Şilili 'Mr. No’ CHP İzmir’de… O soruya ilginç cevap: İnşallah!

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - Şili’de 1988 yılında diktatör Pinochet’ye karşı yürütülen ‘hayır’ kampanyasını yöneten ve başarıya ulaşan ayrıca yaptıklarıyla No Filmine ilham kaynağı olan Eugenio Francisco Garcia Ferrada İzmir’e geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Ferrada Türkiye’deki referandum sürecine yönelik açıklamalarda bulundu.

Hayır cephesinin ne yapması ya da ne yapmaması gerektiği konusunda fikir veren Ferrada, sürecin sonunda başarılı olunması için CHP’li yöneticilere ipuçları verdi.

Ferrada Şili’deki döneminde mutluluk, refah, barış gibi evrensel ve pozitif değerler üzerinden yürüttüğü kampanyaya paralel bir propaganda süreci izlemenin gerekli olduğunu söyledi.

İZMİR’DE 20 BİN PARTİLİMİZ AKTİF SÜREÇ İÇİNDE
Ziyarette ilk konuşan CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven oldu. Başkan Güven, “Çok hızlı günler yaşıyoruz. 13 bin kilometre mesafeden dünyanın öbür ucundan Güney Amerika’nın en uç noktasından çok değerli bir misafirimiz var. Bu misafirimizi böyle bir gündemde ağırlamak, onu burada karşılamak, Şili Pinochet döneminde yaşadıkları deneyimini bizimle paylaşması çok anlamlı ve güzel bir sonuç. Bu deneyimi Türkiye halkıyla paylaşması, referandumda oy kullanacak tüm yurttaşlarımızla paylaşması çok önemli bir değerdir. Bu anaya çok hızlı bir şekilde hazırlandı ve meclisten geçti önümüzde kondu. Toplumumuz bunun yapımına katılamadı. Çok katılımcı bir anayasa olmadı. Bilgilendirme ihtiyacımız var. Tek tek anlatmamız gerekiyor. Bu anayasanın Türkiye yurttaşlarına layık olmadığını, bu anayasanın çağdaş olmadığını tek adam rejimine yönelik olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu CHP’nin bir meselesi değildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının bir meselesidir. Parti meselesi olarak değil yurttaşlık sorumluluğu meselesi olarak görmektedir. Partililerimiz bu anayasayı ve içeriğini anlatmaya çalışmaktadır. Bu anlaşmada ciddi mesafe kaydettik. İzmir’de 20 bin partilimiz aktif süreç içindedir. Demokratik kitle örgütleri diğer partilerden arkadaşlar ciddi bir hayır kampanyası yürütmektedir.  Bu ‘hayır’ın içinde AKP’liler, MHP’liler, CHP’liler vardır. Mesele demokrasimizin ve rejimimizin geleceği haline dönüşmüştür. Tek adamlı anlayışa karşı demokrasimizi savunuyoruz. Gençlik kollarımız misafirimizi Türkiye’ye getirme misyonu yüklenmişler. Onlara teşekkür ediyorum. Yapılan çok anlamlı ve güzel bir çalışma. Şili’deki süreci biliyoruz ama içeriğini bilmiyoruz” açıklamasını yaptı.

TARİH GENÇLİĞİ YİNE GÖREVE ÇAĞIRMAKTADIR, GEZİ GİBİ BİR GENÇLİK DOĞUYOR!
CHP Genlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz ise, “Türkiye bilindiği gibi pozitif kampanya tartışması yaşanıyor. Biz de bunu anlamak ve nasıl uygulanacağını görme açısından davet ettik. Türkiye’de No filminin ne kadar popüler olduğunu 18-34 yaş arasında ne kadar ciddiye alındığını biliyoruz. Bu yaş arasındaki vatandaşlar anketler sonucunda en kararsız kitle olarak görünmekte. Bu kitlenin mutlu olması lazım. Bu yeni siyaset anlayışının dilini gerçekleştiren kampanya direktörünü getirmek istedik. Amacımız bu genç yığına bir şekilde karşılık buldurmak ve kampanyayı o dile çevirmekti. Gençlik bu topraklarda her daim öne çıkmış ve aktörleşmiştir. Bu topraklarda bir meclis geleneği vardır ve tek adam rejimini kaldıracak bir geçmişe sahip değildir. Tarih bu ülkenin gençliğini geçmişte olduğu gibi bugün de göreve çağırmaktadır. Gezi gibi yeni bir gençlik doğuyor” diye konuştu.

PİNOCHET 4 KİŞİYLE ANAYASA YAPTI, DEĞİŞTİRDİK, ŞİMDİ YİNE DEĞİŞTİRECEĞİZ!
Türkiye’de yürütülecek çalışma için CHP ve ‘hayır’ tercihini savunan kesime önerilerde bulunan Eugenio Garcia Ferrada önemli açıklamalarda bulundu.

Ferrada, “Beni çağırdığınız için teşekkür ederim. Burada olmak ciddi bir deneyim. 30 yıl sonra aynı kampanya için başka yere çağrılmak ayrı bir deneyim. Anayasal süreçler gerçekten zor süreçlerdir. Şili’de Pinochet 4 kişiden oluşan grupla anayasayı oluşturdu ve 30 yıl sonunda değişiklik yapmak zorunda kaldı. İçinde 60 değişiklik yapıldı. Şili’de tekrar değişikliğe gideceğiz. Çünkü yeterli olmadığını düşünüyoruz. Anayasayı halka anlatmak gerçekten çok güç. Halkın geneli çoğunluğunu anlayamıyor. Anayasadan sorumlu insanlar detayları daha çok anlıyor” dedi.

KAMPANYA KALBE HİTAP ETMELİ, AKLA VE MANTIĞA DEĞİL!
Ferrada, “Sizin referandum süreciniz hükümete karşı evet ya da hayır durumuna dönmüş durumda. İnsanları ilgilendiren bu anayasal durumun onlar tarafından anlaşılması zor. O yüzden kazanmak istiyorsanız anayasanın nasıl olacağını anlatmanız gerekiyor. Gelecek ülke nasıl olacak, bunu belirtmeniz gerekecek. ‘Hepimiz için güzel olacak bir ülke ortaya koymamız gerekiyor’ demelisiniz.  Şimdi de bu kampanyada bunu yapmanız gerekiyor, size düşen görev var. ‘Bu ideale ve rüyaya ulaşmak için oy vermeniz gerekiyor’ demelisiniz. Bu hayal de tüm Türklere hitap etmeli. Buna hükümet taraflısı olan grup da dahil. Bu şekilde kararsız olacak grupları da bir karara vardırabilirsiniz. Bu da verecekleri oyu etkileyecektir. Kararsızlık ve korku durumunu da bu kararlılık çözecektir. Çünkü oluşturulacak hayal kimseyi dışlamayacaktır. Başka partilerden de hayır diyecek insanlar elbette ki var. Bunun ardında hepimiz için ortak hayal olduğunu belirtmek gerekiyor. Ardında olacak kampanya buna yönelik olmalı. Kalbe hitap edecek bir kampanya olmalı akla, mantığa değil” diye konuştu. 

ŞİDDETSİZLİĞİN OLDUĞU, EGOİSTLİK VE HIRS OLMADAN…
Ferrada, “Birçok aktör hayır diyecek ve politik durumdan ziyade bu daha önemli... Tüm bu grupların aynı hayale sahip olması lazım. Özellikle belli bir politik sisteme referans vermeden yürütmeniz gerekiyor.  Burada hepinize ‘Nasıl bir Türkiye istiyorsunuz’ diye sorarsam, çoğunuz barış diyeceksiniz, ikincisi mutluluk, üçüncüsü de özgür bir ülkede hep birlikte yaşayabilmek istiyoruz’ diyeceksiniz. Bunu hepiniz istiyorsunuz. Bu güzel Türkiye’yi oluşturmak için verilecek mesajdır. Sadece hükümeti bir kenara koymak için değil. Çünkü eğer bu argümanlara yola çıkacak olursanız çatışma doğurursunuz. Hep birlikte böyle bir hayal için el ele vermek mesajını iletmek lazım. Bu da barış, mutluluk, refah mesajıdır. Şiddetsizliğin olduğu egoistlik ve hırs olmadan bir mesaj iletmeniz gerekiyor” açıklamasını yaptı.

YAVAŞ YAVAŞ BİR SİSTEM OTURTMAMIZ GEREKİYORDU
Ferrada, “Şili’de ‘Hayır’dan sonra büyük bir mutlulukla karşılaştık. Birbirimizle savaş sona ermişti. Diktatörlüğün getirdiği hava dağılmıştı. Sonrada yavaş yavaş bir sistem oturtmamız gerekiyordu, seçilecek başkan nasıl seçilecekti diye düşündük. Kendi hırsını dinginlemesi gerekiyordu. Öfkeden diğerine olan nefreti bırakması gerekiyordu. Affetmek ve bu sayede hep birlikte ilerleyebilmek gerekiyordu. Kazandık ve her şey kendi kendine oldu gibi bir süreç değil. Silahları bırakmak gereken bir süreç yaşadık” diye konuştu.

BİRBİRİNE SARILMANIN ÖNEMİNİ ORTAYA ÇIKARMAK GEREKİYOR
Ferrada, “Karşıdakine saldırmamak gerekiyor. Yaşadığınız kötü şeylere saldırmanız gerekiyor, insanlara değil. İnsani değerleri öne çıkarmak gerekiyor. Karşıdaki kişinin şiddetine egosuna ve hırsına yönelerek bunların kötü olduğunu göstermeniz gerekiyor. Kendine bütün gücü toplamaya çalıştığını göstermek gerekiyor. Laik, Kürt ve farklı grupları da içine alacak bir durumdur. Mutluluk vadeden kişiler mutluluk getirecek araçları kullanmak gerekiyor.  Türkiye’nin güzelliklerini gösterin. Birlikte ne kadar huzur içinde yaşadıklarını göstermeniz gerekir. Birbirine sarılmak gibi şeylerin önemini ortaya çıkarmak gerekiyor. Çünkü sonunda Türkiye’nin birbirine sarılabileceğini göstermeli. Müzik, şiir, sanat ve güzelliği gösterebilecek her türlü araç kullanılabilir. Kampanyanın güzel olması gerek. Harekete geçirecek bir güzellik olmalı.  Bu ayrışmanın doğal bir süreçtir ve insanlar bir araya geleceklerdir. Hep bu şekilde olmuştur. Bunu kırmak gerekiyor. Agresif olmamak gerekiyor. Yapılacak protestolarda da barış gösterileri yapmak gerekiyor. Güzellik öne çıkmalı şiddet değil.  Ötekileştirmek hükümetlerin hep yaptıkları bir şeydir. Hep devam edecektir. Bunun ötesine geçilmesi ve güzel Türkiye tasarlanması gerekiyor.  Hükümet yanlısı tarafları da içine almak gerekiyor. Ülke, bütün tarafları bir araya getiren bir yerdir” ifadelerini kullandı.

'NE OLUR' SORUSUNA İLGİNÇ CEVAP: İNŞALLAH!
Türkiye’de ‘hayır’ cephesinde yürütülen çalışmayı nasıl bulduğu ve başarıya ulaşma ihtimalinin sorulması üzerine konuşan Ferrada, “İnşallah” dedi.



İKİNCİ DURAĞI KARABAĞLAR 
İl binasındaki ziyaretin ardından Karabağlar İlçe Başkanlığı’na giden Ferrada, Başkan Ali İhsan Yıldız tarafından ağırlandı.

CHP Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız, “Yıllar önce Şili’de diktatör Pinochet’ye karşı ‘Hayır’ı örgütleyerek Şili halkının diktaya dur denmesinde önemli katkısı olan yürekli insan bizlerinde ülkemizde barış içinde bir arada yaşayacağımız bir gelecek için gücümüze güç katarak umudu çoğaltmamıza vereceği katkılarından dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Okyanus ötesi bu önemli dayanışma gücüyle sinerji yaratarak Karabağlarda ‘Hayır’ı en güçlü örgütleyeceğimize inancımızı artırarak kazanacağız” dedi.
Karabağlar Gençlik Kolları Başkanı Volkan Gürboğa, “Gezi’de nasıl birlik olup cevabımızı verdiysek, referandumda da ‘Hayır’ diyerek kazanacağız” diye konuştu.
 
Eugenio Garcia Ferrada ise şunları söyledi: Aranızda birçok genç görmek beni çok mutlu etti. Çünkü bizim yaşımızdaki insanların gençlere daha iyi bir dünya bırakmak için çalışması gerekiyor.  Gençlerin rolü çok büyük eğer onların desteğini almazsak kaybederiz. Yapılacak referandum sadece bir kazanmak meselesi değil gelecekte nasıl bir Türkiye inşa edileceğini de gösteriyor.  Ve benim yaşımdaki insanlar için torunlarımıza ve çocuklarımıza güzel bir dünya bırakmak çok önemli. Mutlu ve refah içindeki bir ülke için, kazandığımız tüm birikimleri, edindiğimiz deneyimleri gençlerle de paylaşarak birlikte bir dünya inşa etmeliyiz. Bu referandumda da hep birlikte bir araya gelerek, seçime de giderek, birlikte bunu inşa edeceğimize el ele vereceğimizi göstermemiz gerekir. Bu ülkede barış içinde yaşayacağız. Ve barış için herkesi oy vermeye çağırmamız gerek.  Çünkü sadece HAYIR demekten de ötesi de var. Gelecekte mutluluğu inşa etme amacımız var. Ve umuyorum ki bu sözlerimle gücü ve umudu size verebilmişimdir.