Odalar arası ‘emsal’ tartışması: İmza atmayan şubelerden açıklama!

Metehan UD/EGEDESONSÖZ- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB)  bağlı odaların İzmir’deki 20 şubesi bugün gerçekleştirdikleri basın toplantısı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’ndan geçen Bayraklı’daki K alanları için parsel bazlı olarak yüzde 20, ada bazlı olarak yüzde 30 imar artışı kararına dair tepkilerini dile getirdi.

Basın açıklamasına Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesinin imza atmadığı görüldü.  Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Bora Sonuvar ve Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Doç. Dr. Emre Timur Egedesonsöz’e konuşarak bulunarak neden imza atmadıklarını açıkladı.

JEOFİZİK MÜHENDİSLER ODASI BAŞKANI TİMUR: RAZI DEĞİLİZ AMA…
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Doç. Dr. Emre Timur da görüşlerini İKK içinde paylaştıklarını ifade ederek şunları söyledi “Bu konuda çok fazla açıklama yapma niyetinde değiliz. Şu an itibarı ile  emsal artışı denilen olgu bizim de istemediğimiz bir şey ama yıkılan yedi katlı bir bina yerine en kötü olasılıkla yerine 7 katlı bir bina yapılması gerekir. Onun yerine 9, 10 katlı bir binanın yapılmasını tabi bizler de razı değiliz ama bugün itibari ile çok fazla vatandaşımızın mağdur olduğunu biliyoruz. Dolaysıyla alınan karara çok dikkatli bir şekilde baktığımızda belediyelerimizin de biraz istemeseler de buna mecbur kaldıklarını gözlemliyorum. Biraz çözüm odaklı olmamız gerekiyor. Ayrıca metinde geçen bazı ifadelerin diline yönelik de tasvip etmediğimiz kısımlar vardı. Gerekçelerimizi grup içinde paylaşmayı uygun görüyorum yoksa daha farklı sorunlara da yol açabilir. Biz sonuçta TMMOB birlikteliğine bozmaya çalışan bir kurum değiliz. Odalar olarak hep birlikte hareket etmeyi uygun buluyoruz ama imza atmamayı uygun gördük. Bütünü ile de reddetmiyoruz ama görüşümüzün daha farklı”

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI SONUVAR: ÜSLUP İLE İLGİLİ ANLAŞAMADIK
Öncelikle ‘emsal artışı’ ile ilgili aynı düşündüklerini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Bora Sonuvar  “Özellikle Bayraklı, Bornova bölgesinde emsal artışı o bölgenin riskleri netleşmeden çok daha büyük acılara sebebiyet verecektir. Orada bir yıkım olduğu zaman o binaların altında kalan yine bizler olacağız, o binaları yapanlar değil. Bu sebepten dolayı içerik anlamında hem fikir olsak da yayınlanan metnin üslubu ile ilgili anlaşamama durumumuz oldu. Bu konuda uzlaşamadığımız için imza atmadık.  Bizim metne ekletmek istediğimiz şeyler vardı ve metinde emsal artışının dışında dahil edilmiş daha önce ortaklaşamadığımız başlıklar vardı.

Sonuvar’ın oda olarak metne dahil edilmesini istedikleri ancak kabul edilmeyen paragraf şu şekilde:

Yıkıcı etkisi yüksek, 7 büyüklüğünde her an deprem üretebilecek, fayların üzerinde yaşıyoruz. Dar sokaklar ile dikine büyütülmüş; ani yağışlarda, dere, göl haline gelen bir yaşam alanımız var.   Aradan 1 yıl geçmesine rağmen, 30 Ekim Depremi sonrası hâlâ orta ve az hasarlı konutlarda barınmaya devam eden vatandaşlarımız bulunmaktadır. Şans eseri, 1 yıl içerisinde yeni bir depremin olmadı, yeni can kayıpları yaşamadık. 30 Ekim’den bugüne, 1 yılın sonunda geldiğimiz yer; son yaşadığımız afetten ve acılardan çıkardığımız ders,  konutlarımızın boyunu daha da yükseltmek ve konut açısından tercih edilmemesi gereken alanlarda nüfusumuzu arttırmak olmuştur. Farkında mısınız! Yarın depremle karşılaştığımızda dar sokaklarda, yıkıntılar altında şanslıysak kurtarılmayı bekleyen bizler olacağız,?! “Emsal Artışı” ile sağlanmaya çalışılan fayda daha fazla ölümden ve en ufak afetten yaşanılmaz hale gelen şehirlerden başka bir şey olamayacaktır. Geçmişten bugüne kentimiz imar afları ile yaşanılmaz hale getirildi. Yetmedi emsal artışları ile kendi tabutlarımızı yükseltiyoruz.

‘YARGILAYICI İFADELERLE GERÇEKLERİ AKTARMAK ZOR’
Sonuvar “Biz bu kısımları ekletmek istedik, kabul görmedi. Onun dışında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bizzat kendisi tarafından söz konusu alanların uygunluğuna dair yürüttüğü bilimsel tabanlı çalışmalar sonuçlanmadan emsal artışına karar verilmesi hem teknik bilgiden yoksun, hem de kendini inkar eden salt politik bir karar olur. Oysa Büyükşehir Belediyesi çok ciddi mikro bölgeleme çalışması başlattı. Bu koşullar altında işin teknik yönünü aktarmak yerine sürekli olarak suçlu gösterip, yargılayıcı ifadelerle gerçekleri aktarmamız zor. Bu sebepten dolayı bir çekincemiz vardı.” ifadelerini kullandı.

‘PLAN NOTLARI KABUL EDİLEBİLİRDİ’
Emsal artışı ile plan notlarındaki değişikliğin birbirine karıştırılmaması gerektiğini de dile getiren Sonuvar “ İki farklı konu tek bir potada sunulmak istendi. Buna da karşı idik. Merkezi hükümet, yapması gerekeni yapmıyor, yapmadığı için mevzuat arasına sıkışmış depremzedeler var ve çok ciddi bir mağduriyet yaşanıyor. Bu trajedi için belirsizlik içinde kalan bir yığın insan var. Bir yığın insanın üstünden kendi çıkarları için ortamı bulandıran insanlar var, sermaye çevreleri var. Bu durum bizi korkutuyor. Bugün bir 5 şiddetinde orta dereceli bir deprem olsa o insanlar yaşamını yitirecek. Kısacası bizim acil çözüm bulmamız gerekiyor ama çözüm bulamadık. Plan notları zorlama bir çözümdü. Tercih etmemize rağmen plan notlarının uygulanması orta ve az hasarlı binalardaki vatandaşlarımızın çıkmasını kolaylaştırmak açısından kabul edilebilir görüyorduk. Emsal artışı ile birlikte iş çok bulandırıldı. Bulandırıldıktan sonra konu ranta odaklandırıldı. Oysa orada yaşayan hemşehrimizin çözüme ihtiyacı var. Bu çözümlerden birisi bu metin içinde kabul edilemez olduğu söyleniyor. Keşke depremler olmasaydı da plan notuna gerek kalmadan normal planlı yapılaşma sürecini tamamlasa idik ama elimizdeki mevcut artık bizi sıkıştırıyor. Yani deprem beklemiyor. Bu konunun dahil edilmesi bizim hoşumuza gitmedi. Zor bir süreçten gidiyoruz, çözüme odaklı bir şeyler koymamız gerekiyor ve suçlu arayacağımıza neden çözüm üretilmedi diye sormamız gerekiyor. Ve olabildiğince halk için bir şeyler üretmemiz gerekiyor.” dedi.

Sonuvar, bazı odaların çok haksız eleştirilere, yargılamalara maruz kaldığını da belirterek Jeoloji Mühendisleri  olarak bu bildirinin altına imza atmasalar da odaların yanlarında olduklarını dile getirdiler.