Paraşütçü baba-oğulun gökyüzü tutkusu

Aile bireylerinin havacılığa ilgisi nedeniyle 50 yıl önce paraşütle atlama sporuna gönül veren Ömer Erdem, uzun seneler bu branşla ilgilendi.

Bu süreçte birçok yarışa katılan Erdem, bir süre sonra bu tutkusundan vazgeçti. Erdem, 43 yaşındaki oğlu Can Erdem'in ısrarıyla 18 yıl önce yeniden çok sevdiği spora döndü.

Şimdilerde her biri 60 yaşın üzerinde olan "Deli Anlılar" paraşütçü grubunda da yer alan baba Erdem, kimi zaman oğluyla kimi zaman da tek başına paraşütle atlayış gerçekleştiriyor.

Son olarak İzmir'in Selçuk ilçesinde düzenlenen 48'inci Türkiye Paraşüt Şampiyonası'na katılan baba ve oğlu, ayrı takımlarda birbirleriyle de yarıştı. Yarışmada, baba Ömer Erdem'in takımı "Deli Anlılar" üçüncülük elde etti.

Ömer Erdem, AA muhabirine, paraşüt sporunun başladığı yıllarda çok farklı olduğunu, şimdi ise bu sporun çok daha güvenli ve kolay hale geldiğini söyledi.

Oğlunun paraşütçü olması konusunda herhangi bir ısrarının olmadığını, zaman zaman engellemesine rağmen evladının da kendisi gibi bu spora gönül verdiğini anlatan Erdem, oğlunun kısa sürede kendisinden daha iyi atlayışlar gerçekleştirecek seviyeye geldiğini dile getirdi.

Erdem, sporu yapmaktan vazgeçtiği bir dönemde oğlunun kendisini ikna ederek yeniden işin içine davet ettiğine dikkati çekerek, "Yaşlanıyorum, gelemem" dediği halde içindeki ateşin sönmediğine şahitlik ettiğini aktardı.

"Bu adrenalin çok fena. Çok ciddi alışkanlık yapıyor. Yani diyorum ki 'oğlum ben yaşlandım artık gelemem.' Öbür taraftan aklım bana, 'bak buna gitmek zorundasın' diyor." ifadesini kullanan Erdem, şöyle devam etti:

"İkisinin arasında kaldım, buraya gelmek galip geldi. Tekrar başladık ve hep keşke herkes benim gibi ileri yaşlarda bu zevki yaşayabilse diye dua ettim. Çünkü bu heyecanı yaşamak muhteşem bir şey."

Cem Erdem de paraşütçülüğe babasının da eğitmeni olan Besim Ergüven'in doğum günü hediyesiyle başladığını söyledi. Babasının da yeniden kendini paraşütün içinde bulduğunu anlatan Erdem, "Spora ara vermişti ama babamın içinde hep vardı. Benden 2-3 hikaye dinleyince birlikte atlayışlara başladık. Vücut aslında adrenalini unutmuyor. O da herhalde baktı ki yanında, sağında solunda bunu yapan biri var, tekrar başlamak için o gücü kendinde buldu. Paraşütçülük; arkadaşlığı, dostluğu, birlikteliği, takım arkadaşlığını çok güzel aşılıyor." diye konuştu. (AA)