HABERLER>İNŞAAT/EMLAK
26 Kasım 2020 Perşembe - 13:57

İzmir’de mimarların başkanından ‘rezerv alan’ çıkışı: Bu proje, günü kurtarma projesi!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, Şehir Hastanesi'nin üst kısmında yapacağı konutların olacağı yerde geçmişte sel felaketi yaşandığını ve ormanlık alan ilan edildiğini hatırlatan Başkan Kahraman, "Şimdi o ormanlık alanı, orman vasfını yitirmiş sınıfına bile sokmadan binalarla doldurulacağız. Baştan sona yanlışlarla dolu bir proje" ifadesini kullandı.

İzmir’de mimarların başkanından ‘rezerv alan’ çıkışı: Bu proje, günü kurtarma projesi!

EGEDESONSÖZ - Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman, SonSöz TV'de gazeteci yazar Muhittin Akbel'in konuğu oldu. Akbel'in sorularını yanıtlayan, gündeme dair açıklamalarda bulunan Kahraman, çok önemli değerlendirmelerde bulundu.

BARIŞ SİTESİNDE YENİ BİNA YAPMAK İÇİN 17 JEOLOJİK ETÜT YAPMAK LAZIM
"30 Ekim depreminde çok büyük bir badire atlattı İzmir. Ölümlerin gerçekleştiği alanda depremin ivmesi ne kadar az hissedilse de bu düşük ivmede böyle bir yıkım gerçekleşiyorsa, bunun bir sebebi olması lazım. Zemin, kötü işçilik, yönetmelikten kaynaklı olabilir diyoruz ama yıkılan binaların en genci 2000 yılında, en yaşlısı 1990 yılında oturma ruhsatı almış. 1975 yönetmeliğine göre yapılmış binalar. Bu demek değildir ki, 75 yönetmeliği kötüdür. Kuşadası, Seferihisar bölgesi, bu depremin ivmesini daha yüksek hissetti ve orada da 1975 yönetmeliğine göre yapılmış binalar var, sağlamlar. Buralarda işçilik kaynaklı hatalar olduğunu düşünüyorum. Kolon kesilmesine dair bir kanıt bulunmadı. Yumuşak kat diye bir şeyi herkes öğrendi. Tuğla duvarların taşıyıcı olmadığını düşünüyorum. Yeni yönetmelikte tuğla katların kaldırılması şart koşuluyor, bu ne kadar mümkün olur, bilmiyoruz. Mühendislik, mimarlık becerimiz, bu tür depremlerle baş etmek için yeterli. O dönemde hazır beton olmaması, denetimlerde aksaklık yaşanması sıkıntılıydı. O gün denetim, Fenni mesul tarafından yapılırken, bugün yapı denetim firmaları o işi yapıyor. Jeoloji mühendisleri, o bölge fay hatları olduğunu söylüyorlar. O binalar yapıldığı yıllarda jeolojik etüt yapılmıyordu. Aynı yerde bina yapacaksanız, mesela Barış Sitesi'nde... 17 tane jeolojik etüt yaptırmak gerekir. Bugün toprağı zemini tanımak adına birçok etüt yapılıyordu. Bugün hatalarımızdan öğreniyorum. Bornova’nın eski tarihini biliyorum, Sakarya caddesi topraklı bir yoldu. Çok hızlı bir yapılaşma oldu. Suçlu kim diye bakarsanız, 74 yılında demir karneyle verilirdi diyor, bizden yaşça büyük meslektaşlarımız. Suçlu hepimiziz. Ev alırken banyo mutfak seramiğine daha çok bakıyoruz. Oysa, bunun yerine taşıyıcı sistemine bakmayı öğrensek, daha iyi olacaktır. Şu anki yönetmeliklerimize güvensin vatandaşlarımız. En son deprem yönetmeliği, binayı ve insanı sağlama alır."

REZERV ALANDA ZAMANINDA SEL FEKALETİ YAŞANDIĞI UNUTULDU MU?
"hayatınızı planlıyorsunuz, nerede, ne zaman, ne yapacağınızı... Şehir için de ülke için de öyle. Devlet adına geçmişte bir plan yapılırmış. Devlet Planlama Teşkilatı diye bir teşkilat vardı. Şu anda Sanayi bakanlığının içinde. Planlı hareket etmek istiyoruz biz mimarlar... Şehirler planlanırken, üst ölçekli planlarımız var, farklı farklı planlar da... Üstten alta doğru planlamalarımızı yapıyoruz. Mesela Menemen aksında konut bölgesi büyüyor, Bornova bölgesi tıkandı. Menemen’den insanlar şehir merkezine taşınıyor. Her şey planlama sayesinde oluyor. Şehir Hastanesinin yapıldığı bölge, imarda orman alanı. Çıkarıyoruz orman alanı olmaktan o bölgeyi. Verimli orman alanını, orman vasfı taşımıyor, diyerek orman alanından çıkarıyoruz. İzmir'de kentsel dönüşüm planlamaları yapıldı, ilerlemedi, bazıları yürürlüğe girdi, bazıları girmedi. Aslında oralarda altyapı yok, plan da yok, rezerv alanda... Laka dere sebebiyle, Laka deresindeki taşkında 58 kişi vefat etmiş. Sel ve taşkın riskine karşı orman alanı olarak ilan edilmiş o bölge. Şimdi o riskli olduğu için orman alanı haline getirilen bölge, imara açılıyor. Daha önce yaşanmış bir acı var karşımızda. 20 sene sonra oradaki vatandaşların selden başlarının yanmayacağını kim garanti edebilir? Bu planlı bir alan mı? Tartıştık mı, konuştuk mu? Görüş sorulmadan, deprem sebebiyle kullanıma açmak istiyoruz. Hakkını yememek lazım, Çevre ve Şehircilik bakanlığının... Çok hızlı organize olup, hasar tespit çalışmalarını yaptı. Farklı şehirlerden ekip getirildi, İzmirli arkadaşlarımızdan destek alınmadı. Yani biz mimarlar, pek çok meslek örgütü gibi dışarıda tutulduk. Rezerv alanda 6 bin 772 tane konut yapılacağı açıklandı. Kaç tane hasarlı binamız var? 602 tane ağır, 722 orta hasarlı... Hepsi yıkılmayabilir, 6748 az hasarlı bina var. Orta ve ağırı yıksak bile 1324 konut eder... Fakat orada 5 bin 500 fazla konut yapılacak. Bayraklı’daki hasarlı binaların olduğu yerde yeni binalar yapılacak. Peki biz rezerv alanda neden bina yapıyoruz? Neden ihtiyaç duyuyoruz? Çünkü zaten yerinde bunları yapacağımızı konuşuyoruz. Yerinde dönüşüm alanları zaten var. Konak belediyesi Gültepe planlarını askıya çıkardı. Buralarda dönüşümü devlet yapamaz mı? Zaten planlanmış. Belediye planlamış, orası yerine devlet belediyeyle birlikte daha sağlıklı, altyapısı mevcut yapabilir. Şehir Plancıları Odasının yaptığı çalışmalara göre konut fazlası var İzmir'de... Bir miktar yazlık konut olabilir ama konut stokumuz yeterli. Herkesin tek evi olduğunu da varsaymıyoruz. Şehrin güzelleşmesi için yapılan çalışmalarda TOKİ yardımcı olabilir. Yerel ve merkezi hükümet açısından güzel bir dayanışma örneği olur. Altyapısı olmayan bölgede niçin yapıldığını bilmediğimiz bir masraf yapılıyor. O bölgenin sel felaketiyle ilgili bir geçmişi var bunu neden tartışamıyoruz? Şehir Hastanesi'nin üstünde yapılacak konut projesi, günü kurtarma projesidir. Günlük kar getirir. Ya sonra? Günü kurtarmayalım, kurumlardan görüş alalım, planlı programlı işler yapalım"

İMAR AFFI, GÖZ GÖRE GÖRE KIYAMETE GÖZ YUMMAKTIR
"İmar affının ne olduğuna bakmak lazım. 75 yönetmeliğine göre yapılan binalar, mühendislik hizmeti almış binalar. Hiç mühendislik hizmeti almamış binalar da yapı kayıt belgesi aldı, İmar affı ile... Bu kabul edilemez bir hata. Göz göre göre kıyamete göz yummak. Herhangi bir afette bu binalara ne olacağı konusunda kimse yeterli bilgiye sahip değil. Felaket senaryolarını öngörmek mümkün değil. İmar affı bize hiçbir şey sağlamıyor. Planladığımız aksine işleyen bir şey söz konusu. Bilim ve fenle uyuşmuyor diye orman alanından çıkardılar. Asıl bilim ve fen ile uyuşmayan, imar barışıdır."

ŞUBAT'TAN BU YANA "İSTEMEZÜK" DEMİŞMİYİZ, BİR BAKMAK LAZIM
"Mimarlar Odası için de istemezükçü ifadesi kullanılıyor. Şubat ayından beri görevdeyiz. Şubat ayından beri herhangi bir şeye istemezük demiş miyiz, ona bakmak lazım. Dediysek neden dedik, ona bakmak lazım. Sorunu işaret ederken, çareyi söylüyoruz. Biz, belediyelerin yaptığı kentsel dönüşümlerde TOKİ müteahhit olabilir diyoruz. Depremde yaptığımıza bakarsanız, yapılmaya çalışan tek şey, nesnel bilginin ortaya konması, yanlış bilgilerin önüne geçilmesi. Buralarda bunları gönüllülük esasıyla yapan bizlerin tek amacı, bilgi ve deneyimi ülke ve şehir için kullanmak. İstemezük deme hakkımız olmalı bence. Öneri getiriyoruz biz ve bu önerilerin hepsinin de faydasını görüyoruz. Dinlenmiyoruz gibi görünsek de, dediklerimiz arka fonda yapılıyor."

İZMİR'İN MENEMEN VE TORBALI AKSINDA İLERLEME ŞANSI VAR
"İzmir'in nüfusu için 6  milyon hedefliyorlar. 6 milyonluk şehri geleceğe hazırlarken İzmir, Torbalı ve Menemen aksında ilerleyebilecek. Urla'da yapılaşma daha alçak katlı olması lazım. Çandarlı Limanı ve Aliağa’nın hareketlenmesi, İZBAN hattıyla merkeze bağlanması, yerleşimlerin hızlanmasını sağladı. Sıkıntı şu, şehir merkezinde çalışanların o akslarda oturduğu anlaşılıyor; bu sefer ulaşım sıkıntısı çıkıyor. Bunlar kaotik problemler. Büyükşehir’in Ulaşım Daire Başkanlığı çok iyi çalışıyor, öngörüleri ortaya koyuyor. Bu iki aks üzerinde halihazırda fena olmayan yapılaşmalar ortaya koyuyor. Bu yapılaşmanın getirdiği sıkıntıların önüne geçebilecek çalışmalar da yapılıyor. İnşaat sektörü çok önemli hızlı yürümesi gereken ve ihtiyacımız olan bir sektör ama bunun planlamasını iyi yapmamız lazım. Tarım alanlarını imara açmak doğru değil. Tarımın getirisi, inşaatın getirisinden elbette daha fazla olacak. Her verimli toprağa inşaat yaparsak, ileride ne olacak? Binaları mı yiyeceğiz?"

ÇEŞME PROJESİ HAKKINDA HİÇBİR BİLGİMİZ YOK, ÇÜNKÜ...
"İnciraltı’yla ilgili bir beklenti var, aileden gelen mülklerin değer kazanmasını isteyen vatandaşlarımız var. Portakal bahçeleri, seralar var, oralarda. Bunun çok iyi planlanması gerekli. Bizim, neyi, nerede ve nasıl üreteceğimiz çok önemli. Devlet planlama teşkilatı, işte bu yüzden çok gerekliydi. Ben çocukken yerli malı haftası yapılırdı ve kendi kendine yeten bir ülke olduğumuz söylenirdi. Şimdi bu mümkün değil. Samanı bile ithal ediyoruz. Biz buna reva değiliz, bu verimli topraklarda yapılacak birçok sistem varken, bunun yerine günü kurtaracak hamleler yapmak olmaz. Hangi tarım arazisinde ne yapabiliriz, diye bakalım. Tropikal meyveler üretiliyor Antalya’da... Çok büyük ekonomik getiri si var. Hangisi ülke için daha iyi, baktık mı? Yapılan çalışmaları görmek istiyoruz. Çeşme’deki proje ile ilgili olarak hiçbir fikrim yok. Bir beyefendiye görev yetki verildi, o beyefendi mimar mühendis değil, o kadar. Sadece duyumlar alıyoruz. İstanbul’dan firmalar jeolojik etüt yapmaya çalışıyor. Bu çağda bunlar olmaz."

SÜRDÜREBİLİR MİMARLIK ÜZERİNDE ISRARLA DURUYORUZ
"Sürekli olarak kaynak tüketiyoruz, kaynağı alıp bir şey yapıyoruz. Sanayi devrimiyle hızlanmış bir süreç. Sürdürülebilirlik çok moda ama bunun olmadığını görüyoruz, 87’den önce yok. Suyu korumayla ilgili geçmişte hiç dert etmemişiz. Şimdi şimdi görüyoruz. Sürekli kaynak tüketmenin doğru olmadığını söylüyoruz. Su ve enerjinin sonsuz olmadığını yeni fark ediyoruz. Suyu en çok biz kullanalım, diyor ülkeler... Savaşıyorlar bu yüzden. Ulaşım eklendiğinde enerjinin yarısından fazlasını tüketir bina sektörü. Binalar öyle yapılmalı ki, her şeyiyle kendi kendine yetebilmeli. Daha az enerji harcayan ürünlerin kullanıldığı bir bilinç oluşmalı. Biz bir bütünün parçasıyız ve o sorumluluk yerine getirildiğinde mutlu oluyoruz. Bunu yapmak için ortak akla ve dünyanın gereklerine hizmet etmek gerekiyor."

 
Maske takmayanlara Mobese'li denetim
 
İzmirli futbolcudan acı haber: Depremden ölenlerin sayısı 117'ye yükseldi
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Emin Çelikkayalı 26 Kasım 2020 Perşembe 17:20

İZMİR şehrini geleceğe taşıyacak insanlarda vicdan olamadığı sürece ? günü kurtarmak mantalitesi olduğu sürece ,ALLAH korkusu olmadığı sürece ? hiçbir yapılan iş fayda sağlamadığı gibi hak ve adalette hesabını vereceklerdir ......... <3 izmir <3

Yorumu oyla      2      3  
Konak, Karşıyaka ve Bayraklı'ya Dikkat! 26 Kasım 2020 Perşembe 15:08

30 Ekim'deki verilere göre; gal ivme değeri (100 ve üzeri hasar verir) kayalık olmayan bölümler için; Karşıyaka-Bayraklı ve Konak ilçesinde 100'ün üzerindeyken, diğer ilçeler 100'ün altında almış. Depremin merkezi ise 180'e kadar çıkmış. ODTÜ raporunda da açıkça görülüyor ki bu depremin büyüklüğü 7. 7 büyüklüğündeki bir depremin şiddeti de yüksektir, yıkar. Depremi bir tek AFAD 6.6 olarak vermiş. KOERI 6.9, USGS 7.0, CMT 7.0 GFZ 7.0 gibi ajanslar depremi 7 olarak vermişler. Özellikle bu 3 ilçede kentsel dönüşüme ağırlık verilmesi gerekmektedir. Benzer, daha da merkezi bir deprem olursa ki geçmişte olmuş, sonuç daha kötü olur. Geç kalınmadan binaların risk alanizi yapılmalıdır.

Yorumu oyla      5      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan onayı verdi: İzmir için kritik karar!
İzmir'de hükümet tarafından depremzedeler için yapılacak olan konut rezerv ...
İzmir’in kalbindeki proje niçin davalık oldu?
İzmir'in en değerli bölgelerinden biri olan Alsancak'ta yer alan TARİŞ ...
Avcılar İnşaat'tan ‘Yeni Nesil Yatırım’
Avcılar İnşaat, "Yeni Nesil Yatırım" modeliyle yine rekor kırdı. Bornova'daki ...
 
Düzenli maaşı olmayan kiraya çıkamayacak!
Koronavirüs salgını kiracılıkta da yeni bir dönemi başlattı. Evini kiraya ...
Deprem sonrası İzmir'de 190 bin binada tarama!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan Can, ...
Bakan Kurum'dan depremzedelere 'yeni konut' sunumu: Tek tek anlattı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum depremden etkilenenlerin barınacağı ...
 
Çeşme’de konut talebi patladı!
İzmir’i vuran ve 116 kişinin ölümü ile sonuçlanan 6,9’luk deprem sonrası ...
Bakanlık riskli alan ilan etmişti: Ayrıntılı planlar askıya çıktı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kentsel dönüşüm bölgesi ilan ...
Deprem sonrası 'hayati' uyarı!
Seferihisar açıklarındaki depremin ardından hasar gören binalar için güçlendirme ...
 
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva