Ofisinde çalıştırdığı FETÖ’cüler kim? Kartvizit oyunu!

EGEDESONSÖZ-  Urla Belediye Başkanı iken FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen İ.Burak Oğuz ile ilgili savcılığın çalışmaları sürüyor.

Oğuz hakkında hazırlanan iddianame 17 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen yargılama ve mahkeme duruşma tarihi henüz belli olmadı. Oğuz’un tutuklandıktan sonra da birçok kişinin ifadesinin alındığı iddianame hazırlama sürecinde geniş-önemli ayrıntılara yer verildi. Savcılık, mütalaasında Oğuz’un savunmasının aksine FETÖ/PDY yapılanması içinde kendisinin de bahsettiği 2010-11 yıllarında ayrılmadığı, ilişkilerini sürdürdüğü, üzerine kayıtlı hatlar vasıtasıyla mahrem imamlarla görüştüğü, işyerinde odalar vererek çalıştırdığı, mahrem imamlar ve şirketlerinin defterlerini tuttuğu gibi ayrıntılara yer verdi.

Oğuz’un yanında çalışanı olan Hülya Avşar isimli personele devredilen muhasebe şirketinin defterleri üzerinden şirketlere ve şirketlerin ortaklarına ulaşan savcılık ayrıca ofiste çalışanlar ve telefon hatları üzerinden ayrı bir değerlendirme yaptı.  Sürecin en kritik isimleri olan, mahrem imamlar Lokman Uçan ve Ercan Aldemir’in durumunu masaya koyan savcılık ilişki ağıyla ilgili önemli verilere ulaştı.

ARAÇ LOKASYONU İLE KARŞILAŞTIRILDI
Savcılık, “İbrahim Burak OĞUZ tarafından verilen 5334160980 numaralı GSM hattının baz bilgisinin Lokman UÇAN tarafından kullanılan 16 LOS 31 plaka sayılı aracın lokasyonu ile 18.06.2019 tarihinde uyumlu olduğu, bu sebeple Lokman Uçan’ın, Burak Oğuz tarafından kendisine verilen telefon hattının kullanımını 2019 mart ayında bırakmayarak Temmuz ayı da dahil olmak üzere kullandığının anlaşıldığı” ifadelerini kullandı.

Bayraklı İlçe Nüfus Müdürlüğü, Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) gibi kurumlarda yaptıkları memurluk görevlerinden birbirlerini tanıyan mahrem imamlar Uçan ve  Ercan Aldemir’in yakalanana kadar Oğuz’un ofisinde çalıştıkları tespit edildi.

KARTVİZİTTE HARF DEĞİŞTİRMİŞLER!
Mahrem imam Uçan’ın 2018 yılında bastırılan kartvizinin olduğu, bu sırada hakkında yakalama kararının bulunduğuna vurgu yapıldı. Yakalama ve arama kararı olmasına rağmen ihraç edilmiş bir memurun Oğuz’un ofisinde hem de telefonunu kullanarak çalışma yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı.  Belediye başkanı olduktan sonra görüşme trafiği ve örgütle irtibatı mahrem imamlar üzerinden devam ettiği iddia edilen Oğuz’un fiili olarak da görüşmelere katıldığı anlatıldı.

Savcılık konuyla ilgili, “Lokman Uçan’ın arandığını bilmesi sebebiyle deşifre olmayı engellemek adına soyadını UÇAN yerine UÇAR olarak beyan ettiği, tanık ifadelerinde ve HTS çalışmalarından Lokman'ın ifadesinin doğru olmadığı gibi birçok ortak görüşmelerin olduğunun tespit edildiği, tanık ifadelerinde yer aldığı üzere Lokman, Ercan ve şüphelinin (Burak Oğuz) beraber görüşmelerde bulundukları ve Lokman Uçan'ın devamlı Oğuz ile görüştüğü…” ifadelerine yer verildi.

Oğuz’un ofisinde çalışan ve tanık olarak ifadesi alınan Tuğçe Güntay da, “Lokman ve Ercan Beylere hatta ben kartvizit bastırmıştım. Hatta ben Lokman’ın soyadının "Uçar" olduğunu söylemesi üzerine bu şekilde kartvizit bastırmıştım. Kendisi de yanlış yazıldığını söylememişti. Ben burada soyadının "Uçan" olduğunu gazeteden ve sizlerden öğreniyorum. Ben bu kartvizitleri bastırmadan önce de Lokman ve Ercan Bey,  Nokta Müşavirlikte çalışıyorlarmış. Ercan Bey zaten ben çalıştığım dönemde 3 veya 4 kez geldi. Lokman Bey haftada 1-2 kez gelirdi. Kendi bilgisayarları vardı. Lokman Bey hatırladığım kadarıyla son olarak 2019 yılı Mayıs - Haziran ayı gibi iş yerimize geldi. Ercan Bey ise 2019 yılı Ocak - Şubat ayı gibi son olarak ofise gelmişti. Lokman'ın nerede olduğu konusu geçtiğinde ise onlarla birlikte gelen Hakkı Bey, ‘Ben de ulaşamıyorum’ şeklinde konuşmuştu” açıklamasını yaptı.

TEDBİR VE GİZLEME YAPTI
Savcılık Burak Oğuz ile ilgili “referans” vurgusunda bulunurken ihraç edilmiş birçok kişinin ofisinde çalışması konusunu açıklamadığına anlattı.

Öte yandan durumu ve kendisiyle ilgili şu tespitte bulundu:

“Şüphelinin bu yapının örgütün üzerinde hassasiyetle durduğu, bu şekilde tedbir ve gizlenme faaliyetlerini özen göstererek gizlilikle sürdürdüğü, örgütün lider ve yöneticilerinin talimatlarına istinaden, bağlılık ve kararlılıkla, örgütün organik yapısına dahil olup süreklilik arz eden şekilde bir emir komuta zinciri içerisinde, kendisine biçilen görevi yerine getirmek için hareket edip renklendirme olarak tabir edilen şekilde üzerine atılı "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği tespit edilmiştir”