HABERLER>KÜLTÜR - SANAT
25 Aralık 2021 Cumartesi - 11:47

Gürel’den belediyelere çağrı: Her yere gittikleri gibi tiyatrolara da gelsinler!

Han Tiyatrosu Genel Yayın Yönetmeni Rüçhan Gürel, İzmir’de ilk özel tiyatro olma özelliğine sahip Han Tiyatrosu Ünal Gürel Sahnesi’nin 15 yıldır ayakta kalmaya çalıştığını vurgulayarak belediyelerden destek alamadıklarını söyledi. Gürel, “Sadece yol yapmak belediyecilik değildir. Tabii Şehir Tiyatrosunu açtınız, bunu biz de alkışlıyor ve kutluyoruz. Ama eğer ileri düzeyde bir belediyecilik yapmak istiyorlarsa her yere gittikleri gibi şehrinde ve özellikle kendi ilçelerindeki tiyatroları da gelip ziyaret etsinler. Çünkü biz sanatçıyız, onların ayağına gitmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Gürel’den belediyelere çağrı: Her yere gittikleri gibi tiyatrolara da gelsinler!

Ceren Korkmaz’ın haberine göre, Han Tiyatrosu Genel Yayın Yönetmeni Rüçhan Gürel, sahneye babasının adını verdiği Ünal Gürel Sahnesi’nde 15 yıl, yerleşik olarak ise 12 yıldır birçok oyunla perde açıyor. Bunun yanı sıra kurduğu Ünal Gürel Tiyatro Akademisi ile her yaş grubuna da eğitimler veriyor. Tiyatronun inceliklerine ve yaptıkları çalışmalara değinen Gürel, ekonomik şartlara rağmen yıllardır ayakta durmaya çalıştıklarını belirterek seyircilere ve yerel yönetime de çağrıda bulundu.

BENİ ETKİLEYEN SAHNE TOZU DEĞİL KOKUSUYDU
Tiyatroyla olan ilişkisinin çocukluğunda başladığını dile getiren Gürel, ilk sahnesini 8 yaşında yaptığını söyleyerek, “Çocukluğumdan beri Şehir Tiyatrosu’nun kulislerinde olmak, hayranlıkla seyrettiğimiz sanatçıları o zamanlar sahnede görme fırsatı yakalamak, onlarla konuşabilmek ve onların başımı okşamaları çok etkileyiciydi. Bunun yanı sıra ev bizim için okuldu. Hem tiyatro hem de konuşma üzerine bir okuldu. Yanlış bir kelime telaffuzunda bulunamazdım çünkü hemen düzeltilirdi. Evde bir baş öğretmenim vardı. Nur içinde yatsın... İlk ustam babamdı. Beni, şehir tiyatrolarına ve kulislerine götürmesinin çok büyük katkısı oldu. Hep sahne tozu derler ya. Beni etkileyen sahne tozu değil kokusuydu... 8 yaşında ilk kez sahneye çıktığım zaman bir koku vardı. Meğerse balmumuyla kaplanmış büyük kuklaların kokusuymuş... O koku hala hafızamdadır” dedi.

BABAMIN ADINI YAŞATIYORUZ
2007 yılında Han Tiyatrosu’nu kurduğunu ve 2010 yılında ise sahneye babasının adını verdiğini aktaran Gürel, “Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı’nı bitirdikten sonra 1 yıl İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda çalıştım. Sonra Trabzon, Bursa ve İzmir Devlet Tiyatrosu’na girdim. Devlet Tiyatrosu’nda çalıştığım yıllarda ise Han Tiyatrosu’nu kurmuştum. Şimdi 15 yaşına girdi ama sahnemizin 12. yılı aslında. Biz ilk defa 2007 yılında İzmir Atatürk Lisesi’nde perde açtık. İyi bir kadroyla çocuk oyununda açtık. İzmir’de tiyatro yapanlar çoğunluktaydı. Bizim yetiştirdiğimiz, ‘öğrenci oyuncu’ dediklerimiz vardı ve performanslarını gördüğünüzde ‘hangi konservatuvardan mezun oldunuz?’ sorusunu soracağınız arkadaşlarımızdı. Dışarıdan da bir iki takviyeyle oyunlarımızı yürütmeye başladık. 2010 yılında ise Alsancak’da sahnemizi yaptık. Ve babamın adını verdik. Han Tiyatrosu Ünal Gürel Sahnesi... Bir yandan tiyatroyla uğraşırken bir yandan da babamın adını yaşatmak için uğraş veriyoruz. Gerçi tüm Türkiye babamı tanıyor. Tabelamızın önünden geçenler duruyor ve gülüyorlar” diye konuştu.

İZMİRLİ DİMDİK DURUŞUMUZU SEVMİŞ OLABİLİR
İzmir’de yerleşik ilk özel tiyatro olan Han Tiyatrosu’nun İzmirliler tarafından sevilmesinde birçok nedenin olduğunu vurgulayan Gürel, “Bizim sadece tiyatro oyunlarımız değil eğitimlerimiz de var. Her ikisinde de nitelikli işler yaptığımıza inanıyoruz. Yıllardır gişe kaygısı gütmeden seçtiğimiz nitelikli oyunların bunda etkisi var diye düşünüyorum. Diğer tiyatroları eleştirmiyorum, onlarda tiyatronun farklı türleri arasında ama seyirciye hitap edebilecek, omuzdan yukarı hitap edebilecek oyunlar yapmaya gayret ettik. Sanıyorum; İzmirliler bunu sevmiş olabilir. Bize gelip, konservatuvar eğitimi alıp Türkiye’nin birçok yerinde hocalık yapan öğrencilerimiz oldu. Çocuk gruplarımızda hocalarımız çok iyi yaratıcı drama metotlarıyla eğitim veriyorlar. Bunları da sevmiş olabilirler... Bir de; bu kadar yıldır kendi çıkarlarını düşünmeden, yolundan sapmayan dimdik duruşumuzu sevmiş olabilirler” sözlerini kullandı.

NE BÜYÜKŞEHİR’DEN NE DE KONAK’TAN KATKI GÖREMEDİK
Ekonomide yaşanan dalgalanmalar ve hayatın pahalılaşması konusuna Süleyman Demirel’in bir şey parlak değilse ‘fevkalade’ demesine atıfta bulunarak Han Tiyatrosu’nun ekonomiyle mücadelesine aynı yanıtı veren Gürel şu ifadeleri kullandı:

“Önce pandemi koşullarını yaşadık. Biz Konak Belediyesi’ne bağlıyız. Ve pandemi koşullarında ne İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ne de Konak’tan ne yazık ki bir katkı göremedik. Bu çok üzüntü verici bir şey. Çünkü; İzmir’de 4 özel tiyatro sahnesi var. Daha doğrusu Nazım Hikmet adında bir sahne işletmecisi var. Bildiğim kadarıyla onların kendi tiyatroları yok, sadece sahneyi işletiyorlar. Onun dışında biz, Sahne Tozu Tiyatrosu ve Boyoz Akademi var. Bizim beklentimiz şöyle; biz belediyelerin peşinden koşmamalıyız. Yapılan işleri küçümsediğim için söylemiyorum ama biz manav ya da kasap değiliz. Burası bir ticarethane değil. Burası bir kamu hizmeti veriyor. Yıllardır kazanmadan kendi cebimizden para koyarak yürütmeye çalıştığımız bir müessesemiz var. Tabii bunu bir ideal uğruna yapıyoruz. Gençleri yetiştirmek için ve en önemlisi de sevdiğiniz için... Bu mesleği seçmişsiniz bir kere, ne yapacaksınız ki başka?

BİZ SANATÇIYIZ, ONLARIN AYAĞINA GİTMEYECEĞİZ
Mecazen fevkalade geçiyor dedim, daha da az fevkalade geçebilirdi... Belediyeler bu sahnelere ‘sizin için ne yapabiliriz?’ diye kendileri gelmeliler. Bizim onların peşinden koşmamamız lazım. Komik tekliflerle karşılaştığımız da oldu, söz verilip yapılmayanlar da oldu. Belediye başkanları bir zahmet kalkıp gelecekler. ‘Siz bu tiyatroyu kurdunuz. 15. yılına girdi. Sevgili dostlar bir şeye ihtiyacınız var mı?’ diyen bir anlayışı görmedik. Aksine sanki biz onlardan bir şey aşıracakmışız gibi bir muameleyle karşı karşıya kalıyoruz. Biz onların ayağına gitmeyeceğiz. Çünkü biz sanatçıyız, onlar belediye başkanı... Biz oy verip seçiyoruz onları. Diliyorlarsa onlar gelsinler. Dolayısıyla belediyelerle de çalışmıyoruz. Çünkü bize eksik teklif getiriyorlar. Pandemi koşullarını ileri sürüyorlar. Dolar ne kadar artmış, onlar 3 sene önceki teklifin yüzde 50’si kadarını teklif etme cesaretini gösterebiliyorlar. Biz de diyoruz ki; ‘evet, paraya ihtiyacımız var’ ama biz daha önceki CHP’li belediyeyi dolandırmış konumuna düşüremeyeceğimiz için sizin teklifinizi kabul edemeyeceğiz diyoruz. Dik duruşlarımızdan biri bu konu.”

TEŞEKKÜRÜ BÜYÜKŞEHİR’E ETMEK İSTERDİK
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi’ne nazaran Kültür Bakanlığı’nın ciddi yatırımlar yaptığını dile getiren Gürel, belediyelere sitemde bulunarak “Geçen sene Kültür Bakanlığı çok ciddi yardımlar yaptı. Tüm başvuran tiyatrolar için önce proje bazlı destek verdi, sonra dijital çocuk oyunu projesi yarattı. Oradan bir gelir elde ettik. Ve şehir dışında da turne yaptık, onda da desteklerini görebildik. Biz Büyükşehir’den beklerken Bakanlık’tan gelince şaşırdık. Biz Kültür Bakanlığı’na teşekkürlerimizi ilettik ama bu teşekkürü Büyükşehir Belediyemize de etmek isterdik. Ne yazık ki o fırsatı bulamadık. Sadece yol yapmak belediyecilik değildir. Tabii Şehir Tiyatrosu’nu açtınız, bunu bizde alkışlıyor ve kutluyoruz. Ama eğer ileri düzeyde bir belediyecilik yapmak istiyorlarsa şehrinde ve özellikle kendi ilçelerindeki tiyatroları gelip ziyaret etsinler. Bir zahmet her yere gittikleri gibi kalkıp buraya da gelsinler” sözlerini kullandı.

BURASI BİR TİCARETHANE DEĞİL
Türkiye’de pandemi ve ekonomik koşullar nedeniyle çok sahnenin kapandığına dikkat çeken Gürel, Han Tiyatrosu’nun yıllardır ayakta durabilmesinin nedenini burayı bir ticarethane olarak görmemelerine bağlayarak “Biz buranın bir ticarethane olması niyetiyle yola çıkmadık. O nedenle ekonomik açıdan iyi olduğumuz söylenemez. Çünkü seyirci doluluğunda tam verim alamıyoruz. Tabii bu konuda bizim de duyuru eksikliklerimiz var, bundan da kaynaklandığını düşünüyorum. Herkes dijital medyada, biz yeni yeni profesyonel anlamda geçmeye başladık. Onun faydalarını almaya başladık ve o kanaldan yürümemiz gerektiğini geç de olsa anladık. Eksikliklerimizi biliyoruz fakat seyircilerin de 15 yıllık tiyatroyu iyi araştırması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gerçekten gelen seyircilerin ayakta alkışladığı oyunlar hazırlıyoruz. Sonuç olarak karşılanması gereken belli giderler var. Bu şartlara rağmen 15 yıl ayakta kalmış olmak bile oldukça önemli” diye konuştu.

TELEVİZYONDA YOKSANIZ DEĞERLİ DEĞİLSİNİZ...
Oğlu Balahan Gürel’in yazdığı Elveda Tiyatro adlı oyunu ile sahnelere veda edeceği iddiasına yanıt veren Gürel bunun seyircilerin tiyatroya karşı bakış açısının yarattığı kırgınlıkla ilgili olduğunu belirterek, “Oyunculuk açısından bunu düşündüm. Bazen üzülüyor ve kırılıyorsunuz. Benim de saygı duyduğum tiyatro oyuncusu büyüklerimiz var. Seyirciler bir bilete 300 – 400 lira verip gidiyorlar. Onlara soruyorum; ‘en son ne zaman bir tiyatro da izlediniz?’ Düşünüyorlar ve diyorlar ki; ‘biz daha önce hiç onu tiyatroda izlemedik.’ ‘Peki nereden tanıyorsunuz?’ dediğimde ‘sinemada, televizyonda gördük’ diyorlar. Bunun için mi o kadar para veriyorsunuz. Biz sinemada ve dizide olmadığımız için mi, bütün zamanımızı ve emeğimizi tiyatroya harcadığımız için mi bizim 50 liralık biletlerimiz pahalı geliyor? O dönemde bu durum bir küskünlük yarattı. Dedim ki; ‘o zaman ben niye sahneye çıkacağım?’ Benim eksilmem ile Türk tiyatrosunun başına bir şey gelmez, kimler eksildi. Seyircinin algısı öyle ki; sinemada ya da televizyondaysanız iyisiniz, orada yoksanız değerli değilsiniz... Seyirci böyle bakıyor. Biz bu algıya karşı da direnç gösteriyoruz. Her şeye karşı direnç gösteriyoruz” dedi.

OYUNLARIMIZDA KENDİNİZİ O SES TÜRKİYE’DE HİSSEDERSİNİZ
Han Tiyatrosu Ünal Gürel Sahnesi’nin kadro yapısına ve eğitimlerine dair detaylara yer veren Gürel, “Profesyonel olarak 15 kişilik bir kadromuz mevcut. Ama istediğimiz zaman bu sayıyı artırabiliyoruz. Çekirdekte 15 kişiyiz. Bu kadroyla oyunlarımızı sergiliyoruz. Hepsi yetişmiş oyuncular. Aralarında başka mesleği olanlar da var. Fakat o kadar çok seviyorlar ki oynamayı, isteyerek yaptıkları için o ışık çok şeyi değiştiriyor. O enerjiyi seyircide görüyor. Ayrıca eğitimlere 5 – 6 yaştan başlıyoruz ama bu dönem pandemiden dolayı bu grubu açamadık. 7 – 10 yaş ve 11 – 14 yaş çocuk gruplarımız var. Yine lise öğrencileri için 15 – 18 yaş grubumuz mevcut. Yetişkin ve profesyonel oyunculuk grubumuzla konservatuvara hazırlık grubumuz da aktif olarak eğitim alıyor. Bu şartlara rağmen eğitimler sayesinde Han Tiyatrosu tam performans olmasa bile ayakta tutacak şekilde sürdürüyor. Çocuk gruplarıyla yaratıcı drama metotları uygulanıyor. Çocuklar oyun oynayarak öğreniyorlar ve yıl sonunda sergiliyorlar. Lise gruplarındaki öğrenciler kendilerini daha iyi hazırlayabiliyorlar. Yetişkin gruplarımız da daha çok hobi amaçlı gelenler var ama profesyonel oyunculuk grubuna da geçiş yapanlar çok oluyor. Profesyonel oyunculuk grubu ise 2 yıl boyunca çok ciddi bir tiyatro eğitimi alıyor. Adeta bir konservatuvar eğitimi gibi bir süreç geçiriyorlar. Zaten bu grubumuza aday öğrencileri seçerek alıyoruz. Öncelikle teste tabii tutuyoruz. Diksiyondan dansa, şarkıdan artikülasyona gibi... Bu gruplarımızın oyunlarına gelseniz kendinizi O Ses Türkiye’de hissedersiniz” açıklamalarını yaptı.

 
TSK'dan 24 bin 256 FETÖ ihracı
 
Yurt dışına kaçarken yakalanmışlardı... 26 FETÖ şüphelisi tutuklandı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Vişne Bahçesi, İzmirlilerle buluştu
Anton Çehov’un yazdığı Vişne Bahçesi isimli tiyatro oyunu Folkart’ın ev ...
Bergen'in beklenen fragmanı geldi
Merakla beklenen 'Bergen' filminin fragmanı izleyiciyle buluştu. Filmin ...
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödülleri sahiplerini buldu
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu. Törende ...
 
Yunanistan öyle bir film yaptı ki… Tüm okları üzerine çekti!
23 Aralık’ta vizyona girecek olan “Sevgili İzmir” adlı filmin, yılın anısı ...
İzzet Altınmeşe'nin oyuncu oğlu Ali yaşamını yitirdi
İzzet Altınmeşe’nin oyuncu oğlu Ali Murat Altunmeşe (42), Mersin’de kaldığı ...
Uluslararası kongrede konuşuldu... Bergama’nın adı Luvice mi?
Dünya çapında ünlü bilim insanlarının katıldığı kongrede sunum yapan Araştırmacı ...
 
Tanrıların aşkı koruma altında!
Tanrıların aşkı koruma altında!
Mehmet KARABEL yazdı... Kuzucukların seni çok özlüyor!
Mehmet KARABEL yazdı... Kuzucukların seni çok özlüyor!
Dilberay 4 Şubat’ta vizyonda
2019 yılında yaşamını yitiren sanatçı Dilber Ay’ın hayatını anlatan “Dilberay” ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim hangisine yarar?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva