‘İzmir kitaplığı’na 4 yeni eser daha

Kentin önemli değerlerini geleceğe taşımak ve kent belleğini oluşturmak misyonuyla yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı, 4 yeni eseri daha İzmirlilerle buluşturdu. Basımı tamamlanan 101, 102, 103 ve 104’üncü eserler de bu özel kitaplıkta yerini aldı.
 
2000 yılından beri tarih, sanat tarihi, mimarlık, biyografi gibi pek çok farklı konuda yayınladığı çalışmalar ile kentin kültürel yaşamını zenginleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı,  İzmirlilerin ilgisi ve desteğiyle hem İzmir'in hem Türkiye'nin önemli bilim ve fikir insanlarının değerli çalışmalarını okuyuculara sundu. Türk arkelojisinin önemli ismi Ekrem Akurgal'dan Rauf Beyru'ya, Bilge Umar'dan Salih Özbaran'a kadar İzmir kent tarihine ışık tutacak pek çok önemli ismin eserleri Kent Kitaplığı serisinde yayınlanırken, 100. kitap Cihan Özgün’ün “Bereketli Topraklarda Üretmek Ve Paylaşmak /İzmir Ve Çevresinde Ticari Tarım (1844-1914)” isimli eser oldu.
 
Siren Bora’nın “Bir Semt Bir Bina: Karataş Hastanesi ve Çevresinde Yahudi İzleri” 101, Aygül Uçar’ın “Karosiman İzmir Konutlarında Döşeme Karoları” 102, Mehmet Demirağlı’nın “İmbat İzmir’e Küstü’ 103 ve Mümtaz Peker’in “Sahil Kasabasından Büyükşehire Evrimleşme Sürecinde İzmir’e Göç” isimli eseri 104’üncü kitap olarak Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde satışa sunuldu.
 
İŞTE 4 YENİ ESER
 
Bir Semt Bir Bina: Karataş Hastanesi ve Çevresinde Yahudi İzleri:
İzmir’de Agora çevresinde Basmane, Havra Sokağı ve Kadifekale etekleri arasındaki 7 mahallede yaşamakta olan İzmir Yahudilerinin, Karataş imara açıldıktan 20 yıl kadar sonra bölgeye yerleşmesi; özellikle 19. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren giderek yoksullaşan ve yoksullaşması ile eşgüdümlü olarak artan cemaat içi sınıf kavgaları, eğitimsizlik, nüfus artışı ve onun yol açtığı barınma sorunları, işsizlik, açlık ve sefaletle mücadeleleri ile İzmir Yahudi Cemaati’nin bir bölümünün sosyal ve ekonomik sorunlarını gidererek yeniden yaşama tutunmaları ele alınıyor.
 
Karosiman İzmir Konutlarında Döşeme Karoları:
19. yüzyıl ortalarında Fransa’da üretilen ve ticaret yoluyla Akdeniz ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyaya yayılan süslemeli döşeme karolarının İstanbul, İzmir ve Mersin gibi liman kentlerinde yaşayan Levanten aileler aracılığıyla Osmanlı coğrafyasında da kullanım alanı bulması  anlatılıyor.
 
İmbat İzmir’e Küstü:
Batısı denize açık, kuzeyi Yamanlar dağı ile çevrili, doğusunda Spil ve Nif dağları ile korunaklı, güneyindeki Çatalkaya ve Kadifekale tepeleri ile İzmir anlatılıyor. Kente özgü olan imbat, poyraz, Kordon, gevrek, boyoz, kumru ve  tarihindeki  diğer değerler  ele alınıyor.
 
Sahil Kasabasından Büyükşehire Evrimleşme Sürecinde İzmir’e Göç:
Çalışma, İzmir şehir mekânında zaman içinde görülen değişimi, sınıfsal farklılığı, şehirdeki uyumu, gerginliği, iş tutmayı göçle ilişkilendirerek tartışmayı amaçlıyor.