Tek suçları gürültü yapmak… Bakanlık onları katledecek!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TERIAS Projesi kapsamında Avrupa Birliği’nden aldığı 2 milyon 86 bin euroluk bir destekle, yeşil papağanları öldürme projesini başlattı. Bu girişim, İzmirli veteriner hekim Burak Uçar’ı çileden çıkardı. “İstilacı tür” kapsamına sokulan yeşil papağanın tek suçunun gürültü yapmak olduğuna dikkat çeken Uçar, “Ondan daha fazla gürültü yapan canlılar var. Onları da mı katletmek lazım? Bu yanlıştan dönülmesi lazım” dedi. İmza kampanyası başlatan Uçar, Egedesonsöz’e konuştu.

YEŞİL PAPAĞANLAR ÖLDÜRÜLECEK, YUVALARI DAĞITILACAK
Sırf gürültü yapıyor diye yeşil papağanların “eradikasyon”, yani “yok etme” girişimine hedef olmalarının akla mantığa uygun olmadığını anlatan Veteriner Hekim Burak Uçar, “Böyle bir karar alınması gerçekten çok saçma. Bir canlı türü, sırf gürültü yapıyor diye katledilmeye kalkışılıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Yeşil papağanların yavruları da öldürülecekmiş. Yuvaları dağıtılacakmış… Bu hayvanlar, leylekler gibi Türkiye’ye kendileri gelmedi. Onları insanlar getirdi. Kaçak yollarla getirenler de var, ithalat yoluyla getirenler de var” dedi. Yeşil papağanların hedef seçilmesine akıl erdirmenin mümkün olmadığını belirten Burak Uçar, şu değerlendirmelerde bulundu:

GÜRÜLTÜ YAPAN HER HAYVANI KATLETMEK Mİ LAZIM?
“Karga, bazı hayvan nesillerinin tükenmesine yol açacak kadar etkindir. Kargada, martıda sıkıntı yok, doğaya uyum sağlayan yeşil papağanların sırf gürültü yapıyor diye katledilmesinin projelendirilmesi,  kabul edilemez. Gerekçe, gürültü yapıyor olmalarıymış. Mutlak surette öldürülmelerine karar veriliyor. Bu çok büyük bir yanlıştır. Kabul edilebilir bir sebep olacaksa, şu olabilir. Örneğin insanlara zarar verebilir, insanlara bulaşıcı hastalık taşıyabilir, tamam, o ayrı bir konu. Çünkü insan sağlığı, önceliklidir. Burada insan sağlığı ile ilgili bir sorun olmadığı halde bu katliam niye? Başka bir hayvanın neslinin tükenmesine sebebiyet vermediği halde bu katliam niye? Üstelik yeşil papağanların, zararlı olduklarına dair bilimsel tek bir çalışma dahi yok. Aksine doğadaki keneleri yer bu hayvanlar. Böylece hem insanlığa hem doğaya yarar sağlarlar. Hal böyleyken, bu hayvanlara yapılmak istenen zulüm, bir haksızlıktır.  İmza kampanyası başlatıyoruz. İnsanlar, o hayvanlardan daha çok gürültü yapıyor. İnsanları da mı katletmek lazım? Son ses müzik açıyorlar. Kordon’da gürültü üst düzeye çıktı. Oradaki gürültüden şikayet edilmiyor da yeşil papağanların gürültüsü mü rahatsız ediyor? Doğada daha gürültücü canlılar var. Martı öterken haz alınıyor da güvercin, kumru öttüğünde, cırcır böceği koro halinde şarkı söylediğinde tepki yok da neden papağana karşı tepki var? Bunu anlamış değilim.”

KARGALAR MARTILAR İSTİLACI OLMUYOR DA YEŞİL PAPAĞAN NEDEN İSTİLACI OLUYOR?
Yeşil papağanların “istilacı tür” kapsamına alınmış olmasını da eleştiren Veteriner Hekim Burak Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeşil papağanlar, istilacı türe girmez. Bunlar doğada bir anda yayıldı. Ege Üniversitesi ve Bornova bölgesinde yıllar önce yayıldı. Bu yayılmadan sonra ürediler. Doğaya çok çabuk uyum sağlayabiliyorlar çünkü sonuçta yaban hayvanları bunlar. Savaş ortamı olsa bile birbirlerini tutuyorlar, birlikte savaşıyorlar, birbirlerini savunuyorlar. Nasıl ki kargalar, martılar bir araya gelip kendilerini savunabiliyorlarsa, bunlar da öyle. Kargalar, bir klandır. 60 karga bir araya gelir, yavrusuna zarar vermeye kalktınız diye sizin kafanızı delerler. Bu karga istilacı olmuyor da yeşil papağan, kendi klanını savunuyor diye istilacı oluyor. Bu çok mantıksız bir yaklaşım. Bu yüzden bu durumu istila olarak değil, adaptasyon olarak değerlendirmek lazım. Bir hayvan türünün, bir yerden bir yere gidip çoğalması, istila değildir. Bugün, yeşil papağanların sayısı arttı, diğer hayvanların yaşam alanlarını fethediyorlar, diyemeyiz.  Ayrıca şunu sormak lazım; bu konuda İzmir’de kaç çalışma yapıldı, son 10 yıl içinde? Yeşil papağanlar, tüm İzmir’de var. Ege Üniversitesi’ndeki yaşam alanları daralınca, orada 10’da bire düştüler. Bugün Dikili’de, Seferihisar’da, Torbalı’da yeşil papağanları görmek mümkündür. Projede isimleri olan iki bakanlık, Avrupa Birliği’nden gelen para nedeniyle yeşil papağanları yok etme projesinden bir an önce vazgeçmeli. Tüm doğaseverleri ve hayvanseverleri desteğe çağırıyorum.”