Müdürden öğretmene saldırı olayını kınadılar

İzmir'in Menemen ilçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürünün, bir kadın öğretmene yönelik sözlü saldırısı ve üzerime yürümesi olayı nedeniyle, Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube üyeleri eylem yaptı. Menemen'deki eyleme katılanlar, İlçe Milli Eğitim Müdürü Muharrem Bayındır'ın hareketlerine maruz kalan öğretmen Songül Yılmaz Kızılkaya'ya sahip çıktı. Songül Yılmaz Kızılkaya'nın sahipsiz olmadığını haykıran üyeler, yaptıkları basın açıklamasıyla da Kızılkaya'yı kınadılar,sert eleştiriler yönelttiler.

Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Sekreteri Zeliha Danyeli'nin okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.

MÜDÜR BEY, ÜYEMİZE 15-20 DAKİKA HARAKET ETMİŞTİR

"Yaşamın devamlılığında eğitim, en önemli, vazgeçilmez unsurdur. Eğitim alanını ancak  demokratik eşitlikçi kolektif çalışmalarımızla güçlendirebiliriz. Sorunsuz bir şekilde yürütebilmesi için eğitim alanında çalışan tüm eğitim emekçileri olarak üzerimize düşen sorumluluğumuzu sevgi saygı güven içerisinde  yerine getirmeliyiz. Üyemiz Songül Yılmaz Kızılkaya,25 Ekim 2020 tarihinde, SRC sınavı için görevli olduğu Menemen Anadolu Lisesi'ne gittiğinde, görevinin sistemsel gerekçelerle bir başkasına verildiğini öğreniyor. Bu durumun bir tutanakla kayıt altına alınmasını istemiştir. Tutanak yazıldığını gören Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürü Muharrem Bayındır, hiddetlenerek, 15-20 dakika üyemize hakaret etmiştir.Bağırarak üyemizin üzerine yürümüş,fiziksel şiddete uğraması araya giren kişiler tarafından engellenmiştir."

MAALESEF TAHAKKÜMCÜ BASKILARA MARUZ KALIYORUZ

"Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürü Muharrem Bayındır'ın kadın üyemize uyguladığı  şiddet büyük bir talihsizliktir.Tüm dünyayı etkisi altına almış pandemi ile boğuşurken ve eğitimde yaşanan ciddi sorunlarla mücadele ederken, bir yandan da kurum amirlerinin tahakkümcü baskılarına maruz kalıyoruz. Kurumlardaki hiyerarşik sistem kendini erkeklik ideolojisi ile besliyor ve bir biat kültürü oluşturulmaya çalışılıyor.Tahammülsüzlüğünüzün ve öfkenizin sebebi tahakkümcü eril zihniyetinizin kabul edilmemesidir. Kadınlar olarak özel ve kamusal alanlarda patriarkalın  istediği kalıba girmediğimizde, biat etmediğimizde, tehdit ve şiddete maruz kalıyoruz.  Kamusal çalışma alanlarını kadınlara dar eden, emeğimizi , sesimizi tahakküm altına alan, kaygı ve korku salarak çalışma hayatımızı çekilmez hale getiren bu cinsiyetçi saldırılarınız ne yazık ki her yerde. Nefret, şiddet, yok sayma değersizleştirme tutumlarınız eril düzenin kurumlarda ki yansımasıdır. Ataerkil sistem her alanda kadın düşmanı politikalarını yeniden yeniden üreterek ,yaşam alanlarımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Çabanız boşunadır."

EŞİTLİKÇİ, DEMOKRATİK ÇALIŞMA ORTAMI İSTİYORUZ