HABERLER>GÜNCEL
4 Temmuz 2021 Pazar - 09:25

İzmirli veteriner hekimlerden ‘caydırıcı ceza’ çağrısı!

İzmir Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Ebru Tong, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Yasası'nda yapılacak değişikliklerin yine yetersiz kalacağına işaret ederek, "Hayvan sahibi sorumluluğunu yerine getirmezse, 1200 lira para cezasına çarptırılacak. 10 bin liraya hayvanı satın alan biri için 1200 lira ceza, kesinlikle caydırıcı olamaz. Ceza 10 bin lira olmalı ki, caydırıcı olsun" dedi

İzmirli veteriner hekimlerden ‘caydırıcı ceza’ çağrısı!

EGEDESONSÖZ- İzmir Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Ebru Tong, SONSÖZ TV’ye konuk oldu. Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Tong, TBMM Başkanlığı'na sunulan yeni Hayvanları Koruma Yasası'nı değerlendirdi.

İnsanların hayvanlara karşı acımasızca saldırılarının temelinde, çocukların hayvan sevgisiyle büyütülmemesinin yattığına vurgu yapan Tong, "Maalesef hayvan haklarını korumaya çalışan etkin bir kitle olduğu halde, münferit diyemeyeceğimiz kadar hayvan hakkı ihlali de yaşanıyor. Bununla ilgili tabii toplumsal anlamda değerlendirme yapmak gerekiyor. İçselleştiremediğimizi, çocuklarımızı hayvan sevgisiyle büyütmeye dair birtakım sıkıntılarımız olduğunu düşünüyorum. Bunun sosyolog ve psikologlar tarafından ivedilikle incelenmesi gerekiyor. Önlemlerin alınması gerekiyor. Suçla ilgili araştırmalarda çocukluktan itibaren hayvana eziyetler yapan insanların, suça meyilli olduğu görülüyor. Demek ki çocuklukta bizler bir şeyleri kaçırıyoruz. Bizlerin en azından yorumlayabileceği kısmıyla; hayvan sevgisi, sadece evimizdeki kediyle köpekle değil, tüm canlı türleriyle iletişimimizi doğru kurmalıyız, bu da çocuklukta kazanılabilir. Bunun da içselleştirilmesi gerekiyor. Kapı önündeki kediyi sevmekle, doğal yaşam parkına yapılan geziyle ve evimizde beslediğimiz hayvanı beslemekle olmuyor" dedi.

2004'TE ÇIKAN YASADAN PEK BİR FARKI YOK
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Yasası'nda yapılacak değişiklikleri içeren kanun tasarısının TBMM Başkanlığı'na teslim edildiğini hatırlatan Ebru Tong, tasarıyı şu sözlerle değerlendirdi:

"20 yıla yakın süredir hayvan haklarını savunuyorum kişisel olarak. Bunun dışında biz İzmir Veteriner Hekimleri Odası olarak da zaten yıllardır hayvan haklarıyla ilgili hem ülke genelindeki yasal düzenlemelere yönelik, hem de ilimizdeki faaliyetlerin daha iyi olabilmesi adına hep komisyonlarda yer aldık, çalışmalar yaptık. Odamız için hayvan haklarının korunması, tüm meslektaşların haklarını korumak kadar önemli oldu ve çok çaba sarf ettik. İşin içinde aktif olarak çalıştığınızda büyük resmi görebiliyorsunuz. Olayın, sorunun çözümünün parçası olmak adına aktif bir şekilde doğru algılayarak yer almak gerekiyor. 2004’te ilk kanun çıktığında da biz bunları söylüyorduk. Hayvanları koruma kanunu ilk yürürlüğe girdiğinde, bu kadar görüş de alınmamıştı. Bir kanun  hazırlandı ve uygulamaya konuldu. Pek çok sivil toplum kuruluşundan belki birebir görüşmeler de yapıldı ama bu dönemde meclise gelen tasarı kadar öncesinde çok fazla gruptan görüş alınmadan hazırlanmıştı. O açıdan bugünkü tasarı, bir gelişmedir. Dün meclise gelen yasa tasarısı gelmeden 2 yıl önce meclis komisyonu kurulmuştu. Bu konuda yapılan toplantılara biz de katıldık ve bu anlamda çok umutluyduk. Komisyon üyeleri çözüm olmak istemişlerdi. Bunu hissettik toplantılarda."

RAPORDAN BAZI DETAYLARIN TASARIYA GİRDİĞİNDEN EMİN DEĞİLİZ
"Hiçbir zaman için hayal kırıklığına uğramıyoruz. Öyle de bir yapımız var, iyi şeylerin olacağına inanıyoruz. Komisyon raporuna yansıyan bazı detayların bu tasarıya girdiğinden çok emin değiliz. Çünkü kısa bir bölümde birkaç maddedeki düzenlemelerle ilgili bir metin elimize ulaştı. Tabii ki bunun detaylandırılması yapılacaktır. Kanun ortaya çıktığında daha çok bilgi sahibi olacağız ama şu an bizim elimize gelen ve basından takip ettiklerimize istinaden; özellikle 2 konuda komisyonda olumlu bakıldığı halde farklı sonuç çıktığını gördük. O biraz açıkçası bizi düşündürüyor.

Bunlardan bir tanesi, tehlike arz eden köpek ırklarıyla ilgili. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki ilişkide dengeyi kurmak bizlerin, yasaların görevi. Ama yasaklayarak bu işin olmayacağının anlaşıldığını zannetmiştik. Bunu da yıllardır söylüyoruz. Ne yazık ki yine yasaya yansımamış gibi gözüküyor. Tasarıda hiçbir şey değişmemiş, onu gördüm. Bir önceki yasadaki 4 ırkla ilgili ve melezlerle ilgili yasaklanma kalkmamış mesela. Bu hayvanların bakılması, beslenmesi, ülkemize giriş çıkışı bir önceki yasada da yasaktı ama geldiğimiz noktada sonuç alamadık, alamayız. Bunun uygulanabilir olması şu an için çok zor. Şimdi tekrar bir süre verilmiş, 6 ay içinde vatandaşların kimliklendirip, kısırlaştırıldığına dair belgesiyle bildirim yapması gerekiyor. Biz tehlike arz eden köpek ırkını sınırlandırmak diye bir şey olamayacağını düşünüyoruz. Bir hayvanın yetiştirilmesiyle ilgili bir sorun varsa,  hiç ummadığınız bir hayvandan da şiddet, ısırma görebilirsiniz. Bu tamamen sahibinin yönlendirmesiyle ilgilidir. Bir silah olarak kullanmak isterseniz kullanırsınız. Pek çok farklı ırk için tehlike arz ettiği belirleniyor dünyada ama yasaklanarak değil; kimliklendirme esnasında sıkı takibi yapılıyor ve kural ihlali yapıldığında ağır caydırıcı yaptırımları olması gerekiyor. Yasaklanmayla sonuca ulaşılmayacağını geçen 14 yılda gördük. Tehlike arz eden grupları sınırlayamadık. Sahiplenilmelerini de engelleyemedik. Mevcut sistemdeki imkanlarınızı arttırmadığınız takdirde, vatandaş da ihbar etmediği sürece, bu uygulanabilirlikten yine uzak bir madde olarak önümüze geliyor. Kimliklendirmeyle ilgili ciddi düzenlemeler gelmiş uygulama açısından… Bu uygulanabilirse iyi olacaktır. Şimdiye kadar yasak olduğu için ırkların beyanı da olmuyordu. Mix gibi ya da farklı ırk isimleriyle beyanlarda bulunuyorlardı."

10 BİN LİRAYA HAYVANI SATIN ALAN İÇİN 1200 LİRA CEZA CAYDIRICI OLUR MU?
Yasa tasarısında öngörülen cezaların caydırıcılıktan uzak olduğuna vurgu yapan İzmir Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Ebru Tong, şunları söyledi:

"Normalde hayvan sahiplenmeyle ilgili mevcut yasada, hayvan sahiplerinin sorumluluk ve görevleri var ama bunların cezaları çok cüziydi. Cüzi olması dışında tespit de edilemiyordu. Vatandaş da o bilince sahip olmadığı için sorunlar çıkıyordu, kayıt altına alınmıyordu. Mevcut yasada 685 liraydı, kayıt yaptırmama cezası. Yeni yasayla 1200 liraya çıkıyor.  İnsanlar hayvan satın alıyor, 10 bin, 15 bin liraya... Belli ırklarda hayvan ediniyor bu şekilde. Bu kadar parayı satın almada veren insanlar için 1200 lira caydırıcı olur mu? Yine aynı personel, kurum ve imkanlarla uygulanılmaya çalışılırsa yine işe yaramayacak. Gerekli önlem almayan hayvan sahibi için verilen ceza, 60 lira şeklinde değildi sanıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam 600 liradan aşağı bir para cezası yok. Mesele şu; komisyonda da söyledik, en az 10 bin lira olmalı. Hayvan sahiplenen kişi  gereğini yapmadığı zaman, hayvan sahiplenme aşamasındaki maliyetlerinden caydırıcılığı yüksek olsun ki bir daha yapmasın. Mevcut yasa çok kötü değildi ama biz bunu uygulayamadık. Hayvan sahiplerinin sorumluluğuyla ilgili düzenlemeler güzel ama caydırıcı olmazsa yine işe yaramaz. Fakat şimdi bunlar hangi personelle tespit edilecek? Zaten Tarım ve Orman Bakanlığı uyguluyordu ama kimliklendirme ile ilgili müdürlük başka bir müdürlüktü. Tarım İl Müdürlükleri hizmetlerinde çalışanların işleri zaten çok yoğun, bu personel üzerine bir görev daha yüklersek çok gerçekçi olmaz.  Yasanın çıkmasına 'hayır' deme durumumuz yok. En azından Türk Ceza Kanunu’nda değişikler yapılacak. Evet, bu sebeple olsun ama uygulanabilirliğini sağlamayacaksak biz yine bir önceki yasadaki böyle olmalıydı deyip durmak zorunda kalırız."

BİBLO MU BU, HAYVANI KATALOGDAN SEÇTİREREK SATILSIN?
Genel Sekreter Ebru Tong, yasadaki diğer ayrıntılar hakkında bu bilgileri aktardı: "Bakım evleriyle ilgili bir takım düzenlemeler gelmiş yeni yasa tasarısıyla... Bu bir önceki yasada da vardı. Bununla ilgili yaptırım gelecek dendi. Teşvikle ilgili düzenlemeler gelmiş, güzel gelişmeler ama buna rağmen yapılmadığı takdirde, nasıl bir yaptırım uygulanacak, bununla ilgili bir şey göremedim. İçselleştirmemiz lazım hayvan haklarıyla ilgili her konuyu. Yetkililerle ilgili şikayette bulunulduğunda takipsizlik kararı veriliyor ve sonuç alamıyorsunuz. Hukukçu arkadaşlarla da bu konuda görüşüyoruz, şöyle söylediler; ‘Ceza hukuku açısından, getirilen düzenlemeler yeterli ve caydırıcı değil.’ Genelde en düşükten karar verilir. Bu bütün suçlarla ilgili böyleymiş. Bizlerin aldığı bilgi bu yönde… Dolayısıyla para cezasına çevrilme, ertelenme ihtimali artıyor. Yasa tasarısında, eskisine göre farklı çok az şey var.  14 yılın arkasından biraz daha, özellikle komisyon çalışmalarının daha çok yansıdığı şeyler olsun isterdik. Yetkililer belli şeylerin farkına varmış ama hala daha kafamızı karıştıran şeyler var. Bakım evlerinde hayvan sahiplendirmenin artışını hedefliyoruz, pet shoplarda hayvan satışları ilk yıllarda çok çok kötüydü ama şimdi ev ve süs hayvanlarının satışını pet shoplarda yasakladığımızda merdiven altı satışları nasıl engelleyeceğiz? Biz bu noktaya eğitimlerle destekleyerek gelirsek, geliriz ama bu uzun bir süreç. Pet shoplarda satış yasak ama kayıt dışı satışlar için caydırıcılık fazla değil. Üretim merkezlerinden satış için çalışmalar yapılıyor ancak ciddi alanlar ister bu merkezler. Hem uygulanabilirliği zor hem de biz biblo seçmiyoruz ki. Biz sahiplenirken gidilip görülmesi, göz teması kurulması gerektiğini söyleriz hep... Hem mal statüsünden çıkarıyoruz diyoruz, hem de katalogdan seçilsin diyoruz. İnsanlar belediye bakım evlerinden sahiplenmemek için hep uzak diyor. Üretim merkezleri de şehrin dışında olduğunda nasıl gidecekler? Bakım evleriyle ilgili yeni düzenlemeler getirilmiş yerel yönetimler bazında, nüfusu 25 binin üstünde olan kurmak zorunda. Ama altında olan ilçelere en yakın bakım evine götürmek zorunda. Orasının nüfusu zaten nüfusu çok fazla. Orada sistem nasıl işleyecek? Bunlar daha detaylı düşünülsün isterdim. Bir bakım evi zorunluluğu vardı, destek de vardı. Değişen ne? Değişen bir şey yok. Bizler eğer bu maddeyle hayvan bakım evi olan, olmayan belediyelerle ilgili bir yol izleyebilseydik; cezalarla dolayısıyla ciddi masrafı yapan belediye, o masrafı ödeyip bakım evini yapacak varsa da kontrolünü sağlayacaktır."

BİLİNÇLİ HAYVAN SAHİBİ OLURSAK, ÇOCUKLARIMIZI BU YÖNDE EĞİTEBİLİRİZ
Toplumun, yasayı uygulamaya hazır olup olmadığı yönündeki soruya Tong, "Artık eskisi kadar duyarsız değil insanımız. Pandemi döneminin de bir faydası oldu. Pek çok vatandaşımız, pandemine hayvanıyla vakit geçirdi, onun değerini daha iyi anladı. Bu süreçte biraz daha olumlu yaklaşılacaktır ama insan ve hayvan arasındaki dengeyi sağlayabilmemiz gerekiyor. Herkes üzerine düşeni yaparsa, bilinçli hayvan sahibi olursak, çocuklarımızı da bu yönde eğitebiliriz. Ben kendimi bir veteriner hekim olarak şanslı görüyorum" dedi ve Avrupa'daki yaklaşımlarla ilgili şu açıklamayı yaptı:

BİZDE SAHİPSİZ HAYVANLAR, AVRUPA'DAKİ GİBİ ÖLDÜRÜLMÜYOR!
"Avrupa’daki uygulamalardan çok daha üst düzeyde hayvan refahını sağlıyoruz. Bizde sahipsiz hayvanlar, Avrupa’daki gibi öldürülmüyor örneğin. Avrupa’da sahipsiz hayvanlar için ötenazi dediğimiz işlem uygulanır. Devlet onlara yıllarca bakmaz. Bizler çok daha insancıl davranıyoruz. Teorikte ciddi bir yasa koyarız ama uygulamaya geçiremezsek verdiğimiz hakların anlamı kalmaz. Avrupa’da belli bir süre sonra sahiplenilmeyenler uyutuluyor ama zaten hayvan sahipleri o kadar bilinçli ki bu kadar başı boş değil hayvanlar. Çok ciddi para cezaları var. Orada hayvanlar can kabul ediliyor, hapis cezaları var. Böyle olunca caydırıcılık mümkün.

Hayvanları korumu kanunu bizim önceliklerimizden biri. Oda olarak da çok ciddi çalışmalar yaptık ve çalışmaya devam edeceğiz. Her türlü katkıyı yapmaya hazırız. Olmayan çok fazla şey yoktu eski yasada, uygulayamadık. Uygulanabilir kılmak zorundayız.  Bu konularda yaptığımız açıklamalarımızı ‘Üstüne Basa Basa’ adlı kitabımızda topladık. Dilerim faydalı bir yayın olarak, tüm hayvanseverlerin başucu kitabı olur."

HAYVAN NÜFUSUNU BİLMEDİĞİMİZ SÜRECE KONTROLÜ SAĞLAYAMAYIZ
Sahipli sahipsiz tüm hayvanları kayıt altına almanın mümkün olduğuna vurgu yapan Tong, "Sonuçta hayvan nüfusunu bilmediğimiz sürece kontrolünü sağlayamayız. Şu ana kadar bunu bilmiyor olmamız bile başlı başına  sorun. Mevcutta zaten bununla ilgili düzenlemeler vardı. Belediyeler görevlerini yapsalardı ,bunu çözebilirdik. Sahipli hayvanları kayıt altına alabilseydik, yasamızı uygulayabilseydik böyle olmazdı. Toparlamak zorundayız. Bu teknolojilerle bu imkanlarla hayvanları kayıt altına alamıyor olmamız problem" diye konuştu.  Tong, hayvan sevgisini, hayvanın başını okşamaya indirgememek gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu:

"Onlar canlılar ve sorumluluğunu alamayacaksak hayvan sahiplenmemeliyiz. Bu gerekli bir şey değil. Ömrü boyunca sahip çıkabilmeyiz. Sahiplenmek denince nasıl olsa sahibiyim mantığı var. Terimler ve tanımlar çok önemli. Komisyonda bunlar da konuşuldu. Bu noktalar atlanmamalı. Çocuğa yük gelir, sorumluluğu almak istemeyebilir. Ebeveynler durumun bilincinde olmalı. Küçüklükten itibaren eğitim şart. Eğitim şart demekle de olmuyor yasalarımıza bunu ince ince işleyeceğiz. İnsanların adım attığı her yerde konuya hayvanların varlığı işlemek zorundayız. Okul bittiğinde yazlığa giderken, çocuğumuz oynasın, eğlensin diye hayvan alma alışkanlığından, eğer sonuna kadar o hayvana sahip çıkılmayacaksa, vazgeçilmeli. "

İZMİR, HAYVAN BARINAKLARI AÇISINDAN ÖRNEK BİR KENT
Türkiye'de yeteri sayıda hayvan barınağı olmadığını ancak İzmir'de durumun çok farklı olduğunu belirten İzmir Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Ebru Tong, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yerel yönetimlerin bu konuda görevleri var yasada işaret edilmiş... Fakat takibi yapılmıyor. İzmir’de sayısal anlamda hemen hemen her ilçemizde bakım evi var ama arada ufak çaplı yapılanlar yüzünden aksaklıklar olabiliyor. Hayvan gezen bir canlı, sahipsiz hayvan nüfusunu kontrol etmek zor ama il genelinde herkes aynı şartlarda çalışırsa, zaten İzmir’de olduğu gibi pek çok ilde bu sorun çözülür. Biz İzmir’de çok şanslıyız."

GÖNÜLLÜ HAYVANSEVERLERİN İYİ ORGANİZE EDİLMESİ LAZIM
Hayvan haklarını korumak ve geliştirmek adına gönüllü hayvanseverlerin sisteme dahil edilmesi konusunda da görüş bildiren Ebru Tong, şu bilgileri aktardı:

"Çok sayıda gönüllü hayvansever gruplar var. Yaralı, hasta hayvanları alıp tedavi ettiriyorlar, sahiplendiriyorlar. Bu toplumsal bir olay. Toplumsal olarak işin içinde olmamız gereken, herkesin farkında olması gereken bir konu; çünkü bir arada yaşıyoruz hayvanlarla. Eğitim maalesef hep  geri bırakıldığı için sorunlar yaşayabiliyoruz. Yerel hayvan koruma görevlisi sayısı İzmir’de olduğu gibi diğer illerde de yüksek olmalı. Onlar bireysel olarak çabalarken, herkes onlara destek vermeli. Aynı hayvan için belki 5 farklı kişi hizmet veriyor. Bunun koordinasyonu sağlanmalı. Desteklenmeyle ilgili hiçbir engel yok. Yerel yönetim kolaylıklar sağlayabilir, destek verebilir. Eğitimlerin daha sık yapılması gerekiyor. Bunların organize edilmesi iyi olacaktır."

 
Telafi eğitimleri yarın başlıyor
 
Bornova'da CHP'den MHP'ye maden resti: Ruhsatları iptal ettirin!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ST 5 Temmuz 2021 Pazartesi 10:37

Hayvanlara iyi muamele mutlaka insanlık görevi ancak köpekler sokaklara serbest bırakılmamalı, köpeklerde bulunduğu yeri veya sahibini koruma içgüdüsü var, özellikle sabah ve akşam tenha saatlerde insanlara bu içgüdü ile saldırıyorlar, köpekten korunmak için kaçan bir çocuk veya yaşlı bir kişi düşünün o telaşla bir yerden düşebilir, bir araba altında kalabilir bunlar olmuş şeyler, ayrıca durduk yerde niye insanlar kuduz aşısı olmak zorunda kalsınlar. Aşılanan veya kısırlaştırılan köpekler mutlaka ayrı bir yerde barındırılmalı. Ayrıca sahipli köpekler de asla dışarı serbest bırakılmamalı.

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Telafi eğitimleri yarın başlıyor
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) "Telafide Ben de Varım" programı çerçevesinde ...
Mahkeme planları iptal etmişti… Torbalı ve Menderes örnek olsun!
Sağlık Bakanlığı tarafından Selçuk’ta yapılması planlanan 60 yatak kapasiteli ...
85 kişiyi taşıyan askeri uçak düştü!
Filipinler'de 85 kişiyi taşıyan askeri uçak düştü. Genelkurmay Başkanı ...
 
Avrupa’da Sinovac yasağı gevşiyor
Türkiye'de yaygın olarak uygulanan corona virüs aşılarının başında gelen ...
İzmir'de alkollü sürücüye biber gazlı müdahale
İzmir'in Konak ilçesinde, alkollü sürücü polise zor anlar yaşattı. Polis ...
Restoranda başlayan tartışmada feci son: Kalbinden bıçakladı!
İzmir'in Bornova ilçesinde, bir restoranda iki kişi arasında çıkan tartışma ...
 
Mehmet KARABEL yazdı... Görmesin kimse bu savaşın son sahnesini!
Mehmet KARABEL yazdı... Görmesin kimse bu savaşın son sahnesini!
Otel konukları yemekten zehirlendi
Silivri'de bir otelde eğlenen çok sayıda davetli iddialara göre yedikleri yemekten zehirlendi.
İzmir'de 18 yaşındaki gencin cesedi bulundu!
İzmir'in Konak ilçesinde, uyuşturucu madde kullandıktan sonra fenalaştığı ...
 
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Cesur ve kararlı!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Katılımcı değil, kayırmacı belediyecilik...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Tüketim cehenneminde gündelik hayat
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Maymunlar Cehennemi ve Cujo
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Köylüler tarımı bırakmaya başlayınca neler oldu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli bir hukuk kahramanı: Bekir Behlül
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Düzen
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Ülkeme adalet diliyorum, gönüllere vefa!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva