HABERLER>GÜNCEL
16 Mayıs 2021 Pazar - 09:52

Sağlıkçılardan 'bayram sonrası' uyarısı: 4. piki kaldıramayız!

Bayram sonrası hayata geçirilecek normalleşme sürecinde dikkatli olunması gerektiğini belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, "Türkiye toplumu tükenen sağlık emekçisi ile karşı karşıya. Maalesef yeni bir piki kaldırmanın imkânı yok. Bir an önce taleplerin karşılanması lazım" dedi. Batmaz ayrıca, "Ben eve gittiğimde her ne kadar tam olarak temizlensem de içim rahat bir şekilde sarılamıyorum çocuğuma. Hasret gidemiyoruz. Bayramda da maalesef böyle olacak. Sağlık çalışanları için çok buruk bir bayram olacak" diye konuştu.

Sağlıkçılardan  bayram sonrası  uyarısı: 4. piki kaldıramayız!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye'de 3'ncü pik dönemini yaşanan koronavirüs pandemisinde sağlık çalışanları tükenmenin eşiğine gelmiş durumda.

Mart 2020 tarihinden itibaren salgınla mücadele en önde yer alan ve halk sağlığını korumak için canla başla çalışan sağlık emekçileri, bir bayrama daha pandeminin gölgesinde girmenin burukluğunu yaşıyor.

Salgın sürecinin başından itibaren sık sık gerek kendilerine söz verilen 'ek ödemeler' gerekse alınan tedbirlerin yetersizliği konusunda seslerini duyurmaya çalışan sağlıkçılar, bir bayrama daha pandemi gölgesinde girmemek için çağrıda bulundu.

Koronavirüs pandemisinin kendilerini yalnızlaştırdığını belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, bayram sonrasını için alınması gereken tedbirleri işaret etti.

PANDEMİNİN 16 AYDIR YARATTIĞI OLUMSUZ HAVA DAĞILACAK GİBİ DEĞİL
Salgın sürecinde sağlıkçılara verilen ek ödeme altındaki ücretlerin, sağlık çalışanlarının emekliliğine yansımadığını bu nedenle de tek ücret olarak verilmesi gerektiğini söyleyen SES İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, "Hastanelerdeki yoğunluk ve pandeminin 16 aydır yarattığı olumsuz hava dağılacak gibi değil. Her geçen gün de yük artıyor. Son açıklana 4 aylık ek ödeme mevzusu var. Bunun ne kadar olacağı, kime verileceği, nasıl verileceği konusunda bir belirsizlik söz konusu. Bir şekilde sağlık emekçilerin ağzına bir parmak bal sürerek, kendilerince bir motivasyon kapsamında düşünülüyor ancak biz diyoruz ki, ek ödemeler ile bir şekilde emekliliğimize bile yansımayan ödemeler yerine tek başına tek bir ücret kapsamında emekliliğe yansıyan, yoksulluk sınırının üstünde olmasına yönelik bir talebimiz var" dedi.

HASTANELERDE ÇOK FAZLA YOĞUNLUK VAR
Ramazan Bayramı'nda bayram havasını yaşayamadıklarını belirten Batmaz, "Sağlıkçılar olarak çokta beklediğimiz bir bayram havası içerisinde değildik. Hatta tam tersine pozitif değilsek, hastanelerde çalışmıyorsak evimizde geçirebileceğimiz bir durumda. Ancak maalesef hastanelerde çok fazla yoğunluk var, çok fazla iş yükü var ve tükenmişliğimiz çok fazla" diye konuştu.

ÇOCUKLARIMIZA SARILAMIYORUZ
Pandemi sürecinin sağlık emekçilerini yalnızlaştırdığını belirten Batmaz, "Tam kapanma ile belirli bir sürece girmiş olduk. Ancak zaten sağlık emekçileri olarak bu kararın geç alınmasından kaynaklı hepimiz muzdarip durumdayız. Bu kadar ortaya emek koyuyoruz, tam bir şey yoluna girerken, hayatı normalleştirmeye çalışırken tekrar başa dönüyoruz. Her başa döndüğümüzde, daha fazla zorlanıyoruz, daha fazla yıpranıyoruz.  Bu konuda bayram dediğinizde zaten sağlık emekçileri bu süreçte yalnızlaştı.  Çocuklarımızı kreşe bile yollayamadık.  Kreşlere yollayamadığımız süreçte sağlık çalışanı olduğumuz için bakıcı bulamadık. Bu konuda salgın bize en çok yalnızlaştırma konusunda etkisi oldu.  Çocuklarımız göremediğimiz, uzak kaldığımız, ayrı yurtlarda kaldığımız süreçler oldu. Bayram tam kapanmaya denk geldi bizde bu süreçte gidemeyeceğiz, göremeyeceğiz. Aynı şehirde aynı evde yaşayan çok fazla sağlık emekçisi var, bende onlardan bir tanesiyim ve ufak bir bebeğim var. Ben eve gittiğimde her ne kadar tam olarak temizlensem de içim rahat bir şekilde sarılamıyorum çocuğuma. Hasret gidemiyoruz. Bayramda da maalesef böyle olacak. Sağlık çalışanları için çok buruk bir bayram olacak. Artık daha fazla kapalı bayramlar yaşamak istemiyoruz. Tabii ki bu sürece katlanmamız gerekiyor ancak bir sonraki bayramlarda en azından yakınlarımıza sarılabileceğimiz bayram görebilmek için umutla çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

1-2 AY İÇİNDE EN BAŞA DÖNEBİLİRİZ
Bayram sonrası ülke genelinde yerinde 'normalleşme' sürecine geçilecek olmasını da değerlendiren  Batmaz, "Sendika olarak ısrarla her normalleşme de epidemiyolojik olarak, bilimsel veriler ışığında olması gerektiğini söylüyorduk. Ancak hemen hemen alınan tüm önlemler bilimsel çerçevede yapılmadı. Tek bir yerden alınan önlem kararı ile oldu. Biz yerinde kapanma, yerinde izolasyon ve önleme dediğimiz bilimsel verilere dayanarak yani şehir şehir etüt ederek yapılması gerektiğini söyledik. Tek bir yerden tüm ülkeyi kapanması ya da açılması değil de yerinde tedbirlerin alınması gerekirdi. Önümüzdeki süreçte her şeyin bir anda açılması demek, her şeyin 1-2 ay gibi bir süre içinde bir anda en başa dönmemiz demek. Bunu göz ardı etmemek gerekiyor. Bunun bir dahaki oluşumunda, aslında her oluşumunda sağlıkçılar olarak da, toplum olarak da zorlanmamız anlamına geliyor" dedi.

NORMALLEŞME KADEMELİ OLMALI
'Kapanma' sürecinin kendilerinin önerdiği şekilde olmadığını ancak yinede etki yaratabildiğini belirten Batmaz, "Mutant virüslerde aldığımız önemli bilgi, pozitif hastalarda negatife dönmesi 15 günü aşan günlere denk geliyor. Bilimsel olarak da birçok alanda bu veriler elimize geliyor.  Tam kapanmayı biz 28 gün olarak ifade ediyorduk. Tam kapanma da zaten fabrikaların çalıştığı çarkların döndüğü bir kapanma oldu. Aslında bu tam olarak bizlerinde tarif ettiği bir kapanma değildi. Tabii sosyal hayatı etkilediği için bir azalma söz konusu. Bunların hepsi bu kadar kapanmasının akabinde, tekrar normalleşirken kademeli bir şekilde normalleşmek gerekiyor. Yoksa oluşabilecek tüm riskler başka bir pike neden olabilir. Bu da ne sosyal hayatın katlanabileceği bir seviyede olur nede sağlık emekçilerinin dayanabileceği süreç olur" diye konuştu.

TEST YAPMAZSANIZ RİSK HARİTASINDA RENK DEĞİŞİR!

Son dönemlerde testi pozitif çıkanların hastalığı ayakta geçirdiği için evlerine gönderildiği ve bu nedenle de sayılarda düşüş olabileceğini belirten Batmaz, "İllerin risk haritasında renginin değiştirmenin çok kolay bir yolu var. O da test sayısını düşürmek. Bir yandan hastanelerden aldığımız geri dönüşler var. Çalıştığımız yerlerden aldığımız veriler var sonuç olarak. Oralarda yatan hasta sayılarında çok bir azalma söz konusu değil. Kapanmış olan koronavirüs servisleri ve yoğun bakımları açıldı bu süreçte. Fakat bu son 1-1,5 hafta içerisinde başvuru sayısında bir düşüş gördük.  Bunu net bir şekilde gördük. Ancak salgın bitti veya azaldı diyemeyiz. Çünkü yatan hastalar var. Ayrıca yeni dönem pozitif olanların çoğu ayakta geçiriyor ve evlerine gönderiliyor. Bunların hepsi sayıyı biraz daha düşük gösterebiliyor. Ancak bizim asıl alacağımız veri, test sayısının düşmeden aldığımız veriler. Test sayıları 300 binlerden ağır ağır düşüyor… Bu sayının 300-400 bin perdesinde devam etmesi gerekiyor. Türkiye nüfusuna oranla yapılan test sayısı Avrupa'da çok çok gerilerde" ifadelerini kullandı.

REHAVETE KAPILDIĞI ZAMAN 3'NCİ PİKİ YAŞADIK
Alınan tedbirlerin işe yaradığını ancak rehavete kapılmaması gerektiğini belirten Erkan Batmaz, "İzmir'de özellikle büyük hastanelerden aldığımız verilerde polikliniklerdeki uzun sayılarına aldığını fakat servislerin hala açık olduğunu, 3'nci pik döneminde açılma servislerin hala faaliyette olduğunu, yoğun bakım kapasitesinin de yüzde 60'ının dolu olduğunu görüyoruz. 1 Hafta önceki verilere göre azalmış bir durum söz konusu ancak rehavete kapılmamak gerekiyor. Rehavete kapıldığı zaman 3'nci piki yaşadık. Geçen yıldan beri 2-3 aydan beri benzer durumlar yaşıyoruz. Bunları yaşamamak için dikkatli olmamız lazım" dedi.

MAALESEF YENİ BİR PİKİ KALDIRMANIN İMKÂNI YOK
3'ncü pik ile birlikte Türkiye'deki vatandaşların tükenen sağlık emekçileri ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Batmaz, "Biz aslında 3'nci piki kaldıramayacağımız söylüyorduk. Sağlık sistemimiz zaten performanslarla, belirli bir baskı ve kenti sistematiği ile çürümüş durumda. Zaten koruyucu sağlık hizmetleri yok edilmiş durumda. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yok olduğu bir durumda tedavi edici dediğimiz 3'nci basamak dediğimiz sağlık hizmetleri artık yetmez hale geldi. Sağlık çalışanları sayısında inanılmaz azlık mevcut. Çalışan sayısının bu kadar az olduğu, emeğin bu kadar çok olduğu bir durumda maalesef 4'nci bir pik tükenmenin son eşiğidir, bitmişliktir. Bu son yaşadığımız pikte bile 'bundan kurtulamayacağız' diye konuşuldu. Tabiri caizse umudunu tüketen, kaybedeceğini ve bundan sonra hayatında hep böyle bir salgın ile mücadele edeceğinin tükenmişliği var sağlık çalışanlarında. Şimdi maddi ve manevi olarak da yıpranan ve bunun karşılığını alamayan, en ufak bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde bile ismimizin geçmedi, hep hariç bırakıldığımız, bu kadar yoğunluğu rağmen yıllık izinlerimizin iptal edildiği, bütün izinlerimizin iptal edildiği, istifa edildiği hakkımızın bile emekçilerin elinden alındığı, bir durumda en ufak bir şeyde ilk başta bizim maaşımıza emeğimize göz konuluyor. Bunların hepsi birleşince Türkiye toplumu tükenen sağlık emekçisi ile karşı karşıya. Maalesef yeni bir piki kaldırmanın imkânı yok. Bir an önce taleplerin karşılanması lazım. Sağlık emekçisinin de insan olduğunu unutmamak gerekir. Bizler robot değiliz ve bu toplumun bir parçayız. Bizlerinde ailesi var ve bizlerinde bir sabrımızın, psikolojimizin ve enerjimizin bir sınırı var. Bayram da yeni bir pikin yaşanmaması için gerekli tüm önlemlerin alınması gerekiyor" diye konuştu.

 
Türkiye'de 3 erişkinden biri hipertansiyon hastası
 
Türkiye'de normalleşme takvimi nasıl işleyecek?
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
hd35tr 16 Mayıs 2021 Pazar 16:13

Kaldırmasın,inceldiği yerden kopsun..82 milyon nüfusun anca 14 milyonu aşılanmış.İnsanlar yasaklara uymuyor hükümet bunlara yaptırım uygulamıyor ve çanak tutuyor.Çünkü başta kendileri uymuyor..Pandemi de 3.dünya ülkesi oldugumuzu kanıtladılar ve bütün dünya öğrendi..Ekonomi rezalet esnaf,çiftçi kan ağlıyor.Emekli parasızlıktan sokağa çıkamıyor..Ülke batağa sürükleniyor..

Yorumu oyla      5      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Duvara çarpan motosikletli hayatını kaybetti!
İzmir’in Ödemiş ilçesinde, motosikletin beton duvara çarpması sonucu 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.
Kemal ANADOL yazdı... Prekarya!
Kemal ANADOL yazdı... Prekarya!
Muhittin AKBEL yazdı... O ne büyük bir heyecandı öyle!
Muhittin AKBEL yazdı... O ne büyük bir heyecandı öyle!
 
Mehmet KARABEL yazdı... Büyük Zafer'in mini kahvaltısı
Mehmet KARABEL yazdı... Büyük Zafer'in mini kahvaltısı
İzmir'de molaya çıkan işçi ölü bulundu
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, gece vardiyası sırasında yere düşen 43 yaşındaki ...
Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde büyük olay!
Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde yaşanan ve medyada yer alan haberlere ...
 
Köylüler sudan rahatsızlanınca inceleme başlatıldı
Bolu'da merkeze bağlı Yenicepınar köyünde 30 kişi içtikleri sudan rahatsızlandıkları ...
İzmir'de dehşet... Sürücüsüz kamyon apartmana daldı!
İzmir'in Konak ilçesinde yük indirdiği sırada freni boşalan kamyon, elektrik ...
Jeneratörle balık avlarken akıma kapıldı
Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde Murat Nehri'nde jeneratörle suya elektrik ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Kazanan yok, kaybedenler Gazze’deki Müslümanlar
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İki yüzlü ahlak her yerde…
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Dön evine bitsin bu çile' demek yeter mi?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Koltuklar devredilirken!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Uzlaşma, akıl ve kızıl düve üzerine!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva