HABERLER>GÜNCEL
6 Aralık 2021 Pazartesi - 10:58

Sağlıkçılar İzmir'de iş bıraktı!

İzmir’de sağlık emekçileri, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret, ek göstergelerin 7200’ye çıkarılması, Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması ve yıpranma payının verilmesi adına iş bıraktıklarını duyurdu. 

Sağlıkçılar İzmir de iş bıraktı!

EGEDESONSÖZ- Sağlık çalışanları ve sosyal hizmet emekçilerinin tamamı için insanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları isteyen KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri bugün iş bıraktı.

İş bırakma eylemi en yoğun olarak İzmir’deki Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakülesi Hastanesi, Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi , Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Hastanesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Urla Devlet Hastanesi, Bergama Devlet Hastanesi, Menemen Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ve Buca Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşandı. Pek çok serviste hizmet verilmedi.  Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki iş bırakma eylemine Türk Sağlık Sen, Genel Sağlık İş, Türk İş'e bağlı Sağlık İş ve DİSK'e bağlı Dev Sağlık İş üyesi sağlık emekçileri de katıldı. 

SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ
Sağlık emekçileri, iş bırakma eyleminde hekimler için yapılan iyileştirmelerin tüm sağlık emekçilerini kapsaması, emeklilik ücretinin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılması, COVID-19'un iş kazası ve meslek hastalığı olarak sayılması, 3600-7200 ek göstergenin kademeli olarak düzenlenmesi ve yıpranma payı verilmesi yönündeki taleplerini dile getirdi.

İş bırakan sağlık emekçileri hastane bahçelerinde açıklama yaptı. Hastanelerde okunan basın açıklaması:

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak yılladır “sağlıkta dönüşüm” adı ile ifade edilen, halk ve emekçiler lehine olmayan uygulamalara karşı alanlardayız. Bu güne kadar uygulanan bu politikalara karşı dediğimiz her konuda maalesef haklı çıktık. Hizmeti üretenlerin ve halkın temsilcilerinin içinde yer olmadığı bir programın başarı şansı olmadığını söyledik. Kapitalist üretim-tüketim ilişkilerine indirgenen sağlık ve sosyal hizmetlerde başarı olmaz dedik. COVID-19 pandemisi ile kapitalist sağlık sistemlerinin tümünün çöktüğünü, nasıl aciz kaldığını tüm dünyada gördük. Devrim gibi anlatılan bu projelerin Türkiye’de de nasıl çöktüğüne hep birlikte şahit olduk. Niçin alanlarda olduğumuzu daha iyi anlatmak için sadece sağlık iş kolumuzda mevcut duruma bakmamız yeterli olacaktır.

-10 dakika da 2 hasta muayenesi,
-Aile hekimliğinde yaşanan sorunlar ,keyfi ve kuralsız cezalandırma, güvencesiz ve ucuz çalıştırma
-3.Basamak hastanelerine sevksiz gidebilme, eğitim ve araştırma yerine muayenenin öncellenmesi ve personel eksikliğinden kaynaklı asistan hekimlerin eğitim yerine muayene ve kırtasiyecilik yapma gibi nedenlerle yaşadığı angarya ve uzun çalışma,
-Yeterli kadro açılmaması nedeniyle; hemşire başta olmak üzere yüzbinlerce personel açığından kaynaklanan artan iş yükü ve angarya çalışma ve çok sayıda yeni mezun sağlıkçının işsiz olması,
-Pandemi ile mücadelede yaşamını yitiren yüzlerce ve enfekte olan yüzbinlerce sağlık emekçisi olmasına rağmen COVID-19’un meslek hastalığı sayılmaması,
-Yıllardır oyalanarak seçim yatırımına dönüştürülen 3600-7200 ek gösterge sorunu,
-Açlık sınırının az üstünde yoksulluk sınırının çok çok altındaki temel ücretler, emekliliğe yansımayan ve adil olmayan döner sermaye uygulamaları, 
-Angarya çalışma, mesleklerin değersizleştirilmesi nedeniyle istifa edip yurtdışına göçmek zorunda kalan sağlık emekçileri,
-Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunumuna kadar geçen süreçlerin hiçbirinde işkolu emekçileri ve sağlık emek meslek örgütleri aracılığıyla dahil olamamaktadır. İktidarda hangi parti olursa kendine yakın kişileri liyakat esasları gözetmeden idareci olarak atamaktadır. İdareci seçimlerinde işkolu emekçilerinin tercih hakkı yoktur. Bu nedenle de çalışma rejimi açısından da demokratik olmayan koşullar mevcuttur. İşkolumuzdaki çeşitli kurullarda (döner sermaye, iş sağlığı güvenliği, satın alma komisyonları, muayene komisyonları vb) idare tarafından atananlar ağırlıktadır. Örgütlü yapıların temsilcileri bulunmamaktadır.
-KHK rejimi, güvenlik soruşturmaları nedeniyle işten atmalar, göreve başlatmamalardan kaynaklı örgütlenme önündeki kaygılar,
-Yöneticilerin dili, kışkırtılan sağlık talebi ve bilime de aykırı olan sağlık sisteminin sonuçları arasında yer alan şiddet, 
-İhtiyaca rağmen kamuda ve hastanelerde eczacı istihdamının yetersizliği, kamu emekçisi eczacıların özlük sorunları

Gibi birçok sorun yaşamaktayız. Tüm bunların yanında sağlık hizmeti sunan ekip olmanın yanında sağlık hizmeti alan da bir ekibiz. Doğallığında yaşadığımız toplumun yaşadığı sağlık hakkı sorunlarını da bizler yaşıyoruz. Üstelik bu sorunları yaşayanlar olarak ta çoğu zaman hedefe konan bizler oluyoruz. Bu nedenle sağlık emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik mücadele yanında sağlık hakkı mücadelesini de yürütmek zorunda kalıyoruz.



SAĞLIĞA ERİŞİM ZORLAŞIYOR
Ekonomik krizle birlikte iyice yoksullaşan halkın verdiği vergiler sağlık hizmeti almasına yetmiyor. 14 kalem de halkın cebinden çıkan katkı-katılım payları ve ilave ücretler,

SGK Ödemesi kapsamından çıkarılan ilaçlar ve yılbaşından sonra zam gelecek diye piyasaya sunulmayan yüzlerce kalem ilaç nedeniyle yaşanan ilaç krizi, ilaçta reklamın ve reçetesiz ilacın önünü açacak uygulamalar, 

Eczacıları SGK’nın tahsilatçısı konumuna düşüren muayene ücretleri, İlaç politikaları nedeniyle eczanelerin yaşadığı ekonomik zorluklar, Halk sağlığı için yaratacağı risklere aldırış etmeden ilaçların marketlerden satılması ve zincir eczanelerin yaşama geçirilmesi girişimleri,

Pandemi koşullarının tıkattığı sağlık sistemi nedeniyle kronik hastalıkları olanların dahi sıra alamaması,

Koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici sağlık hizmetlerine ve özel sektöre bütçeden ayrılan payların büyüklüğü,

İnsanların yaşam alanlarına yakın hastanelerin kapatılması, erişim olanaklarının zor olduğu şehir hastaneleri bünyesinde sermayeye kaynak aktarılan uygulamalar başta olmak üzere birçok sorun sayabiliriz.

Bunca sorunun yaşandığı işkolumuzda bizler yaşadığımız tüm zorlukların yanında sürekli alanlarda olmak ve mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi işyerlerimizde ekip olarak çalışan emekçileri ekonomik özlük haklarla da bölmeye yönelik uygulamalara sıklıkla şahit oluyoruz. TİS döneminde ek ödemelerin belli sayıda meslek grubuna verilip diğerlerine verilmemesi, en son 1 Aralık’ta torba yasada yaşatılan benzer durum çalışanlar arasında tartışmalara neden olmuştur. Torbada yasada hekimlerin sabit ek ödemeleri ile emekli ek ödemelerine yönelik azda olsa yapılan artışı olumlu bulduk. Bu düzenlemenin tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri içinde yapılması için yasa teklifleri hazırladık. Mücadele yürüttük. Ancak hükümet yetkilileri, muhalefetin bizler için verdiği teklifi kabul etmedikleri gibi emekli hekim ve diş hekimleri için yaptıkları düzenlemeyi de geri çektiklerini ifade edip görüşmeleri ileri bir tarihe ertelediler.

Bu durum kabul edilemezdir! İş bilmezliktir! Sağlık ortamının iş barışını, huzurunu kökten dinamitlemektir!

Hepimizin çalışma koşulları ağır ve hepimizin maaşı çok düşük ve her geçen gün mum gibi erimektedir. Hangi meslek mensubunun ekonomik ve özlük haklarına yönelik bir kazanım elde etsek ya da düzenleme sağlansa hepimiz mutlu oluruz. Dayanışma ve ortak mücadele ile ekibin bir parçası olan her çalışanın ve meslek mensubunun haklarının iyileştirilmesi için birlikte mücadele etmekte geri adım atmamalıyız. Ülkeyi yönetenler angarya koşullarında, sefalet ücretleri ile bizleri çalıştırırken ayrım yapmamaktalar. Ne zaman haklarımızı elde etmek için ortaklaştığımızda, güçlü ses çıkardığımızda bizleri ayırmak için ekibin bir kısmına yönelik kısmi yasal düzenlemeler yapmakta, mobbing uygulamakta, ötekileştirme dahil her türlü yöntemle bizi baskı altına almaya çalışmaktalar.

Sağlık Ekip İşidir. Ekibin Her Bir Üyesi, İnsanca Yaşayacak Bir Ücret ve Güvenli Çalışma Koşullarında Ekip Olarak, İş Barışı Bozulmadan Çalışmak İstemektedir. Bizleri ayrıştırmaya çalışan bu politikalara karşı birlikte mücadele ederek birlikte kazanacağız.

Her geçen gün fakirleşiyoruz, bu gerçeği biz yaşarken bizi yalan sözlerle kandırmaya çalışmayı bırakın. TÜİK verileriyle, iktidar demeçleriyle geçiştirilemeyecek bu duruma karşı ücretlerimizde iyileştirme yapılmıyor. Sahte enflasyon oranlarının bile altında ücret artışlarının altına sarı sendika imza atıp sonra çıkıp tarihi kazanım diyebiliyor. İktidar bir taraftan, Sağlık Bakanlığı öte taraftan, yetkili sendika diğer taraftan sağlık emekçilerinin aklıyla dalga geçiyor!

Bıçak kemikte! Biz sağlık emekçileri COVID ile mücadele ederken, hastalanırken, hayatımızı kaybederken “emekleriniz ödenmez” edebiyatı yapanlara cevabımız netti. Hakkımız ödenir, ödeyin!



2022 yılı TİS masasına 100 den fazla talebi Konfederasyonumuz KESK üzerinden yollamıştık. Ancak birçok talebimiz ne hükümet tarafından ne de yetkili sendika tarafından tartışmaya dahi açılmamıştı. Evet sorunlarımız çok, derdimiz büyük. Mücadele edecek çok başlığımız, kazanacak çok hakkımız var.

Kısa vadede acil taleplerimiz var. Bunlar;
- Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için döner sermaye performans uygulamalarının kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmesi,
- 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200 ek gösterge verilmesi,
- Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması ve
- Yıpranma payı

Bu gün bunlar için iş bıraktık ve alanlardayız. Bu bir uyarı grevidir. Taleplerimiz hayata geçinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Tekrar haykırıyoruz; kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!

TÜRK SAĞLIK SEN KONAK'TAYDI
İş bırakan Kamu Sen'e bağlı Türk Sağlık Sen İzmir 1 ve 2 Nolu Şube üyesi sağlık emekçileri de Konak Eski Sümerbank önünde bir araya geldi. Burada yapılan açıklamada sağlıkçıların taleplerini dile getirdi. Yapılan açıklamada " Talebimiz çalışanların ekonomik sıkıntıların giderilmesi içindir.  Çalışanları memnun edecek, sağlık kurum ve kuruluşlarının tamamında görev yapan çalışanları kapsayacak makul bir ücret artışı bekliyor ve ümit ediyoruz.  Sağlık müdürlüklerinden, toplum sağlığı merkezlerine, aile hekimliğinden acil sağlık hizmetlerine, Bakanlık Hastanelerimizden, Üniversite hastanelere kadar velhasıl sağlık kurum ve kuruluşlarımızın tamamında görev yapan tüm çalışanlarımız ve mesai arkadaşlarımıza bu artış yapılmalıdır. Bundan faydalanmalıdırlar. TBMM’de bu konuda düzenleme yapılacağı yetkililer tarafından ilan edilmişse de biz bunun bir an önce hayata geçmesini, kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz." denildi. 

BİRLİK SAĞLIK SEN ÜYELERİ ALSANCAK’TAYDI
İş bırakan Birlik Sağlık Sen üyesi sağlık emekçileri de Alsancak Nevvar - Salih İşgören Devlet Hastanesi’nde açıklama yaptı. Basına açıklamada bulunan Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol taleplerini sıralayarak “ Tüm sağlık çalışanlarımızın ücretlerinde iyileştirme, emekli maaşlarının yoksulluk sınırının üzerinde olması, COVID-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması ve ek gösterge probleminin kademeli olarak çözülmesini istiyoruz. Biz istiyoruz ki, çalışanlarımız arasında haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik olmasın. yöneticilerimiz liyakatli olsun. Siyasilerin emrinde değil, devletimizin, milletimizin ve çalışanlarımızın hizmetinde olsun, çalışanlarımızın hakkını, hukukunu korusun” dedi.

 

 
300 bin dolarlık ilacı SGK ödeyecek
 
Define avcılarına suçüstü... Tarihi mezar stelini çıkarmaya çalışıyorlardı
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
SOKAK 6 Aralık 2021 Pazartesi 11:10

Sağlık çalışanlarının bu haklı mücadelesinde, onların yanında olduğumuz bilinmeli. Salgın döneminde can siper hane çalışan tüm sağlık emekçileri ne yazık ki bu iktidar tarafından görmezden gelindi ve de verilen sözler tutulmadı. Bunu sokak çok iyi biliyor. NOKTA

Yorumu oyla      4      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yılbaşında zehirleyeceklerdi... 2 ton kaçak içki ele geçirildi!
İzmir'in Bornova ilçesinde, yılbaşı öncesinde depoya yapılan baskında ...
İnternet tezgahına sürülecekti... Adressiz kremler yakalandı!
İzmir'in Karabağlar ilçesinde, piyasa değeri 800 bin lira olan, sadece ...
Tıp fakültesi öğrencisi Avrupa'da direktörlük görevine seçildi
İZMİR Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi öğrencisi Dilge Kocabaş, ...
 
İzmir'in El Sistema’sı
Venezuela’da suç oranın yüksek olduğu bölgelerde yaşayan çocukları sanatla ...
Annesini istismar eden dayısını öldürmüştü... Cinayete 'ağır tahrik' indirimi!
İzmir'in Selçuk ilçesinde, annesinin 10 yaşındayken cinsel istismarına ...
2.3 milyon Euroluk kargo oyunu!
Yozgat'ta dolandırıcılar tarafından kargo teslim tutanağının altına yerleştirilen ...
 
Meteoroloji'den Ege'de fırtına ve yağmur uyarısı!
Meteoroloji Ege illeri için fırtına uyarısında bulundu. Yağmurlar da kaldığı yerden devam edecek.
Kuzenini tabancayla yaralayıp, evini ateşe verdi
Kırıkkale'nin Balışeyh ilçesinde S.B., tartıştığı amcasının oğlu Y.B.'yi ...
Tüfeğini temizlerken karısını vurdu
Ankara'da M.E., evinde tüfeğini temizlerken silahın kazayla ateş alması ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim hangisine yarar?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva