HABERLER>GÜNCEL
22 Mart 2022 Salı - 13:34

Gediz ve Menderes kan kaybediyor!

Dünya Su Günü dolaysıyla açıklama yayınlayan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yer altı sularının önemine dikkat çekerek Büyük Menderes ve Gediz havzalarında üretim izni verilen jeotermal enerji santrallerin deşarjları nedeniyle Menderes ve Gediz nehirlerinin hızla kirletildiğini vurguladı. 

Gediz ve Menderes kan kaybediyor!

EGEDESONSÖZ -  Birleşmiş Milletlet tarafından her yıl 22 Mart Dünya Su Günü olarak kutlanırken ve farklı temalarla etkinlikler düzenleniyor. Bu yılın ana teması ise “Yeraltı suyunu görünür yapmak” olarak belirlendi. 

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi de Dünya Su Günü nedeniyle açıklama yaparak yer altı sularının önemine dikkat çekti. Kamu yararı gözeten, doğanın korunmasını öncelikli hedef belirleyen ve gıda güvencesini temin edici bir su kanunun çıkarılması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada “Kentleşme, sanayileşme ve tarım politikaları yeniden gözden geçirilerek yüzey ve yeraltı suyu kirliliğine neden olan unsurlar önlenmeli, yeraltı suyu akiferleri ve beslenme havzalarının üzerinde veya kenarında yer alan yerleşim birimlerinin planlanması süreçlerinde bu akiferlerin korunmasına özel önem verilmeli, bu alanlar planlama süreçlerinin dışına çıkarılmalıdır. Yer altı suyu kullanımı kalkınma planlarında öngörüldüğü gibi kademeli olarak azaltılmalı , yer altı suları kurak yıllarda kullanılacak rezevler olarak değerlendirilmelidir” denildi. 

Ayrıca açıklamada Gediz ve Menderes nehirleri için jeotermal enerji santrallerinin (JES) ciddi bir risk oluşturduğunun altı çizildi.

Odanın açıklaması şu şekilde: 

Bugün itibariyle dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan temiz içme veya kullanım suyundan yoksundur. Her yıl yaklaşık 5 milyon insan temiz suya ulaşamama kaynaklı hastalıklardan dolayı ölmektedir. Kentleşmenin hızlı artışı ile birlikte 2025 yılında dünya nüfusunun üçte birinin şiddetli derecede su sıkıntısı çekeceği öngörülmektedir. 

Su gıda güvenliğinin ve gıda güvencesinin sağlanmasında olmazsa olmazlardan biridir. Su güvencesi olmadığında gıda güvencesinden, su güvenliği olmadığında ise gıda güvenliğinden söz etmek mümkün değildir. Dünya besin tüketiminin %65 'i sulanan alanlardan karşılanmaktadır. 

Ülkemiz açısından ise durum pek parlak değildir. Şu an için yılda 1 400 m3 düzeyinde olan kişi başına su tüketimi, ülkemizin su fakiri bir ülke olduğunu göstermektedir. Yaşanan çarpık kentleşme, hızlı nüfus artışı, su kaynaklarının tahribi, su havzalarının korunamaması, tarımsal sulamanın mühendislikten uzak uygulanışı, ticari su şirketlerinin kâr hırsıyla denetimden uzak ticari faaliyetleri, suyun kullanımına ilişkin politika eksikliği ve sayabileceğimiz niceleri gerekli önlemler alınmazsa çok yakın bir gelecekte su hakkına ve suya erişime ilişkin büyük sıkıntılar yaşanacağını göstermektedir. 

Bugün halen yaklaşık otuz kanun ve ikincil düzenleme ile birçok bakanlığın değişik konulara ilişkin yetkilerinin bulunduğu bir su yönetimi anlayışı ile yaşanan ve yaşanacak sorunların çözümlenmesi mümkün değildir. Bir an önce bu parçalı yapının terkedilerek, suyu bir meta olarak değil, hak olarak gören, kamu yararı gözeten, doğanın korunmasını öncelikli hedef belirleyen, gıda güvencesini temin edici bir su kanunu çıkarılmalıdır. 

Ülkemiz maalesef su ve toprak kaynaklarımızın korunarak geliştirildiği politikalardan uzaktır. Artan enerji talebinin karşılanması amacıyla akarsularımız üzerinde ÇED sürecini dışarda bırakan plansız, kamu yararı göz ardı edilerek ortaya konan HES projeleri başlatılmıştır. Nehir ve derelerimiz olur olmadık yerlerde yapılan HES`ler nedeniyle kurumaya terk edilmiş, Büyük Menderes ve Gediz havzalarında üretim izni verilen Jeotermal Santrallerin deşarjları nedeniyle Menderes ve Gediz Nehirlerimiz hızla kirletilmektedir. Tarım ve doğal yaşam tehdit altına girmiştir. 

Ülkemizin yıllık 112 milyar m3 teknik ve ekonomik su rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Bu miktarın 45,05 (%77) milyar metreküpü sulamada, 13,36 (%23) milyar metreküpü de içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyacını karşılamada kullanılmaktadır. Su kaynaklarımızın büyük bir kısmının tarımsal amaçlı kullanılıyor olması, önemli bir tarım girdisi olan suyun, damla ve yağmurlama teknolojilerin desteğiyle, akılcı ve etkin kullanımını gerektirmektedir. Halen ülkemizde tarımsal sulamanın %85-90’ı geleneksel salma sulamayla, % 20’i ise modern damla / yağmurlama sistemleriyle yapılmaktadır. Dünyada modern sulama sistemlerinin oranı % 45’dir. Geleneksel sulamada suyun % 30-35 bitki tarafından kullanılmakta iken, modern sistemlerde suyun %90-95’i kadarının bitki tarafından kullanıldığı yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir. Ülkemizde modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, sulama dönemlerinin bitkinin su gereksinimine göre daha kesin bir biçimde ayarlanması vb. önlemlerle tarımsal kullanımdaki %10’luk tasarruf sanayideki kullanımı %50, içme ve kullanma suyundaki kullanımı %100 arttırmaktadır. Görüldüğü gibi sulamada, %20’lik tasarruf 1 milyon ha ek alanın sulanması demektir. Bu gerçekler dikkate alınarak; sürdürülebilir tarımsal üretim için sulama yatırımlarının önemi ve önceliği kadar bitki su gereksinimini aşacak biçimde sulama suyu uygulamasının önlenmesi de önem taşımaktadır 

Kentleşme, sanayileşme ve tarım politikaları yeniden gözden geçirilerek yüzey ve yeraltı suyu kirliliğine neden olan unsurlar önlenmeli, yeraltı suyu akiferleri ve beslenme havzalarının üzerinde veya kenarında yer alan yerleşim birimlerinin planlanması süreçlerinde bu akiferlerin korunmasına özel önem verilmeli, bu alanlar planlama süreçlerinin dışına çıkarılmalıdır. Yer altı suyu kullanımı kalkınma planlarında öngörüldüğü gibi kademeli olarak azaltılmalı , yer altı suları kurak yıllarda kullanılacak rezevler olarak değerlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki su yoksa hayat yoktur.

 
Altınordu'da Volkan kendini affettirdi
 
Rusya’ya ait 78 uçağa el koyuldu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bölgenin en eski camisi yeniden hayat buluyor!
Bölgenin en eski camisi yeniden hayat buluyor!
Hakkari sınırına askeri sevkiyat
Hakkari'nin, Irak sınırındaki ilçesi Çukurca'da askeri sevkiyat yoğunluğu ...
İlyas Salman hakim karşısına çıktı
Sosyal medya hesabından 25 Ocak 2021'de Türk milletini aşağılayıcı ifadeler ...
 
Kredi alındı, çalışmalar hızlandı... Yüzde 50 tamam!
Ankara-İzmir arasındaki seyahat süresini 3,5 saate indirecek Yüksek Hızlı ...
Hastane yerine tamirhaneye götürüldü, hayatını kaybetti
Samsun'da trafik kazasında yaralanan ve arkadaşlarının hastane yerine ...
13 milyon liralık vurgun yapan tefecilere operasyon
Ankara'da tefecilik yaptığı iddia edilen suç örgütü 6 ay süreyle takibe ...
 
Vahşetin altından dram çıkmıştı... Aile adalet istiyor!
İzmir'in Buca ilçesinde 2016'da Sibel Çelik'i (24) bıçaklayarak öldürüp ...
Türkiye 'su fakiri' sınırının altında
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, ...
BTK'dan Türk Telekom'un devrine onay
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, LYY Telekomünikasyon AŞ'nin sahip ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Kent Üzerine: İzmir için yeni ufuklar
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Takkiye
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Konserve bamyadan zehirlendi suikast zannetti!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eteklerimizde biriken güneş rengi bir yığın yaprak…'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ah Alaçatı vah Alaçatı!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Vasatlar Baharı
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Değinmeler: Çin, Asgari ücret ve Mourinho…
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Tolkien’in Oxford’u ve yüzüklerin efendisi
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva