İzmir'de 24 yıllık cinayet davasına zaman aşımı

Kemalpaşa İlçesi'ndeki bir oto boyacıda çalışan ve o dönem 15 yaşında olan çırak Hasan Bal, 1992 yılı Şubat ayı sonlarında kayboldu. Bal, kaybolduktan bir süre sonra 29 Şubat 1992 tarihinde, ilçe yakınlarında yanmış bir otomobil bulundu. Otomobildeki yanmış cesedin Bal'ın patronu Ramazan Ürker’in eşi Selma Sandrine Ürker'e (19) ait olduğu belirlendi. Bu olaydan 1 gün sonra 1 Mart 1992 tarihinde de otomobilin bulunduğu yer yakınlarında 32 bıçak ve tornavida darbesiyle öldürülen Hasan Bal'ın cansız bedenine ulaşıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatan jandarma, cesetlerin bulunmasından kısa süre önce ortadan kaybolan Ramazan Ürker’in, cinayet şüphelisi olabileceği ihtimali üzerinde durdu. Aramalara rağmen Ramazan Ürker, bir türlü bulunamadı. Eşi ve çırağı öldürüldükten 2 yıl sonra da Ramazan Ürker'in cesedi ormanlık alanda toprağa gömülü bulundu. 

YENGESİYLE İLİŞKİ İDDİASI
Öldürülen Hasan Bal'ın günlüğünde, patronunun eşi Selma Sandire Ürker ile kardeşi Mehmet Ürker arasında gönül ilişkisi olduğunu yazması üzerine o dönem Mehmet Ürker de gözaltına alındı. Cinayetlerle ilgilisinin olmadığını söyleyen Mehmet Ürker, yeterli delil de olmadığından serbest bırakıldı. 
Toprağa gömülü cesedi bulunan kişinin Ramazan Ürker’in olmadığı yönünde söylentiler çıkması üzerine 2011 yılında mezarı açıldı ve DNA testi yapıldı. Testte, ölenin Ramazan Ürker’in olduğu kesinlik kazandı. Ancak söylentilerin arkası kesilmedi, Ramazan Ürker’in Torbalı'da görüldüğü hala hayatta olduğu iddia edildi. Bu iddialar üzerine Kemalpaşa İlçe Jandarma Komutanlığı, dosyayı 24 yıl sonra yeniden açtı. Yıllar önce alınan tanık ifadeleri ve toplanan delilleri inceleyen jandarma ekipleri, hayatta olan olay tanıklarından 24'ünün ifadesine başvurdu. 

ÇELİŞKİLİ İFADELER SAPTANINCA TUTUKLANDI
Bu arada Ramazan Ürker'in kardeşi Mehmet Ürker’in o dönem verdiği ifadelerde çelişkiler saptandı. Olayla ilgili ifadesine başvurulanlardan gizli tanık, kendilerini cesetlerin bulunduğu yere Mehmet Ürker’in götürdüğünü, bölgenin bilinmesinin kolay olmadığını savundu. 2012 yılında zaman aşımına uğraması gereken dosyada, Mehmet Ürker’in şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması nedeniyle yeni yasa gereği bu süre 2022 yılına kadar uzatılınca, hakkında tekrar gözaltı kararı çıkartıldı. Kahve işletmeciliği yapan evli ve 3 çocuk babası Mehmet Ürker, geçen 17 Şubat'ta cinayetlerin şüphelisi olarak bir kez daha gözaltına alındı. İddiaları kabul etmeyen ve susma hakkını kullanan Mehmet Ürker, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan Mehmet Ürker, son kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanığın avukatları Ali Naci Erdem, Zafer Binici ile ölen Selma Sandrine Ürker’in ailesinin avukatı Remzi Çil ile sanığın yakınları katıldı. Sanık Mehmet Ürker, kimseyi öldürmediğini belirtip suçlamaları kabul etmedi. Sanığın avukatları Ali Naci Erdem ve Zafer Binici, olay yerlerinde keşif yapılmasını, ölen Ramazan Ürker’e tekrar DNA testi yapılmasını ve tanıklarının dinlenmesini isteyerek müvekkillerinin beraatini talep etti.
Avukat Remzi Çil ise sanığın 3 kişiyi kasten öldürdüğünü iddia ederek cezalandırılmasını talep etti. 

SAVCI: ZAMAN AŞIMI VAR, DAVA DÜŞSÜN
Cumhuriyet Savcısı İlhami Başkurt mütaalasında, 765 Sayılı 102/1 ve 104/2 maddesi gereğince atılı suçun 20 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, 5237 Sayılı TCK’nun 7/2 maddesi gereğince sanık hakkında lehte olan bu hükmün uygulanmasının zorunlu olduğunu, suç tarihinden itibaren 20 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği ve zaman aşımı dolduktan sonra kamu davasının açıldığının anlaşıldığını, bu nedenlerle CMK 223/8 maddesi gereğince davanın düşürülmesine ve atılı suçtan sanığın tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Yıldıray Çakıcı başkanlığındaki mahkeme heyeti savcının talebine aynen katılıp, davanın zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine, sanığın tahliyesine, Kemalpaşa adli emanette bulunan Selma Sandrine Ürker’in kemik parçalarının ailesine teslim edilmesine karar verdi. bir hafta içinde İstinaf Mahkemesi'ne itiraz edilebileceğini belirterek davayı bitirdi. Karar sonrası sanığın yakınları birbirlerine sarılıp sevinç gözyaşları döktü. (dha)