Lokantacılar Başkanı, o gün yaşadığı büyük şoku anlattı: Kasadan sadece 2 lira çıktı!

EGEDESONSÖZ - İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, SonSöz TV’nin konuğu oldu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Doğan Kılıç, İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası'nın Aykut Yenice dönemini ve oda sorunları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kasada mazbata alacak kadar para olmadığını anlatan Başkan Doğan Kılıç, "27 Mart’ta Genel Kurul yaptık, hemen ardından 31 Mart’ta odayı teslim almaya geldik. Odayı teslim almadan önce Mazbatayı alalım dedik. Mazbatayı almak için bizlerden 15 bin lira hizmet bedeli yatırmamızı istediler. Oda’nın Genel Sekreterini aradım, sekreter, “kasada para yok, dedi" ifadelerini kullandı.

NEZAKETEN DEVİR TESLİM TÖRENİNE BİLE GELMEDİ
Kasada geçmiş Oda yönetiminden sadece 2 lira kaldığını aktaran Kılıç, “Odanın kasasında geçmiş yönetimden sadece 2 lira vardı. Geçmiş yönetim, çarşamba günü gelin odayı teslim edelim dedi. Çarşamba günü gittiğimizde Odada başkan da yönetim de yoktu. Aslında uygun olanı geçmiş dönem oda başkanının bizleri çiçekle karşılaması, bizim de onu saygı ve sevgi içerisinde uğurlamamızdı. Bugün ben başkan olurum, yarın bir arkadaş... Hepimiz aynı mesleği yapan insanlarız, aslında hepimiz aynı gemideyiz. Başkan oluruz, olmayız ancak geçmiş başkanın bize odayı nezaketen de olsa teslim törenine gelerek teslim etmesi gerekiyordu. Odanın demirbaşlarını, defterlerini ve tabii ki odanın kasasını teslim etmeleri lazımdı, ancak kasada 2 tek lira vardı, neyini teslim edecek?” dedi.

YAPILANDIRMA BORCUNU KENDİ CEBİMİZDEN ÖDEDİK 
Geldiği ilk günden beri Oda’nın borçlarıyla uğraştığından bahseden Başkan Kılıç, “Geldiğim ayın ilk günü itibariyle 4 çalışan personelin maaşı geldi önüme; tam 25 bin lira. 15 bin lira da mazbatayı almak için ödemiştik. Kasada para olmadığı için 1000 lira yapılandırma borcunu da kendi cebimizden ödedik. Biz kasayı bu şekilde devir aldık” şeklinde konuştu. Oda’nın borçları ve çalışan ödemeleri hakkında konuşan Başkan Kılıç, şunları söyledi:

“209 bin lira, personel harici muhtelif borçlar var. Bu borcun alacaklısı ya da alacaklıları belli değil. Yarın bir gün gelecek alacaklı, bizden para isteyecek. Diğer gelinen nokta ise Odada 4 personel çalışıyordu ancak 4’ü de bizimle çalışmak istemiyor. Onları çıkarmak için ne yapmak gerekiyor? Haklarını teslim etmemiz lazım. 3 arkadaşla arabuluculuk yöntemi ile anlaştık. Sonrasında genel sekreter bizimle çalışmak istemediğini anlattı. Bizden kıdem tazminatını istedi. Bu rakam 280 bin lira. Bir de 24 yıl boyunca hiç izin kullanmamış arkadaş, 180 bin lira da izin parası istiyor. Bakın bu durum yaşamın doğasına ters 24 yıl bir işte çalışacaksınız ve hiç izin kullanmayacaksınız. Bu durum olabilir mi, ama oluyor. Neden oluyor, çünkü, yönetici yönetimi bilmezse oluyor. Yönetici izne gönderdiği adamın adını izin defterine yazmazsa, bunu resmî belgelere işlemezse, bunlar alacaklı olarak bağırır. Biz bu kardeşimizle anlaşmak için masaya oturduk önceki gün; 250 bin lira peşin para ödedim. 50 bin lirayı da 5 ay vadeli ödeyeceğiz. 300 bin lira da anlaştık. Ara bulucu ile anlaşıldığı için 14 bin lira da oraya gitti. Kısa süre içerisinde borçları ödeyebilmek için borç aldık. 250 bin lirayı borç aldık. Bu ödemeleri gerçekleştirdik. 3 bin üyemiz var. Para toplanmak istendikten sonra sırf aidat olarak yılda 2 milyon lira toplanır. Bu para toplanır. Asıl şunu sormak lazım; 20 yıldır toplanan para nerede? Bu alacakları alıp toplayıp bu paralar nereye harcandı, bilmek, öğrenmek istiyoruz."

ODA BAŞKANINI ÇALIŞTIRMAK İSTEMİYORLAR
Geçmiş dönem yönetim kurulunda bulunan üyelerin, kendisini çalıştırmak istemedikleri için Odaya icra gönderdiklerini aktaran başkan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beni çalıştırmak istemeyen yönetim kurulu üyeleri var. Önceki dönem yöneticisi ve başkan vekili arkadaşımızın 12 yıl boyunca hiç aklına gelmemiş maaşını almak... Seçimi kaybettikten 3 gün sonra icra gönderiyor, 285 bin liralık icra... Aldığı para 41 bin lira. Odanın sıkıntılarından dolayı 2018'in son ayına kadar bu arkadaşlarımız alacaklarını bağışlamışlar. Ancak sonrasında 4 yıllık alacakları var ama bu 4 yılda toplantılara katılmamışlar. Arkadaşların alacakları iki yıllık. Beni engellemek için dava açıyor. Bu alacaklar kanunda var zaten, ödeyeceksin, diyor. Burada benden alacağı ücret 2 yıllık olur. Genel sekreter işten ayrıldığı zaman bana haber gönderiyor, “Başkan dava açmayacaksa ben alacaklarımda indirime giderim.” Sen yapacaksın edeceksin, sonra başkan dava açmayacaksa diyeceksin. Her şeyin notunu aldım, hepsinin hesabını soracağım.”

HESAP SORACAĞIZ
Eski yönetimin, yönetim kararı almadan Oda’da kendi başlarına kredi kartı çıkarttıklarını, çıkardıkları kredi kartının borcunu Oda’ya bıraktıklarını anlatan Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Denizbank da haciz gönderdi. Neden? Arkadaşlar kredi kartı almış ve kullanmışlar. Bunlar bu kartla ne yapmışlar? 20 bin lira limitli kredi kartı almışlar, 30 bin liralık da faizli ek hesap açmışlar. Seçime son 3 ay kala ocak, şubat, mart aylarında geçmiş yönetimin başkanı ve yardımcıları 50 bin lira kullanmışlar.Ben de geldim itiraz ettim. Bu konu ile ilgili yönetim kararı var mı? Yok. Ben bu parayı ödemiyorum dedim, imzayı kim attıysa ondan alacaksın dedim, bankaya. Parayı genel sekreter ve geçmiş başkan ödeyecek. 50 bin lira kredi kartı ve faizli borç para kullanılmış. Bunu kullanmaya senin hakkın da, yetkin de yok. Varsa da kendin ödeyeceksin. Bilgisayarın yedeklemesi kayıp. Nerede? Genel sekreter almış. Telefon hattımızın birisini kurumsaldan, bireysele çıkarmış ve satmış. Bunu nasıl yapabilirsin? Bizde tek imza ile bir şey yapılmaz. Eğer ben de hesap sormazsam, tüm bu hesaplar benden sorulur. Ben bu odanın hakkını arayacağım. Bakanlığa kendim şikâyet ettim, rica ettim, gelin bizi denetleyin diye. Gelsinler bu işi böyle çözeceğiz. İlk söylediğimde belgeler yoktu kesin konuşamadık. Ancak şu an bilgiler ve belgelerle konuşuyoruz. Hesap soracağız.”

ZAMANINDA SAHİP ÇIKMADIKLARI ODADAN…
Oda’nın hesaplarına bloke koydurtmak için çalışan eski yöneticilere sitem eden yeni Başkan Kılıç, “Soner Bey Karşıyaka’da esnaf. Yazıktır. Odada yöneticilik yapmışsın. Görev yaptığın arkadaşından alabilirdin parayı. Aynı arkadaş 84 bin lira alacaklıymış. Neymiş odanın hesaplarına bloke koyacakmış, biz itiraz ettik; bu arkadaşın bu kadar alacağı yok diye. Odanın banka hesabına bloke koymak nedir? Biz çalışan personel ve odanın ihtiyacını nasıl karşılayacağız? Biz bu süreçte dik duracağız, gerekirse cebimden ödeyeceğim ama dik duracağız. 4 yılda 311 bin lira bu sadece başkanın zimmetinde olan para. Bu arkadaşlar da o belgelere imza atıyor. O zaman sahip çıkmadıkları odadan şimdi alacaklarını istiyorlar. Yazıktır, ayıptır” dedi.

DENETMEN GETİRTTİM… RAPORLAR HAZIRLATTIM
Oda’nın geçmiş dönemi yaptığı ödemeleri bağımsız müşavirlere incelettiğini aktaran Başkan Doğan Kılıç, “Mali müşavir odasından 2 tane denetmen getirterek 4 yıllık süreci rapor haline getirttim.Bizi çalıştırmak istemeyen arkadaşları da raporlarla birlikte en kısa sürede Cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunacağım. 15 kişiye ihbarname gönderdim arkadaşlar gelin bu işi görüşelim diye. Bugüne kadar bu arkadaşlardan bana geri dönüş yok ellerinden geleni ardına koyma diyorlar. Görüşeceğiz” şeklinde konuştu.

VAATLERİMİ UNUTMADIM
Oda başkanlığı seçimlerinde kooperatif kurma vaadini unutmadığını söyleyen Başkan Kılıç, “Devvlet destekli kooperatif kurmak istiyorum, üyelerimize ucuz yağ, salça, pirinç gibi ürünler sağlamak için. Fakat odanın parası olmadığı için bu hayalimi gerçekleştiremiyorum şimdilik. Yine de devlet desteğiyle o kooperatifi kurmak için çaba harcıyoruz. Orkide ile Trakya Birlik ile görüştüm, ucuz yağ temin etmek için" dedi ve odada misafirlere sundukları ikramları bile kendi cebinden karşıladığını anlattı:

"Odadan maaş falan almıyorum. Maaş almak bir yana, her ay cebimden dünyanın parasını harcıyorum. Olmayan bir paranın muhabbeti bile olmaz. Kendi odamda yaptığım ikramları bile cebimden karşılıyorum. Odada 4 personel vardı 2'ye düşürdüm. Aşağı yukarı aylık 20 bin lira tasarruf yaptık personelden bu şekilde. Ayda 50 bin liraya yakın tasarruf yapıyoruz. İzmir Lokantacılar Odası ve esnafı duyarlıdır. Kime telefon açarsam açayım, hiç kimse hayır demiyor. Anında para gönderiyorlar hesaba. Her ay giderler var, esnaftan para topladık. Esnafa hizmet edersen esnaf sana karşılığını zaten verir.”.

DERT MAKAMI DEĞİL, ÇÖZÜM MAKAMIYIM
Zorlukları aşmak için mücadele ettiğinden bahseden Başkan Kılıç, “Burayı bana zorla vermediler, burayı ben sekiz ay mücadele ederek ve seçimi kazanarak geldim. Ben dert makamı değilim, ben çözüm makamıyım. Ben bunları konuşurken arkadaşların yaptıklarını anlatıyorum ama ben başaracağım, yönetici kurulu arkadaşlarımla.. Her gün odadayız. Bizim derdimiz onların sıkıntı yaratması. Alacaklarını zaten alacaklar, bunda sıkıntı yok. Ben daha 1-2 aylık Oda başkanıyken icra dosyaları gelmeye başladı. Üzücü olan budur” şeklinde konuştu.

ESNAFI GÜNDOĞDU MEYDANINA DÖKERİM
Odaya açılan borç davalarıyla uğraşmaktan elinde kanun kitabıyla gezdiğini anlatan Başkan Kılıç, “Geçmiş Başkan odayı benimsemiş, bu mantıkla yürüdükleri için yönetimi de 4 yıl görev yapmışlar ve 1 lira almadan toplantılara gitmişler gelmişler, koyun sürüsü gibi. Şimdi yeni yönetimden para istiyorlar. Peki bu 4 yıl boyunca neden almadınız? Oda başkanınız para alırken, yönetim kurulunun sorması lazımdı; başkan sen alıyorsun, biz niye almıyoruz, diye. Neden sormadınız? Bu odayı çalıştırmamak için yaptıklarınıza devam ederseniz, toplarım lokantacı esnafını Gündoğdu Meydanına... Bu kadarı da çok fazla. Sizinle uğraşacağız diye elimizde Kanun kitabıyla geziyoruz” açıklamasında bulundu.

AHİNİN BİZİM İÇİMİZDEN ÇIKMASI BÜYÜK MUTLULUK
Bu yıl İzmir’de 35. Kez düzenlenen Yılın Ahisi seçimlerinde Ahinin lokantacı esnafından seçilmesini yorumlayan Başkan Kılıç, “Ahinin bizim içimizden çıkması benim için çok büyük bir mutluluk. İbrahim Çelik ustamız, odamızın gururu oldu.  35 yıldır bu sektörde ahi seçilemez miydi? Pek tabii seçilebilirdi ancak bu da bize nasip oldu. İşinin ehli, ahlaklı, dürüst, düzgün bir kardeşimizin ahi olması bize nasip oldu. Bizim sektör böyledir, ahlaksız adam barınamaz, bizim meslekte. Bize kim gelse boş dönmez. İyi niyetli gelen hiçbir insanı geri çevirmeyiz. Bence dükkanlarımızın bereketi de bundan dolayı” dedi.

EGE MUTFAĞI MEŞHURLAR MUTFAĞI
Ege mutfağının diğer illerimizdeki mutfaklara nazaran bilinirliğinin az olmasını eleştiren Başkan Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ege mutfağı meşhurlar mutfağı, otundan etine, meyvesinden zeytinine ancak bu illeri tanıtırsan olur bu işler, tanıtmazsan olmaz. Türkiye’nin her yerinden İzmir'e gelerek fuarlarda gastronomi şovları sergiliyorlar. İzmir’deki esnaflar nerede? Oda başkanlığına seçildikten bir gün sonra fuara katıldık. İzmir lezzetlerini bize verdiler. O fuara gelen yerli, yabancı turistleri 9 gün ağırladık. Ancak bu yetmez çok daha büyük organizasyonlara ihtiyacımız var. Mesela İzmir’de düzenlenen fuarlarda yöresel yemekleri İzmir esnafına verelim. Zaten bizim esnafımız bu yöresel yemekleri yıllardır dükkanlarında yapıyorlar. Neden İzmir’de düzenlenecek Fuarda başka illerin yöresel yemekleri yapacak olanlar başka illerden geliyor?Fuarcılık sektör haline gelmiş, her yapılan fuarda, fuarcının 10 standı var. Onlar da kendilerine göre sektör alıyor, kiralıyor ve satıyor. Fuardaki stantta bize bilgi geç geldi çok hazırlık yapamadık ancak bir sonraki fuarı birlikte ortaklaşa yapacağız.”

LOKANTACILARIN KÂRINA ORTAK OLUYORLAR…
Moto kuryeler hakkında değerlendirme yapan Başkan Kılıç şunları söyledi:

"Kuryeler yaşadığımız pandemi döneminde çok büyük oranda artış gösterdi. Kuryeler çıkmadan önce biz bu sektörde gönderdiğimiz pakette para kazanıyorduk. Kuryenin saati 40 lira, 10 saat çalıştığında 400 lira. Sektörde usta ücretleriyle yarışıyorlar. Hatta kimi ustaların ücretini geçiyor. Bu durum sayesinde usta eleman kalmadı. 13 bin motor kurye olmuş, motor kuryeler bir sektör oluşturdular. Kendi aralarında haberleşiyorlar, şu esnaf az veriyor, buraya çalışmaya girmeyin gibisinden. Sektörleşme yüzünden restoranlara kurye göndermiyorlar resmen. Geldiğimiz durumda dükkân sahibin para kazanması için dükkanına gitmen gerekiyor. Öteki türlü kuryeler geliyor, alıyor kargoyu ben ona komisyon ödüyorum. Kuryeler çıktı, esnafın ortağı çoğaldı. Bizim sektörde bizim kazancımıza ortak oluyorlar."