Mehmet KARABEL
Alacakaranlık kuşağı!
26 Ocak 2023 Perşembe

Geride bıraktığımız 24 Ocak…

Gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 30’uncu yılını işaret ediyordu…

Dokuz ay sonra…

Türkiye Cumhuriyeti, 100’üncü yaşını geride bırakacak…

Uğur Mumcu’nun katil ya da katilleri hala bulunamadı!

Bundan daha beter bir kahır ve acı olabilir mi?

Gelin görün ki…

“Yav, bu kadarı da tesadüf olabilir mi?” diyeceğimiz…

Öyle çok “inanılmaz tesadüfler” ile…

Bize, size, bu vatana, bu dünyaya veda edenler var ki!

İnsan, ister istemez…

“Bu da mı bir rastlantı?” demekten kendini alamıyor…

***

Zaman Tüneli’ne giriyoruz…

Her adımı gözyaşı, acı ile örülmüş…

Koca bir 30 yıl…

***

1993 yılının başı…

Tamı tamına “11 bin gün” önce”…

***

Gazeteci Uğur Mumcu…

Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan randevu istiyor…

Üstüne basarak, “Çok önemli efendim” diyor…

Tarih; 10 Ocak 1993, günlerden Pazar…

Çankaya’da buluşuyorlar…

Turgut Özal…

Çok güvendiği…

Başdanışmanı ve Devlet Bakanı Adnan Kahveci ile…

Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’i de çağırıyor…

Buluşma dört saat sürüyor…

Ne konuştuklarını kimseler bilmiyor…

Bir “devlet sırrı” gibi!

***

Aradan 10 gün geçiyor…

Yıl 1993; 21 Ocak / Perşembe…

Yer; İstanbul Cağaloğlu…

Cumhuriyet Gazetesi’nin en üst katı Nadir Nadi’nin odası…

Uğur Mumcu ve Cüneyt Arcayürek, Ankara'dan birlikte gelmişler…

İlhan Selçuk da odada…

Türkiye'nin siyasal gündemini tartışıyorlar…

Uğur Mumcu tedirgin…

İlhan Selçuk’a dönüp şöyle diyor:

“İlhan Ağabey seni de beni de öldürecekler!..”

***

Yıl 1993; 24 Ocak / Pazar…

Yer; Ankara Karlı Sokak…

Güldal Mumcu uyandığında saat 08:00’i gösteriyordu…

Çay suyunu koydu, sofrayı hazırladı…

Kahvaltıdan sonra Uğur Mumcu gazeteleri okumaya başladı…

Saat 11:00 gibi, gazeteyi elinden bıraktı, eşine doğru yürüdü…

Telefon sehpasına dayanarak inler gibi konuştu:

“Başım çok ağrıyor Güldal…”

“Gelip ovayım biraz canım…”

“Bu öyle bir ağrı değil… Ovmakla geçecek gibi görünmüyor… Garip bir ağrı, tuhaf ağrıyor…”

“Ne yapalım?” diye telaşla sordu Güldal Hanım…

Uğur Mumcu, sokak kapısına yönelirken…

Fısıldar gibi cevap verdi, “Bilmiyorum belki geçer…”

O sırada saatler…

Saat tam, 13.25’i gösteriyor…

Uğur Mumcu otomobilinin başındaydı…

Kontağı en son ailesiyle pizzacıdan döndüğü Cuma akşamı kapatmıştı…

Otomobilinin etrafında dolaştı…

Eğilerek lastiklere baktı… Sorun yoktu…

Geceden yağan kar camlara birikmişti… Onları temizledi…

Buzlu camlara yapışmasın diye Cuma akşamı kaldırdığı silecekleri indirdi…

Yan aynalardaki karları sildi...

Otomobilin koltuğuna oturdu, kontağı çevirdi…

O anda korkunç bir patlama oldu…

Ankara’nın kar beyazına kan bulaşmıştı…

Uğur Mumcu’nun üç ay önce gördüğü kabus gerçek olmuştu…

***

Mumcu’nun otomobiline C-4 patlayıcı yerleştirilmişti…

O sırada korkusuz kalem 51 yaşındaydı…

Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanlar…

Tek bir delil bile bulamadı…

İşin garip tarafı…

Cımbızla toplanması gereken deliller…

İddialara göre, süpürgeyle süpürülüp yok edilmişti…

Gözyaşları sel oldu…

Bugün itibarıyla…

Aradan 30 yıl geçti…

Katil ya da katiller bulunamadı…

***

Aradan 12 gün geçiyor…

Takvimler 5 Şubat 1993’ü gösterirken…

Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın gözbebeği…

Devlet Bakanı Adnan Kahveci…

Ailesiyle birlikte…

İstanbul'a gitmek üzere kendi kullandığı otomobille yola çıkıyor…

Dünya matematik şampiyonu Adnan Kahveci…

İstanbul-Ankara otobanında…

Bolu-Gerede yakınlarında…

İstanbul gidişinin bariyerlerle kapatıldığını görünce…

Yol işaret tabelaları değiştirildiği için…

Ters yola giriyor…

Adnan Kahveci, yoğun sis nedeniyle…

Karşı yönden gelen başka bir araçla çarpışıyor…

Dört kişilik Kahveci Ailesi’nden…

Sadece oğulları Cihan Kahveci sağ kurtuluyor…

Vah, gidenlere deyip…

Dosya kapanıyor…

***

Aradan 12 gün geçiyor…

Yıldız Tarihi; 17 Şubat 1993

Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in…

Öğleden sonra…

Ankara'dan Diyarbakır'a gitmek üzere bindiği uçak…

Kalkıştan kısa süre sonra…

Yenimahalle'deki…

PTT İşleme Merkezi'nin bahçesine düştü…

Şüpheli kazadan kimse kurtulamadı…

Feci kazada…

Eşref Bitlis Paşa’nın yanı sıra beş personel daha şehit oldu…

Uçağın düşüş sebebi…

Raporlara buzlanma ve pilotaj hatası olarak geçiyor…

Feci olay, öylece kapanıyor…

***

Veeee…

Korkunç uçak kazasından tam bir ay sonra…

Tarih 17 Nisan 1993…

Cumhurbaşkanı Turgut Özal…

12 günde beş ülkeyi ziyaret etmiş, Ankara’ya dönmüştü…

Semra Özal, o son sabah kahvaltı hazırlıyordu…

Turgut Özal…

Spor yaparken birden düştü…

Ambulans beklenmedi…

Apar topar makam aracına koydular Özal’ı…

Bahçede bir ambulans vardı ama mostralık duruyordu…

Ne şoförü vardı, ne de çalışıyordu…

Evde bir doktor olsaydı, düştüğü anda müdahale edebilseydi belki kurtarılabilirdi…

Ölümünün ardından sürekli suikast iddiaları konuşuldu…

19 yıl sonra mezarı açıldı; otopsi yapıldı…

Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan araştırmalar ve…

Bulgular sonucunda zehir tespit edildi…

Ancak…

Zehirden mi yoksa farklı bir nedenden mi öldüğü…

Tespit edilemedi…

***

Ve, 1999 yılının…

İnanılmaz ölümlerin son halkası…

Turgut Özal’ın vefatının üstünden…

36 gün geçiyor…

Yıldız Tarihi, 24 Mayıs 1993’te…

Terör örgütü PKK…

Tarihin en büyük katliamını yapıyor...

Malatya'dan usta birliklerine gitmekte olan…

Silahsız askerlerimizin otobüsüne…

Elazığ-Bingöl karayolunda saldırdı…

Filinta gibi evlatlarımız şehit edildi…

Türkiye ayağa kalktı…

Acısı hala yüreklerde…

***

Şimdi bu kahreden olayların hepsi tesadüf olabilir mi?

Uğur Mumcu, o mini toplantıda…

Neler anlattı ki, O’nun dinleyenlerin tamamı…

Doğal olmayan yollarla bu dünyaya veda ettiler?

***

Bitiriyoruz…

Gerilim filmlerinin, romanlarının tiryakileri iyi bilir…

Kriminal dünyanın…

İnanılmaz bir gerçeği var…

Bazı cinayetler yıllar geçse de çözülemiyor…

Ya da…

Kimilerine göre “çözülsün” istenmiyor!

Zaman Tüneli’nin karanlık dehlizlerinde…

Sizden, bizden, hepimizden uzak…

Kapalı kutularda öylece duruyor bu vahim olaylar zinciri…

Mesela…

70 küsur yıldır Sabahattin Ali cinayetinin sırrı çözülemedi…

Ha’keza…

Ahmet Taner Kışlalı’nın…

Ahmet Cem Ersever’in…

Çetin Emeç’in…

Gaffar Okkan’ın…

Muammer Aksoy’un…

Musa Anter’in…

Nihat Erim’in…

Turan Dursun’un…

Bahriye Üçok’un…

Katil ya da katilleri bulunabildi mi, onca yıldır?

Nokta…

Hamiş: “Ne zaman o faili meçhuller hatırlansa, şu kesin ki…

En az ilk ortaya çıktıları zamanki kadar ürkütücüler…”

Sonsöz: “Aynı yıl içinde belli aralıklarla beş korkunç olay tesadüf olabilir mi? Sizce Uğur Mumcu neler biliyordu; o günün Cumhurbaşkanı’na neler anlatmıştı? Hala karanlık… Gün gelir aydınlığa kavuşur mu? Allah bilir…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva