Ösen'den 'yerel iktidar' çıkışı: Muhalefete uygun değiliz!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı basın mensupları ile bir araya geldi. İl Başkanı Seda Kaya Ösen'in başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda ülke gündemine dair açıklamalarda bulunulurken, Ösen basın mensuplarının kent ve ülke gündemi ile ilgili sorularını yanıtladı.

YERELDE DE GENELDE DE İKTİDAR OLMAK İSTİYORUZ
İzmir'deki hedeflerinin iktidar olmak mı yoksa muhalefette kalmak mı olduğunun sorulması üzerine de konuşan Ösen,  "Bizim hedefimiz hem yerelde hem genelde iktidar olmak. Partimizin kurulma formatı çok da muhalefete uygun değil. İktidar olmaya hedefli kurulmuş bir partiyiz... Amacımız; ilk seçimde olmasa bile orta vadede iktidar olmak. Biz Konak'ta Narlıdere'de gördüğümüz aynı ilgiyi Ödemiş'te Kınık'ta görüyoruz" dedi.

CEZALANDIRMA GÖRÜŞÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Yapılan anketlerde İzmir'de vatandaşların kadrolaşma konusunda şikayetleri olduğunu belirten Ösen "Bizim ilk yönetime geldiğimizde yaptığımız bir anket var; 'En büyük sıkıntı nedir?' diye. Yerel yönetimlerde en fazla ön plana çıkan; hantallık ve kadrolaşmaydı. Genelde sahada ben bu tarz yorumlar duyuyorum. Genel olarak halkın siyasetçiler ile ilgili şu serzenişleri var; 'Sadece seçim zamanı geliyorlar' diye. Ben İzmir halkının görmezden gelindiğini düşüyorum. İktidar kanadı açısından nasılsa bize oy verilmedi sorunlarını çözmeye gerek yok veya bir cezalandırma gibi bir görüşün olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

HİÇBİR YERDEN TEPKİ GÖRMEDİK
Parti olarak sahadan hiç negatif bir dönüş almadıklarını dile getiren Ösen, "Biz sahada hiç negatif tepki almıyoruz.  Hepsinin söylediği bir şey var. CHP'li arkadaşlar bize diyor ki; şu mahalleye girdiğimizde tepki gösteriyordu, AK parti şu mahalleye gittiğinde tepki gösteriyor deniliyordu... Biz şimdiye kadar hiçbir yerde tepki görmedik. Bunun nedeni de Genel Başkanımızın iyi niyetli siyaseti ve güler yüzü. AK Partili seçmenin 'Neden bizi bırakıp gittiğiniz' serzenişi var sadece. Bizde bunun gerekçelerini anlatıyoruz" dedi.

BURADA TEK MAĞDUR OLAN HALK
Depremzedelerin sorunlarının ise ancak ortak bir işbirliği ile çözülebileceğini vurgulayan Ösen, "Bayraklı özelinde yapılan bir emsal artışı var. Biz tabii ki genel başkanımız geldiğinde deprem mağdurları ile bir araya geldik ve çok ciddi mağduriyetleri olduğunu gördük. Kentin genel estetiği meselesi de var... Ben bunların konsensüs ile çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Belediyenin yaptığı herşeye devlet karşı çıkıyor, devletin yaptığına muhalefet karşı çıkıyor. Burada tek mağdur olan halk. Herkesin bir masaya oturarak sorunun çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Artan inşaat maliyetleri ile bir çok vatandaş evsiz. Bu sadece dava açarak olmaz, çözüm odaklı olunmalı. Her şeyi siyasi rant malzemesi yapmamamız gerekiyor" diye konuştu.

İNSANLAR OYUNA SAHİP ÇIKILMALI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve Ticaret Odası Başkanı'nın Ankara ziyareti hakkındaki eleştirilerini destekleyen Ösen, "Seçilmiş bir belediye başkanını davet edilmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Bizde halkın iradesini ciddiye almama gibi bir irade olduğu için... Böyle bir alışılagelmiş bir durum var. Bu halk bir belediye başkanı seçtiyse her karar alma mekanizmasında dairenin içinde tutulmalı. İzmir'in kaderini belirleyecek konular belediye başkanlarına sorulmadan yapılıyor. İnsanların oyuna sahip çıkması gerekiyor" şeklinde konuştu.

ŞU AN ADAYIMIZ YOK AMA BULURUZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi için adaylarının olup olmadığı konusunda yöneltilen soruyu da yanıtlayan Ösen, "Bizim şu an böyle bir adayımız yok. İBB başkanı çözüm odaklı olması söz konusu. İzmir'in birçok avantajı var ancak bunların karşılığını göremiyoruz. Bunları sağlayabilecek vizyonu ve ekibi olması lazım. Ekibiniz olmadan bir şey yapamazsınız. Ekibiniz olmadan bir kişi her şeyden anlayamaz. Şu an adayımız yok ancak buluruz" dedi.

KURUMSAL OLARAK MASADA FİKRİMİZ ALINMIYOR
Ösen, kurumsal olarak masada fikirlerinin alınmadığını dile getirerek, "Bizim normal kurumlara katılımımız var, İBB'de de bir meclis üyemiz var. Bu biraz kurumsaldan çok kişisel ilişki modunda gidiyor. Tunç Bey ile daha önceden tanışıklığım olduğu için kişisel iletişimim oluyor ancak kurumsal olarak DEVA Partisi masada fikri alınan bir parti değil" diye konuştu.

HAPİSTE EN FAZLA BASIN MENSUBUNUN BULUNDUĞU ÜLKEYİZ
Türkiye'de basının dahil kutuplaştırıldığını belirten Ösen, "Ülkemiz basın özgürlüğü noktasında son derece artarak devam eden kötü bir performans veriyor. Basının özgürce hareket edemediği bir ülkede yaşıyoruz. En fazla hapiste gazeteci bulunduran ülkelerden bir tanesiyiz. Bunlar bizim için üzücü ve utanç verici. Ülkenin gelişmişliğine baktığınızda sadece ekonomi olarak bakıldığını görüyoruz. Bir ülke sadece ekonomi ile gelişemez. Objektif bakışın yavaş yavaş kalmadığını gözlemliyoruz. Bazı mahalleleri geziyoruz onların anlattığı Türkiye ile bize gösterilen Türkiye arasında dağlar kadar fark var. Siyaset nasıl kutuplaştıysa, basın da kutuplaştı. Biz objektif olarak bir olayın ne olduğunu öğrenmek için 4-5 yerden aynı olayı okuyarak anlamaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

KITA İÇİN EKONOMİK OLARAK TEHDİT OLUŞTURUYOR
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın yapılan zamların eriyeceği yönündeki görüşlerinin yaşandığını belirten Ösen, "Ekonomi olarak baktığımızda ülkemizde başarı hikayesinin olmadığını görüyoruz. Türkiye artık yüksek enflasyon oranına tekrar girmiştir. Biz önümüzdeki günlerde enflasyon oranının yükseleceğini düşünüyoruz. Yılbaşı akşamı gelen bu zamlar, sonrasındaki faiz azaltımı ve asgari ücretlere yapılacak olan zamlar bizi yüksek enflasyon devrine tekrara getirdi. Türkiye bunları en son 2000 yılı öncesinde yaşamıştı. Bunun ne kadar acı olduğunu, iş yapmanın ne kadar zor olduğunu bizler anımsıyoruz. Buz sarmala tekrar dönüyor olmak ülkemiz için çok acı. Bunun nedeni Türkiye'nin bağımsız ve liyakatli kadrolar tarafından yönetilmiyor olması. Türkiye'de bir ekonomi deneyi yapılıyor. Bu konuyu gözlemleyen ekonomistler de Türkiye'nin deney yaptığını söylüyor. Türkiye sadece kendisi için değil, kıta için ekonomik olarak tehdit oluşturuyor. Bizler yılbaşından önce asgari ücrete yapılan zamma sevindik ancak geldiğimiz noktada zammın eridiğini görüyoruz. Genel Başkanımız bunu söylemiş ve zamlar eriyecek demişti. Görüldüğü üzere zamlar erimeye başladı. Bizim bir korkumuz da ilerleyen süreçte işsizlik oranlarının artacağı yönünde" dedi.

OFİSTE OLAN DEĞİL HER GÜN SAHADA OLAN BİR TEŞKİLATIZ
Örgütlenme konusunda şu an 24 ilçede örgütlerini tamamladıklarını belirten Ösen, "Bir 1 sene 2 ay gibi bir süredir görev yapıyoruz. 24 ilçede örgütlenmemizi tamamladık. Kısa zamanda 24 rakamını 30'a tamamlayarak İzmir'in tüm ilçelerinde var olmayı hedefliyoruz. Bizim için çok önemli teşkilatlanma. Bizim var olduğumuzu bilmeyen bir yüzde 15 olduğunu biliyoruz ülke genelinde. Biz ofiste olan değil her gün sahada olan bir teşkilatız" ifadelerini kullandı.