Soyer 'sitem' etmişti, AK Partili Kırkpınar sordu: Siz dava açanı çağırır mısınız?

EGEDESONSÖZ - Geçtiğimiz haftalarda AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar Ankara'ya giderek Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş’u ve Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'yi ziyaret etmişti.

Kemalpaşa Lojistik Merkezi Projesi, sektörel sorunlar ve çözüm önerileri görüşüldüğü toplantıya İzmir Büyükşehri Belediye Başkanı Tunç Soyer davet edilmezken, konuyla ilgili Büyükşehir Belediye Meclisi'nde konuşan Soyer 'Ankara çıkarması'na sitem etmiş ve "Geçen hafta odalarımızın başkanları ve AK Parti'nin milletvekilleri Ankara’ya çıkarma yaptılar. Basında böyle yer aldı... İzmir’in sorunlarını bakanlıklar nezdinde dile getirdiler. Bu güzel bir şey. Oraya İzmir Valimizi de götürmüşler. Gönül isterdi ki arkadaşlar 'Lojistik alanını ve OSB’leri konuşuyoruz; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı neden yok?' desin... Ya da bakanlıkların 'Bu kentin belediye başkanı neden yok?' demesini beklerdim. Bu hoş olmadı" ifadelerini kullanmıştı.

Soyer'in sitemi sonrası meclis içerisinde AK Partili ve CHP'li isimler karşı karşıya gelirken, AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar'da tartışmalara dahil olarak konuya açıklama getirdi.

ÖTEKİLEŞTİRME GİBİ BİR DURUMUMUZ ASLA OLAMAZ
Yapılan görüşmelerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in olmamasını 'muhalefet' üzerinden değerlendiren Kırkpınar, "Lojistik Köy tamamen bitti. Ticaret Odası, Sanayi Odası'nın, Valiliğin, lojistik firmalarını ortak bir çalışması var ve bunlar ortak olarak işletecek.İzmir ekonomisine kazandırılacak burası. Devlet tüm yatırımlarını tamamladı ve Lojistik Köy hazır. Karar verilsin buna bugün hemen Lojistik Köy hayata geçer. Siz bir proje yapıyorsunuz, bu projeye karşı muhalif, siz bir faaliyet içindesiniz ve buna dava açan biri var. Siz bunu faaliyetlerinize çağırır mısınız? Genel olarak böyle bir durum var... Büyük bir ihtimalle bu nedenle davet edilmemiştir. Burada bir deprem yaşandı, sel yaşandı. Bütün toplantılarda Büyükşehir Belediyesi'ni çağırdık. Her yerde varlardı. Ötekileştirme gibi bir durumumuz asla olamaz. Biz Soyer'e soruyoruz; İzmirli'nin 50 milyarını ne yaptı? 2 yıl geçti. Bu süreçte kendi alanınız dışında görüşler beyan edeceğinize öncelikle üstünüze düşen görevleri yerine getirin" dedi.

İZMİR'E ZAMAN ZAMAN POZİTİF AYRIMCILIK YAPILIYOR
İzmir'de yılan hikayesine dönen ve son olarak mahkeme sürecine taşınan emsal artışı ile ilgili AK Partili meclis üyelerinin verdiği önergeyi hatırlatan Kırkpınar, "Bizim İBB meclis üyelerimiz emsal artışı ile ilgili bir önerge verdi. Niye reddettiler? Odalara dava açtırıp reddettiriyorlar. Danışıklı dövüş bu. Biz biliyoruz ki mimarlar odası CHP'nin arka bahçesi. Danışıklı dövüş bu. İBB meclis üyelerimizin önergesi kabul edilse sorun çoktan çözülmüştü. İzmir'e zaman zaman pozitif ayrımcılık yapılıyor. Binali Bey'in 35 İzmir 35 projesi vardı. Bunların yüzde 70'i bitti. Burada seçimi mi aldık? Bizim için hizmette ayrım yok. İBB yüzde 400 borcu attı. Bu paraları nereye harcadı? Cevap yok. Sıkıştıkça, bunaldıkça bunların söylemleri; 'iktidar İzmir'e şaşı bakıyor, bize eşit davranmıyorlar' gibi akla hayale sığmayan İzmirlilerin de reddettiği bir kararlamaya imza atıyorlar" diye konuştu.

DEPREM KONUTLARINI KİM YAPTI?
Hükümetin İzmir'de bir çalışma yürütmediği yönündeki eleştirilere de yanıt veren Kırkpınar, "İzmir'de deprem oldu. Kim yaptı deprem konutlarını? Bakanlık yaptı. 5 binin üzerinde konut, 500'e yakın işyeri yaptı. Bugün itibari ile 500'ün üzerinde teslimat yaptı. Bugün dolaştığınızda deprem konutlarını görüyorsunuz. Bunlar vatandaşlardan o kadar uzak ki. CHP İl Başkanı konutların teslim edilmediği yönünde bir açıklama yaptı. İnsaf ya. Siz depremzedeler için ne yaptınız? Bir taş üstüne taş koydunuz mu? Depremzedeler ve kentsel dönüşüm ile ilgili ne yaptınız? İzmir'in körfezini temizleyecektiniz ne oldu? Sayın Kılıçdaroğlu İzmir'e geldi vatandaş ne dedi?  İzmir'e Sayın Soyer ne yaptı? İzmir'in köylerinde beldelerinde hala insanlar asbestli borulardan su içiyorlar. Hala İzmir'de altyapıda yağmur suları ile fosseptikler denize deşarj ediliyor. Yeşil alanı olmayan bir İzmir'de yaşıyoruz. Benim artık bunların bir şey yapacağı yönünde umudum yoktu, vatandaşın da yok artık" ifadelerini kullandı.