsal artışını engellemekle ne yapmak istiyorsunuz kesin sesinizi

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Evine giren hırsızı öldüren tersane işçisi tutuklandı
Kocaeli'de, hırsızlık amacıyla evine giren Murat Yarar'ı (36) bıçaklayarak ...
Yeni uygulama: 2 BionTech olana 1 Turkovac
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2 BioNTech üzerine 1 Turkovac aşısı çalışması ...
Esra'yı öldürüp yataktaki pozisyonunu verdi
Ankara'da 'Aleyna Çakır' olarak bilinen Sema Esen’in ölümüyle ilgili soruşturmada ...
 
MSB: 6 bin 370 terörist etkisiz hale getirildi
MSB: 20 Ocak 2018'den bu yana TSK tarafından Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde ...
AFAD'dan olumsuz hava şartlarına ilişkin açıklama
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), yurt ...
Operasyonun ayrıntıları netleşiyor... KOD ADI: FİTO!
Ankara merkezli İzmirli birçok ismin de yer aldığı operasyonun ayrıntıları ...
 
Ters kelepçeye 10 bin TL tazminat!
İzmir Adliyesi'nde 2 polis tarafından ters kelepçe yapılan eski emniyet ...
İzmir'de uyuşturucu operasyonu: Evi laboratuvara çevirmiş!
İzmir'in Menemen ilçesinde evinde oluşturduğu düzenekle uyuşturucu yetiştirdiği ...
Arkadaşının öldüğü saatlerde gözlerini açtı... Kahreden tesadüf!
Tire’de, kömür ocağında karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle 6 gündür ...
 
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva