Yusuf TOMRUK/EGEDESONSÖZ - CHP Gaziemir Belediye Başkan Aday Adayı Yüksel Demirsoy, CHP İlçe başkanlığı döneminde ortaya çıkarttığı ve ‘İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen Gaziemir’deki kurşun fabrikası hakkında Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu. Konuyu 2006 yılında vatandaşlardan gelen şikayetler sonrası gün ışığına çıkarttıklarını söyleyen Demirsoy “2006 yılında fabrika hala faaliyet halindeyken, vatandaşlardan ‘Astığımız çamaşırlar sararıyor’ şeklinde şikayet aldık. İnanamadık gittik baktık asılan çamaşır 1 saat içinde sarardı. O dönem ilk eylemi yaptık, sağlık taramaları yaptırdık. İzmir millevekilleri aracılığıyla TBMM gündemine taşıttık. Fakat o zaman nükleer reaktörlerin çekirdeğinde bulunan ‘Europium 152’ maddesinin varlığı bilinmiyordu. Şimdi durum eskisinden çok daha vahim. Hükümet buraya döktüğü 10 bin 200 ton toprak ve çevirdiği tel örgülerle tehlikenin geçtiğini ve kentin merkezinde kalan kurşun fabrikasının İzmir’i zehirlemediğini kanıtlamak zorundadır. Üniversiteler ve Türk Tabipler Birliği taramalar yaparak bunları kamuoyuyla paylaşmalıdır” dedi.
İzmir'in 'Çernobil'i yine zehir kustu!
GEZİ’NİN 10 KATI DUYARLILIK GÖSTERİLMELİ
Demirsoy burada depolanan nükleer atıklarını çoktan İzmir Körfezi’ni ve yer altı sularını zehirlediğini belirterek “Çocuklarımız, yani geleceğimiz tehlike altında. Yıllardır söylüyorum, 2006’dan beri yaptığım bütün araştırmaları ve dosyaları TBMM’deki bütün partilere gönderdim. Geri dönen sayısının çok az olduğunu söyleyebilirim. Tel örgülerin bittiği yerde Mustafa Kemal İlköğretim okulu var. Konuştuğumuz hocalar çocuklarda anlama sorunu oluştuğunu söylüyor. ‘Defalarca anlatıyoruz, anlamıyorlar’ diyor. Buradan İzmir halkına seslenmek istiyorum Gezi olaylarında gösterilen tepkinin en az 10 katı bu bölge için gösterilmelidir. Böyle bir şey olabilir mi, ülkemizde nükleer santral yok, ama nükleer atık var. TAEK ölçüm yapmak için geldiğinde beyazlara büründü, koruyucu kıyafetler giydi maske taktı. Ama Gaziemir’in çocukları orada yıllarca oynadı ve çevresinde hala oynuyor. Tel örgüler nükleer atıktan koruyabilir mi böyle ironi olur mu?” dedi.
EXPO’YU KAYBERSEK NEDENİ BURASIDIR!
Konuyu bir önceki Vali, Kıraç’la görüştüğünü ve bu görüşmeleri sonrası arazinin tapusuna satılamaz şerhi konulduğunu hatırlatan Demirsoy ‘Yeni valimizle ayak üstü konuşma imkanı buldum. Kendisine konuyu ilettim detaylı bilgi vermek için randevu bekliyorum. Dökülen toprak sonrası bölgede yeniden kusma ve duman çıkışı olmuş. Bu çok normaldir TAEK’in bulduğu ‘Europium 152’ toprakta 100 yıldan önce çözülmüyor. Burada devletin acilen ‘Baba’lığını yaparak 10 milyon dolara temizleneceği söylenen bu nükleer atıklı toprağı ya kaldırmalı ya da Gaziemir’e ‘Çernobil’i yaşatan, hala İzmir’de faaliyet gösteren bu firmaya kaldırtmalıdır. ‘Herkes için sağlık’ temasıyla talip olduğumuz EXPO 2020 yolunda en büyük dezavantajımızı bence bu alandır. Eğer kaybedersek suçlu aramak yerine Gazimer’deki nükleer atık ve zehir dolu bu alana bakmak yeterlidir” dedi.
‘NÜKLEER’ PARK YAPILSIN
Gaziemir’in nükleer kirliliğe daha fazla kurban edilmemesi gerektiğini söyleyen Demirsoy ‘Burası temizlenmeli ve Gaziemir’den bir özür dilenmelidir. Buraya bir park yapılmalıdır, hatta nükleer enerjinin ve atığının ne olduğunu anlatan bir açık hava müzesi barındıran bir park yapılmalıdır. Bir Gaziemir’li olarak başkan seçileyim ya da seçilmeyeyim bu nükleer atığın temizlenmesi ve bir park olarak İzmir’e kazandırılması için elimden geleni yapmaya devam edeceğim’ dedi.