Karakayalı hobi bahçeleri için konuştu: Burası muz cumhuriyeti değil!

EGEDESONSÖZ - Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Karakayalı, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Türkiye ve dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminden Ramazan yardımlarına, belediyenin mevcut borcundan asfaltlama çalışmalarına kadar bir çok konuyu değerlendiren Başkan Karakayalı, 'hobi bahçeleri' ile ilgili çok net konuştu.

BU YAŞIMA GELDİM AŞIRI BİR RAHATSIZLIĞIM OLMADI
Şimdiye kadar koronavirüse yakalanmamasından dolayı şaşkın olduğunu belirten Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, "Bizler, herkes nasıl korunuyorsa öyle korunuyoruz. İlaçlarımızı kullanıyoruz, maskemizi takıyoruz, mesafemizi koruyoruz. Ben bu yaşıma geldim aşırı bir rahatsızlığım olmadı. Bu biraz bünye ile ilgili. Geçen ay 1'nci ve 2'nci aşıyı olduk. Ben de kendi kendime şaşıyorum bu kadar kişiyle temas halinde oldum, nasıl oluyor da yakalanmadım diye..." dedi.AMACINA UYGUN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
Pandemi ile birlikte sosyal yardımlara ağırlık verdiklerini belirten Karakayalı, şunları söyledi:

"Biz tamamen sosyal yardıma dönük. Berberler, kuaförler, kahveciler... Birçok kişi mağdur. Dünden itibaren 486 haneye sıcak yemek vermeye başladık. Eğer Kemalpaşa'da yemek isteyen varsa lütfen belediyeye müracaat etsinler. Ben bunu sadece Ramazan değil, pandemi boyunca vermek istiyorum. Benim 5 aracım ve 15 kişilik ekibim var; yemekleri pişirip ev ev dağıtıyorlar. Önümüzdeki günlerde 1000 tane sefertası alacağım. Doluyu verip boşu alacağız. Ekiplerimiz eve gidiyor, asgari ücretli, ev kirası veren bir kişiye nasıl kıstas koyabilirsiniz?  Ben onlara bakmıyorum. Bu hoş değil. Asgari ücretle kim geçinebilir? Kemalpaşa'da kiralara neredeyse 2 bin TL olmuş. Biz bu insanlara mümkün olduğunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. 1500 tablet dağıttık bu insanlara. Biz her ay ailelere koli veriyoruz. Eskiden iftar çadırı kuruyorduk ancak bundan sona asla çadır kurmayacağım. Amacına uygun olduğunu düşünmüyorum. İnsanlar muhtaç olduğunda orada görünmek istemiyor. Biz de koli veriyoruz kendilerine 1 aylık idare edebileceği şekilde. Bundan sonra aşevi açmak istiyorum ve gıda desteğini devamlı hale getirmek istiyorum."

96 MİLYON TL BORCUN 20 MİLYON TL'SİNİ ÖDEDİK
Özellikle ilçe belediyelerinin İller Bankası gelirlerinde gerçekleştirilen kesintiler sonrasın maddi anlamda güçlük çektiğine dikkat çeken Karakayalı, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü:

"Geçenlerde Abdül Batur  başkanımız da söyledi. İlçe belediyelerinin gelirlerinin artırılması için hükümetin bir karar alması lazım. Bu şekilde bizler tamamen Büyükşehir'in bir müdürü oluyoruz. Çünkü gelirimiz yok. Her şey Büyükşehir'de… Biraz gelir artırıcı bir şey olursa kendi yağımızda kavruluruz. İZSU bize verdiği zaman zaten mahsuplaşıyoruz. İller Bankası'ndan çok fazla kesintiler oluyor. Bir önceki belediye 96 milyon borç bıraktı bize. 14 yıllık vadeler yapmışlar. Belediye başkanı kimse, 14 yıl boyunca yapılan kongre merkezinin 24 milyon TL'lik borcunu ödemek zorunda kalacak. O alanı büyük ihtimalle üniversiteye çevireceğiz ancak onun içinin dönüşmesi de ciddi bir ücret tutacaktır. İzmir'e 15 dakikalık yolda neyin kongresini yapacaksınız? Yedirebileceğiniz, yatırabileceğiniz bir yer lazım. Biz bizden önceki yönetimin bıraktığı 96 milyon TL'nin 20 milyon TL'sini ödedik. Ben de göreve geldiğimden itibaren ekstradan hiç borç yapmadık. Mümkün oldukça Kemalpaşa esnafından alışveriş yapmak istiyoruz. 25 kuruş pahalı olsun, Kemalpaşa esnafından olsun. Mahalle bakkallarımız, kırtasiyelerimiz var… Onlar da yaşasın. Bende yaklaşık 450 kişi çalışıyor. Bunlar maaşlarını aldığında 3.5 milyon TL gibi bir ücrete denk geliyor. Bunlar maaşını alınca zaten çarşıda harcanıyor, o zaman esnaf da bir şeyler kazanıyor."

GÜVEN VERMEK GEREKİYOR
Pandemi döneminde yapılan yardımlara da dikkat çeken Başkan Rıdvan Karakayalı, "Kemalpaşa belediyesi olarak 36 bin gıda paketi dağıttık. Deprem zamanında günde 3 öğün yemek verdik. Odun, battaniye gibi ürünleri dağıttık. 20 ton patates,10 ton soğan dağıttık. 1 kilodan 2 bin 500 şişe yağ dağıttık. Yalnızca çok muhtaç olan değil de, diğer kademelere de dağıtmayı düşünüyorum. Kahveler çok kötü durumda, biz geçende şeker ve çay yardımı yaptık. Kafeler, düğün salonları işletmecileri çok mağdur. Hepsine destek vermeye çalışacağız. Yardımlara destek olmaları için kime gittiysem şimdiye kadar hayır demediler bana. Güven vermek gerekiyor sonuçta. Daha önce güven o kadar çok sarsılmış ki, o kadar çirkin şey duydum ki. Ben onlara diyorum ki para istemiyorum, senden 1000 koli istiyoruz. Mesela bir fabrikamız var, o kendisi dağıtıyor, biz arabayı ve listeyi veriyoruz kendilerine. Bizlerin her şeyi şeffaf. Nakit para toplamıyorum. Şimdi temizlik işlerine de o kadar daha takviye yapılacak ki, 5 tane sıfır temizlik aracımız bu ay sonunda geliyor. 2009'da belediye başkanı olduğumda araçları sıfırlamıştık, şimdi göreve geldiğimde yine aynı araçlar vardı, eski yönetim kiralamaya gitmiş, şimdi yeni araçlar alıyoruz ve eski araçlara da bakım yapacağız, onlar da kenarda duracak" diye konuştu.

ASFALTLANMADIK YOL KALMAYACAK
Kemalpaşa'da havaların ısınması ile birlikte asfaltlama çalışmalarının başlayacağını belirten Karakayalı, "Bu yaz asfaltlanmadık yol kalmayacak. 1,5 aydan beri kesintisiz yağmur yağıyor. Asfalt kuru yerde oluyor. Havalar ısındıktan sonra altyapısı zaten hazır, bütün ova yolları berbat oldu. 2021 yılının sonuna kadar bütün fosseptik atıklar önce arıtmaya gidecek. Başka da hiçbir ilçe yoktur ki bütün atıkları arıtmaya gitsin. Havalar ısındığı gibi asfalt atımına başlayacağız, vatandaşlarımız merak etmesin" dedi.SEN BUNLARI YAPMAK İÇİN BELEDİYEYE GELİP İZİN ALIYOR MUSUN?
Türkiye genelinde tartışmalara neden olan 'hobi bahçeleri' hakkında da konuşan Karakayalı, şu anki kanunlar çerçevesinde gerekeni yapacaklarını belirtti:

 "Ben doğma büyüme çiftçiyim. Benim bahçelerim var. Birinci sınıf tarım arazisinden yer alıyorlar, içine ev konduruyor, havuz koyuyor. Sonra ben buraya ev yaptım diyor. Sen bunları yapmak için belediyeye gelip izin alıyor musun? Biz kesinlikle buna karşıyız. Bakanlığımız, devletimiz de karşı. Zaten buraya gelenlerin çoğu İzmirli. Ben numarataj vermezsem buralara nasıl elektrik su veriyorlar? Adam geliyor 2B arazisine yapıyorlar, sonra bize gelip, ee ne yapacağız, diyorlar. Ben de bir şey yapmayacağız, yıkacağız, karar bu, diyorum. Burası yasalar ile yürütülen bir yer; muz cumhuriyeti değil ki. Sen kafana göre yer al, sonra muhtar hemen onay versin. Muhtar da burada suç işliyor. Muhtar buraya yapılabilir mührü veriyor. Burası 2B arazisi, yani devletin arazisi.  Dün bir arkadaşımız geldi 14 dönüm yer var, 75 metrekare ev yapacakmış, biz de yapabilirsin dedik. Ben kanun ne derse onu yaparım.  15 gün müddet verilmiş ben bunu gönderdim kendilerine 16'ncı gün jandarma ile gidip yıkacağız. Çünkü devlet diyor ki sen yıkmazsan ben yıkarım, parasını da belediyeden alırım diye. Geçen 30 vatandaş gelmiş yıkmayın diye, bende onlara yazıyı gösteriyorum. 2 ekibimiz vardı yıkım için şimdi 4 ekip daha kuracağız. Kemalpaşa gecekondu yeri oldu. 1 hafta önce gittiğim yerde hiçbir şey yokken, bir sonraki hafta evler var orada. Devletim ne derse bana emreder ben de onu yaparım."

KAYBEDERSEM, ONURUMLA KAYBEDERİM
Kemalpaşa'ya gelecek vatandaşların hobi bahçelerine karşı sergilenen kesin tutum nedeniyle ilçeden kaçma ihtimallerinin sorulması üzerine konuşan Karakayalı sözlerini şu şekilde sürdürdü;

 "Kaçacaklar diye kanunsuz bir iş mi yapmak lazım? Kanun değişir o zaman bizde buyurun deriz.  İmar affı maalesef çok kötü etkiledi Türkiye'yi . Bu ülkeyi gecekonduya çevirdi resmen. Bu resmen ülkeye ihanettir. Ben onurumdan gururumdan, kişiliğimden asla vazgeçmem. Kaybedersem, onurumla kaybederim. Başka bir iş yapsınlar, insanları dolandırmakla iş olmaz. 3-5 kişi zengin olacak diye ben ülkemi bu hale getiremem. Birisi hobi bahçesi alacaksa lütfen belediyeye gelin. Almadan önce gelmiyorlar ancak aldıktan sonra geliyorlar. Çözümü devlet bulacak, ben değil. Ben bana verilen emir-i uygulamak ile görevliyim."

GEREKİRSE BEN ÇADIRDA ÇALIŞIRIM
Kemalpaşa'da bulunan ve Tarım Üniversitesi olacağı söylenen alan için Demokrasi Üniversitesi ile bir protokol görüşmelinin başladığını belirten Karakayalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu an biz Demokrasi Üniversitesi ile protokol yapıyoruz. Daha önce Yaşar Üniversitesi ile görüştük olumlu olmadı. Ulucak'ta bir bina vardı, onu yapmakla meşgulüz. Yüzde 90'ı bitti. Pandemi her şeyi bitirdi. Üniversitelerin hepsi kapalı tahminen diyoruz ki yılsonuna kadar kapalı kalacak. Önce burayı yapacağız, sonra kongre merkezini de yapacağız. Belediye binamı da veririm gerekirse, ben çadırda da çalışırım. Ancak onlar bu alanları beğendiler. Bölümler henüz belli değil ancak duyduğum kadarıyla veterinerlik fakültesi yok. Veterinerlik fakültesi de Kemalpaşa'ya çok yakışır. Tarım üniversitesi de olabilir. Belediyemin her şeyi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınındır. Amaç hizmet üretmek ve eğitime katkı sağlamaksa yerin kimin olduğunun hiçbir önemi yok, hepsi devletindir. Pazaryerinin üstüne gençlik eğitim merkezi yapacağız. 6 bin metrekarelik kapalı alan olacak. Spor salonları, eğitim yerleri, kütüphanesi, kantini olacak. Gelen kişi sporunu yapabilecek, eğitimini görebilecek, oturup bir şeyler içebilecek sonrada istediğinde evine gidebilecek."

BELKİ DE ÇALIŞMALARIM 1 YIL ÖTELENDİ
Devam eden TOKİ çalışmaları hakkında herhangi bilgisi olmadığını belirten Karakayalı, 750 dairenin yıl sonunda teslim edileceğini söyledi. Karakayalı, "Kemalpaşa'da şu an arsa kalmadı. Kentsel dönüşüm çalışmaları var şu an. Projesini bizler çiziyoruz, imarını yapıyoruz, sonra vatandaşlara bilgi vereceğiz neyi nasıl yapabilecekleri konusunda.  Ben 2010'da Kemalpaşa'nın alt tarafını imara açtık sene 2021 yeni askıya çıkıyor. Uzun süren bir iş. Bir imar yapılıyor itirazlar geliyor.  Gecekonduların olduğu yer bakanlar kurulu tarafından riskli alan ilan edildi. Dava açıldı ve kazanıldı dava. Son aşamaya geldi arkadaşlar, yakın zamanda bunun planlarını büyükşehir ile yapacağız. Pandemi ve deprem çok etkiledi işleyişi. Benim belki de çalışmalarım 1 yıl ötelendi.  TOKİ inşaatlarına devam ediyor. Şu an 3 etapta devam ediyor. Bu yıl sonunda 750 daire teslim edilecek. Benim TOKİ hakkında hiçbir bilgim yok" ifadelerini kullandı.

HALKIN İSTEĞİ NEYSE ONU YAPMAMIZ LAZIM
KOSBİ yönetiminin belediye başkanlığına devredilmemesi hakkında konuşan Karakayalı, şu bilgileri aktardı:

 "Ben KOSBİ'in yönetiminde değilim. Meclis çoğunluğu olmadığı için, arkadaşlarımız çoğunlukta olduğu için benim yönetmem gerekmesine rağmen yönetemiyoruz. Benim bu yüzden hiçbir bilgim yok.  İnsanlar belediye başkanını kaybetmeyi hazmedemediler, intikamını da böyle çıkarmaya çalıştılar. Seçilmiş başkan Kemalpaşa'ya hizmet için gelmiştir. Halkın isteği neyse onu yapmamız lazım. Bu yüzden siyasi kimliklerimiz çıkarıp 31 meclis üyesinin elinden geleni yapması gerekir. Belediyede spor müdürlüğü kurduracağız dedik, bunu kurdurmadılar. Sebebini söyleyin dedik, siz kadrolaşacaksınız dediler. Belediye kanunu bilmiyorlar daha.  Dedim ki siz atayın kimi istiyorsanız. Kendimi denetletmek için denetleme müdürlüğü istedik kurdurtmadılar.  KOSBİ'ye temsil eden kişi belediye başkanı olmaz mı? Bu hoş bir şey değil. sonra kavga çıkıyor deniliyor, çıkması normal değil mi? Şimdi anladılar ancak, şu an iyi gidiyoruz" dedi.

TARIMA MÜTHİŞ DESTEK VERİYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarımsal desteklerinin olumlu olduğunun altını çizen Karakayalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kiraz rekoltesinde çok büyük düşüş var. Müthiş bir don oldu, kirazların yarısından çoğu gitti. İnşallah iyi olur diye düşünüyoruz. Zeytinyağı fabrikasını kuruyoruz, meyve işleme ve kurutma fabrikası için Ankara'dan onay bekliyoruz, kiraz alım merkezlerini yapıyoruz. Büyükşehir Belediyesi tarıma önem veren birinci derecedeki belediye. Tarıma müthiş destek veriyor, aynı desteği de bize veriyor. Meyve işleme ve kurutma fabrikasın birlikte yapacağız."