HABERLER>GÜNCEL
5 Ağustos 2022 Cuma - 13:39

İzmir’e gelen gemi Fransa gündeminde… Macron’a uyarı mektubu!

Söküm için Aliağa’ya getirilmek üzere Brezilya’dan yola çıkan ve Fransa Donanması’ndan Brezilya Donanması’na gönderilen Sao Paulo gemisinin durdurulması mücadelesine uluslararası platformlardan da destek yağıyor. Asbesti Yasakla Fransa Ağı (BAN ASBESTOS) ve Henri Pezerat İş, Sağlık ve Çevre Derneği, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a uyarı mektubu iletti. Mektupta, geminin Türkiye’ye gönderilmemesi için girişimlerin yapılması istendi.

İzmir’e gelen gemi Fransa gündeminde… Macron’a uyarı mektubu!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – İzmirlilerin büyük kitlesel eylemlerle gelişini engellemeye çalıştığı Brezilya Donanmasına ait asbest yüklü NAe Sao Paulo adlı savaş gemişinin söküm için İzmir’e getirilmesi hareketine Fransa’dan da tepki geldi.

Asbestin Yasakla Fransa Ağı (BAN ASBESTOS) ve Henri Pezerat İş, Sağlık ve Çevre Derneği’nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a 1 Ağustos’ta uyarı mektuğu verdiği ortaya çıktı. Daha önce Fransa Donanması’nda bulunan gemi ile ilgili yayınlanan mektupta, İzmir Protokolü kapsamında, Fransa’nın Sao Paulo gemisinin Brezilya’dan Türkiye’ye ihracatına karşı gelmesi gerektiğine vurgu yapılarak, “Siz, Sayın Cumhurbaşkanının, acilen bu geminin sökümü konusunda karar alıp, geminin Brezilya’dan ayrılıp Türkiye’ye gitmesine izin vermemenizi teşvik ediyoruz” ifadesi kullanıldı.

ANNİE THEBAUT-MONEY İMZASIYLA SUNULDU
Henri Pezerat Derneği Başkanı, aynı zamanda Asbesti Yasakla Fransa Derneği’nin Sözcüsü Annie Thebaut-Money imzalı mektupta, Cumhurbaşkanı Macron’a, Basel Sözleşmesi’ni referans alarak,  Gemi Söküm Platformu ve Basel Eylem Ağı’nın,  Brezilya Çevre Federal Ajansı Direktörü Bayan Carolina Fioriano Mariani’yi eski uçak gemisi Sao Paulo’nun Brezilya’dan Türkiye’ye ihracatı hakkında uyardığı hatırlatıldı. Ayrıca, bu ihracatın büyük endişe uyandırdığı görüşüne yer verildi.

Sao Paulo’nun Fransa’dan Brezilya’ya satışı sırasında yapılan anlaşmaya göre, geminin söküme gönderilmesinin, ancak Fransa’nın önceden onayıyla olabileceğine dair maddeye dikkat çekilen mektupta, şu ifadeler yer alıyor:

FRANSA, İZMİR PROTOKOLÜNE UYUP O GEMİNİN İHRACATINA KARŞI GELMELİDİR
“Bu konuda uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşları Brezilyalı yetkililerin temin ettiği resmi evrakların bazılarını incelemiştir. Bu belgeler SAO PAULO’nun Türkiye’ye ithalatının Basel Sözleşmesi ve İzmir Protokolü tarafından belirlenen kuralların ihlali nedeniyle yasal olmayacağını düşündürüyor. Aşağıda bu kuralları hatırlatıp uçak gemisinin Brezilya’dan Türkiye’ye transferi için tanınan belgelerin incelemesinin sonucunu detaylandırıyoruz. Ulusal yasaklara saygı duyulmalıdır.  Basel Sözleşmesine göre, “Zararlı atıkların Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesine girişi, serbest bölgeler de dahil olmak üzere, yasaklanmıştır. Zararlı olmayan bazı atıkların ithalatı, Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle, Bakanlığın görüşünü alarak yasaklayabilir veya kontrole tâbi tutabilir” denilmektedir. Barselona Sözleşmesinin protokollerinden birisi aynı zamanda İzmir Protokolü, ya da resmi olarak, “Akdeniz’de Kirliliğin Önlenmesi Protokolü adı altında da bilinir.  Protokol “Akdeniz’de tehlikeli atıkların sınırötesi hareketleri ve bertarafından kaynaklanan kirliliğin önlenmesi”ni amaçlar. Türkiye tarafından desteklenmiş, 1996’da İzmir Türkiye’de imzalanmış ve 2011’de yürürlüğe girmiştir. Avrupa Birliği (dolayısıyla Fransa) Barselona Sözleşmesine tabidir.  Basel Sözleşmesi’nin 11. Maddesi tehlikeli atıkların ithalatını yasaklıyor. Brezilya, Türkiye’nin dahil olduğu bu anlaşmayı ihlal edemez. İzmir Protokolünce, Fransa SAO PAULO'nun Brezilya’dan Türkiye’ye ihracatına karşı gelmelidir.”

SAO PAULO GEMİSİNDE 500-1000 TON ARASINDA ASBEST VARDIR
Macron’a iletilen uyarı mektubunda ayrıca gemideki atıkların, nitelik ve nicelik açısından detaylandırılması gerektiği, Tehlikeli Madde Envanterinin sıkıntılı olduğu görüşü de yer aldı. Zehir yüklü gemide 500-1000 ton arasında asbest olduğu öngörülürken, ikizi Clemenceau’dan örneklere yer verildi:

“Asbest : SAO PAULO, Fransız donanmasında bir gemi iken adı FOCH’du. Ondan iki yıl önce aynı modelle inşa edilen, asbest dolu, ünlü CLEMENCEAU gemisinin kardeş gemisidir. 2006’da, Greenpeace, gemilerde bulunan tehlikeli maddeler üzerinde uzmanlaşmış Bay Aage Bjorn Andersen’a, CLEMENCEAU’da bulunan atıkları hesap etmesi için başvurmuştu. Bay Aage Bjorn Andersen, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Basel Sözleşmesi ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’nun gemilerin geri dönüştürülmesi üzerine hazırladıkları yönergelerin hazırlanmasına yakından dahil olmuştur. Greenpeace ondan CLEMEANCEAU’da bulunan asbest ve bulunma ihtimali olan diğer kirletici maddelerin miktarını belirlemesini istemişti. Onun tahmini 760 ton asbest olmuştu. Bu tahmin, özellikle Fransa'daki başka uzmanlar tarafından da doğrulanmıştır. Şubat 2006’da Asbesti Yasakla Fransa ve Greenpeace, Fransa’da ve Hindistan’da --hem Fransız Danıştayı hem de Hindistan Yüce Mahkemesi tarafından-- CLEMENCEAU’nun Hindistan’a transferi ve orada sökümünün, özellikle gemide bulunan 600 ton asbest nedeniyle, izninin reddedilmesi üzerine adli karar alınmasını sağladı. Bu tahmine sadece uzmanların değerlendirmeleri sonucunda değil, fakat ayrıca CLEMENCEAU ve FOCH gemilerinin yapımında çalışan işçilerin ve CLEMENCEAU uçak gemisinin, 2006’nın başında Hindistan’a doğru yola çıkmadan önce Toulon’da  asbest çıkarımının gözden geçirmiş Technopure şirketinin direktörünün ifadeleri sayesinde ulaşılmıştır. Dış değerlendirmeye göre, bu iki uçak gemisinin benzerliği ve yapım dönemlerinin gemi yapımında yoğun asbest kullanımıyla çakışması göz önünde bulundurulursa, bugün SAO PAULO’da bulunan hakiki asbest miktarını 500 ve 1000 ton arasında kestirebiliriz. Brezilya’da SAO PAULO’dan asbest çıkarımı üzerine herhangi detaylı bir kanıt bulunmamasını göz önünde bulundurursak, Grieg Green tarafından hazırlanan TME’nin gemide sadece 9.6 ton asbest bulunmasını belirtmesi nasıl mümkün olabilir? TME’nin okuması sonucunda görüyoruz ki, Grieg Green tarafından görevlendirilen uzmanlar konaklama yerleri ya da dahili elektrik sistemleri gibi gemideki bütün bölgeleri hesaba katmamıştır. Bu iki farklı tahmin arasındaki devasa çelişkiler araştırılmalıdır. Bunu yapmak zor değil.”

SAO PAULO’NUN YAPIMINDA TEHLİKELİ MADDELER KULLANILMIŞTIR
Mektupta ayrıca, Sao Paulo gemisindeki diğer atıklara da işaret edildi:

PCBler : 1970’lerin ortasında PCB’lerin yasaklanmasından çok önce, 1957’de zemin döşemede, kablolarda, contalarda, lastik parçalarda, yalıtımda, boyalarda vs. kullanımlarının doruk noktasında yapılmış bir gemi için, belirtilmiş 5 ppm seviyesinde gemide bunların tespit edilmediğine inanması zor.  Bay Andersen’ın 2006 tarihli raporunda altını çizdiği gibi, 1946’da yapılmış benzer bir uçak gemisi olan Oriskany’le karşılaştırılması, CLEMENCEAU’daki materyallerde yoğunluğu 50/ppm seviyesinin üstünde 165 ton PCB olduğunu hesap etmeye yol açıyor.  Bir kez daha, CLEMENCEAU’dan sadece iki yıl sonra, aynı materyallerden yapılmış bir kardeş gemide PCB varlığı üzerinde bu kadar farklılık olması oldukça şaşırtıcı. İnşaat dosyaları ve CLEMENCEAU’dan çıkarılmış atıklar üzerine dosyaların incelenmesi yeterli olacaktır. SAO PAULO’nun yapımında tehlikeli maddelerin kullanılmış olduğunu bu belgeler kanıtlayacaktır.

Radyoaktivite : Pasifik’te Fransız nükleer atmosferik deneme bölgelerinde geçirdiği dönemde radyoelementler tarafından uzun süre kontamine olmuş bir savaş gemisi olduğunu hatırlatmalıyız. TME’nin sadece görsel bir inceleme üzerine olduğunu görmek bizi şaşırtıyor: “Duman ve ısı dedektörleri görsel olarak onaylanmış ve hiçbir radyoaktif madde bulunmamıştır.” Yani sadece radyoaktif kaynaklar bulundurabilecek olan duman dedektörleri Grieg Green tarafından onaylanmış. Bu atmosferik denemelerde kontamine olmuş geminin bünyesinde bulunan radyoaktivite seviyesi üzerine Grieg Green’in herhangi bir inceleme yapmadığını gösteriyor. Açıkçası, denemeler sonucu oluşan nükleer atıkta bulunan plütonyum ve karbon 15 izotopları tarafından olan kontaminasyon, eski uçak gemisi Foch’un bünyesinden sihirli bir biçimde kayboluş olamaz. Bu bakış açısından, Grieg Green tarafından yapılmış olan inceleme son derece üstünkörüdür ve gemideki radyoaktiviteyi hesaba katmamıştır. Bu konuda yine Fransa, Polinezyadaki nükleer atmosferik deneme bölgelerinde bulunan gemilerin radyoaktif kontaminasyonu üzerine kesinlikle askeri arşivlere sahip. Eski Foch’da hala bulunan radyoaktivite üzerine titiz bir değerlendirme mümkündür ve Fransız verileri sayesinde doğrulanabilir.

TME tarafından bahsedilen diğer toksik maddeler: TME’ye göre, SAO PAULO civa yüklü 0.000 tüp floresan taşıyor. Türkiye’de bunlara ne olacak? Bu aydınlatma cihazlarının balastları genellikle PCB’lerin soğutma sıvısı olarak kullanılmıyor mu? Dahası, TME yaklaşık 644 ton boyalarda kullanılan kurşun gibi ağır metal olduğunun altını çiziyor. Bu devasa bir kurşun içeren boya ve diğer toksik boya maddeleri (kromat) miktarı. 20 ton başka yüksek derecede toksik bileşikler olduğu da tahmin ediliyor. Bu miktarlarda toksik maddeler bütün gemi geri dönüştürme şantiyeleri için, gelişmiş bir atık yönetimi altyapısı bulunan ülkelerde bile, ciddi bir atık yönetimi sorunu yaratacaktır. Bildiğimiz kadarıyla, Türkiye’de böyle bir altyapı yok.”

BREZİLYA’NIN İHRACAT İZNİ, FRANSA’NIN ONAYINA BAĞLIDIR
Bu ihracatın gerçekleşmesinin önüne geçme zorunluluğu olduğuna vurgu yapılan mektupta, Fransa’nın gemiyle doğrudan ilgili bir ülke olduğunun altı çizildi:

“Basel Sözleşmesinin 4. maddesi 2. paragrafı Brezilya’yı, gemide bulunan tehlikeli atıkların ve diğer atıkların çevreye duyarlı bir şekilde yönetimi olmayacağına dair inandırıcı sebep varsa, SAO PAULO’nun ihracatına izin vermemeyi zorunlu tutar. Brezilya’nın bu ihracat izni Fransa’nın onayına bağlı olduğu gerçeği vardır. Bu zorunluluk ihracatı gerçekleştiren ülkenin onayı tarafından bastırılamaz. Toksik boyalara ne olacağı da belirtilmemiştir. Özellikle, dökümhaneye gönderilecek çelikte bulunan boyanın yönetimiyle ilgili herhangi bir bilgi verilmemiş. Bu da çelik eritme fırınında bu boyanın yönetimiyle ilgili sorular uyandırıyor. Planın içeriği ne olursa olsun, Fransa ve Brezilya’nın geminin ayrılmasını kabul etmeden önce bu geri dönüşüm planının yasal zorunluluklara uyduğunu onaylamaları gerekiyor. Geminin menşe ülkesi olarak, Fransa, geminin ayrılmasından önce, özellikle, sadece TME gibi resmi belgelerin tehlikeli atıkların sınırötesi hareket kurallarına uygunluğunu değil, aynı zamanda sökümle ilgilenecek şantiyenin Avrupa yasalarına uyacak şekilde bunu sonuçlandıracağını da kapsayan önkoşulların tamamını onaylamak zorunluluğundadır.”

SAO PAULO’NUN SATIŞ SÖZLEŞMESİNDEKİ MADDEYE UYULMALIDIR
Mektubun sonuç bölümünde ise Macron’dan açıkça, bu geminin Türkiye’ye gönderilmesine izin vermemesi isteniyor:

“Basel Eylem Ağı, gemilerin sökümü üzerine kurulmuş sivil toplum kuruluşları Platformu (Gemi Söküm Platformu), Henri Pezerat ve Asbesti Yasakla Fransa dernekleri SAO PAULO’nun ihracatının Basel Sözleşmesiyle uyumlu olduğu konusunda ikna olmaktan çok uzaktır. Sorunun büyük bir kısmının, CLEMENCEAU’da da olduğu gibi, hem Brezilyalı ve Fransız otoritelerinin hem de Türk otoritelerinin gemide bulunan yüksek derecede toksik atıkların seviyesini oldukça hafife alıp, kendilerini Basel Sözleşmesinin ve İzmir Protokolünün yasal gerekliliklerinden muaf bırakmalarından kaynaklandığını düşünüyoruz. Fakat bunlar özellikle ithalatçı devleti ilgilendiriyor. Bu, açık olarak Brezilya’dır, fakat ayrıca dolaylı olarak, SAO PAULO’nun söküm için ithalatında Brezilya’nın aldığı kararlara kontratla bağlı Fransa’yı da kapsar.  Hem İzmir Protokolü hem de kanunla belirlenmiş ulusal ithalat yasaklarının ihlali göz önüne alındığında, Fransa Brezilya’ya müdahale edip ithalatı durdurmalı, toksik maddelerin miktarının ciddi bir şekilde incelenmesi temelli bir TME oluşturulmasını zorunlu kılmalıdır. CLEMENCEAU vakasında, bu zorunlulukları geçersiz kılma isteği Fransız devletine pahalıya patlamıştır. SAO PAULO uçak gemisi vakasında Fransız hükümetinin uluslararası gereklilikleri yerine getirmede sorumluluğunu üstüne alması için bu derneklerin tekrardan mahkemeye mi gitmesi gerekmektedir?

 Siz, Sayın Cumhurbaşkanının, acilen bu geminin sökümü konusunda karar alıp, geminin Brezilya’dan ayrılıp Türkiye’ye gitmesine izin vermemenizi teşvik ediyoruz.  Kritik bulduğumuz bu durum üzerine Devlet kurumlarıyla görüşme konusunda emrinize amadeyiz, değerlendirmemizi saygılarımızla, Sayın Cumhurbaşkanı, bilginize arz ederiz.

Annie Thébaud-Mony

Henri Pézerat Derneği Başkanı

Asbesti Yasakla Fransa Derneğinin Sözcüsü

 
AK Partili Kaya, Büyükşehire'e yüklendi: Yarımada kaderine terk edildi!
 
Altaylı genç kaleciye Almanya kancası!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Rezalet! 5 Ağustos 2022 Cuma 14:13

Bu skandal Fransa'da bile gündeme gelmiş ancak Cumhur İttifak'dan İzmir'de ses yok. Aliağa Belediye Başkanı, vekiller nerede? Bakın, bunun hesabını bu halka veremezsiniz. İzmir dünyanın çöplüğü değildir!

Yorumu oyla      5      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
ÇED raporu 2 kez iptal edildi... Bu kez kapatılacak!
Giresun'da, 10 yıl önce açılan ve bölge halkının çevreyi kirlettiği gerekçesiyle ...
YAŞ kararları açıklanmıştı… İzmirli komutana orgeneral rütbesi!
Dün gerçekleşen Yüksek Askeri Şura sonrası yeni görevlendirmeler Resmi ...
Devrilen serviste 11 işçi yaralandı
Batman'da tekstil işçilerini taşıyan minibüsün otomobille çarpışarak devrilmesi ...
 
Diyanet açıkladı... Umre turlarının tarihi belli oldu
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2022-2023 umre turlarının 15 Ağustos'tan itibaren başlayacağını açıkladı.
Şiddet kurbanı Ezgi'nin annesi feryat etti… Bulun bu caniyi!
İzmir'in Konak ilçesinde Ezgi Özarslan boşanma aşamasındaki eşi tarafından ...
Devrilen forkliftin altında kaldı... Ölümden döndü!
Muğla'nın Menteşe ilçesinde, devrilen forkliftin altında sıkışan Suriye uyruklu kişi kurtarıldı.
 
Kesimden kaçmıştı... Özgür inek artık İzmir'de!
Balıkesir'de Kurban Bayramı'nın ilk günü kaçan ve 25 gün sonra yakalanan ...
Karabağlar'daki talanda yeni gelişme... Yağmacılar tutuklandı!
İzmir'in Karabağlar ilçesinde Türk Kızılayı tarafından ihtiyaç sahibi ...
Kendi adına kargoladı... Baskında yakalandı!
Adana'da, kargo dağıtım merkezine teslim edilen 2 kolide 48 kilo 500 gram ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
80’lik güzeller zamana nasıl ‘dur’ dediler?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
En popüler üçüncü içecek
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva