EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meclis kararı ile işgaliye toplama hakkını Konak Belediyesi’ne devrettiği Kordon’da bulunan işletmeler bedellerin düşürülmesini talep ederken Eylül ayından bu yana toplanan para da belli oldu.
Konak Belediyesi, yetkinin kendisine geçtiği dönemden itibaren Kordon’dan 3 milyon TL’yi aşkın tahsilat yaptı. Para, doğrudan belediyenin kasasına girerken devir öncesi Büyükşehir’in alacakları ile ilgili işlemlerin Konak’a geçmediği, geçmiş dönemin faturalandırma ve borçlarla ilgili çalışmalarının Büyükşehir’de yapılacağı belirtildi.
Eylül ayından bu yana yeni bir sayfa açarak Kordon’da tahsilat çalışmalarını hızlandıran Konak Belediyesi genel düzen ve denetleme ile ilgili çalışmaları ise Büyükşehir Belediyesi ile yapıyor. Kordon Yönetmeliği kapsamında denetimlerini sürdüren Büyükşehir, işgaliye bedeli alamıyor ama zabıtanın alanına giren çalışmaları yürütüyor.
Büyükşehir’in yetki devrinden sonra yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, sorumluluklarının arttığını söyledi.
Egedesonsöz’e konuşan Pekdaş, “Konak Belediyesi olarak Büyükşehir’in yetki devrinin ardından işgaliye gelirlerini toplamaya başladık. Gelirimiz bu anlamıyla arttı ama sorumluluk alanlarımız da çok fazla. Hele hele Kordon bölgesi çok göze çarpan bir alan. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nın bulunduğu alan Milli Emlak’a ait olması nedeniyle oradan ecrimisil alınıyor, biz işgaliye alamıyoruz. Kordon’daki işgaliyeyi toplarken de oraya hizmeti layıkıyla vermek gibi bir görevimiz var. Hep söylüyorum işgal bir hak değildir. İşgal kamuya ait yerlerin, sokakların özel sektörce işgal edilmesidir. Kamuya ait yerin özel işletme tarafından kullanılıyor olması kamuya verilen bir zarardır da aynı zamanda... Bu nedenle kamuya ait bir yeri kullanıyor olmasından ötürü verdiği zararın karşılığını bir işgal tazminatı olarak ödüyor vatandaşlarımız. Burada dikkat edilmesi gereken kamuya ait her yer işgal edilir, tazminatı ödenir, kullanılır gibi bir düşünceye kapılmamaktır. Bu düşünce doğru olamaz. Elbette biz Akdenizli bir kentiz ve bizim için sokaklar önemli. Biz günün çoğunu sokakta geçiririz, sokakta yaşarız, eğleniriz. Bu buluşma mekanlarında ufak keyiflerimiz de var. Öyleyse sokağın bir kullanılabilme potansiyeli vardır. Bu kullanılabilme potansiyelinin de tahammül edilir, kabul görür olması gerekiyor. Biz belediyeler olarak bu özeni göstermeliyiz. Bu yollar, caddeler, sokaklar aynı zamanda insanlara aittir. Bu dengeyi kurma görevimiz var bizim. Bunun için azami çabayı göstereceğiz. Bu işgalin kabul edilir bir işgal olması için bütün hemşerilerimizin bize yardımcı olması, kent yaşamına saygılı olmak için el ele vermemiz gerekiyor” dedi.