MHP'den Soyer'e 'doğu turu' eleştirisi: Ardahan'ı bırak, Bayraklı'ya bak!

EGEDESONSÖZ - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Şahin gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

MHP'nin oy oranından muhalefet tarafından dillendirilen erken seçim çağrılarından anket sonuçlarına ve meslek odalarının hükümete dönük eleştirilerine kadar birçok konuda açıklamalarda bulunan Şahin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e de Doğu Anadolu'da gerçekleştirdiği 'kardeş şehirler' ziyaretleri üzerinden eleştirilerde bulundu.

SORUNLARI KİM ÇÖZECEK? SEN GEZİYORSUN…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Doğu Anadolu ziyaretlerini eleştiren MHP İzmir İl Başkanı  Veysel Şahin, " Ardahan'a gidene kadar Bayraklı'ya gitse daha iyi olmaz mıydı? Deprem oldu gitseydi de, depremin yaralarını sarmaya yönelik bir şey yapsaydı. Gitseydi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki problemleri çözseydi. Ardahan'a gitmesinde mahsur yok, ancak bu şehrin sorunları çözmedin ki orada ne işin var? Aliağa belediyesinin kardeş şehri var ancak ilk gidip oraya bakın sonra konuşalım. Bugün sabah yağmur yağdı, buraya ancak 1 saatte gelebildim. Yağmur yağınca böyle oluyor. Bu problemlere çözümler sununca söz söylüyorlar. İzmir Valisi 'trafik problemlerine çözüm bulunması gerekiyor' diyince, 'Vali ne karışıyor bunlara' dediler. Kim çözecek? Sen orada burada geziyorsun... Sen görmüyorsun. Toros Mahallesi’ndeki insanımızın ihtiyacı yok muymuş, oradaki insanlarımızın sokaklarındaki vahşeti görün.  Sen Toros'u çözdün de, Yeşildere'yi çözdün de orası mı kaldı. Orada belediye yok muymuş? Kars'ta belediye yok sen oraya gidip yardım ediyorsun, bu oradaki belediyeye hakaret değil mi? Bu algı, benim karşı çıktığım da bu" dedi.

ODALARA TEPKİ: KISKANDIKLARI İÇİN YALAN SÖYLEMİŞLER
Deprem sonrası devlet tarafından Bayraklı’da yapılan konutlar ile ilgili odalar tarafından ortaya atılan 'çürük kolonları mevcut' iddialarına değinen Şahin, inşaatlara onay veren kişilerin de odalara bağlı olduğunu söyledi. Şahin, "30 Ekim'de deprem oldu, deprem sonrası devlet bakanlık aracılığı ile geldi, insanların yaralarını tespit etti, şu anda inşaatların kabaları bitti. Demirlerin kötü diyecekse, kendi yaptığı binalara baksınlar. Ben de gezdim oraları, binalarda kullanılan demirleri de betonları da inceledim, kazıklar çakılarak yapılmış. Bu iddiayı söyleyenler yalan konuşmuş, kıskanmış. Türkiye'deki odaların vazifelerinin ne olduğunu biz biliyoruz. Yapılan hizmeti mahkemeye vermek durdurmak. Hukukçuların vazifesi hukuka aykırı şeyler söylemek, tıpçıların söylediği de tıbba aykırı şeyler söylemek. Odaların zihniyetini söylüyorum. 8 ayda teslim edilecek evleri gördüm. Binaları gezdim, kaliteler üst segmentte yapılan evler. Bu iddiaları söyleyen kimse ayıp etmiş. Mimarlar Odası eleştirmiş, o mimarlar odasının üyesi denetmen olarak o binalara imza atmamış mı? Bir inşaat yaptığınızda 10 tane mühendis lazım var. Onların imzalarından geçilerek yapılıyor bunlar. Onları ortalıkta söylerler, bana söylesinler bunu. O evi tespit etsin, o denetimi yapan mühendis, odanın mühendisi değil miymiş? O dediği binada onun üyesi 10 tane mühendis var" diye konuştu.

BİR ARADA OLMAYI ÖZLEMİŞİZ
Saha çalışmalarına yeniden başladıklarını belirten Şahin, "Cumartesi günü Tire'de açık hava toplantısı yaptı. Arkadaşlarımız, bir arada olmayı özelmişiz. Bir araya gelince ne kadar özlediğimiz anladık. Biz bunu devam ettireceğiz bu hafta da bu ziyaretlerimizi yoğun bir şekilde devam edecek. Benim anladığım dışarıya çıkabilmek, insanlarla bir araya gelebilmek, toplanabilmek, çay içmek, yemek yemek çok kıymetliymiş ancak biz değerini bilememişiz. Bir nebze daha bunun ne demek olduğunu anladık" dedi.

CUMHUR İTTİFAKININ OYU YÜZDE 56
Hükümetin iktidarı yönetmediğini yönündeki eleştirilere yanıt veren Şahin, "Kim yönetecekmiş bunlar yönetmiyorsa? Biz dedikleri kim? Yüzde 22'lik Kemal Kılıçdaroğlu mu, yüzde 7'lik Meral mi yönetecek? HDP mi yönetecek?  Bu ülke demokratik şartlarla yönetilen bir ülke. Bu ülke dışarıdan yapılan baskı, yönlendirme, algı operasyonlarla yönetilecek ülke değil. Biden'in söylemleri ile bu ülkede seçim olmaz. Seçim zamanında yapılacak. Seçim yapılalı 2 yıl oldu. 2 yıl önce Türkiye'de yapılan seçimlerde Cumhur ittifakını oyu yüzde 54'dü… Şimdi de yüzde 56. Artış var çünkü esnafımız sıkıntıda, insanımız sıkıntıda ancak dünya bir virüs mikrobu ile 2 yıldır cebelleşiyor. Bunun tüm dünyada yaşanan salgının Türkiye'ye etki yapamayacağını söylemek yanlış olur. Tabii ki etkilendik. Bugün aşı olacakların sayısı 750 bin kişi. Dün 500 bin kişiydi. Bu ay pandemi belasından kurtaracağız. Bu Türkiye'de aşı yapılanların sayısı 32 milyona ulaştı" dedi.

BÜYÜMEDE DÜNYADA İKİNCİYİZ
Türkiye'de ekonomik sıkıntıların olduğuna kendisinin de kabul ettiğini belirten Şahin, "Sıkıntılar tabi ki var. Esnafımızın sıkıntıları var ama öte yandan Türkiye'deki büyüme yüzde 7'ye ulaştı. Dünyanın ikinci büyüyen ülkesi. İhracatı 200 milyon dolara gelecek bu yıl. Önümüz açık kimse kaygılanmasın. Devlette, hükümette gerekeni yapıyor. Bu yıl için de eksiklikler giderilecek ve esnafın sıkıntıları çözülecek" diye konuştu.

SEDAT PEKER YORUMU: BİR ŞEYİ ETKİLEMESİ GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamaları üzerinden değerlendirme yapan Şahin, "Organize suç örgütü liderlerinin Türkiye'de bir şeyi etkilemesi gibi bir durum söz konusu değil. Bu konuya girmeye bile lüzum görmüyorum. Türkiye'de gündemi etkileyecek bir konu değildir. O da sadece bir algı.  Siyasetin malzemesi yapıldı.  Malzemesi olmadı, birileri üzerimizde oynuyor. Günlük bir aparat başka bir şeylerin konuşulmaması için. Bizim konumuzda olamaz" ifadelerini kullandı.

MHP HİÇBİR ZAMAN YÜZDE 8 DAHİL GÖSTERİLMEDİ
Anketlerde Milliyetçi Hareket Partisi'nin her zaman düşük gösterildiğini belirten Şahin, "MHP Türkiye'de 52 yıllık bir parti. MHP'yi hiç bugüne kadar yüzde 18 oy aldığı 1999 yılında bile Türkiye'de algı operasyoncularının gösterdiği oran 5,5'du. Türkiye'de MHP'yi 8 gösteren anket hiç yayınlanmadı. Biz anketleri kimi yaptığını, kimin yaptırdığını, bunlara nasıl yön verildiğini ben biliyorum. Biz onlara güler geçeriz. Nerede güzel bir şey yapılırsa Türk Milletinin önüne bir şey koyuyorlar. Türkiye'de algı yapıldığını günün bir hafta öncesinde bilin ki Türk Milleti önemli bir şeyler yapıyor" dedi.

KILIÇDAROĞLU’NA: TERBİYESİZLİK YAPMIŞ, SOKAĞA ÇIKALIM VE GÖRELİM
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhur İttifakı üyelerine yönelik 'Bunlarla sabahı selamı kesin' söylemlerine Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunarak yanıt veren Şahin, "Terbiyesizlik yapmış. Ayıp etmiş koca adam. Sokağa çıkalım, bu millet CHP'nin yöneticilerine mi alaka gösteriyormuş, MHP'nin yöneticilerine mi alaka gösteriyorlarmış görelim. Türkiye geneli için bunu diyorum. Göndersin bana Dersimli Kemal il başkanını mı milletvekilini mi kimi istiyorsa, CHP’nin en güçlü olduğu yere gidelim, CHP'ye mi MHP'ye mi ilgi gösterecek görelim. İzmir'de istediği yere istediği kişiyle gidelim. İster Tunç'unu göndersin, ister Deniz'ini göstersin, kime nasıl davranıyorlar görelim. Böyle Türkiye'nin Atatürk'ün partisinin, HDP'nin yancılığına soyunup da, Türkiye'de yüzde 22 oyu olan adamın böyle büyük laflar etmesi ayıp. Senin 50 senedir oyun yüzde 22… Atatürk'ü temsil eden bir yerde oturuyorsun oyun yüzde 22… Koca koca laflar söylemen ayıp değil mi?" ifadelerini kullandı.

MERAK EDEN İL BİNAMIZA GELSİN
AK Parti ve MHP'den ayrılarak parti kuran isimleri de değerlendiren Şahin, "Ben onlara parti dâhil demiyorum. Belli bir amaca yönelik kurulmuş, insanların bir taraftan talimatla kurulmuş partiler bunlar. Bunları TV ekranında tartışmayı doğru bulmuyorum. Merak eden gelsin İl Binamızın da bunu tartışıyoruz" diye konuştu.

BEN ŞAHİN OLMADIM
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır'ın 'yardımlar gelmeden önce AK Parti'den listeler isteniyor' sözlerine itiraz eden Şahin, "Ben öyle bir şeye şahit olmadım asla. Öyle bir şey de duymadım. Referans da olmadım kimseye. Ben daha ağrını söylüyorum, bir evde 3 kişi çalışıyordu. Bu memlekette 6 aydır kahvehaneler, lokantalar gibi bir sürü işyerleri kapalı. Adam durumu normal bir vatandaştı. Evine ayda 7-8 bin TL para giriyordu, şimdi işe gidemiyor, o gelirden mahrumdu, sıkıntıdaydı. Allah yardım etsin. Ben yok demiyorum. Her yer güllük gülistanlık demiyorum. Tutunacak yeri olan her yere devlet yardım veriyor" dedi.

MHP'YE KARŞI, HAİNLERİN YANINDA SAF TUTUYORLAR
İYİ Parti'den ayrılarak parti kurma sürecine giren isimler hakkında konuşan Şahin, "MHP'den kopan isimler oradan da koptular, şimdi parti kuruyorlar. Bunlar da algı. Tamamen ülkede kim daha fazla algı yaparsa onun üzerine gidiliyor. Biz bakıyoruz parti olarak ne oluyor diye… İYİ Parti'den kaç milletvekili istifa etti, hangi suçlamalar ile istifa etti? Yeni parti kuruluyor şimdi… Aytun Çıray nasıl döndü direkten, bir kez daha gülelim. Bir önceki gece söyledikleri sözlere ne oldu? HDP'nin milletvekili, çıktı Yavuz Ağıralioğlu'na it dedi ancak bir kelime söylemediler. Bunların bakış açısını söylemek istiyorum. Ahmet Şık diye, TBMM'de milletvekili bir şahıs çıkıyor, yıkılsın devlet, bu devlet yıkılmalı, bu devlet katil devlet diyor, bunun karşısında da MHP'nin muhterem Genel Başkanı diyor ki bu devlet katil olsaydı sen mezarda olurdun, TBMM'de olduğuna göre bu devlet katil değil diyor. Cevap Özgür Özel'den geliyor. Biz Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamalarda kaygı duyuyoruz diyor. CHP Diyarbakır milletvekili savunuyor. Merak Akşener aramıza hoş geldi diyor. Siz bunu nasıl yorumlarsınız? Türk milliyetçisiyim diyen birinin bu sözleri söyleyen birine Meral Akşener'in canımız, ciğerimizdir demesini anlamlandıramıyorum. MHP buna cevap verdiğinde de hainlerin yanında saf tutuyorlar" diye konuştu.

 ZİLLET İTTİFAKI İÇİNDE ÖNEMLİ BİR ADAM OLDU KARAMOLLAOĞLU
CHP ile Saadet Partisi'nin yan yana gelmesini ilginç bulduğunu da belirten Şahin, "Meral Akşener ve şürekası, sadece devlet bahçeli bir şey dediğinde hemen cevap veriyor, hemen bir kadına, bir insana, bir lidere yakışmayacak üsluplarla cevap veriyor. Ancak Ahmet Şık'ın sözlerine bir şey demiyor. HDP'nin PKK'nın başını evine kahvaltıya davet ediyor. Kendisine 'it' diyen HDP milletvekillerine sesini çıkarmıyor. Bunlara ben anlam veremiyorum. Bu birlikteliklerin tamamına anlam veremiyorum. 3 Temmuz 1993 senesinde Sivas'ta insanlar yakıldı. Bunu kimin yaktığını, olayın nasıl olduğunu, kimlerin yaptığını ben bilmiyorum. Ancak 1993 senesinden bu yana CHP ve CHP'liler, dönemin belediye başkanı Temel Karamollaoğlu'nu taşlıyorlardı. Ne zaman ki Türkiye'de 15 Temmuz oldu, 15 Temmuz'dan beri Karamollaoğlu ile Kılıçdaroğlu can ciğer kuzu sarması olup beraber açıklamalarda bulunup, beraber değerlendirmelerde bulunuyorlar. Zillet ittifakı içinde önemli bir adam oldu Karamollaoğlu" diye konuştu.

SOYER LÜTFEN İZMİRLİ’YE ZULMETME
Başkan Soyer'in 'ömür boyu siyasette kalmak istiyorum' sözlerini de eleştiren Şahin, "Karşılaşıyoruz, deprem toplantılarında, AFAD toplantılarında karşılaştık. Görüşüyoruz. Hayırlarımı, evetlerimi söylüyorum. Tunç Soyer ile dünyaya bakışlarımız farklı. Tunç Soyer; İzmir'de, Bayraklı’da, Bornova’da deprem oluyor. O festival peşinde. Dünyada nerede Türk düşmanı varsa, arıyor, tarıyor getiriyor.  Birine mizah festivali dedi, depremde ölenlerin 40'ı çıkmadan yapılmak istendi. Sonra kitap okuma haftası dendi, sosyolog Zizek'i getirerek başka bir Türk düşmanı buldu. Biz İBB başkanını yatırımlarda görmek isteriz.  Bunlar tamamen başka şeylere yönelik algı üzerine yapılan çalışmalar. Dün de ömür boyu siyaset yapmak istiyorum demiş. Tunç Soyer lütfen İzmirli’ye zulüm etme. 10 yıl Seferihisar belediye başkanlığı yaptın, Seferihisarlılar kurtulduk diye seviniyor, şimdide ölene kadar siyaset yapacağım dersen İzmirliye eziyet etmiş olursun diye düşünüyorum" dedi.

ATATÜRKÇÜ SEÇMENİN BİZE OY VERECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
CHP'nin İzmir'de 'ne olursa kazanırız' mantığı ile başkan adaylarını belirlediğine dikkat çeken Şahin, "CHP'li belediye başkanlıklarının birçoğu atanarak geliyor. Nasılsa seçiliyor ya… Nasılsa burada seçiliyor. 30 yıldır değişen bir şey olmuyor. Bu yüzden rahatsa seçim yapıyorlar. Ancak milletimiz açısından bunun son olduğunu düşünüyorum. CHP'ye oy veren vatanda sever, Atatürkçü seçmenlerin bize oy vereceğini düşünüyorum" diye konuştu.

BOZUK SAAT BİLE GÜNDE İKİ KEZ DOĞRUYU GÖSTERİYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanlarının emeğinin büyük olduğunu belirten Şahin, "Pili olmayan bozuk saat bile her gün iki kere doğruyu gösterir. Büyükşehir Belediyesinin 30 bin çalışanı var. 30 bin insan milletimize hizmet için çalışıyorlar. Bunların tamamının vatandaşa hizmet etmediğini söylemem tabii ki doğru değil. Şehrin rutin hizmetleri yapılıyor… Bunlar başka bir şey, Büyükşehir Belediye başkanının yaptığı çalışmalara farklı bir şey. En bizim rahatsız olduğumuz yerlerden başladı, bir türlü hizmet kanalına girmiyor, Sayın Soyer… Soyer sürekli kültürel konularda adından söz ettirmek istiyor. Ben yağmurda bu şehre sel basmasın, keşke adını yağmur sorununu çözen belediye başkanı olarak andırsın. Onun amacı millette değil hizmette değil. Onun amacı kültürel işler, başka yerlere mesaj göndermek" dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'in geçmiş dönemlerdeki açıklamalarına da değinen Şahin, "Bana ilginç gelen o. O Kıbrıs'ı Kıbrıslılar yönetsin derken, siz hangi amaca yönelik söylediğini düşünürsünüz. Bunu dışişleri bakanının söylemesi gereken bir şeyi o söylüyor. Kıbrıs'ı Kıbrıslılar yönetsini Rum söylüyor, Yunan söylüyor, Ermenistan söylüyor ABD söylüyor bir de Tunç söylüyor. Ben bundan rahatsız oluyorum. Bu lafı demenin ne demek olduğunu ben biliyorum, siz de biliyorsunuz ancak Kıbrıs'I Kıbrıslılar yönetsin diyenler belli. Elindeki İBB başkanlığı önemli bir kart. Bu yetkiyi uluslararası konferans veriyor, İzmir'in parası olacak, İzmir'in bayrağı olacak diyor. Bu ne?  Şehir devletler modeli… " diye konuştu.

KEŞKE ÇALIŞMALAR ÜZERİNDEN TARTIŞMA ÇIKSA!
Tunç Soyer'in geçmişte “anadilde eğitimi merkezi hükümetin insafına bırakacak değiliz” dediğini söyleyen Şahin, "Demek ki aklındakiler başka bir şey. Anca MHP'liler uyarıyor ve bunları da dikkate alıyor demek ki. Geçen yıl da anadilde eğitimi merkezi hükümetin insafına bırakacak değiliz demişti. Bu ağır bir söz… Nesin ki sen? Sen büyükşehir belediye başkanısın! Tunç Soyer üzerinde tartıştığımız konular bunlar. Keşke, Cumhuriyet Meydanı'nda kentsel dönüşüm başladı, Yeşildere'de, Karabağlar'da, Buca'da kentsel dönüşümler başlasaydı da bunları tartışsaydık. Bunların üzerinden tartışma çıkarmıyor, çünkü böyle bir kaygısı yok" dedi.

PAGOS ZİHNİYETİNİ DENİZE DÖKENE KADAR ÇALIŞACAĞIZ
"İzmir'in iki yılı boşa geçti. 2 yıl önce şehirde trafik, altyapı. Trafiği pandemiye, seli yağmura, kentsel dönüşümü depreme bağlıyorlar. Her şeyi bir şeye bağlıyorlar zaten. Bunlar ne olursa çözülecek? Trafik yoğun diyoruz herkes araba kullanıyor ondan diyorlar. Her yıl bu şehrin trafiğine kaç bin araba giriyor? Yeni bir yol var mı? Bir altgeçit, üstgeçit yapıldı mı 2 yıldır İzmir'de? Ben görmedim. Şu şehirde 20 alt geçit üst geçit yapsalar problemin yüzde 20'si çözülecek. Adamın kaygısı çözmek değil ki, mecbur oy verecek diyor. Bizim gibi kaygıları yok. Farklı bir kaygıları var. Niye bu muhalefet senle hizmet konusunda tartışmıyor da, hep Pagos, Agamemnon gibi konularda tartışma çıkıyor. İzmir'den Pagos zihniyetini denize dökene kadar mücadeleye devam diyorum" diye konuştu.