Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ – Sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında hükümet, Kamu Hastane Birlikleri(KHB)’nde görev yapacak isimlerin atamalarını yaptı. Atama kararının ardından ilk iş gününde hastanelerde yönetici belirsizliği başladı. Kuzey ve Güney olarak iki genel sekreterlik çatısı altında birleştirilen hastanelerdeki yönetici atamalarına tepki Türkiye Kamu Sen’e bağlı Türk Sağlık Sen İzmir 1’nolu Şube’den tepki geldi.
İŞİ BİLEN DEĞİL TORPİLİ OLAN YÖNETİCİ OLDU
Atama kararları sonrası İzmir ile birlikte tüm Türkiye’de görevin başlaması gerektiği 5 Ocak tarihinde hastanelerde belirsizliğin olduğunu ifade eden TSS İzmir 1’nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, atamaları siyasi olarak nitelendirdi. Hiçbir dönemde hastanelerin bu kadar siyasallaşmadığını söyleyen Doğruyol, Kamu Hastane Birliklerinde idarecilerin sözleşmeli olmasıyla birlikte siyaset ön plana çıkmış, işi bilen, işin ehli olan değil, siyaseten desteği olan idareciler koltuklarında kalmaktadırlar. Oysa ki, Devlet Hastaneleri Devletin olmazsa olmazlarıdır. Devlet Hastanelerinde hedef vatandaşımıza en iyi sağlık hizmeti sunmaktır. KHB ile hastanelerimizdeki idarecilerimiz sağlık hizmeti vermekten ziyade koltuğumda nasıl oturabilirim hesabı yapmaktadır. Siyasetin öne çıktığı idareci sözleşmelerinde, işi bilen işin ehli olanlar değil, AKP iktidarından torpil bulanlar sözleşme imzalamaktadır” dedi.
AMAÇ DEVLET HASTANELERİNİ ÖZELLEŞTİRMEK Mİ?
Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemesinin arkasında Devlet Hastanelerini özelleştirme çabasının olduğunu ifade eden Doğruyol, “Yaklaşık 3 aydır torpil bulma arayışında olan idarecilerimiz üç aylık zamanlarını boşa harcamışlardır, buna rağmen pek çok hastane idarecisi değişmiş, bu gün itibarıyla pek çok hastanenin idarecisi görevi başında olması gerekirken halen belirsizliğini korumaktadır. KHB sistemiyle hastaneler, ticaret mantığıyla yönetilmeye başlamış, para kazanma yolları aranmaktadır. Ölüm döşeğindeki hastalar evlerinden alınarak palyatif servislere yatırılmaktadır. Sayın Sağlık Bakanım eğer hedefimiz Devlet Hastanelerini hizmet veremez duruma getirip özelleştirmekse, doğru yoldasınız devam ediniz. Ancak biz T.C. Devletinin sosyal devlet olduğunu bir kez daha vurguluyor. Anayasamıza göre Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerinin devlet tarafından, devlet eliyle verilmesi gerektiğini bir kez daha ikaz ediyoruz. Kamu Kurum ve Kuruluşları hiçbir iktidar döneminde bu kadar siyasileşmedi, eşe dosta bu kadar peşkeş çekilmedi. Hiçbir kriter olmadan idareci atamaları sözleşmeleri yapılmadı. Hiçbir iktidar döneminde, İnsanlar bu kadar ötekileştirilmedi” diye konuştu.