Gökçek Hakan’a konuştu: Parsellerden pişmanım!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan’a çarpıcı bir röportaj verirken merak edilen soruları yanıtladı.

İŞTE O RÖPORTAJ

Bunca işin gücün arasında ne diye sürekli CHP ile uğraşıyorsunuz ki?

MELİH GÖKÇEK: CHP, tarihinden bugüne devamlı olarak bizim inanç sistemimize düşman olmuş bir siyasal parti.

Bu biraz ağır olmadı mı?

MELİH GÖKÇEK: İstediği kadar ağır olsun. Ben bunu TV’de ispat ediyorum. Ta İnönü döneminden başlamak kaydıyla...

Bakıyorum da Atatürk dönemine götüremiyorsunuz.

MELİH GÖKÇEK: Atatürk’e saygı duyarım.

Tamam. Devam edelim. Neden CHP ile uğraşıyorsunuz?

MELİH GÖKÇEK: Bunların bütün ideali, arzusu Türkiye’de milliyetçi muhafazakâr mazbut insanlara zulmetmek ve onları devamlı ezmek...

İyi de CHP hem şu anda iktidarda değil hem de bir hayli değişmiş durumda.

MELİH GÖKÇEK: Ne değişmesi! Güçleri yetmiyor! Ah bir iktidar olsalar neler yaparlar.

“Yapmayacağız” diyorlar.

MELİH GÖKÇEK: Külahıma anlatsınlar.

Varsayalım ki CHP öyle bir parti... Bundan size ne? Bırakın AK Parti’nin yetkilileri uğraşsın.

MELİH GÖKÇEK: Ben bir kültürden, bir inanç yapısından geliyorum. Bir idealim var, değerlerim var. Bu değerlerime saldırana saldırırım arkadaş. Bunlar her dönemde güçleri nispetinde zulmederler. Örnek veriyorum: Daha dün başörtüsü, imam hatip dedin mi hopluyorlardı.

Artık hoplamıyorlar ama...

MELİH GÖKÇEK: Hoplamıyorlar çünkü takatleri yok. Bir şey daha söyleyeyim: Ben günahkâr bir insanım. Rabbime gittiğimde hesap vereceğim. Diyeceğim ki “Ya Rabbi, CHP’ye yaptıklarımın yüzü hürmetine beni affeyle.”

Bu durumda CHP’liler de öteki dünyada “Yarabbi! Bizler Melih Gökçek’e maruz kalmış kullarındanız, bu ceza bize yeter, bizi affeyle” diyebilir.

MELİH GÖKÇEK: Ben her türlü hesabı vermeye hazırım. Ama Allah’ın mescitlerini yıkanların bunu söylemeye hakkı yoktur.

Neyse... Asıl soru şu: Diyelim ki siz 10 kaplan gücündesiniz, bunun 10’unu da Ankara’ya harcamakla mükellefsiniz. Ama siz ne yapıyorsunuz? Bunun en az üçte ikisini CHP’ye harcıyorsunuz.
MELİH GÖKÇEK: Bir belediye başkanı da netice itibari ile bir kamu görevlisidir. Kamu görevlilerinin görevi 8 saatten haftada 40 saat çalışmaktır. Ben günde 16 saat çalışıyorum. Bunun 2 saatini, 3 saatini diğer işlere ayırmaktan daha doğal bir şey olamaz. Bak bir şey söyleyeyim: Ben Ankara’ya başkan olduğumda Ankara suları akmayan kentti.

Yoksa yine mi Karayalçın döneminden söz edeceksiniz?

MELİH GÖKÇEK: Ben Karayalçın’dan aldım görevi. Başkasından almadım ki.

İyi de 40 yıl geçti aradan. Karayalçın bile unuttu Ankara’da belediye başkanlığı yaptığını.

MELİH GÖKÇEK: Müsaade edin. Ben başkan olduğumda yeşil alan kişi başına 2 metrekareydi, nüfus 2 kart arttı, buna rağmen kişi başına yeşil alan 19.6 oldu.

Bir dakika! Bütün icraat anlatılacak mı?

MELİH GÖKÇEK: Dünyada en çok kültürel ve sosyal projesi olan belediye bizimki... 164 tane projemiz var. Bu mu çalışmamak?

Çalışmıyorsun denmiyor size, “Neden sadece Ankara için çalışmıyorsun” deniliyor.

MELİH GÖKÇEK: Ben gücümün 7’sini Ankara’ya sarf ediyorum, bırak 3’ünü de oraya sarf edeyim. Neyi yapmadım da şikâyet ediyorsun? Söyle bana.

Ben “Boş işlerle uğraşılmasın” diyorum. Derdim bu.
MELİH GÖKÇEK: Kim diyor boş iş diye.

Melih Gökçek, ANKAPARK’ı anlatıyor:

- Dev projenin yüzde 75’ini tamamlandık. Ağustosta bitirmeyi planlıyorum. Ama eylüle kalabilir.

-ANKAPARK, Marmaray’dan sonra Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı. Park 1 milyon 200 bin metrekarelik bir alanda yer alıyor.

-ANKAPARK, dünyanın en büyük tema parkı olacak. En çok oyuncak bulunan park olacak. Dünyanın en büyük su oyunları alanından birisi bu parkta olacak. Dünyanın en büyük dinozoru bu parkta olacak. Dünyada en çok rollercoster olan park olacak.

-Bir günde 50 bin kişi gezebilecek. Önümüzdeki 23 Nisan’da ya da 19 Mayıs’ta bir günlüğüne vatandaşın ücretsiz olarak gezmesini sağlayacağım.

-ANKAPARK’ı özel sektöre vermek istiyoruz. En az 30 yıllığına... Bunun iki nedeni var: Birincisi oyuncakların canlılığını koruması ve yenilenmesinin sağlanması gerekiyor. İkincisi uluslararası bir kuruluşa vermek istiyoruz, tanıtım açısından.

-ANKAPARK’ın çevresine oteller yapılacak.

-ANKAPARK’ın son halini gören yerli yabancı istisnasız şoke olup gidiyorlar.

-ANKAPARK, Disneyland’a beş basar. Orada 68 tane oyuncak var, bizde 1217 oyuncak var. Bizim bilgisayar oyunlarımızın bulunduğu bölümün daha küçüğü Amerika’da var, girişi 42 dolar.

ANKAPARK, Atatürk’ün Ankara’ya miras olarak bıraktığı Atatürk Orman Çiftliği alanına yapılıyor. Bu nedenle eleştiriliyorsunuz.

MELİH GÖKÇEK: Atatürk Orman Çiftliği alanı, Atatürk tarafından miras olarak bırakılmadı. Bu durum mahkeme kararıyla tescil oldu.

Nasıl oldu?
MELİH GÖKÇEK: Mimarlar Odası, tescil için dava açtı. Davanın sonucunda karar şu: Atatürk’ün resmi vasiyetinde böyle bir vasiyeti yok.

Vasiyeti olmayabilir, anısı var.
MELİH GÖKÇEK: Anısından öte sözü var. “Atatürk Orman Çiftliği tarım ürünleri yapılan, halkın gezeceği, dinleneceği, eğleneceği bir yer olsun” diyor Atatürk... Biz Atatürk’ün bu konudaki tavsiyesine uygun olarak ANKAPARK’ı yapıyoruz.

Cemaat’e verilen parseller... Bu nedenle pişman mısınız?
MELİH GÖKÇEK: Tabii pişmanım. Pişmanım ama ben yaptığım işin hayır işi olduğuna inanıyorum. Karşındakinin yanlışlığını bilmeden ona yardım etmek aldatılmış olmaktır. Ama bu durum aslında onların kendilerini aldatmasıdır. Allah katında aldatamaz ki! Ben Allah rızası için yardım ediyorum. Onlar da Allah rızası için diyorlardı ama şahısları için suiistimal etmişler. Hesabını Allah’a verecekler.

Şahıslarına da mı almışlar?

MELİH GÖKÇEK: Evet... Şahıslarına alanlar da var maalesef. Bu benim tespitim. Daha sonra o gözle baktığım zaman şahısları için de alanlar olduğunu biliyorum. İspat et dersen çok zor ama olduğunu biliyorum.

Nasıl oluyor bu iş?

MELİH GÖKÇEK: Biz adama hayır işi için veriyoruz ama o hayır işini başka iş için suiistimal ediyor.

2019 seçimlerinde de belediye başkanlığına aday olacak mısınız?

MELİH GÖKÇEK: Bizde 3 dönem kuralı var. Ben 5 dönemdir başkanım. Bunun üç dönemi AK Parti... Dolayısıyla AK Parti’de 3’üncü dönemimi doldurmuş oluyorum. Eğer bu kural devam ederse... Aday olmam mümkün değil. Ama devam etmezse... O zaman bakarız.

Ne yani? Aday mısınız?

MELİH GÖKÇEK: O zaman bakarız.

Bakarız derken?
MELİH GÖKÇEK: O tarihte şartlar uygun olursa niye olmayayım bir daha.

Bu kadar uzun süre belediye başkanlığı yaptınız. Bir körelme olmaz mı? Bıraksanız da yeni isimler gelse.
MELİH GÖKÇEK: Ben ANKAPARK gibi bir park hayal etmişim. Türkiye’de bunu hayal eden kaç belediye başkanı var? El elden üstündür amenna ama benden başka bir belediye başkanı gelse bunun üstünde ne yapacak? Ben şu anda belediyecilikte Allah’ın izniyle kendimi zirvede görüyorum. Belki ukalalık gibi görülecek ama bu böyle. Bu işin duayeni olmuşuz. Niye? 5 sene Keçiören, 22 sene de Ankara... Allah kaç kişiye nasip eder.

İyi de yetmez mi?
MELİH GÖKÇEK: Hizmet ettiğim sürece yeter. Niye siyasetçiler ölünceye kadar siyaset yapıyorlar bana söyler misin? Sen niye gazetecilik yapıyorsun? “Başka mesleğim yok” diyeceksin. Benim de mesleğim bu.

Körelmeye yol açmıyor mu?
MELİH GÖKÇEK: Hayır! Katiyen... Tam tersi. Yeni belediye başkanı ben ne yapacağım diye öğrenmeye çalışırken biz ufak bir hareketle onun 5 senede yapabileceğini yapıyoruz. Tecrübe bu. Tecrübe de zamanla satın alınıyor, başka türlü alamazsın. Benim kadar da tecrübeli olan yok.

“Parsel parsel” sözü siyasi literatüre girdi. Herkesin dilinde.
MELİH GÖKÇEK: Bunun ne anlama geldiğini Bülent Arınç, pek çok TV programında anlattı. “Benim kastım Melih Gökçek’in Paralel Yapı’ya sağlamış olduğu destektir” dedi. “Ben destek sağladım tamam ama Melih de sağladı” anlamında kullanılan bir söz bu. “Parsel parsel verildi” derken Ankara’daki parselleri birilerine bedava verdiğimiz anlamında söylemiyor. Zaten böyle bir durum söz konusu olamaz. Adam getiriyor planı, plana göre yurt istiyor, okul istiyor, bunu belediye meclisinden geçiriyoruz... Biz sadece Paralel Yapı’ya mı sağladık bu imkânı? Hayır! Hangi hayır kuruluşu gelse ben her türlü desteği yasal sınırlar içinde olmak üzere verdim, veririm.

Bu “parsel parsel” konusu, Bülent Arınç’ın söylediğinin dışında bir manaya mı çekiliyor?
MELİH GÖKÇEK:  Sizin programınızda da görüldü. Kılıçdaroğlu, sanki ben Ankara’yı birilerine parsel parsel satmışım gibi bir hava veriyor ve devamlı bu konuyu işliyor. Bu konuda inanılmaz hainlik yapıyorlar. İzmir Belediyesi, Çankaya Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi... Hepsinin sattığı sayısız arsa var. Parsel parsel satmaksa... Onlarınki de satış. Belediye arsa satar, bütçesine ek imkân temin eder. Bundan doğal bir şey olmaz.

Bülent Arınç yaptığı açıklamalarla bir süre önce yeniden gündem oldu. Cumhurbaşkanı ile polemik yaşadı. Ne diyorsunuz bu konuda?