Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - İzmir’in tekstil sanayicileri durgun bir sezonu geride bırakıyor.
Türkiye’de yaşanan hareketli gündem tüm piyasalarda iz bırakırken tekstil ve hazır giyim sanayiini de etkiledi.
15 Temmuz darbe girişimi ve terör olayları nedeniyle tekstil sektöründe en çok ihracatın gerçekleştiği Avrupa pazarının Türkiye’den uzaklaşmasına neden oldu. Türkiye’ye olan güvensizlik ortamı nedeniyle Avrupa ülkeleri ticareti yavaşlattı.
Sektörün mevcut sorunlarına ek olarak ihracattaki güvensizlik ortamı ile mücadele eden sanayiciler, zorlu 2016 sezonunu geride bırakmaya hazırlanıyor.
Tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan sıkıntıları, hükümetçe yeni alınan kararları ve ihracattaki mevcut durumu Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Mukadder Özden Egedesonsöz’e değerlendirdi.
İSTİKRAR BOZULUYOR KAYGISI
Sektörün darbe girişimiyle birlikte zorlu bir sürece girdiğini söyleyen Mukadder Özden, ”Türkiye İhracatı 15 Temmuz sürecinden itibaren daha hassas bir döneme girdi. Hazır giyim sektörü olarak ticaretimizi olumsuz etkilememesi için biz de tedbirler alma ihtiyacı duyuyoruz. Halihazırda güney sınırımızdaki terör olayları, komşularımızdaki siyasi sorunlar ve hatta savaş olması ihracat yaptığımız ülkelerde bir tedirginlik yaratıyordu. 15 Temmuz olayında sonra yaşanan büyük çaplı operasyonlar, Türkiye içinde de istikrar bozuluyor kaygısı yarattı” diye konuştu.
SİPARİŞLER YETİŞECEK Mİ?
Avrupa pazarında ticari ilişkilerin sekteye uğrayacağına yönelik görüşlerin olduğunu ifade eden Özden, müşterilerin parça parça sipariş yoluna başvurma talebinde olduklarını söyledi. Özden, ”Müşterilerimiz bizlere siparişlerinin her zamanki gibi sağlıklı teslim edilip edilemeyeceğini sormaya başladı. Bazı projelerini ticari risk yaşamamak için başka ülkelerde gerçekleştirmeyi düşündüler. Açıkçası haberdar olduklarımızı ülkemize kazandırmak için gerekenleri yaptık” şeklinde konuştu.
KÜLTÜR ELÇİSİ GİBİ ÇALIŞIYORUZ
Avrupalı müşterilerin algısını kırmak için sektörün tüm paydaşlarının seferber olduğunu dile getiren Özden, “Türkiye’ye seyahat konusunda çekinceleri olduğu gördüğümüz noktada bizler gitmeyi tercih ettik. Yurtdışı ve yurtiçi fuarlara çok daha fazla katılma ve çok daha iyi hazırlanmanın yollarına bakıyoruz. Sanayiciler olarak aynı zamanda birer kültür elçisi gibi çalışıyoruz. Diğer yandan da servis kalitemizi arttırmanın bize her zaman yarar getirdiğinin çok farkındayız. O nedenle koleksiyon üretime konusunda kapasitelerimizi arttırıyoruz. Daha çok arge ve ticari alım hevesini arttıracak ürünler hazırlıyoruz” ifadelerini kullandı.
2017 SİPARİŞLERİ BELİRLEYECEK
Mevcut ihracat tablosundaki rakamları aktaran Özden, sektörde yavaşlama olduğunu ifade ederek, “Şu an sezon geçişi nedeni ile sektör yavaşlamış durumda. Ağustos ayı Türkiye ihracatı yüzde 7, Ege ihracatı yüzde 19 arttı. Egeli hazır giyimciler ise Ağustos ayında 117 milyon dolar ile zirvedeki yerini korudu. Ekim ayından itibaren 2017 yaz siparişleri gelecek. Asıl tablonun o zaman belli olacağını düşünüyorum” dedi.
9 GÜNLÜK BAYRAM TATİLLERİNDEN VAZGEÇİLMELİ
Hükümet tarafından turizmdeki düşüşün yaralarını sarmak için Ramazan ve Kurban Bayramı tatillerini 9 güne çıkarması tekstil sanayini olumsuz etkiledi. Tatil nedeniyle kapasite düşüşlerinin yaşandığını ifade eden EGSD Başkanı Özden, ”Dini bayramların öncesi ya da sonrasında ilan edilen resmi tatiller piyasaları olumsuz etkiledi. Temmuz ayından bu yana 18 gün bayram tatili, 1-2 hafta arası yapılan yıllık izinler de eklenince kapasite düşmesine, gecikmelere yol açtı. Bunları da göz önünde tutmak gerek… Piyasada gevşemeye yol açmamak için bu alışkanlıktan vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
YAZ SAATİ UYGULAMASI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Sektör temsilcileri tarafından yapılan eleştirilerin yapıcı şekilde değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Mukadder Özden, son olarak alınan yıl boyunca devam edecek yaz saati uygulamasının sektöre zarar vereceğini söyledi. Eldeki mevcut kaynakların kaybedilmemesi için hükümete çağrı yapan Özden, ”Yaz saati uygulamasını değiştirilmesi ve Avrupa ülkeleri ile ortak zaman diliminin azalması bile iş kapasitemize olumsuz etki yaratacaktır. Cepteki kuş, daldaki kuştan iyidir. Bu pazara zarar vermeden öncelikle buradaki ticareti arttırmanın yoluna bakmak yeni yazar edinmeye çalışmaktan daha hesaplı bir yatırımdır. Bu konunun da gözden geçirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
PANİK DEĞİL TEDBİRLİYİZ
Tekstil sanayinde mevcut sorunların aşılarak güçlü bir yol haritası ile kaliteyi arttırarak önemli ticari yatırımların yapılabileceğini söyleyen Özden sözlerini şöyle sürdürdü: ”Tekstil ve Hazır Giyim Sanayimizin alt yapısı çok güçlü. Bu gücü arttırmak için girdi maliyetlerimizin makul seviye olmasına, nitelikli iş gücü konusuna yönelik çalışmaları da samimi bir şekilde sürdürmeliyiz. Panik değiliz, sadece tedbirliyiz.”