EGEDESONSÖZ - Seferihisar’da Belediye Başkanı Tunç Soyer’in olağanüstü meclis toplantısı ile satış yetkisi aldığı gayrimenkuller ile ilgili tartışmalı süreç devam ediyor. Başkan Soyer, üzerinde kendi kardeşinin işlettiği otelin mülkünün de dahil olmak altı adet taşınmaz için satış kararı almıştı. Piyasa değeri 300 milyon TL’yi bulan gayrimenkuller için alınan yetki AK Parti’nin tepkisine neden olmuştu. İlçe Başkanı ve eski Belediye Başkanı Hamit Nişancı ile CHP’li Belediye Başkanı Tunç Soyer arasında yaşanan tartışmaya önceki gün CHP meclis grubu da dahil olmuştu. CHP’li isimler AK Parti’ye tepki gösterirken belediye başkanına destek vermişti.
AK Parti İlçe Başkanı Nişancı son açıklamasında meclis üyelerini hedef alarak süreci yeniden anlattı ve karara tepki gösterdi. Nişancı, Belediye Başkanı Soyer tarafından yazılan metnin araştırılmadan ve meclis üyeleri tarafından okunmadan açıklama halinde kamuoyu ile paylaşıldığını iddia etti.
Nişancı şunları söyledi:
“CHP’li Belediye Meclis Üyeleri’nin imzalarıyla kamuoyuna yaptıkları açıklamayı dikkatle okudum . Öncelikle belirtmek isterim ki ; derdimiz bize hesap vermeniz değil . Çünkü , sahsım adına böyle bir “hesap” talebim yok !... Tarih nasıl olsa bu konuda karar verenlerin sorumluluklarını teyid edecektir .
Şimdi , açıklamayı yapan CHP’li Meclis Üyeleri’ne soruyorum :
1- Anladığım kadarıyla , Seferihisar Belediyesi’nin borçlu olmasının tek sebebi “Büyükşehir Yasası” imiş . Büyükşehir Belediye Başkanınız bu konuda yardımcı olsaydı diyeceğim ama pardon , o da size “tapu” almadan kuruş teslim etmemekte . Madem , bu yasayla gelirleriniz hep Büyükşehir’e gitti , peki bu Büyükşehir neden size yardım etmez , sizi çıkmazdan niçin kurtarmaz ?
2- Şimdi ; 61 parça yer satışı konusunu defalarca izah ettik , yine edelim . Dönemimde satılan bu 61 parça yerin toplam büyüklüğü 20 bin metrekareyi geçmez . Satışlardan gelen paranın hesabını da ; şu an oturduğunuz binada , yürüdüğünüz yollarda , parklarda , stadyumda , Sığacık Düz Alan Parkı’nda … görebilirsiniz .
Benim dönemim böyleyken , neredeyse 40 katı kadar büyüklükte (800 bin metrekareye yakın) satış yapan sizler … arkasında olduğunuz Başkanınız , bu çok büyük rakamlara ulaşan gelirle neler yaptınız , nasıl eserler yaptınız ? Tabii , İZKA ve Büyükşehir’in yaptıklarını , kendi icraatınızmış gibi göstermeden cevap verirseniz sevinirim !.
3- Belediyemizin borçları konusuna gelince ; bizim iddiamız 17 … sizin deyişiniz 20 milyon TL , sadece benim değil , size gelinceye kadar görev yapan tüm Belediye Başkanları’nın “toplam” borcudur . 2009/2014 döneminde , yaptığınız satışlardan , aldığınız rakam toplamda 70 milyonu bulmaktadır . Belediye’nin normal gelirlerini , Ürkmez ve Doğanbey bölgelerinden sizin döneminizde ilave olan gelirleri de saymıyorum . Böyle bile hesapladığımızda , ilk döneminizde 200 milyonu geçen bir miktarda para elinizden geçmiştir .
Beğenmediğiniz Hükümetimiz ; defalarca Belediye borçları için af çıkartıp , ödeme kolaylıkları sağlamasına rağmen … sizlerin oylarıyla defalarca krediler çekmenize rağmen … hatta çarşı içinde bulunan kıymetli mülkler ile “Belediye Binası”nı Büyükşehir’e satmanıza rağmen ; niye hala Resmi Kurumlar’a olan borçlarınız 60 milyon (piyasa borçlarını bilmiyoruz) TL seviyelerinde geziyor ?
Piyasa borcu da deyince aklıma geldi ; zaten akaryakıtçı da sizi çözmüş , alacağını arazi karşılığı tahsil etmekte … kendisine borcunuz karşılığı verdiğiniz arazilere paha biçilememektedir .
4- “-Devletin müfettişlerine defalarca hesap verdik” diyorsunuz …“-Devletimiz” demek varken . Müfettişlere hesap verdiniz belki ama , o müfettişler Başkan’ınızın “kira” ödemesinin ve “akaryakıt” meselelerinin hesabını tam alamamış olsalar gerek ; konuyu yargıya taşımışlar . Bu konu hakkında kamuoyu açıklaması yapmışmıydınız , onu hatırlayamadım ?
5- Sayın Meclis Üyeleri ! Anladığım kadarıyla , size verilen metni okudunuz . Size , tüm siyasi hesaplardan ayrı olarak , diyorum ki ; sizler bu satışları bir kez inceleyin . Önce , Belediye hukukçunuza bir sorun , bu satış yapılabilir mi diye ? Cevabını da , sözlü değil , yazılı olarak alın .
İçinde kiracısı olan , yap-işlet-devret modeliyle kiraya verilen bir tesisin satılabilmesi için , önce kira sözleşmesinin karşılıklı feshi gerekir . Eğer , fesih edilmez ise bu satış içinde bulunan kiracısına haksız avantaj sağlar , bu da yargı konusu olur . Ne tesadüf ki , avantaj sağlayabilecek olan kiracılardan biri de Sayın Başkan’ınızdır . Hani , kirayı eksik tahsil ederken “-pardon benim haberim yoktu …” diyerek , yasal soruşturmadan kaçan , topu da kardeşine atan Başkan’ınız !...
Hadi bir soru daha … Sizce , bu kadar tesis satılırken … bütün oteller için yetki alınırken … acaba , anlaşması en kolay feshedilecek Küçük Akkum plajının satışı neden istenmemektedir ?
6- Satmaya hep sebebiniz varken, kamuoyuna açıklamalar yapıyorsunuz da … Nedense harcarken duyarsız kalıyorsunuz. Hadi sattınız diyelim !..Nerelere harcayacaksınız ? Neler yapacaksınız ? Bir de bunları açıklasanız … Hepimiz harcayacağınız yerleri bilsek !... Hani , olmaz ise hesap sorabilsek … Olur mu dersiniz?
Bence zaten cevabınız yok da, yine konuyu AK Parti – CHP konusuyla kaynatmayı deneyin .
Bütün bunlarla ilgili olarak, hepimiz birbirimizi biliyoruz. Defalarca söylediğim gibi , dönemimin bütün evrakı önünüzde … Bırakın yasal olanı, kamu vicdanını rahatsız edici bir şey varsa, bir dakika durmayın … gereğini sonuna kadar yapın!.
Şimdi yine sesleniyorum;
Yaptığınız işin gerçekten doğruluğuna inanıyorsanız ve ben yalan söylüyorsam , gelin dilediğiniz TV kanalında veya ilçe meydanında bütün bunları açık açık konuşalım !!! …
Eee … hala ses yoksa… Bir defa daha düşünün!