Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir bünyesinde yer alan Kent Konseyi Şube Müdürlüğü’nü lağvetmişti. Konak’taki konsey binasından tabela indirilmiş ve kapatılan şube müdürlüğünde çalışan 20 personel ise farklı birimlere dağıtılmıştı.
İzmir Kent Konseyi Başkanı Çağrı Gruşçu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şube müdürlüğünü kapatmasıyla ilgili Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu.
Şubenin kapatılmasından ziyade, yapılan açıklamaları enteresan bulduğunu söyleyen Gruşçu, Aziz Kocaoğlu’na karşı olduğu ve Büyükşehir Belediyesi ile çalışmak istemediği söylemlerini kabul etmediğini ifade etti.
ŞEHRİN DE AĞABEYİ BENİM DE!
Kocaoğlu ile hiçbir sorununun olmadığını vurgulayan Gruşçu, “Aziz Başkan bu şehrin abisi olduğu kadar benim de ağabeyimdir. Vereceği her karara saygı duyarım. Karar ne olursa olsun beraber çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kent Konseyi’nin kısır tartışmalardan çekilip hizmet etmesi gerektiğinin altını çizerek, mevcut projelerin hayata geçirilebilmesi için gerekli desteğin verilmesi ve bir an önce devir teslim çalışmalarının yapılması gerektiğini vurgulayan Gruşçu, “Küçük kaynaklarla büyük işler yapmaya talibim” dedi.
AZİZ BAŞKAN’IN TAKDİRİDİR, SAYGI DUYARIM
Aziz Kocaoğlu ile hiçbir probleminin olamayacağının bilincinde ve sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Gruşçu, “Benim Aziz Başkanımla bir problemim yok. Hiçbir problemi olamayacak bilincinde ve sorumluluğunda olan bir insanım. Bundan sonraki süreçte destek verme ya da vermeme kararı Aziz Başkan’ın kendi inisiyatifidir, kendi takdiridir. Aldığı kararlara saygı duyarım. Ama tek endişem, arkamızda bulunan insanların emeklerinin ve hayallerinin engellenmesidir. Bu kadar insanın umudu, emeği boşa gitmemeli. Tabii ki takdir kendisinin ama bunlar bir düşünülmeli” diye konuştu.
DELEGASYONA ASLA MÜDAHALEM OLMADI
Delegasyona müdahale ettiği iddialarına cevap veren Gruşçu, “Yapılan açıklama nahoş ve üzücü. 6 bin 185 STK var, bu kadar kuruluşun içinde ancak 200 tane mi delegasyon alıp bunun koordinasyonunu sağlayamadılar? Genel Kurul listelerinin hazırlanması yetkisini Genel Sekreterliğe verdik. Biz bu yetkiyi vermişiz, nasıl müdahale edebilirim? Bunun bizimle ne ilgisi var? Sorun tamamen Kent Konseyi yönetimindedir. Benim delegasyona asla müdahalem olmadı. 14 yıllık STK’cıyım. Bu yola çıkarken bireysel bir çıkış içinde olmadım. Konsey içindeki tüm tabanda değerlendirmeleri okumaya çalıştım, STK’lar ile görüşmeler yaptım ve destek alabileceğimi gördüm. Haberinizde ifade edilmiş; CHP, AKP, Roman dernekleri ve engelli dernekleri bana oy vermişler. Bu istatistiği nereden buldunuz bilmiyorum ama buna sevinmek lazım birçok kesimden oy almışım. Burası siyasi bir arena değil. Delegasyonlar sadece siyasi bir figür değil, STK temsilcileridir. Farklı kesimlerden oy almış ve teveccüh ile seçilmiş bir başkanım” ifadelerini kullandı.
BU NASIL BİR TARAFSIZLIK?
İsim vermek istemediğini ancak farklı kaynakların delegasyon üzerinde diğer aday Prof. Dr. Kemal Kocabaş’a oy vermeleri için çalışmalar yapıldığını iddia eden Gruşçu, “Karslılar bizi desteklemiş diyorlar. Karslılar kendi aralarında kahvaltı yaparken, Büyükşehir Belediyesi’nden bir yetkili gidiyor ve bana değil Kemal Bey’e oy vermelerini söylüyor. Delegeler, farklı kaynaklardan aranıp Kemal hocaya oy istendiğini söyledi. Bu nasıl bir tarafsızlık anlayışı, nasıl bir katılımcı demokrasi? Ayrıca Karslılar bizim insanımız değil mi? Karslı olsun, Tuncelili olsun, Tokatlı olsun... Onların Kent Konseyi’ne katılma hakkı yok mu? Ben bu ayrıştırma ve ötekileştirmeye karşıyım” dedi.
AVRUPA KONSEYİ VE DÜNYA BANKASI İLE GÖRÜŞMELERİMİZ SÜRÜYOR
Aziz Kocaoğlu’ndan randevu talebine henüz bir dönüş olmadığını ve görüşme yapılmadığını söyleyen Gruşçu, Kent Konseyi’nin bütçesiyle ilgili şu şekilde konuştu: “Öncelikle önümüzdeki yılın planlamasını yapacağız. Bu planlamada ihtiyaçlarımızı görüp, bütçe ihtiyacımızı, maliyetimizi hesaplayacağız. Bu çalışma yapıldıktan sonra kaynaklarımızın karşılanabilmesi maksadıyla yönetişim kanalı oluşturup İzmir’de kanaat önderleri, ilçe belediyeleri, STK’lar ve üniversitelerle bir araya gelip katılımcı bütçe için çalışacağız. Aynı zamanda İzmir, Avrupa Şeref Ödülü’ne sahip bir kent... Bizim İzmir’in bu iddiasına yakışır bir şekilde Avrupa Konseyi ve Dünya Bankası ile birlikte çalışmamız gerekiyor. Avrupa Kenti iddiasını ileriye taşımak ve projelere aktarabilmek için bu görüşmeler şart. Bunu söylerken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne mali olarak yardım etmek amacıyla söyledik. Bana kalırsa, yeni kaynaklar yaratmak gerekir. Avrupa Konseyi ve Dünya Bankası ile görüşmelerimiz devam ediyor.”
BÜYÜK İŞLER İÇİN BÜYÜK MEKANLARA İHTİYACIMIZ YOK!
Küçük kaynaklarla büyük işler yapmaya talip olduğunu ifade eden Gruşçu, “Kadınlar, engelliler, gençler örgütlü bir şekilde çalışmasaydı Kent Konseyi bu noktaya bile oluşamazdı. Ayrılacak kaynak Aziz Başkanımızın takdiridir. Ben küçük kaynaklarla büyük işler yapmaya talibim. Kısır tartışmalardan sıyrılmak ve hizmet etmek istiyorum. Bizimle çalışan kadınlar, gençler, çocuklar, engelliler bu kente hizmet etmek istiyor. Mekanın kapatılması, 20 personelinin dağılması bizi engellemeyecektir. Biz çalışmalarımıza devam edeceğiz. Büyük işler için büyük mekanlara ihtiyacımız yok. Daha önce büyük kaynaklarımız vardı ama ne kadar büyük projelerimiz oldu? Büyük kaynaklarla küçük işler yapıldı. Benim çıkış noktamı da bu oluşturuyor. Bugüne kadar kaç tane büyük projesini duydunuz Kent Konseyi’nin?” diye konuştu.
Kent Konseyi’nin kısır tartışmalardan çekilip hizmet etmesi gerektiğinin altını çizen Gruşçu, mevcut projelerin hayata geçirilebilmesi için gerekli desteğin verilmesi ve bir an önce devir teslim çalışmalarının yapılması gerektiğini ifade etti.