HABERLER>KÜLTÜR - SANAT
10 Aralık 2014 Çarşamba - 14:19

Serra Yılmaz: İzmir’i beton kuşatmış!

Yaşar Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya gelen oyuncu ve çevirmen Serra Yılmaz, hayatından filmlerine, çevirmenlikten hakkındaki yanlış bilinen şehir efsanelerine kadar birçok konuyu anlattı. Papa Francisco'nun, geçen ay sonundaki Türkiye ziyareti sırasında tercümanlığını yapan Serra Yılmaz, "Papa'nın çevirmenliğini yaptım diye beni Hristiyanlıkla suçlayan oldu" dedi. Yılmaz ayrıca “Aynı İstanbul'da olduğu gibi İzmir'de de tepeler istila altında, kent beton tarafından kuşatılmış, dağlar tepeler dolmuş taşmış" dedi.

Serra Yılmaz: İzmir’i beton kuşatmış!

Oyunculuğunun yanı sıra çevirmen kimliğiyle de tanınan sanatçı Serra Yılmaz, 'Bu Kadın Ne İşler Çevirmiş Böyle' adlı söyleşide Yaşar Üniversitesi Çeviri Topluluğu'nun konuğu oldu. Selçuk Yaşar Kampüsü'nde düzenlenen söyleşide deneyimlerini ve çevirmenlik hayatını anlatan Serra Yılmaz, hakkında internette bol miktarda bilgi olduğunu belirterek, "Bilgi var ama bol miktarda da bilgi çarpıtma var. Filmografimde de ilk filmim 'Faize Hücum' görünüyor ama ben oynamadım. İlk filmim 'Şekerpare'dir" dedi.


 
Hakkında bir sürü şehir efsanesi olduğunu söyleyen Yılmaz, "Bir tanesi de İtalya'da yaşadığım, İtalyanca eğitim aldığım. İtalyan liseli gençler bana, 'Aynı okuldanız' diyorlar ama ben hiç İtalyanca okumadım. 'İtalya'da nerede yaşıyorsunuz, ne zamandır yaşıyorsunuz?' diye hem Türkler, hem İtalyanlar soruyor, böyle sanıyorlar. İtalyanlar için de 'Batı her zaman için doğudan iyi' diye bir önyargı var. 'Madem ki bu kadar iş yapıyor İtalya'ya yerleşmiştir' diyorlar ama ben İstanbul'da Cihangir'de yaşıyorum. Fransa'da 3 yıl yaşadım ama İtalya'da kirasını kendimin ödediği bir evim hiçbir zaman olmadı, yalnızca projelerim olduğunda gidip birkaç ay kalıyorum" diye konuştu.
 
FRANSIZCA VE İTALYANCA'YI NASIL ÖĞRENDİ?
Dedesinin bir Osmanlı amirali olduğunu belirten Serra Yılmaz, "Fransızca benim için başka bir dil gibi değil, ana dilim gibi. Benim İtalyancam okulda okunmuş bir İtalyanca değil, Fransızcam da okuldan önce öğrenilmeye başlanmış bir Fransızca. Baba tarafım Osmanlı bir aile. Dedemin babası Mehmet Raşit Osmanlı'da amiral. Oğluyla Fransızca yazışan, evde zaman zaman Fransızca konuşan bir ailem vardı. Öylelikle öğrendim ve ortaokuldan itibaren Fransızca okudum, daha sonra burs kazandım Fransız hükümetinden ve Fransa'da psikoloji okudum, aynı zamanda da ilk tutkum ve niyetim olan tiyatro derslerine kaydoldum. Şansım yaver gitti, iyi bir hocam vardı ve dolayısıyla da böyle bir kariyerim oldu. İtalyanca'yı da komşumuz olan ailenin çocuklarıyla olan arkadaşlığım sayesinde öğrendim. Manevi ailem olmaya devam ediyorlar" diye konuştu.


 
HEM OYUNCU HEM ÇEVİRMEN
Papa çevirileriyle tanındığı ve çevirmen kimliğinin oyuncu kimliğinin ardında kaldığı yönündeki bir soruyla ilgili konuşan Serra Yılmaz, "Öyle de olması gerekiyor zaten. Oyunculuk bir kere sürekliliği olmayan bir meslek, büyük bir bölümü beklemekle geçer. Bir filmde oynarsınız, zaten çıkmasına zaman vardır. Geçen Eylül'de Fransa'da bir filmde oynadım. Film, ancak seneye Kasım'da piyasaya çıkacak Fransa'da. Film böyle bir şey, çok boşluğunuz oluyor. Ev sahibim 'Çalışmıyorsunuz, kiranızı ödemeyiverin' demiyor tabii ki. Araları dolduracak bir şey lazım. Çok daha gençken uzun zaman Fransızca dersi verdim, özel dersler verdim, daha sonra ders vermekten sıkıldım. O süreci tamamladım ve bıraktım. Daha sonra da çeviri yapmaya başladım" dedi.
 
FERZAN ÖZPETEK'İN YENİ FİLMİNDE OYNAYACAK
Önceki gün Ferzan Özpetek'in kendisini aradığını ve yeni film projesini anlattığını ifade eden Serra Yılmaz, "Ferzan bana, 'Şu diziyi seyret, yeni filmdeki kadını böyle düşünüyorum. Seyret ve ne düşündüğünü söyle bana' dedi. Kötü kadını oynatmayı düşünüyor, bütün umudu, seyircinin beni sevmemesi. Vazgeç, kötü kadın oynasam da beni daha fazla sevecekler diyorum. Tipleme hakkında bir fikri var ve tartışıyoruz. Ama ne zaman çekilecek inanın bilmiyorum. Senaryo yazımı bitecek, mekanlar belirlenecek, uzun bir hazırlığı var. İşimizin büyük bir bölümü beklemek. Özellikle bir yönetmenin oyuncusu olarak anılmak, hem avantaj hem de dezavantaj tabii ki. İtalya'da o kadar çok Ferzan'ın filmleriyle özdeşleşiyorum ki başka yönetmenlerin aklına gelemeyebiliyor ya da Ferzan'ın filmleriyle anıldığım için beni istemeyebilirler. Dezavantajlarınız olabilir. Ferzan'la bir süre ayrı kaldık ama şimdi ne mutlu ki yeniden çalışacağız" diye konuştu.
 
PAPA'NIN ÇEVİRMENLİĞİ TARTIŞMASI
Papa Francisco'nun geçen ay sonundaki Türkiye ziyareti sırasında tercümanı olan Serra Yılmaz, daha önce de 2006 yılında Türkiye'ye gelen Papa 16. Benediktus'un da çevirmenliğini yaptığını hatırlattı. Serra Yılmaz, "Papa'nın çevirmenliğini yaptım diye beni Hristiyanlıkla suçlayan oldu. Bırakın bana karşı yazılanları, insanları inançlarına göre yargılamak zaten başlı başına saçma. Ancak sosyal medyada hakaretler ve 'Vatikan seni işe aldı' gibi birçok asılsız sözler sarf edenler oldu. İşin doğrusu, bizim Dışişleri Bakanlığı'ndan ismen istediler, ben de gittim ve çevirmenlik yaptım" diye konuştu.
 
'ÇEVİRİ ETİĞİ ÇOK ÖNEMLİ'
Oyuncu olmanın bir çevirmen için büyük avantaj olduğunu belirten Yılmaz, "Şimdi orada Papa olsun ya da tercümanlığını yaptığınız bir devlet adamı olsun, vermek istediği mesajı anlatırken aynı tonu da tutturmanız gerekiyor. Oyuncu olmak bir çevirmen için büyük avantaj. Sahne üstünde olmanın büyük rahatlığını burada da kullanabilirsiniz. Üst düzey siyasi toplantıların diğerlerinden farkı, kelime seçiminiz, seçtiğiniz üslup. Belki bir başka ticari toplantıdan çok daha hassas olabiliyor. Politikacılar bazen kabahati çevirmenlere atıyorlar, 'Çeviri hatası olmuş diyebiliyorlar' ama çoğunlukla kendi söylemiş olduklarını kabul etmedikleri için yaşanıyor bu. Çeviri etiği çok önemli. Örneğin, uluslararası bir televizyon ana haber için röportaj talep etti, 'Seve seve gelirim ama Papa'dan konuşmam' dedim. İstemediler tabii ki" dedi.
 
EN GİZLİ KONULAR SANILDIĞI GİBİ POLİTİKA DEĞİL
Serra Yılmaz, en gizli olan alanın, finans ve bankacılık sektörü olduğunu belirterek, "En netameli, en hassas ve en gizlilik gerektiren konulardır. Piyasaları çok etkileyecek konuşmalar geçiyor çevirirken" diyerek zannedildiği gibi en gizli toplantıların siyasi toplantılar olmadığını kaydetti.
 
İZMİR'İ BETON KUŞATMIŞ
1974 yılında Akdeniz Oyunları için İzmir'e geldiğinde Kadifekale'ye çıktığını ve kenti seyrettiğini belirten Serra Yılmaz, önceki gün tiyatro oyununun ardından yeniden Kadifekale'ye gittiğini söyledi. Yılmaz, "Aradan geçen onca yılın ardından bambaşka bir İzmir vardı karşımda. Aynı İstanbul'da olduğu gibi İzmir'de de tepeler istila altında, kent beton tarafından kuşatılmış, dağlar tepeler dolmuş taşmış" dedi.
 
Serra Yılmaz, Instagram hesabından da gördüğü manzarayı 'İzmir artık devasa bir şehir ve yıllardır çıkmadığım Kadifekale'den minicik bir kısmı işte böyle görünüyor' diyerek paylaştı.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mustafa Y 11 Aralık 2014 Perşembe 13:38

izmiri çevreleyen dağlardan bahsediyor, karşıyaka tarafındaki dağlar tepelerine yapılan evkalar bırde şimdi narlıdere deki tepelere apartman kondurmaya başladılar, balçovea ve narlıdere belediyeleri buna izin vermesinler, buralara beton değil ağaç dikilsin.

Yorumu oyla      11      5  
kvncozsy 10 Aralık 2014 Çarşamba 21:12

Doğru konuşmuş ama izmiri beton kuşatması şimdi yada 10 yıl önce olan bir olay değilki! taa 1960 larda beton oldu izmir. Yalı ve köşklerin yıkılıpta 8 -10 katlı ucubelerin inşaa edildigi ender bir zihniyetin torunlarıyız malesef.

Yorumu oyla      16      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bornova Tiyatrosu’ndan iki sahnede iki ayrı şölen
Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun(BBŞT) ana kadrosu “Bir Anarşistin ...
Son Hobbit filmi geliyor
Oscar ödüllü sinemacı Peter Jackson'ın, İngiliz yazar John Ronald Reuel ...
Urla Fazıl Say’ı ağırladı
Dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, Urla’da hayranları ile buluştu. ...
 
AASSM’de İtalyan gecesi: Musici Di Roma
İzmirli sanatseverlere yarın akşam muhteşem bir konser vermeye hazırlanan ...
Orhan Pamuk’un yeni kitabı raflarda
Nobel Edebiyat Ödülünü 2006 yılında kazanan yazar Orhan Pamuk'un yaklaşık ...
İZDOB’ta şok: Büyüksaraç istifa etti
İzmir Devlet Opera Balesi Müdürü- Soprano Aytül Büyüksaraç görevinden ...
 
Fatih Akın'ın 'Kesik'i vizyona '+18' ile girdi
Fatih Akın'ın son filmi The Cut/Kesik Türkiye'de vizyona +18 ibaresiyle ...
Sahibinden satılık Nobel Ödülü!
ABD'li genetik bilimci James Watson'ın 1962'de DNA'nın çift sarmallı yapısını ...
Türkiye ilk Kültür Bakanını kaybetti
Türkiye'nin ilk Kültür Bakanı ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Talat ...
 
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Eskiçağ İnançlarında ve Ritüellerinde Şarap
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Ha’di, öldür beni!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva